Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
‘EnbüyükhedefimAnkara’ya yenioperabinasıkazandırmak’ rdoğan Davran, uzun yıllar Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde (ADOB) Viyolonsel Grup Şefi olarak görev yaptı. 2.5 yıl önce Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdürü olarak atandı. Antalya’da 2.5 yıl içinde birçok ilke imza attı. Davran’ın müdürlüğü döneminde, Antalya Devlet Opera ve Balesi’nin ilk kez kendine ait bir binası, bir bale stüdyosu, bir prova solunu oldu. İzleyici sayısı 8 binlerden, 25 binlere ulaştı. Davran geçen aylarda da Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürlüğü’nün yeniden yapılandırılması çerçevesinde, ADOB Müdürü olarak göreve başladı. Davran’ın ADOB Müdürü olduğu dönemde Ankara’daki sanatsal faaliyetlerin geliştirilmesi için birçok projesi bulunuyor. En büyük hedefi ise Ankara’ya yeni bir opera ve bale binası kazandırmak. Davran, DOB’un bugün bünyesinde bulundurduğu bale sanatçılarının gençleştirilmesi konusunda sıkıntılar yaşadığını da belirtiyor. ADOB Müdürü Erdoğan Davran’la, Ankara’ya ilişkin projelerini ve DOB Genel Müdürlüğü’nün sorunlarını konuştuk: Siz ADOB’un ilk müdürüsünüz… I 1949 yılında kuruldu ADOB. Ardından İstanbul, İzmir, Mersin ve Antalya, son olarak da Samsun Opera ve Balesi Müdürlüğü açıldı. ADOB bu yıla dek genel müdürlük çatısı altında faaliyetlerini yürütüyordu. Ancak yurt genelinde opera ve bale müdürlükleri açılmaya başladıkça, genel müdürlüğün de yükü arttı. ADOB’un da müdürlük olmasına karar verildi. ADOB gibi bir kurumun ilk müdürü olarak görev yapmak benim için ayrı bir gurur. Biliyorsunuz, ben 2.5 yıl Antalya Opera ve Balesi Müdürü olarak görev yaptım. Bu süre içinde birçok ilke imza attık Antalya’da. Antalya Devlet Opera ve Balesi’nin ilk kez kendine ait bir binası, bir bale stüdyosu, bir prova solunu oldu. İzleyici sayısı 8 binlerden, 25 binlere ulaştı. Aylık temsil sayısını artırdık gibi… Bu çalışmaların ardından Genel Müdürümüz Rengim Gökmen tarafından ADOB Müdürü olarak görevlendirildim. Ben Antalya’da herkesin abisiydim, burada ben herkese “abi” diyorum. Çünkü burası çok köklü bir kurum. Başkentte çok sayıda opera ve bale izleyicisi var. Ancak yeterli sahne yok. Ankara’ya dair ne tür projeleriniz olacak? Kente yeni opera ve bale sahneleri açılacak mı? I Hedeflerim var tabii. Öncelikle belirtmek isterim ki ben bu kurumun sanatçısıyım. 1985 yılında kuruma katıldım. Viyolonsel grup şe ADOB Müdürü Erdoğan Davran: Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya Tel: 442 30 50 İşgal, Hüzün, Hazırlık 6 AY Alev COŞKUN CUMA PARASIZ EKİ E ? Selda GÜNEYSU fiyim. Bu nedenle Ankara’daki yapıyı ve işleyişi çok iyi biliyorum. Bizim Ankara’da çok uzun bir süredir bina sıkıntımız var. İçinde bulunduğumuz, bugün “Büyük Tiyatro” olarak da bilinen bina, Ulus’taki merkez binamız, bütün opera ve balesinin tüm birimlerini bir arada tutuyor. Bu bir avantaj ancak sahne performansı açısından yeterli değil. Bu konuda Genel Müdürümüz Rengim Bey’in hali hazırda bir projesi mevcut. Salonu en kısa zamanda bir tadilattan geçirmek istiyoruz. Koltuklarından tutun da akustiğine dek bir değişimden geçmeli bu salon. Tadilat büyük bir ihtimalle 1 H a z i r a n 2009’da başlayacak, 15 Eylül 2009’da sona erecek. ‘Son yıllarda sanatçı yetişmiyor’ Kültür ve Turizm Bakanı Günay da binanın DOB Ertuğrul Ge dürlüğü’nün yönetimine ver nel Mürektiği yönünde açıklama ilmesi gelarda bulunmuştu… I Bu bizim açımızdan çok sevindirici bir gelişme. Antal ya Devlet Opera ve Balesi’nin geçmişi çok olduğu için oradaki opera yeni bin yurttaşlar tarafından çok bil ası miyordu. Bu durumu yad inırgamıyordum. Ancak bugün bütün idari birimleri genel müdürlük çatısı altında bulunan bu bin anı opera binası olarak değil de n, bugün “Büyük Tiyatro” olarak bilinmesine bir remiyorum. Öncelikle bu düş anlam veünc ğiştirilmesi gerek. Bu binada enin degünü opera ve bale temsill haftanın 5 eri gerçekleştiriliyor. Yurttaşların bugün opera yerini tam olarak bilemem binasının ele larda başkentte sanatsal ri son yılfaaliyetlerin yeterince yapılmadığının, yap faaliyetlerin de yurttaşlara ılan yet rince anlatılmadığının bir egöstergesi değil midir sizce? I Belki de… Birtakım ini çıkışlar elbette yaşanıyor. Anş cak bu sadece bize özgü değ il. Bu iniş çıkışlar hemen hem en bütün dünya ülkelerinde me vcut. Durgunluk dönem nomi de durgun, kültür de i var. Ekodu nat da durgun… Neden? rgun, saÇünkü tüm dünyada üretim durdu. So dünyaya mal olan bir bestec n yıllarda i, bir ressam, bir opera sanatçısı, bir ede biyatçı maalesef yok. Bu tabii bizi de etk iliyor. hep soruyorlar, en büyük hay Bana alin dir diye, ben de yanıt ver iz neiyorum: Cumhuriyet tarihimizde bir bina yalnızca opera ve bale tane binası olarak inşa edilmiştir. O da İstanbul’daki Atatürk Kültü r kezi (AKM). Daha sonra çok Mersatlı olarak kullanıldı. Eğer makger leştirebilirsem, başkente AK çekyeni bir opera ve bale binası M gibi, dırmak istiyorum. Bu ben kazanim en büyük hedefim. Yeni bir bina, bugün başkentte opera ve bale sanatı nın yeterli düzeyde yapılabilmesi için en büyük ihtiyaç. Bir de nedense opera ülkede, “avazı çıktığı kadasanatçıları insanlar” olarak biliniyor. Oyr bağıran mal yaşamımızda çok naifiz sa biz nordir. sin kaynağımız alkıştır. Halkı Tek ben bu önyargısını da kırmak gerekl i bugün diye düşünüyorum.