26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Ankara 310/11 Haziran 2010 ÖNCE SAĞLIK DR.FERDAAYDOĞDU MESAHastanesi FizikTedaviveRehabilitasyon Uzmanı email: faydogdu@mesa.com.tr A ‘BelveBoyunAğrısı’biziuyarıyormu? ğrı hissetmek iyi bir şey olabilir mi? Evet! Ağrı hissimiz olmasa ya da ağrı bizi uyarmasa; birçok hastalık ilerleyebilir, basit başlayıp karmaşık hale gelebilir, yaşamı bile tehdit edebilir... Elbette, ağrı hoş bir duygu değildir, telaşlandırır, “ölsem de kurtulsam” dedirtebilir, günlük işlerimizi yapmak zorlaşabilir, çalışamaz hale gelebiliriz ama vücudumuzda oluşan sorunlar için en erken uyarı sistemi ağrı hissimizdir. Ağrı, bir sorun olduğunda ilgimizi çekmeyi başarıyorsa ona önem vermek, olumlu yanından bakmak mümkün mü? Evet...!!! Bel ve boyun ağrısı nedenleri arasında, mekanik nedenler, evde, işte veya spor yaparken hatalı vücut kullanımı birinci sırada yer almaktadır. Ağrı, genellikle kısa, hafif tekrarlarla başlar, bizi uyarmaya çalışır ama çoğunlukla dikkate almaz, “idare ederiz.” Bel veya boyun ağrısı olduğunda; ev ve iş ortamı riskleri, korunma önlemleri gözden geçirilmeli, hataları azaltmak için çaba göstermeliyiz. Bilgisayar kullanırken, ekran yüksekliğine, bel desteğine, masa yüksekliğine bakıyor musunuz? Uzun süreli iş yaptığımızda ara veriyor, dinlenme molalarında koltuğunuzdan kalkıyor musunuz? Oturarak çalışıp, hep arabaya bindiğiniz için suçluluk duyarak spor salonunda ağır egzersiz yaptınız ve yeni ağrılarınız mı oldu? Kas iskelet sistemimizde, bel veya boynumuzda ağrı varsa, kesin bir hastalık olmasa da vücudumuzu kullanma biçimlerimizi, hareket ve yaşam tarzımızı gözden geçirmeliyiz. Ergonomi/işinsan uyumu konusunda çeşitli yayınlar bulabilir, sağlıklı yaşam için hekimimize danışabiliriz. ve boyun ağrıları yüzde 9095 oranda mekanik nedenler, zorlanmalar ile ortaya çıkar, yüzde 5’i ciddi veya ağır hastalıklara bağlı olabilir. Hastalıkların yaşa bağlı nedenleri incelendiğinde genç ve orta yaşlarda mekanik zorlanmalar, fıtıklar, yaş ilerledikçe kireçlenme gibi hastalıklar ilk sıralarda yer almaktadır. Bel ve boyun ağrılarının önemli bir kısmı dinlenerek, kendiliğinden, kısa sürede geçer, ağrı düzeyi arttığında veya uzadığında hekime başvurmak isteriz ama hangi hekime başvuracağımıza karar vermekte zorlanabiliriz. Sağlık sistemlerine göre farklı uygulamalar olsa da, ilk basamakta başvurulan hekim genel pratisyenler, aile ve işyeri hekimleridir. Uzman hekim değerlendirmesi gerektiğinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Nöroloji, cerrahi dallardan Nöroşirurji ve Ortopedi uzmanlarına başvurulabilmektedir. Bel ve boyun ağrısı olan hastalarda da, diğer hastalıklarda olduğu gibi tanı ve ayırıcı tanı işlemleri yapılır, kişilerin yaşamındaki bazı özellikler daha detaylı incelenir: hareket ve hareketsizlik!!! Ev ve iş koşulları, hobiler, yaşam tarzı incelenir, ağrıya neden olabilecek hata ve uygun çözümler hekim hasta işbirliği ile saptanır. Fiziksel Tıp veya geleneksel adıyla Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon (FTR) alanı, bel ve boyun ağrısı olan hastalarla yoğun olarak ilgilenmektedir. FTR uzman hekimleri hem ilk tanı sürecinde hem de tedavinin planlanması ve hastaların izleminde görev almaktadır. FTR alanı, cerrahi gerekmeyen hastalara birçok tedavi seçeneği sunmaktadır. Rehabilitasyon yaklaşımı ile ağrı tekrarını önlemek için yaşam tarzı önerileri oluşturulur, kalabalık Modern yaşamın bir sorunu Bel ve boyun ağrıları, özellikle modern büyükşehir yaşantısında artan bir sorun olmuş, Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerinde, toplum sağlığını etkileyen eklem hastalıkları sıralamasında ilk sıralarda yer almıştır. İş gücü kaybı ve hekime başvurma oranları incelendiğinde; soğuk algınlığından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Hemen her insanın tüm yaşamı boyunca en az bir kez bel veya boyun ağrısı olabilir. Bel bir ekip ile; fizyoterapist, hemşire, ortez teknisyeni, psikolog ve birçok uzmanın katkısı ile hizmet verilebilir. Bel ve boyun ağrılarında, çoğunlukla neden mekanik zorlanmalar olsa da bazı romatizmal hastalıkların özgün şeklini alması yavaş seyir gösterebilir, hastalık tanısı, tüm tetkiklere rağmen kısa sürede kesinleşmeyebilir. Bu durumlarda, çeşitli prensipler ve tedavi seçenekleri uygulanmakta hastalar izlem ve kontrol altında tutulmaktadır. Tıptaki gelişmeler ve yüksek teknolojinin büyüleyici etkisi ile hastalarımız tedavide hızlı, kesin sonuç almak, ağrısız olmak isterler ama kas iskelet sistemi hastalıkları genellikle sabırla ilgi, alışkanlıklarda değişiklikler, ev ve işyeri düzenlemeleri gerektirir. Uzun yıllar boyunca yıprattığımız, “tepe tepe kullandığımız” vücudumuz yavaş iyileşme gösterebilir, hekimler uyulması gereken birçok yeni kural ve “yasak” önerebilir. Çağdaş tıp yaklaşımlarında ağrının ele alınışı değişmiştir ve artık “ağrı yönetimi” kavramı kullanılmaktadır. Ağrıyı ortaya çıkaran nedenlerin saptanması ve uygun tedavinin seçimi tıpta birçok uzmanlık alanını ilgilendirmektedir. Hekimler yoğun konsültasyon/birbirine danışma, bazen de bir araya gelerek konsey değerlendirmeleri yapabilirler. Hastalar, biopsikososyal yaklaşım ile değerlendirilirler. Ağrı hissi, kişinin biyolojik özellikleri kadar kişiliği, yaşı, cinsiyeti ve içinde bulunduğu sosyal yapıya göre değişebilmektedir. Ağrı tedavisinde sadece nedene yönelik tedavi değil doğrudan ağrının tedavisi de yapılabilmektedir. Hedef; ağrının dindirilmesi, psikososyal düzelme, günlük işlerinde bağımsızlık ve işe dönmektedir. Ağrı tedavisi, bilgilendirme ve eğitim ile başlar, sıklıkla ilaç tedavisi önem kazanır. Akılcı ilaç kullanımı prensipleri: en uygun, en etkili, en az yan etkili, diğer hastalık veya kullanılan ilaçlarla en az etkileşim gösteren, en ucuz ilacın seçimini söyler ve hekimlere önemli bir sorumluluk yükler. Ağrı tedavisinde çeşitli girişimler, enjeksiyonlar ve fiziksel tıp alanından seçenekler kullanılmaktadır. Cerrahi seçenekler sadece ağrı tedavisi için nadir kullanılan bir seçenektir. Bel ve boyun fıtıklarında cerrahi uygulamalar yapılmaktadır ancak doğru karar, iyi hasta seçimi önemlidir. Fizik tedavi veya fizyoterapi uygulamaları, ısı, elektrik akımları ve çeşitli enerji kaynakları ile vücudumuzun doğal onarım mekanizmalarını tetiklemekte ve ağrıyı dindirmekte önemli etkiler gösterir. Fizyoterapi uygulamaları kişiye özgü planlanır ve reçetelenir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzman hekimleri; hastanın ve hastalığın evresi, beraberindeki diğer hastalıklara göre fizyoterapi reçetesi (ısı, ultrason, elektroterapi gibi), istirahat ve egzersiz programları önerebilir. Bel ve boyun ağrılarının yoğun olduğu, atak dediğimiz dönem tamamlandıktan sonra tekrar ağrı oluşmaması için önlemleri hasta ile birlikte planlanır. Birkaç prensip önemli Kişiye uygun egzersizler planlanırken birkaç prensip önem kazanır. İlk aşama kişinin vücudundaki özelliklerin saptanmasıdır: düztabanlık, omurga eğriliği, arka bacak kaslarında esneklik kaybı, karın kas gücünde azlık olup olmadığı gibi. Eğer bu tür dezavantajlar var ise öncelikle bunların giderilmesine yönelik tedbirler oluşturulur. Ardından, genel sağlıklı yaşam ilkeleri ışığında sağlıklı bel ve boyun için uzun dönemli, süründürülebilir egzersiz programları ve kişinin zevk alacağı, yararı çok, zararı az spor ve aktiviteleri saptanır. Uzun süreli oturarak çalışma veya sık ayakta kalma gibi kişiye özel koşullara yönelik öneriler eklenir. Ağrıdan korkmadan, ağrı ile gelen uyarıları duyarak, sağlıklı, mutlu, ağrısız bir yaşam dileğiyle...! Bu sayfa Mesa Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / www.mesahastanesi.com.tr 292 99 00 21
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear