26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Ankara 235/2 Ocak 2009 K İ TA P v e Y AY I N D Ü N YA S I Darende anılarını bir kitapta topladı: ‘DiplomatınNotDefteri’ ürkiye’nin Cakarta, Budapeşte, Frankfurt, Münih, Filibe, Varşova, Tebriz, Dubai, Bingazi ve Paris temsilciliklerinde çeşitli görevler üstlenen eski Dışişleri Bakanlığı Müşaviri, emekli Büyükelçi Daver Darende, 38 yıl emek verdiği Dışişleri’ndeki mesleğinde yaşadığı anıları bir kitapta topladı. Darende’nin Dışişleri’ndeki meslek yaşantısında tanık olduğu olaylardan oluşan kitapta, 43 farklı anı bulunuyor. Kitap, çeşitli fotoğraflarla da anlatımı zenginleştiriyor. Kitabın aşılmaz yükseklikte duvarlar arkasında duran diplomasiye, içeriden duruşla fakat dışarıdan bir gözle ve gözlemle eleştirel bir bakış sunduğunu belirten eleştirmenyazar İsmet Ercan, “Darende’nin kitabı bir tek sözcük ya da beden dilinin bir tek hareketiyle anlatılanın, masa başında, ülkelerin neler kazanıp neler kaybettiğinin ders alınacak bir tablosunun sergilenişidir” görüşünü ifade ediyor. Ercan, kitapta politika ve politikacının diplomasisinin önüne geçmesi durumunda nasıl bir karanlık tablonun ortaya çıktığının özetlendiğini vurgularken, Darende ise kitabı hakkında şunları dile getiriyor: “38 yıl emek verdiğim Dışişleri mesleğine severek girdim. Hazine Genel Müdürlüğü’ndeki yıllarımı da eklersem 40 yıl süren bürokratlık dönemi benim için T unutulmaz anılarla doludur. Gerek merkezde, gerek dış görevlerde değerli meslektaşlar tanıdım. Onlarla mesleki ilişkilerimi sürdürürken, kendime hep şu soruyu sordum: ‘Dışişleri Çarkı’nın dişlileri arasında öğütülmek oraya giren bir kesim için değişmez bir yazgı mıdır? Çarkın içinde olanlar bu soruyu daha iyi yanıtlayacaklardır. Bu konuyu irdelerken uzun süren meslek yaşamımda çarkın dışında kalmanın rahatlığını ve bana sağladığı özgürlüğü her dem hissetmiş olduğumu da söylemek zorundayım.” Yayınlayan: Arkadaş Yayınları İletişim: Yuva Mahallesi 3702. Sokak No: 4 Yenimahalle Tel: 394 62 85 Sayfa Sayısı: 217 Fiyatı: 14 YTL Becerikli’nin yeni romanı: “Konstantiniyye’ninGülü” azeteci yazar Uğur Becerikli’nin Karınca Yayınevi’nden çıkan yeni romanı “Konstantiniyye’nin Gülü” okurlarıyla buluştu. Becerikli, daha önceki romanlarında ağırlıklı olarak yakın dönem Türkiyesi’ni anlatırken, bu kez “tarihe bir yolculuk” yapıyor. Okuru, 16. yüzyıl İstanbul’una götürüren “Konstantiniyye’nin Gülü” gerilim, korku, tarihi veya polisiye bir roman olmanın yanı sıra aynı zamanda bir aşk hikayesi de anlatıyor. Osmanlı’nın dünyanın hakimi olduğu dönemde geçen bir öyküyü anlatan romanda da, Becerikli’nin daha öncek romanlarında olduğu gibi polisiye ve gerilim, hatta doğaüstü temalar bulunuyor. Roman, devşirme Rumen Vedat ile aşık olduğu Harem’den çıkma Boşnak Renan’ın aşk öyküsünü üzerine kurgulanırken, kim ya da ne olduğu bir türlü ortaya çıkarılamayan gizemli canavar ve Enderun’da başlayıp Divan’da devam eden güç çekişmelerini konu ediniyor. Kitap,evrendeenuzakveenyakın,enbüyükileenküçükarasındakikopmazilişkiyianlatıyor ‘BizBuEvreninÇocuklarıyız’ “Başlangıçta Hidrojen Vardı” ve “Bilinç Gökten Düşmedi” adlı kitapların yazarı Hoimar V. Ditfurth’un son kitabı “Biz Bu Evrenin Çocuklarıyız, Varoluşumuzun Romanı” okuyucuyla buluştu. “Popüler Bilim” dizisinden çıkan Ditfurth’un 3. kitabında, 20. yüzyılın sonundaki evrene ilişkin standart bilgi ve verilerle, her türlü metafizikten uzak, kendi içinde bütünlüklü, kapalı, algılarımızın ve düşünme alışkanlıklarımızın sınırlarını genişleten bir yapıt oluşturuyor. İngilizceye, İspanyolcaya, İtalyancaya, İsveççeye, Polonya diline ve Felemenkçeye çevrilen metin, evrene ilişkin çok sayıda bilgiyi değerlendirerek yepyeni bir astronomi, dolayısıyla kozmos tablosu sunuyor. Ditfurth, evvelki yüzyılın ve geçen yüzyılın başlarında benimsenmiş olan bir evren tablosunun, bu sonsuz büyüklükteki evrenin milyarlarca galaksisinden birinin (Samanyolumuzun) kenarına rastlanan bir Güneş sisteminin hayata elverişli 3. sıradaki gezegeniyle birlikte, orada unutulmuş ve terk edilmiş, yapayalnız dolanıp durduğu anlayışına dayalı tablonun yanıltıcılığını gözler önüne seriyor. Ditfurth, bir uzay gemisine benzettiği “dünya”nın ve gezegenleriyle birlikte Güneş sisteminin, hayata düşman, yaşamaya izin vermeyen, soğuk ve ürpertici bir kozmozun karanlığında sa rektiğinde değinilmiş olsa bile evrimin hipsiz olmadığına dikkat çekiyor. Kitap, izi ‘bu dünyada’ sürülmüştü. Konrand evrende en uzak ile en yakın, en büyük Lorenz’in araya giren ünlü yapıtı, ‘İşte ile en küçük arasında İnsan, Saldırganlığın Doğası Üzerine’ kopmaz bir ilişmetni de, evrim tarihini davranışların ki ve bağ olgelişme ve yön değiştirme tarihi olarak duğunu okuyor, dolayısıyla bu öbeğe eklemle“dış uzaniyordu. ‘Bu Evrenin Çocukları’ mikyın” ve rokozmos ile makrokozmosun ilişkisini ötesinin belli perspektiflerden kurgulayarak, dünyada bir bakıma ‘düşünme yolculuğumuzu’ hayatın tamamlıyordu. var olmaDitfurth’un sayısı ve sürmesız dile çevrilen bu si için vazge‘evren romanı’ saçilmez katkılar sunyıların bizi fırlatduğunu anlatıyor. Kitabın tığı boşluğun alTürkçe çevrisini yapan datıcı olduğunu Veysel Atayman, dizi gösterip bir tür tehakkında ve Ditfurth’un selli veriyor bize: son kitabı hakkında şunları Biz bu evrenin çodile getiriyor: cuklarıyız, onun “Dizinin ilk kitabı evlatlarıyız.” (Başlangıçta Hidrojen Vardı), dikkatini genellikle bu dünyadaki vaYayınlayan: Cumhuriyet Kitapları roluşa, hayata, dolayıİletişim: Ahmet Rasim Sokak No: 14 sıyla da hücreye, onun alt Çankaya 06550 Tel: 442 30 50 birimlerine çevirmişti. Sayfa Sayısı: 504 Fiyatı: 23 YTL Makrokozmos dediğimiz evrensel boyuta ge G 17
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear