Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 Mart 2011 Cuma 350 21 4/C’nin iptali için başkentteler ANKARANT Murat KIŞLALI mkislali@yahoo.com TEKELişçileriyineeylemde Ankara rantından, Türkiye rantına A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) TEKEL işçileri, Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde bekleyen 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın, geçici personel çalıştırılmasına olanak sağlayan “4/C” maddesinin iptali istemiyle başkentte yeniden eylem yaptı. Türkİş’e bağlı Tekgıdaİş Sendikası’na kayıtlı TEKEL işçileri tarafından 15 Aralık 2009’da, Ankara’da başlatılan eylem, 1980 sonrasının “en büyük toplu iş bırakma eylemi” olarak tarihe geçmişti. Kısa sürede ülke çapında gündeme gelen eylem, geniş bir kesim tarafından da desteklenmişti. Uluslararası sivil toplum örgütlerinin de yakından izlediği eylemde işçiler, AKP iktidarıyla birlikte gündeme gelen 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın, geçici personel çalıştırılmasına olanak sağlayan “4/C” maddesinin iptalini talep etmişlerdi. Bu taleplerini Türkİş binasının önüne çadırlar kurarak 78 gün boyunca dile getirmişlerdi. Ancak işçilerin isteği hükümet tarafından geri A çevrilmişti. TEKEL işçileri özlük haklarını yok etmeye dönük 4/C’nin iptali için yeniden başkente eylem yaptılar. Çeşitli illerden hafta başında Ankara’ya gelen TEKEL işçileri, Abdi İpekçi Parkı’nda toplandılar. ‘Sözleşmeli köle olmayacağız’ Bazı sendika ve sivil toplum kuruluşları üyelerinin de destek verdiği işçiler, “4/C’yi kaldırın, ölümleri durdurun”, “Sözleşmeli köle olmayacağız”, sloganları attı ve taleplerini dile getiren dövizler taşıdı. İşçiler adına konuşan Kenan Aslantaş, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, Türkiye İstatistik Kurumu’nda (TÜİK) “4/C” statüsünde çalıştıktan sonra emekli edilen bir yurttaşın Danıştay’da açtığı davaya ilişkin incelemesi sonucu Anayasa Mahkemesi’ne başvurma kararı aldığını anımsattı. Anayasa Mahkemesi’nin, davayı esastan incelemek üzere beklediğini belirten Aslantaş, davayla görevlendirilen Anayasa Mahkemesi raportörünün “davanın reddi yönünde” görüş bildirdiğini belirtti. Aslantaş, “Raportörün 4/C anayasaya aykırı değildir görüşü bağlayıcı değil ancak bu görüş, Anayasa Mahkemesi’nin kararını etkileyecek. 44 bin özelleştirme mağduru açlığa mahkum ediliyor. Bu durum Türkiye’nin utancıdır, yüz karasıdır” dedi. Aslantaş, “TBMM’de 4/C’liler çalışıyor. Ücretleri bizim 2 katımız. Yıl boyu çalışıyor ve sosyal haklardan yararlanıyorlar. Diyanet’te çalışan 4/C’liler kadroya geçirildi. 5620 sayılı yasayla geçici işçiler bile kadrolu işçi veya 4/B’li yapıldı. Bize ayrımcılık yapılıyor, haklarımız verilmiyor” diye konuştu. ‘Haklarınpeşindeolacağız’ Anayasa Mahkemesi’nin, Milli Eğitim Bakanlığı’nda norm kadro sonucu ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde öğretmenlerin de zorunlu hallerde sözleşme ile istihdam edilmelerine olanak tanıyan yasa hükmünün iptal istemini oyçokluğuyla reddettiğini anımsatan Aslantaş, bu kararı da eleştirdi. Türkiye KamuSen Genel Başkanvekili İsmail Koncuk ise konuşmasında, 4/C’lilerin insana yakışmayacak muameleler gördüğünü vurguladı. Koncuk, “4/C’lilerin haklarının peşinde olacağız” dedi. KP iktidarında Ankara’da yeni rant alanları yaratan kurumların başında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) geliyor. Yarattığı rantı çeşitli kesimler arasında dağıtan TOKİ’nin işlevine ilişkin en iyi fikri veren uygulamalarından ikisi, Ankara Eryaman’daki 89. ve 10. etap konut projeleri olmuştu. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) 2004 Yılı Raporu’na göre, TOKİ, Ankara Eryaman 8. ve 9. Etap Konutları işi için 215 bin 434 metrekare inşaat alanlı bölgeyi, KontaşCanberk (KC Group) ortaklığına verdi. Konutların yapımından 171 trilyon lira (şimdiki parayla 171 milyon lira) satış geliri elde edilecek, bunun 48 trilyon lirası TOKİ’ye aktarılacaktı. Ama yapılan tespitlere göre, yüklenicinin verdiği 80 trilyon liralık yapı maliyeti, analize tabi tutulmadı. Yani maliyetin hakikaten o kadar olup olmadığı denetlenmedi. Üstüne, inşaat alanı, AKP’li Etimesgut Belediyesi’nden alınan yapı ruhsatlarıyla toplam 261 bin metrekareye çıkarıldığı halde TOKİ payı arttırılmadı. Aynı şekilde, Ankara Eryaman 10. Etap Konutları işinde de 76 bin 427 metrekare inşaat alanlı bölge, 33 milyon lirası TOKİ payı olmak üzere 100 trilyon lira geliriyle aynı firmaya verildi. Yine inşaat alanı aynı belediyeden 97 bin 64 metrekareye çıkarıldı. Açılan hesaptan TOKİ’ye yapılacak ödemeler geciktirilerek, yükleniciye bunların faizini alması olanağı sağlandı. YDK da, bu raporunda Eryaman’da yaşanan sıkıntıların Kurum’un yurt sathında pekçok projesinde de yaşandığını proje bazında açıklayarak “TOKİ arsalarının rayiç değerleri, inşaat maliyetleri ve hasılat tahminlerini içeren çalışmalarının titizlikle yapılmadığını; ödeme planının TOKİ’ye maksimum kaynak sağlayacak şekilde düzenlenmediğini; ve TOKİ adına açılan hesaplardan elde edilen faiz gelirlerin bütünüyle yüklenici firmalara bırakıldığını” tespit etmişti. YDK bunun da ötesinde “TOKİ İhale Yönetmeliği’nde, TOKİ arsalarının bedel tahmininin mümkün olmaması durumunda ihale yapılabilmesi için ‘sebepleri açıkça belirtilmek suretiyle’ İdare Başkanı’na yetki verilmiştir. Bu yetki 2004 yılından itibaren sözkonusu sebepler açıklanmadan kullanılmaya başlanmıştır” uyarısında bulunmuştu. İşte şimdi, YDK’nin sorumluluğunu işaret ettiği TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, haziran seçiminde AKP’den milletvekili adayı olmak için geçen hafta görevinden istifa etti. Başbakan Tayyip Erdoğan İstanbul Anakent Belediye Başkanı’yken, belediyenin konut yapmakla görevli şirketi KİPTAŞ’ın genel müdürü olan Bayraktar’ın, milletvekili seçilir ve AKP yeniden iktidar olursa Bayındırlık ve İskân Bakanı olacağı söyleniyor. Anlaşılan Başbakan Erdoğan, ulaştırmada Binali Yıldırım ile sağladığı rant sağlayıcı projeleri yaratma işindeki “başarıyı” bayındırlık alanında da kendi vücut dilinden iyi anlayan bir bürokratı ile gerçekleştirmek istiyor. Acaba Bayraktar da, biraz TOKİ başkanlığındaki uygulamalarının sonuçlarından korunmak için Meclis’e girmek istiyor olabilir mi?