Catalog

18 Mart 2011 Cuma 350 13 ‘Mevsimlik işçi’ gibi düşük maaş, yarım sigortayla verimli olamıyorlar Eğitim‘ücretliöğretmenlere’emanet 15 GÜNLÜK SİGORTA KIVANÇ EL NKARA Başkentte 4 bini aşkın ücretli öğretmen görev yapıyor. Ücretli öğretmenler, 1 ay çalışsa da 15 günlük sosyal güvenlikten faydalanabiliyor. Ücretli görev yapan öğretmenlerin istenildiği an işine son verilebiliyor. Bu durumdan veliler de öğretmenler de rahatsız. Türkiye’deki 77 bin ücretli öğretmenin 4 bin 200’ü Ankara’da görev yapıyor. İlçe milli eğitim müdürlüklerince işe alınan öğretmenlerin hiçbirinin sosyal ve iş güvenceleri bulunmuyor. Öğretmen açığını kapatmak amacıyla sadece ek ders ücreti karşılığı görevlendirilen öğretmenler, diğer kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapıyorlar. Ancak aynı karşılığı alamıyorlar. Ücretleri aylık 400 TL ile 700 TL arasında değişen ücretli öğretmenler haftada en fazla 30 saat derse girebiliyor. Kadrolu öğretmenler gibi her türlü sorumluluğun verildiği öğretmenlere öğrencinin A alışmaya başladığı anda kadroya yeni bir ücretli öğretmen atanabiliyor ve ücreti öğretmen başka bir okula gönderilebiliyor. lirten F. A. “Bir ay çalışıp 1520 günlük sigorta yatıyor. Haftada en fazla 30 saat derse girebildiğimiz için bunun aylık hesaplaması da böyle oluyor” dedi. Kadrolu öğretmenler kar, bayram ve yaz tatillerini iple çekerken ücretli öğretmenler için bu dönemler sıkıntı ve işsizlik demek. Tatil dönemlerinde ek derse giremeyen öğretmenler ücret de alamıyor. F.A, “Öğrencilerin aksine okul tatil olsun istemiyoruz. Tatil oldu mu maaş yatmıyor. Mevsimlik işçi gibiyiz” diye konuştu. ‘Veliler de rahatsız’ Öğrencilerin kendilerine alışmaya başladığı anda, kadroya bir atama yapılması veya ilçe milli eğitim müdürlüğünün tasarrufu ile yerlerinin değiştirildiğini de belirten F.A, “Bu durumdan veliler de şikâyetçi. Öğrenci bize alışıyor, bir anda gidiyoruz. Veli toplantısı yapıyorum. Veli daha sonra geliyor, baş ‘Mevsimlik işçi gibiyiz’ Ankara’da ücretli öğretmen olarak görev yapan F.A. güvencesiz çalışmaktan şikâyet ediyor. F.A, “Ek ders ücreti üzerinden maaş alıyoruz. Bu da sınırlı” diyor. Sigortaların da ders saati üzerinden yatırıldığını be ka öğretmen var. Çocuğu hakkında bilgi de alamıyorlar” dedi. Öğrencilerin kendilerine ‘Hocam herkes Doğu’ya atanıyor siz nasıl Ankara’ya atandınız” sorularına yanıt veremediğini de belirten F.A, “Bizi normal atamayla geldi sanıyorlar ama gerçek durumu bilmiyorlar. Onların gözünde tüm öğretmenler aynı ve eşit” diye konuştu. Kadrolu öğretmenlerden daha fazla stres yaşadıklarını da vurgulayan F.A, “Diğer öğretmenlerden hiçbir farkımız yok, emek vermeye çalışıyoruz. Ders bitti gideyim oturayım demiyorum. O çocuklar için bunu yapıyorum. Öğretmenler odasında ders çalışıyorum” diye konuştu. Ankara’nın bir ilçesinde ücretli öğretmenlik yapan G.Ö. de, “yaz ayları yaklaştı mı iş ara maya başlıyoruz. Geçinmek zorundayız” dedi. Kışın ücretli öğretmenlik yazın hammallık yaparken ölen Ahmet Fazlı Elçi’nin arkadaşı olduğunu belirten G.Ö., “Onun sayesinde Türkiye ücretli öğretmenlik sorununu öğrendi. Keşke böyle öğrenmeseydi. Artık yetkililerin soruna çözüm bulmasını bekliyoruz” görüşünü dile getirdi. EğitimSen Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Dengiz Sönmez de ücretli öğretmenlik uygulamasına tepki göstererek, “En büyük sıkıntılar girdikleri ders karşılığı ücret almaları. Aldıkları az ücretten bir de sosyal güvenlik parası kesiliyor. Ücretli öğretmeni öğrenciler dikkate almıyorlar. Gelip geçici olduğunu bildikleri için öğrencilerle iletişim anlamında sıkıntı yaşıyorlar” dedi. Ücretli olduğu için öğretmenliği kalıcı olarak görülmediğini belirten Sönmez, “Farklı iş bulunca kaçıyorlar. Öğretmenlik birikim, tecrübe mesleğidir. Her geçen sürede üstüne bir şey koyarak ilerlenir. Ancak bu uygulama ile mesleğe zarar veriliyor” diye konuştu. ‘Uygulama mesleğe zarar’