Catalog

06 18 Mart 2011 Cuma 350 ‘Melez Zamanlar’ adlı eseriyle Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nü alan şair Tunç: ‘Nâzım’ın,Kansu’nuntedrisindengeçtim...’ ‘Şairlerelimdentuttu’ Şair, şiir sanatında hangi şairlerden etkilendiğini de, “Öncelikle, 60 ve 40 toplumcularının, derken Nâzım Hikmet’in ve nihayet İkinci Yeni’nin tedrisinden geçtiğimi söyleyebilirim. Yahya Kemal, Dranas, Külebi, Kansu, Dağlarca,Yücel gibi sayıları az olmayan şahsiyetleri de; tek tek şiirimi kurma sürecimde özümsediğimi sanıyorum. Elbette, buradaki ‘tedristen geçme’ ve ‘özümseme’nin Harold Bloom’a bir göndermeyle aslında kendi şiirime yol açan bir ‘yanlış okumalar’ zinciri olduğunu da itiraf etmeliyim. Lermantov, Yesenin, Yavtuşenko gibi Rus şairleri; Elitis, Severis, Kavafis Ritsos gibi Yunan şairleri, Eluard, Aragon gibi Fransız şairleri de elimden tutmuşlardır. Octavia Paz’la geç buluştum ama onu da çok sevdim” sözleriyle anlatıyor. Tunç’un Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’ne değer görülen “Melez Zamanlar” isimli eseri, ilk kitabı “Şehrin Eski Yolcusu” ile bir bağ kuruyor, her ne kadar farklılıklar içerse de... Şair, bu durumu, şöyle anlatıyor: “Bizde, çoğunluk, bir kitaba sığacak ‘tutum’ bütünlüğü şairin bütün eserlerinde aranabiliyor. Ömür boyu aynı şiiri yazmakla, şairin farklı şiirlerini kapsayabilen bütünsel ama zengin bir estetik tutum içinde olması halleri birbiriyle karıştırılabiliyor. Ben, başından itibaren olmasa da çok geçmeden, zengin bir şiir için eklektik olmaktan korkmamam gerektiğini memnuniyetle fark ettim ve bu tutumumu sürdürdüm. İlk kitabım birkaç bölümden oluşan bir ilk şiirler toplamıdır. Ama esas olarak iki eksende döner. Bunlardan biri lirikeskil, diğeri, deyim uygunsa, deneysel günceldir. Zaten, ‘Melez Zamanlar’, ilk kitabımdaki ikinci ekseni temsil eden ‘Newyork Magazin’ şiirine yazılmış bir ekle başlar.” SELDA GÜNEYSU NKARA Şair Ceyhun Atuf Kansu’nun anısını yaşatmak amacıyla ailesi tarafından düzenlenen “Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü”nün, bu yılki sahibi şair Ferruh Tunç. “Melez Zamanlar” kitabının kendisine uğur getirdiğine inanıyor, ödülü kazanmak gibi... Her ne kadar 1958 doğumlu olsa da kendisini “80 Kuşağı” şairi olarak kabul ediyor Tunç. Çünkü, “şi A ir gayretinin, 80 sonrası dil kurma çabası” olduğunu düşünüyor. Cahit Külebi, Yahya Kemal Beyatlı, Fazıl Hüznü Dağlarca, Ceyhun Atuf Kansu gibi nice şairlerin, şiir sanatına başlamasında etken olduğuna da vurgu yapan şair, pek çok Rus, Fransız, Yunan şairin de elinden tuttuğunu söylüyor. Ferruh Tunç, kendisini yaş itibarıyla “80 Kuşağı” olarak anılan kuşaktan kabul etme nedenini, “1958 doğumluyum ve ‘80 Kuşağı’ şairleri akranımdır. Çünkü benim şiirde ısrar edip, şiir yayınlamaya başlamam 80’li yıların sonu, 90’lı yılların başlarıdır” sözleriyle anlatıyor. İlk şiirlerinin, Mehmet Fuat’ın yönettiği Adam Sanat ve Seyit Nezir’in yönettiği Broy dergilerinde yayımlandığını dile getiriyor. Bu tarihlerde, doğum tarihleri 19561959 yılları aralığında olan arkadaşlarının çoğunun en az bir kitap yayımlamış, ya kendi şiirlerini kurmuş ya da kurmuş gibi olduklarını söylüyor Tunç. Yeni Biçem, Edebiyat ve Eleştiri, Varoş, Papirüs, Mecaz gibi dergilerde de şiirlerinin yayımlandığını, ilk kitabının 1995’te basılan “Şehrin Eski Yolcusu” olduğunu anımsatıyor. “Peki, şiir çabanızı nasıl tarif edersiniz” diye sorduğumuz da Tunç’tan şu yanıtı alıyoruz: “Şiir dilimizi parçalayan (parçalamayı burada kötü anlamda kullanmıyorum) 60 Kuşağı şiiri ile bizzat hayatımızı parçalayan (parçalamayı burada olumsuz kullanıyorum) 80 darbesinin devamında bir dil, hayat bireşimi kurma çabası olarak sunabilirim ben kendi şiir gayretimi.”