Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
04 29 Ekim 2010 Cuma 330 Bozkır Ankara’daki Türkiye Cumhuriyeti! ÖZGEN ACAR nkara, 4,7 milyonluk nüfusu ile dünyanın 38., Türkiye’nin 2. kalabalık kentidir. Oysa Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında 30 binlik bir kentçik idi! İstanbul, dört imparatorluğa (Roma, Doğu Roma, Latin ve Osmanlı) başkentlik yapmış dünyada tek kenttir. Ayrıca “halifelik” olgusundan dolayı, dünya Müslümanlarının da başkentiydi. O yıllarda bir milyonluk iken bugün 15 milyonluk nüfusu ile dünyanın A en kalabalık 4. kentidir. Ankara, imparatorluklara ya da İslamiyete başkentlik yapmadı ama İÖ 21’de Roma döneminde “Galatya Eyaletinin”, İS 750’de Doğu Roma’nın (Bizans) “Bukellarion Eyaletinin” başkenti olmuştu. Doğu Roma’nın ilk imparatoru Arkadius (395–408) Ankara’yı “İmparatorluğun yazlık sarayı” olarak kullandı. Koskoca İmparator İstanbul’dan kalkıp Ankara’ya dinlenmeye geliyordu! İÖ 6. yüzyılda İran’ın Susa kentinden başlayıp Lidya’nın başkenti Sardes’e giden “Kral Yolu” Ankara’dan geçerdi. İÖ 2. yüzyılda Romalılar da Ankara odaklı olarak “Kral Yolunu” yeniden canlandırarak Doğu’ya açıldılar. Ankara, yüzyıllar sonra Uzak Doğudan Avrupa’ya uzanan “İpek Yolu’nda” kervan sarayları ile önemli bir ticaret kenti oldu. Anadolu Medeniyetler Müzesi bunlardan biridir. Bir Makedon olan Büyük İskender, İÖ 334333 kışını, Sakarya Nehri kıyısında Polatlı’da, ünlü düğümünü kestiği Gordion’da geçirip Persleri beklerken Afganistan’a uzanan imparatorluk planını da hazırlıyordu. Yüzyıllar sonra Ali Fuat Cebesoy’ın kolordusu ile 1919’da geldiği Ankara’da, Makedonya’dan bir başka komutan, Mustafa Kemal’in 23 Nisan 1920’de TBMM’yi kurması ortamını yaratmıştı. Başkent neresi olacaktı? İstanbul sevdalısı aydınlar, halifelik dünyasında yaşayan dinci gruplar bu taşra kasabası görünümlü Ankara’ya karşı çıkıyorlardı. TBMM hükumetinin yönetim ve komutanlığına odaklanan Ankara’nın “başkent” olmasını öneren Mustafa Kemal’in 28 Kasım 1920 tarihli önergesi 31 Ocak 1921’de “HalifePadişah ve Payitaht’ın (İstanbul) kurtarılması amacıyla” ve oyçokluğu ile kabul edilmedi! Mustafa Kemal, 23 Ağustos 1921’de Büyük İskender gibi Sakarya Nehri’nin geçtiği Polatlı’ya doğru Alagöz’de karargâhını kurdu. Ünlü “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır!” sözünü “tarihe geçirdiği” bu karargâhta Sakarya Savaşı’nı kazandı. İsmet (İnönü) Malatya, Zülfü (Tigrel) Diyarbakır, Saffet Ziya (Erzincan) ve ayrıca 13 il milletvekilinin 9 Ekim 1923 tarihli önergesi 13 Ekim’de kabul edildiğinde Mustafa Kemal “Siyasî başkentimiz Anadolu’nun ortasında kalacaktır. Batı’nın ve Doğu’nun temsilcileri bizimle bu başkentte temas edeceklerdir… Ankara Hükumet Merkezidir ve ebediyen Hükumet Merkezi kalacaktır” dedi. Dış cephe Sakarya’da, iç cephe TBMM’de zaferini pekiştiren Mustafa Kemal 16 gün sonra 23 Ekim 1923’te Anadolu’nun bozkırı Ankara’yı Türkiye’nin kalbi yaparak “Cumhuriyeti” ilan etti...