Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Ankara 317/30 Temmuz 2010 ANKARA ANKARA Talât HALMAN lkemizin iyi niyetli sanatseverleri, kültür başkentimizin canevi olan Atatürk Kültür Merkezi iki yıldan uzun süredir boş, âtıl, yıkık kaldığı için üzgün. Hem de şaşkın. Çünkü AKM’yi bu hale sürükleyen kurumların ve kişilerin her biri hem haklı, hem haksız. Bu trajedide melekler olmadığı gibi şeytanlar da yok. AKKARA AKM Abes Kültür Mücadelesi Ü Kabahati tek bir tarafa yüklemek imkânsız. Yazık, günah. Koskoca AKM bomboş duruyor. Kurum ve kişilerin didişmesi, mahkemenin yanlış kararı, Sayın Ertuğrul Günay’ın teşhis koyduğu “inatlaşma” yüzünden, AKM onarılamıyor, genişletilemiyor, kurtarılamıyor, kullanılamıyor. 1970’te “Kültür Sarayı” iken yargıyla ha rab olmuştu, kırk yıl sonra ihmal ve inatçılığın kurbanı olarak tekrar perişan. İstanbul, 2010’da sözüm ona Avrupa Kültür Başkenti. Doğru dürüst bir kültür merkezinden yoksun. AKM daha kimbilir kaç yıl, bir ceset gibi, diriltilmeden, Taksim’den geçenlerin, sanatları candan sevenlerin yüreğini yakarak duracak ve çürüyecek. 1970’teki Kültür Sarayı yangınından aylar sonra, Kültür Bakanı olarak, enkazın üstünde üzüntülü bir basın toplantısı yaptığımda, binanın ihya edilmesi için harekete geçeceğimizi ve “Saray” adının modern ve demokratik bir ülkeye yakışmadığı için “Atatürk Kültür Merkezi” olarak değiştirileceğini ifade etmiştim. Zamanın Başbakanı “Kültür Sarayı” isminin kaldırılmasından hiç memnun olmadı ama “Atatürk Kültür Sarayı”nı öneremedi. İsmi, sadece “Kültür Merkezi” ya da “İstanbul Kültür Merkezi” olarak koymuş olsaydım, herhalde iptal edecekti. Atatürk adı dolayısıyla Başbakan Erim iptale cesaret edemedi. Ve “Atatürk Kültür Merkezi” adı, halk tarafından beğenildi. O zamandan beri rahatlıkla kullanılan bir merkez tanımlaması oldu. AKM’nin isim babası olmakla iftihar ediyorum. Ama yine de, bir kuşku var içimde: Acaba AKM yerine “Saray” adı kalkmasaydı da devam ediyor olsaydı belki AKM bugünkü durumuna düşmezdi? Ne olursa olsun, İstanbul’un ender kültür merkezlerinden biri ve tüm icra sanatları için birincisi olan AKM, tam bir ittifakla kurtarılmalıdır. Bu “Abes Kültür Mücadelesi”ni yürütenler, ne kadar haklı görünürlerse görünsünler, rasyonel bir çözüme katılmadıkları takdirde büyük bir haksızlık yapmış olacaklardır. Haksızlığın böylesi, ihanet denecek kadar vahimdir... Kültürümüze, sanatlarımıza, İstanbul’a, turizme, yaratıcılığımıza ihanet. Talât Halman Tüm tarafların uzlaşmaya, çözüm bulmaya, İstanbul’u yeniden (veya yepyeni) bir AKM’ye kavuşturmak uğrunda birleşmeye davet ediyoruz. Bu rasyonel, vatansever, iyi niyetli herkesin çağrısıdır. İhanete dönüşmüş olan inat sona ermeli artık. İlk fırsatta, tarafların hepsinin katılımıyla, çözümler aranmalı, hayırlı bir sonuç ittifakla sağlanmalıdır. Sanat uğruna bunu başarmak ilgili tüm kurumların ve kişilerin görevi olarak düşünülmelidir. Yeni AKM için şu kuralı göz önüne almak gerekir: Anlayış Kültürü Meziyettir. EĞİTİM TELEVİZYONU skişehir bir mucize kent oldu. Çok büyük ölçüde, Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yarattığı bir eser. BBC Televizyonu’nun geçtiğimiz hafta sonu yayımladığı güzel belgesel, Eskişehir dünyanın en nitelikli kentlerinden biri olarak gelişmesini mükemmel anlatıyordu ele güne. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin güçlü bir yükseköğretim kurumu olarak üstün başarılara ulaşmasında da Prof. Dr. Büyükerşen, Rektörlüğü boyunca önemli bir rol oynamıştı. Şimdiki Rektör Prof. Dr. Davut Aydın, birkaç gün önce, CNN’deki bir programda, Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin büyük hizmetler vermiş ve vermekte olan Açıköğretim Kurumuna yeni bir şan getirecek olan bir müjde verdi. Rektör ve Açıköğretim yetkilileri TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’le görüşmüşler, TRT onların önerdiği “Eğitim Televizyonu” projesini kabul etmiş. Eğitim TV, 6 Aralık 2010’da yeni bir kanaldan yayın hayatına başlayacakmış. Kırk yıldır özlediğimiz Eğitim Televizyonu’nun doğuşu kutlu olsun. TRT kurulmadan önce ve ilk yıllarında, birçoklarımız asıl işlevinin sürekli eğitim vermek, eğlence ve alelade müzik programlarından uzak duracak olan bir kültür şebekesi olarak yayın yapmak olması gerektiğini E kültür, eğitim vermek, vurgulamıştık. TRT’nin uygarlığımızı ve bizgelişmesinde, böyle bir den önceki Anadolu işlevi kurumsallaştırmak uygarlıklarını başka yerine, eğitim ve kaliteulusların, kültürlerini li kültür programlarını tüm halka anlatmaktı. geniş kapsamlı, popüSonra, Kültür Bakanler, eğlenceli yayınlar ları bu amacı benimarasına serpiştirmek tersemediler, TRT’ye bıcih edildi. Bilim, iletişim, raktılar. Ne var ki kültür ve eğitici progTRT’nin niyetleri başramcılık açısından güçka yönlerdeydi. Yalü pek çok program ve zık ki, ulusal eğitim ve belgesel üretilip yayınkültür televizyonumuz landı ama, TRT genişgelişmedi. İyi kuruledikçe, yeni kanalları YILMAZ BÜYÜKERŞEN lup başarılı çalışsaydı açıldıkça, özel kanallarkırk yıllık bir süre içindaki dizilere, komedilere, medyatik kişilerin sohbetlerine, pop mü de ülkemizde bir bilinç ve bilim devrimi ziği konserlerine benzer yayınlar arttı da gerçekleşebilirdi. Şimdi bu yolda atılan arttı. 1970’de Kültür Bakanlığı kuruldu adım dolayısıyla TRT – Anadolu Üniğunda yapmayı düşündüğümüz en büyük versitesi işbirliği için hayranlık ve nimet projelerden biri, Millî Eğitim Bakanlığı ve duyguları içindeyim. Sayın Prof. Dr. Da(isterse) TRT ile birlikte, bu mümkün ol vut Aydın ile Sayın İbrahim Şahin’i kutmazsa kendi imkânlarıyla bir ulusal eğitim larım. Son yıllarda, TRT hepimizi sevinve kültür televizyonu kurmaktı. Böyle bir diren bir dinamizmle etkinlik alanlarını gekanalın amacı, her düzeydeki okullara ve nişletti. Müzik, spor, haber, dünya aktüaokul saatleri dışında da tüm öğrenci ve öğ litesi, çocuk programları bakımından büretmenlere yayın yapmak, belgesellerle ve yük hamleleri oldu, başta Kürtçe olmak özel programlarla çocuklardan yaşlı kesi üzere, pek çok dilde yayınlar yapıyor ve me kadar tüm vatandaşlara bilgi, görgü, repertuvarına başka diller de ekleyecek. Şimdi, belki yeni bir zihniyete yönelerek dizilerden, kültür değeri düşük bazı eğlence ve müzik programlarından vazgeçerse ve devlet televizyonu anlayışını perçinleştirerek eğitim, bilim, kültür işlevini vurgulamaya başlarsa tarihî bir hizmette bulunur. Okullarda yapılacak ders yayınları, öğretmen sıkıntısı çekmekte olan nice yöre ve kesimlerdeki öğretim sorunlarını giderebilir. Üniversiteye giremeyen, gidemeyen yüzbinlerce gencimize sağlam bir TV üniversitesi götürebilir. Yükseköğretimden yoksun kalmış birkaç milyon yetişkinimiz ve yaşlılarımız, televizyonun açıköğretim programlarıyla yeni bir öğrenim olanağına kavuşur. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin açıköğretimdeki başarılı deneyimleri sayesinde bir TRT ulusal eğitim TV sinin çok hayırlı işler gerçekleştirmesi kuvvetli bir ihtimaldir. Her düzeyde ve her yaş topluluğu için çok geniş bir program düzenlenmesi amacıyla başka üniversitelerin ve kurumların da çalışmalara katılması ya da danışmanlık yapması gerekli olacaktır. Uzaktan eğitim ve açıköğretim TV yoluyla birçok ülkede heyecan verici başarılar kazanmaktadır. Biz de, kurumlarımızın birleşik çalışmasıyla dünyaya örnek bir ulusal TV eğitim sistemi yaratabiliriz. 19