25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 23 EYLÜL 2012 / SAYI 1383 Çocuklar sonunda müzeyle buluştu ıllardır duyduğum özlemim Çorum’da gerçekleşti! ABD’de, örneğin Şikago’da, çocuklar hafta sonunda aileleriyle, geceyi müzede “uyku tulumları” içinde, geçirirler. Müze eğiticileri, konuklarına çeşitli bölümleri ayrıntılı olarak anlatıp tanıtırlar… Türkiye’de ise, öğretmenlerin birkaç sınıf öğrencisini topluca müzede gezdirdiklerine her halde tanık olmuşsunuzdur. İkişerli sıraya girmiş, yaklaşık 100 öğrencinin önünde, ortasında, sonunda birer öğretmen; müzede vitrinlerin önünde ilerletirken, “Yürü!.. Konuşma!.. Bağırma!.. Durma!.. Önüne bak!..” komutları ile sanki bir koyun sürüsünü yönlendiriyorlardır. Çocuklar ne bir şey görmüşler, ne de öğrenmişlerdir… Yalnızca o gün ders yapmamanın sevincini yaşamışlardır! Oysa ABD ve Avrupa’da, önce öğretmenler müzeye giderler. Müzenin “eğitmenleri” önce öğretmenleri gezdirip ÖZGEN sergilenen nesneler hakkında ayrıntılı bilgi ACAR vererek onları eğitirler. Ondan sonra öğretmenler öğrencilerini müzede gezdirirler. Gereğinde büyük bir salondaki bir heykelin resmini yapma görevini öğrencilere verirler. Bazı müzelerde çocuklara, kendileri için özel olarak hazırlanmış “basılı rehbercikler” ücretsiz olarak verilir. Bu rehberlerde bazı yapıtların resimleri vardır. Çocuklara “bu eser hangi camekânda bulun ve işaretleyin” gibilerden bir çeşit oyunbulmaca ile dolaylı eğitim olanağını yaratırlar. Çıkışta yanıtlara göre başarılı öğrencilere müzenin çocuk kitapları hediye edilir. Bugün hangi müzemizde, öğretmenlere ve öğrencilere rehberlik yapan “eğitmen” var? Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde “müze eğitimi” bölümü mezunları, bugün işsizlik sıralamasında en başta geliyor. Çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı bu “eğitmenlere” gerek duymuyor! Ama, Sayın Ertuğrul Günay bu hükümetin üyesi olarak imam atamaları kararnamesine imzasını basabiliyor! Şimdi gelelim Çorum Müzesi’ne! Üstelik Sayın Günay o müzede bu başarıyı da kendi gözleriyle gördü! Y Türkiye’de ilk kez, yalnızca çocukların birkaç geceyi müzede geçirebilecekleri ortam Çorum’da yaratıldı. Yarım milyon liraya mal olan “Herkes Müzeye” projesi sonucunda çocuklar gerçekten görüyor, öğreniyor ve yaşıyor. 1 2 3 4 Hitit yaşamı, sanatı ve kültürü ile ilgili uygulamalı eğitim çalışmaları da yapılıyor. Müzeyi gezerken şaşırdığımı söyleyebilirim! Çankırı İnandık’ta bulunup, Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen, ünlü Hitit kabartma vazosunun resminin yansıdığı TV’ye bir öğrenci parmağı ile dokunarak yatay ve dikey olarak döndürüyor. (3) Sonrasında resim işliğine giden öğrenci vazoda etkilendiği bölümü kâğıda çizip boyuyor. (4) başkentinde Hattuşa’da dolaştıklarını gördüm. Bir başka köşede özgün bir Roma dönemi “güneş saati” vardı. Bu tür “güneş saatlerini” pek çok yerde gördüğüm için pek aldırmadım. Ancak bu yaratıcılıkta önemli etkisi olan Müze Müdürü Dr. Önder İpek, oradaki araç gereçler ile güneş saatinin çevresindeki ışıklandırmayı sağa sola çevirip bana “saatin ibresine bakmamı” söyledi. Yine şaşırdım… Çünkü güneş saati o ışık koşuluna göre değiştiriyordu. İpek’e çaktırmadan saatime bakmaya çalıştığımda, hatamı anladım! Dr. İpek çocuklara saat olgusunun çıkış noktasının nasıl anlatıldığını bana da göstermek istemişti. Hatamdan utandım! Müze “Eğitim ve Uygulama Merkez’nde” öğrenciler, bina içindeki yatakhanede kalıyorlar. Bu alanda çeşitli işliklerin yanı sıra bir de Hitit evi bulunuyor. O dönemin Hitit evinde, tahıldan fırında ekmek olarak çıkışına kadar giden yolu çocuklar uyguluyorlar. (1) Müzenin yemek hizmeti olmadığı için “Anitta Oteli”, çocukları “beş yıldızlı tesiste” üç öğün ağırlayarak destek veriyor. Darısı öteki kentlerdeki müzelerimize, çocuklarımıza ve de otellerine… Çağdaş güneş saati! Türkiye’de ilk kez, yalnızca “çocukların” birkaç “geceyi” müzede geçirmeleri ortamı Çorum’da yaratıldı. (2) “Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın Küçük Ölçekli Altyapı Geliştirme, Kültürel, Turistik Değerleri ve Ekolojik Dengeleri Koruma ve İyileştirme Mali Destek Programı (OKA)” çerçevesinde Çorum Valiliği’nce “Herkes Müzeye” girişimi ile başlatıldı. Yarım milyon liralık harcamanın yüzde 75’ini OKA, gerisini Çorum İl Özel İdaresi karşıladı. Öteki illerimizde de müzeler var, il özel idareleri de var… Gerçekten var mı? Çorum Müzesi’nin yılda bir kez ziyareti yapılan, “Yürü!.. Konuşma!.. Bağırma!.. Durma!.. Önüne bak!..” denilen bir alan olmaktan çıkarılıp tarih ve sanat eğitiminde her yaştaki insanın sürekli olarak yararlanmaları biçimde geliştirilmesi ve müzenin eğitimde kullanılması amaçlandı. “Herkes Müzeye” söylemi ile Çorum Müzesi’nin konuk odaları “Eğitim ve Uygulama Merkezine” dönüştürüldü. “Çorum Müzesi Eğitim ve Uygulama Merkezinin” yapılmasının ardından müze ziyaretlerinin sürekli olması ve kültürler arası iletişimin canlı tutulabilmesi hedeflendi. Ayrıca ilköğretim öğrencilerine yönelik olarak Bir başka bölümde Hititlerin öncülü Hattilerin ölü gömme gelenekleri “canlanıyor”. İlerlerken iki kişilik bir Hitit at arabası üzerinde, bu gelişmeyi yaratan ve Çorum’un o günkü valisi Nurullah Çakır’ı bir çocukla dizginleri sağa sola çekip günümüzden 23 bin yıl öncesinin Hitit C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear