26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Ankara 289/15 Ocak 2010 Fotoğraflar ve anılarla ‘Örnek Bir Cumhuriyet Kurumu: Devlet Tiyatrosu’ NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Teoman Yazgan’ın yeni kitabı “Bir Cumhuriyet Kurumu: Devlet Tiyatrosu” okuyucuyla buluştu. Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürlüğü’nün yayınlarından çıkan kitapta, DT’nin kuruluşundan 1970’li yıllara dek uzanan dönemi anlatılıyor. “Bir Cumhuriyet Kurumu: Devlet Tiyatrosu”, Teoman Yazgan’ın dördüncü kitabı. Okurlar Yazgan’ı, “Bürokratlar Nereye Koşuyor?”, “Kendilerine Yalan Söyleyen İnsanlara Mektuplar” ve “Önce Radyo Vardı” isimli kitaplarından tanıyor. Yazgan’nın DT’nin kuruluşundan 1970’li yıllara dek uzanan öyküsünü anlattığı kitap, bir araştırma kitabı niteliği taşıyor. Yazarın DT’nin kuruluşunun 60. yıldönümü nedeniyle DT Genel Müdürlüğü’nün yayınlarından çıkardığı kitabı, dönemin tiyatro olaylarını, oyuncularını ve oyunlarını farklı bir uslüpla anlatıyor. Kitapta, Maurice Maeterlinck’in “Evin İçi”, Carlo Goldoni’nin “Otelci Kadın”, John Milington Synge’nin “Denize Giden Atlılar”, Sophokles’in ünlü trajedisi “Antigone”, William Shakespeare’nin ünlü trajedisi “Jül Sezar”, Sophokles’in “Kral Oidipus” gibi DT’nin tarihinde yer eden birçok oyun ve bu oyunlarda rol alan Cüneyt Gökçer, Mahir Canova, Agâh Hün, Ayten Gökçer, Kerim Afşar gibi nice oyuncuların anıları eğlenceli bir uslüpla ele alınıyor. Kitabın önsözünde DT Genel Müdürü Lemi Bilgin, şunları söylüyor: “Genç Cumhuriyetin çağdaş bir toplum yaratma ideal ve arzusu ile giriştiği sanatsal ve kültürel hareketler içinde, en önemli girişimdir devlet desteği ile bir tiyatro kurmak. Atatürk’ün önderliğinde Cumhuriyetin tüm kurucu aydınları, toplumu çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmanın ancak sanatın ışığı ile mümkün olabileceğinin farkındaydılar. Cumhuriyet Türkiyesi’nin yetiştireceği kişiler okuyan, düşünen, özgür iradesiyle karar veren tiyatro, opera ve bale izleyen, senfonik müzik dinleyen çağdaş sanatları takip eden bireyler olmalıydılar. Sanat aydınlığa açılan yolda en etkili silahtı. Tiyatro sanatının ise bu ışık seli içindeki yeri ve önemi azımsanmayacak yoğunlukta ve berraklıktaydı. DT, tarihte bir ilk olan ‘Köşebaşı’ oyunu, yalnızca bir ilk oyun olma özelliğinin dışında aynı zamanda tiyatro sanatının kurumsallaşması ve yaygınlaşması için de bir köşebaşı niteliği taşıyordu. Çünkü açılışını yaptığı Küçük Tiyatro’dan sonra süratle tiyatrolar açılmaya başlayacak, tiyatro sanatı yaygınlaşacak ve DT Anadolu’nun her yanına tiyatroyu götürecektir. Evet, Küçük Tiyatro sahnesinde başlayan bu serüvenle, DT bugün geldiği noktada elliye yakın sahne, yüzlerce oyuncu, binlerce oyundan oluşan repertuvarıyla ve ayrıca gerek teknik altyapısı ve gerekse artistik birikimiyle dünyanın en saygın sanat kurumlarından biri haline gelmiştir. (...)” DT’ninbirdönemikitaplaştırıldı A ‘İki yıl aralıksız araştırma yaptım’ gazetesinde ünlü Yunan rejisör Takis Muzenidis ne diyor: ‘Cüneyt Gökçer, tiyatro dünyasının çok kıymetli bir simasıdır. Dünyaca tanımış büyük bir şahsiyet, çok kabiliyetli bir aktör ve mükemmeli bir rejisördür. Büyük bir sanatçı olduğu hiç çekinmeden, defalarca tekrarlayabilirim. Rus zenginliklerine sahip, kültürlü, anlayışlı ve emsalsiz bir insandır. Atina seyircileri, 1960 yılında Oidipus rolünde gördükleri Cüneyt Gökçer’i sonsuz hayranlıkla seyretmiş, defalarca alkışlamışlardı. İki yıl önce İtalya’da Pirendello’nun 4. Henri rolünü büyük bir başarıyla canlandıran Cüneyt Gökçer, tiyatrosever İtalyanlar tarafından da çok beğenilmiş ve en yüksek mertebeye çıkarılmıştı.’ Görüldüğü gibi Türk tiyatrosu Gökçer gibi ustalarla o dönem altın çağını yaşıyordu” diye konuştu. Ayrıca Yazgan’ın kitabında bugün yaşayan 17 tiyatro sanatçısıyla yaptığı söyleşiler de yer alıyor. Kitabın yazarı Teoman Yazgan, böyle bir kitap yazabilmek için iki yıl aralıksız araştırma yaptığını, bu araştırmada 1956’dan bu yana düzenli olarak takip ettiği Devlet Tiyatrosu Dergisi’nin işini kolaylaştırdığını belirtti. Cumhuriyet tarihine damgasını vuran DT’nin geçmiş tarihte sahnelediği oyunları gençlere anlatmak, bir dönemin usta oyuncularını anmak ve unutulmamalarını sağlamak amacıyla böyle bir kitap yazmak istediğini vurgulayan Yazgan, “İki yıllık bir çalışmanın ürünü olan bu kitabımda genç Cumhuriyetimizle birlikte gündeme gelen çağdaş DT’nin kuruluş ve sonraki ilk yirmi yılı ele alınmıştır. Zaten DT’nin görkemli yılları da daha çok bu zaman dilimi içinde yer almaktadır. 1970’lerden sonraki DT etkinlikleri ise başka bir çalışmanın konusu olacak” dedi. “Hitler’in farkında olmadan bize büyük bir faydası oldu. Almanya’dan pek çok önemli Yahudi kökenli akademisyen, sanatçı geldi. Bunlardan biri de Carl Ebert’ti” görüşünü dile getiren Yazgan, Ebert’in Türk tiyatrosuna sayısız katkılar sunduğunun altını çizdi. Kitabın geçen günlerde yitirdiğimiz tiyatro sanatçısı Cüneyt Gökçer’den sonra ilgiyle takip edildiğine de vurgu yapan Yazgan, Gökçer’in oyunculuğu ve rol aldığı oyunlarla ilgili kitapta geniş bilgilere yer verdiğini kaydetti. Yazgan, “Şüphesiz Gökçer çok büyük bir tiyatrocuydu. Bakın 4 Temmuz 1970 tarihli Yunan Elefteros Kozmos 2
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear