Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ENERJİ 6 Küresel krizde enerji senaryoları Banu SALMAN MO Basın Türkiye, son 20 yıldır enerji alanında uygulanmaya çalışılan özelleştirme ve serbest piyasa modelleri nedeniyle küresel kriz ortamına enerji açığı tehdidi altında yakalandı. Mevcut durumda bile enerji talebinin karşılanamayacağı endişesi enerji alanına hakim durumdayken, üzerine gelen küresel kriz, özel sektöre sağlanan teşvikli ve garantili yapı içinde bile enerji yatırımlarının gerçekleştirilmesi olasılığını azalttı. Önümüzdeki dönemde enerji alanı için olası birkaç senaryodan söz edebilmek mümkün. En kötü senaryo, mevcut yapının sürdürülerek beklenen enerji krizine girilmesi olurken, en iyimser senaryo ise doğrudan kamunun yatırımları üstlenerek daha az maliyetli olarak finansman olanakları bulup, enerji açığını gidermesi. Gündeme getirilen önerilere bakıldığında, kamunun sermaye girişimleri adına yükü çeşitli yöntemlerle üstlenerek, özel sektör tarafından yatırımların gerçekleştirilmesi beklentisine devam edilmesi de “kötümser senaryoya” yakın bir üçüncü senaryo olarak adlandırılabilir. Bu senaryoda kamunun üzerine alacağı maliyetin; alım garantisi, Hazine garantisi, yer teşviği gibi pek çok mali külfetin yanında kredi maliyetlerindeki artışı da üstlenmeye kadar uzanacağı görülüyor. Bunun karşılığında “serbest piyasa” mantığı çerçevesinde kimin ne kadar yatırım yapacağı, ne zaman bu yatırımların devreye gireceği ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Uzmanlar küresel krizin enerji sektörüne etkisini değerlendirdi Kazgan: Enerji talebi düşse de tabi bu düşük düzeyde de artışını sürdürecek. Bu itibarla, enerji alanındaki yatırımların da yavaşlasalar da sürmesi olağan kabul edilebilir. Özellikle başlamış bulunan yatırımlar devam edecektir. Yenileri çok sayıda yüksek oranda devreye girmese de. Kozanoğlu: Enerji yatırımlarının bütün dünyada yavaşlayacağı, enerji talebi düşmese bile, çünkü yükselen ülkelerde artan enerji talebi vardı, çok ciddi yavaşlayacağı, duracağı döneme giriyoruz. çapında yaşanan krizin Türkiye açısından fırsata dönüştürülebileceğini söyledi. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Bülent Pirler ise, özel sektörün yatırımları gerçekleştirebilmesi için “kamunun risk ve maliyet azaltma odaklı tedbirler uygulamasını” istedi. Pirler, “Bu tedbirler, kısa ve orta vadede dünya finans piyasalarında yaşanmaya devam edecek kredi daralması göz önüne alınarak geniş çaplı bir kamuözel sektör işbirliği mantığı içerisinde ele alınmalı ve geliştirilmelidir” dedi. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen ise, kapitalizmin yarattığı krizin emeksermaye çelişkisi ekseninde değerlendirilmesi gerektiğini, Türkiye’nin ve enerji alanının da bu çerçevede irdelenmesinin zorunluluk olduğunu ifade etti. Enerji gibi yaşamsal alanlarda kamu hizmetinin daha da azalacağı, sermaye kesiminin ise yatırım yapmayarak beklemeyi tercih edeceğini anlatan Çeçen, bu süreç karşısında başka bir dünya söyleminin de güçleneceğini kaydetti. E konusundaki belirsizliğin sürmesi riski bulunuyor. Bu senaryoya yönelik ilk adım küresel kriz öncesinde enerjide açık tehdidi olasılığı karşısında Temmuz 2008’de yapılan yasa değişikliğiyle atılmıştı. Çeşitli garanti ve teşvikleri içeren özel ihaleli bu modelin küresel kriz ortamında yeterli olmayacağı bugün açıkça görülüyor. Üçüncü senaryo için yeni yasa değişiklikleri ve sermayeye yönelik kamu üzerinden yeni olanaklar sunulmasının gündeme getirilmesi bekleniyor. Küresel krizin büyümeyi olumsuz etkileyecek olmasının ironik bir biçimde enerji açmazına olumlu etkisi talep artışında yavaşlama olarak kendini gösterecek. Bu durum, kamu yararına uygun olarak ciddi bir şekilde değerlendirilebilirse, kriz dönemlerinde sıkça rastlanılan “fırsatçılık” söylemlerinin ötesinde enerji alanını yeniden planlama olanağı elde edilebilir. Küresel krizin Türkiye’de enerji sektörünü nasıl etkileyeceğine ilişkin olarak, “Küresel krizin Türkiye’deki enerji politikalarına ve yatırımlarına yönelik etkisi sizce nasıl olacaktır? Büyüme ve enerji talebi açısından da olası etkileri ayrıca değerlendirir misiniz?” sorusunu yönelttik. Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gülten Kazgan, ekonomide durgunlaşma beklentisini belirtirken, Türkiye’de çok artmış olan ara girdi ithalatının yeniden iç üretimle karşılanması olasılığını gündeme getirdi. Enerji talep artışındaki yavaşlamaya karşın yeni yatırımlar çok yüksek oranlarda devreye girmese de özellikle başlamış yatırımların devam edeceğini söyledi. Marmara ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise, çeşitli teşviklere rağmen enerji yatırımlarının gerçekleştirilmemiş olduğunun altını çizerek, “Enerji yatırımı yapan şirketlerin ciddi mali sorunlarla karşılaşması, devletin yeni teşvikler vermesi, zamanla bir kısmının yine kamulaştırılması bence kaçınılmaz olacak” dedi. Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Öztin Akgüç, enerji maliyeti hesaplanırken yalnız muhasebe maliyetini dikkate almanın yanıltıcı olacağını kaydederek, “Çevre kirliliği, tarım üretimi üzerine etkileri, dışsal maliyetleri dikkate alınmalı, bu konuda kamuoyu aydınlatılmalı, ucuz enerji diye toplumsal maliyeti yüksek enerji üretiminden kaçınılmalıdır” uyarısında bulundu. “Kar saikinden ziyade arzın önemini öne alan kamusal yaklaşım, ‘olmayan enerji, en pahalı enerjidir’ sorumluluğu içinde yatırımları maliyet artışlarını da dikkate alarak sürdürebilirdi” diyen EkonomistYazar Mustafa Sönmez, kur artışına dikkat çekerek, şu saptamayı yaptı: “Bu, Türkiye’nin ham petrol ve doğalgaz faturasını ağırlaştıracak, zamanında yerli kaynaklara dönük yapılamamış enerji yatırımlarının her tür maliyeti daha ağır biçimde ödenecektir.” Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, yıllık 34 bin megavatlık (MW) yeni kapasite için gerekli 45 milyar YTL’yi kamunun sağlayamayacağını belirterek, özel sektör tarafından yatırımların gerçekleştirilmesini savunurken, dünya ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ Prof. Dr. Kazgan: Yatırımlar yavaşlasa da sürer Küresel krizin Türkiye ekonomisindeki etkileri çok boyutlu olmaya adaydır. Krizin ilk etkileri zaten hissedilmeye başlandı bile. Döviz fiyatı artışa ENERJİ ENERJİ ENERJİ ENERJİ