27 Eylül 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 25 Şubat 2014 Salı Yeraltı suları ‘ulusal ağ’ ile izlenecek Kuraklık başladı yaz zor geçecek o ZUHAL AYTOLUN ! K Mayıs ayından sonra da buharlaşmayla birlikte İstanbul’daki kayıplar da yaşanmaya başlayacak. Yaz barajların ış ortasında baharı yaşıyoruz. aylarında suya talep artacak. Bu anlamda doluluk oranı yüzde Ağaçlar çiçek açtı, şubat ayı yaz sonu suyumuz bitebilir. İvedilikle ortalaması 20 dereceleri çözüm üretilmeli.” Bu noktada ne 30.87’ye, Ankara’da buldu. Tabii güneşi yapılması gerek sorusunun yanıtı, ise yüzde 36’ya geriledi. görünce insanlar bir tasarruf tedbirlerinin alınması. Şen, İstanbul’un 120 günlük an sevinir gibi oldu ama yine de bir halka gerçeği söylemekten kaçınmamak hırkayla dışarı çıkabildiği için mutlu gerektiğini belirtiyor. Çünkü su, idareli suyu kaldığı söyleniyor, olan az. Çünkü yağış yok, sıcaklık kullanılmalı. Bu konuda duyuruların ancak Prof. Dr. Orhan Şen yüksek, kuraklık kapıda. Bu günlük ve kamu spotlarının hazırlanması bölgede yaşanan durumun güneşlik geçirilen kış aylarının faturası gerektiğini de sözlerine ekliyor. çok ağır olacak aslında. İstanbul Prof. Dr. Şen, “Bulaşık makinasına çok daha vahim olduğunun Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve koymadan önce durulamamak, ön altını çiziyor: “Tasarruf Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji yıkamasız çamaşır yıkamak, damlayan tedbirlerinin alınması ve Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi çeşmeye çözüm bulmak, fazla su Prof. Dr. Orhan Şen, küresel ısınmadan tüketmemek... Hala arabalarını halkın bilgilendirilmesi dolayı yaşanan iklim değişikliğinden sokaklarda yıkayan insanlar görüyorum. şart. Girdiğimiz kuraklık en çok Akdeniz çukuru bölgesinin İnsanlara bu durumun ciddi olduğu dönemi kısa süreli etkilendiğini söylüyor. Türkiye’nin de anlatılmalı, tedbirler bütününde tasarruf bu ciddi sıkıntıyla karşı karşıya olduğu yapılmalı” diyor ve bunların yanı sıra da değil. Bu, birkaç bir gerçek. Yağış rejimindeki bozukluğun anlık çözümler de üretilebileceğini belirtiyor: yıl sürebilir.” etkisiyle kurak döneme girdiğimizi söyleyen Şen, bunun da bir kaç ayda atlatılacak bir dönem olmadığını, bir kaç yıl sürebileceğini söylüyor. Kuraklık önce tarımsal kuraklık olarak başlıyor. Prof. Dr. Şen, “2012’nin sonunda tarımsal kuraklık başladı. Belki siz bunu anlamazsınız ama çiftçi zaten bunu yaşıyor. Ektiğinde çimlenme olmuyor, kardeşlenmiyor. Bu nemle alakalı bir durum. Türkiye bunu yaşıyor” diyor. İkinci aşamada ise hidrolojik kuraklık dönemi geliyor. Su toplama havzalarındaki su miktarının azalması, kuraklıkta ikinci aşamaya geçildiğinin bir göstergesi. Şen, Kızılırmak’a gittiğinde, orada oluşan adacıkları gördüğünü belirterek, su seviyelerinde yaşanan ciddi düşüşe vurgu yapıyor. Son aşama da kuraklığın sosyo ekonomik yansımaları. “Tarım ürünlerinde azalma ve bu durumun fiyatlara yansıması ile susuzluk neticesinde asıl etkileri yaşamaya başlayacağız” diyor Şen. Bu üçüncü aşama da çok uzak görünmüyor. Çünkü yaz sonu sıkıntılı. “En pahalı su, olmayan sudur. Komşudan alalım deseniz, onda da yok. Çünkü kuraklık noktasal değil bölgeseldir. Deniz suyu arıtması yapılabilir. Çok maliyetli bir uygulama ama diğer yandan Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili. Bunun yanı sıra Bulutlarda yağış artırım projesi uygulanabilir. Az yağış bırakan bulutların yağış bırakması sağlanabilir.” AA Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda, Türkiye genelindeki tüm yüzeysel ve yer altı sularını izleme noktalarının yer aldığı “Ulusal İzleme Ağı” kurulacak. Resmi Gazete’de yayımlanan Yüzeysel Sular ve Yer Altı Sularının İzlenmesine Dair Yönetmelikle, Türkiye genelindeki bütün yüzeysel sular ve yer altı sularının miktar, kalite ve hidromorfolojik unsurlar bakımından mevcut durumunun ortaya konulması, suların ekosistem bütünlüğünü esas alan bir yaklaşımla izlenmesi, izlemede standardizasyonun ve izleme yapan kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanmasına yönelik usul ve esaslar düzenleniyor. Jeotermal kaynaklar ve deniz suları hariç, kullanım maksadına bakılmaksızın su kaynaklarının denize döküldüğü noktalardaki kıyı suları dahil, diğer kıyı suları hariç kıta içi yüzeysel, yer altı, geçiş ve doğal mineralli suların izlenmesine ilişkin hususları içeren yönetmeliğe göre, her kurum su kalitesi ve miktarı izlemesini bu mevzuata göre yapacak. Havzalardaki baskı ve etkiler ile mevcut su kalitesi göz önünde bulundurularak operasyonel, genel amaçlı ve gerekli olan durumlarda araştırmacı izlemeyi de içerecek şekilde izleme programları oluşturulacak, “Ulusal İzleme Ağı” kurulacak. Bu parametreler için uyum süresi ise 5 yıl olacak. Atık sular klozette kullanılacak AA Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, günlük hayatta kullanılan ve en çok su israfına neden olan lavabo ve banyo sularının dönüşümü için 2 milyon lira bütçeli bir proje geliştirdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye Kıyılarında Yüzme Suyu Profillerinin Belirlenmesi ve Turizm Tesislerinde Atık Geri Kazanımı Projesi” çalışmalarının 18 Kasım 2012’de başladığı belirtilerek, şu bilgiler verildi: “Proje su kullanımının en yoğun olduğu sektörlerin başında gelen turizm sektöründe uygulanacak. Otellerde kişi başı günlük su kullanımları bin 200 litre değerine kadar ulaşabiliyor. Proje ile gri sular yani lavabo ve banyoda kullanılan sular depolarda toplanacak ve atıksu arıtma tesislerine gönderilerek temizlenecek. Arıtılan atıksular daha sonra klozetlerde sifon suyu olarak değerlendirilecek. 2 milyon lira bütçeye sahip proje önce seçilen pilot otellerde uygulanacak. Barajlarda su kalmadı Halka gerçekler söylenmeli Bu yazın çok zor geçeceği uzmanlar tarafından belirtiliyor. Prof. Dr. Şen de “İstanbul’un 120 günlük suyunun kaldığı konuşuluyor ama aslında daha az. Ayrıca Yağışın olmaması, barajlardaki doluluk oranını düşürüyor. İstanbul’u yaz sonu su sıkıntısı bekliyor. Aynı zamanda diğer büyük illeri de. Türkiye genelinde kurak bir dönem yaşanırken, barajlardaki su seviyesi de giderek düşüyor. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) verilerinden derlenen bilgiye göre, İstanbul’daki Ömerli Barajı yüzde 42,11, Pabuçdere Barajı yüzde 0,18, Sazlıdere Barajı yüzde 17,06, Büyükçekmece Barajı yüzde 29,26, Alibey Barajı yüzde 21,05, Terkos Barajı yüzde 40,99, Kazandere Barajı yüzde 14,84, Elmalı Barajı yüzde 6,7, Darlık Barajı yüzde 30,26 ve Istrancalar Barajı yüzde 12,97 dolulukla hizmet veriyor. İl genelindeki barajların toplam doluluğu ise yüzde 30,87 olarak belirlenmiş durumda. Ankara’daki barajların doluluk oranı yüzde 36’ya geriledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear