Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 ŞUBAT 2011 / SAYI 1301 11 SELÇUK EREZ Ricciardone haklıdır! A BD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Joseph Ricciardone Türkçe konuşuyor, uzun süredir Türkiye ile yakından ilgilenmiş bir kimse; geçenlerde Odatv’nin basılması konusunda “…Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz anlamıyoruz, onun için sizlere soruyoruz. Türklerin görüşleri önemli. Ama ifade ve basın özgürlüğü Türkiye, ABD ve bölge için hayati öneme sahip” demişti. Hükümetin neredeyse tümü ayağa kalktı: Başbakan, “Türkiye’yi tanımaz, bilmez... Buna acemi elçilik denir” dedi. çişleri Bakanı Atalay, “Türkiye, dünyanın diğer demokratik ülkelerinde olmadığı kadar basın özgürlüğünün olduğu bir ülkedir” dedi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu da “Yürütülen bir soruşturmayla ilgili büyükelçinin yargıda bulunmasını doğru bulmadığını” belirtti. Egemen Bağış, Büyükelçi’nin Türkiye’de görevine yeni başladığını ve Türkiye’nin hassasiyetlerini algılaması için zamanın henüz erken olduğunu belirtti. Büyükelçinin sözlerine neden kızıldığını anlamak güçtür. Pakistan’ı sel basınca ne yaptık? Başbakan, hemen bir yardım kampanyası başlatmadı mı? O zaman bir Pakistan büyüğü çıkıp ters bir laf etti miydi? Yine Başbakan, 2010 Mayısı’nda, stanbul’da toplanan Somali Konferansı’nda bu ülkeye ekonomik yardımda bulunduğumuzu ve buna devam edeceğimizi söylemedi mi? Biri kalkıp ta “Size ne Somalı’den” dedi mi? Sonra Gazze? Herkesi, Gazze halkına yardıma çağırmak için resmi gazetede genelge yayımlanmadı mı? Kim karşı çıktı? Pakistan’daki, Somali’deki, Gazze’deki ve diğer ülkelerdeki ekonomik ve doğal afetlerle ilgilenmek doğru bir şeydi... Bu bir insanlık gereğidir. Peki, siz bir ülkede demokrasinin tökezlemesini, eksilmesini, çukura itilmesini, ekonomik sıkıntılardan, sel baskınlarından, yedi numara zelzeleden daha önemsiz bir iç sorun mu sanıyorsunuz? nsanların bu demokrasi denen şeye havadan, sudan, etten, sebzeden daha az muhtaç oldukları kanısında mısınız? Tarihte yüzlerce ülkede binlerce kişi “demokrasi” diye diye neden ölmüştür? Bu gün Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da ve Bahreyn de birçok sizin gibi, benim gibi insan neden canları pahasına “demokrasi istediklerini” haykırıyorlar ve hatta ölüyorlar? Demokrasi eksikliği, havanın, suyun, yiyeceğin yokluğu kadar vahimdir, insanlar demokrasi eksikliğinden ölürler! Öyleyse Sayın Ricciardone’ye çatacağınıza, size bunları hatırlattığı için teşekkür edin! G selcukerez@gmail.com http://twitter.com/#!/selcukerez “Söylenmeyen” bir eşcinselin yaşamını, dönüm noktalarıyla ve tüm açıklığıyla anlatıyor. Kitabın kahramanı aynı zamanda yazarı. Adı Murat Renay, ama gerçek adı bu değil. Fotoğrafı da şimdilik hiçbir yerde yok. Bu kitabı en çok kadınlar okumalı ZUHAL AYTOLUN Ailenize rahatlıkla ben bir kitap yazdım diyebildiniz mi? urat Renay, bizden biri. Belki yan komşumuz, belki iş Ailem eşcinsel olduğumu 6 yıldır biliyor ama bu arkadaşımız belki yıllardır her şeyini bildiğimizi konuya temkinli yaklaşıyorlar. Bizim ailede de bu düşündüğümüz yakın bir arkadaşımız. Gerçek ismi gizli, bir “söylenmeyen.” Benim bir birlikteliğim var şu resmi de. Çünkü kendini gizlemek zorunda bırakılan anda, mutluyum da. Ama onlar ben mutlu muyum, eşcinsellerden yalnızca biri. Bir kitap yazarak, kendi yaşamındaki değil miyim çok merak etmiyorlar. Bir tabu bu. dönüm noktalarını anlattı, “Söylenmeyen”leri döktü ortaya. Amacı Gerçi anlayış da gösteriyorum, bilgileri olmadığı için da toplumdaki homofobik yaklaşımlara karşı durabilmek için “ben nasıl baş edeceklerini de bilmiyorlar. Sorun değil, de sizden biriyim”i anlatmak. Zor olduğunun farkında ancak ufak yeterki üzülmesinler. bir ışık bile yakabilse amacına ulaşmış olacak. “Küçük bir etki de Kitabı okudular mı? olsa bu oyunu bozmak istiyorum” diyor. Anneme kitabı verdiğimde bir kaç sayfasını Kitapla beraber hiç tanımadığımız birinin hikâyesine tanık yırtmıştım. Ona yazmış olmama rağmen, üzülmesini oluyoruz, hem de en özeliyle. Sizce bu kitap neden yazılmalıydı? istemedim. Hiçbir şey 65 yaşındaki bir kadını Öncelikle kimliksiz olarak yazılmalıydı. Çünkü ben de herkes üzmeye değmez. Zaten anlatıyorum ona, bir de gibi olduğumu göstermek istedim. Bunu yaparken de okuyanın kitapla dramatize etmeme gerek yok. Kitabı verdim, özdeşleşebilmesi için en özelinizi anlatmanız gerekebiliyor. Neden çekindi, sonra kitabı yok ettim ve hiç sormadı. yazılmalıydı sorusunun yanıtı şu; bizi toplumun dışında görüyorlar. Babanız? Sanki biz cam fanusta yaşıyoruz! Ben de hem sizden farklıyız, hem Babam yok sayıyor. Benimle bu de sizden biriyiz demek istiyorum. konuyu hiç konuşmadı. Utana sıkıla Homofobi, toplumun büyük bugüne kadar söylediği tek şey, bir kesimi için hâkim bir “Kızlara yönelelim” oldu. Kitapla da konumda. Ülkemizde nasıl ilgili tek kelime etmedi. G bir ortam olduğundan söz tan söz uçluluk zs edebiliriz? adığını r zda yaş i taşıyo k hissin kluğunu Çoğu insan farkında bile uçlulu Çocu âlâ o s unuz. H değil aslında homofobik çası ediyors ? ma açık içinizde iriyor. A z olmalıyız. En azından biri başkasını olduğunun. Yaptıklarını, . Çünkü sett musunu rendim uçlu his ınız mayı öğ m sizi s bu konuda eleştirirken “Bize ne hakaretlerini hep normal olarak Toplu takma e yaptığ in n iğini kü ne ded ikçe, siz onun hayatından?” diyebilmeli, düşünüyor. Zaten anne baba m. Çün anların girmed ru a ins uymuyo in sınırın susturabilmeliyiz. Ama yine de ne tarafından çocuklar beyinlerine çluluk d ka birin . Ama m i su baş müyoru il. Şimd olursa olsun, büyük suç bunu belli kodlar işlenerek i düşün a yok. him değ iğim mü ım d rar verd ir amac z bilmeyen toplumun aslında. büyütülüyor. O yüzden herkeste seye za imliğini k gibi b a kim ndi k a yaşam or? Ke Kitapta adınızı ve fotoğrafınızı bir paket halinde hazır duruyor ıra çağır ın geliy sk bağ imlik ba i kullanmamanızın amacı ne? homofobi. Asıl acaip olan o paketi i ismim Hangi k d ay mı? için ken bir rat Ren Çekiniyor musunuz? Tüm ndığım değiştirmeye çalışmak. lik diye mi, Mu a odakla kın kim kitab . Bas bunlar bir pazarlama stratejisi Önce ötekileştiriyor, sonra da farklı Bu ara iyorum ed rde reddüt arklı ye olarak da algılanabilir çünkü. öteki diye kızıyoruz. Sizin nasıl bir lerken te oyum. F . m m söy n neyse t ediyoru Görünebilir, evet. Ama yok, be a gayre gözleminiz var günümüze dair? ay şey m. ranmam nuz? istiyoru böyle bir planla yola çıkmadım ilde dav kliyorsu Bu anlamda ikiyüzlü bir toplumuz. şek e be bozmak i ekten n u oyunu empatis ben. Kimliksiz olmamdaki Hakikaten gözümüzü kapattığımız Gelec a biraz e olsa b rum, em am üçük d u bilm Ben k amaç insanların beni kendileri i biliyo zaman bazı şeyler hallolmuyor. Buna rç rm ana. Ge nler oku mutlu b gibi kabul edebilmeleriydi. fret ede öyle alışmışız ki! Ben bu topluma karşı Ne a ne k zor! G lar okus ğiştirme n insan stedim ki insanlar bu kitabı savaşıyorum diyemem ama bir şeyleri ola mu de la toplu kim olduğumu bilmeden, anlatmaya çalışıyorum. Bu toplum beni bir kitap önyargısız okusun. Ha, çekinceyse de, ötekileştirmeseydi ben de bunları bunun sorumlusu ben değilim. Burada ben değil, beni anlatmayacaktım, hikâyenin de ilginç bir saklanmak zorunda bırakanlar utanmalı. Ben utanmıyorum. tarafı olmayacaktı. Türkiye, bu iktidar Kitabın ismi “Söylenmeyen”. Peki kitaba yazamadığınız, döneminden önce bizleri görmezden geldi. söylenmeyen başka şeyler de kaldı mı? Geri adım attınız mı hiç? O zaman belki daha bile hoşgörülüydük. Ama şimdiki iktidar Mümkün olduğu kadar açık olmaya çalıştım. Sadece döneminde kötü anlamda gündeme gelmeye başladı eşcinseller. ilgilendirmeyen detaylara girmedim. Ben bu kitapla eşcinsel bir Şimdi bizi nefretle var etmeye, nefret suçlarına ortak etmeye düzlemi anlatıyorum. O yüzden de çok fazla otosansür çalışıyorlar. uygulamadım. Yalnızca cinsellikle ilgili bölümlerde ucuz Toplumun bu bakışı açık ve net ortada. Peki ya eşcinsel kaçmamasına özen gösterdim o kadar. çevrede nasıl bir homofobik yapı var? Sizce bu kitabı en çok kimler okumalı? Bunu her birimiz yapmak zorunda kalıyoruz. Girdiğimiz gruplar, Bu kitaba eşcinsellerin ilgi duyacağını biliyorum. Ama ben en çalıştığımız işler var. Oradan dışlanmamak için homofobik çok kadınların okumasını istiyorum. Aile içinde başlar her şey ve davranışlar sergiliyoruz ki şüphe çekmeyelim. Aslında böyle kadın bu anlamda çok önemlidir. G yaparak da kendimize kötülük ediyoruz. Biraz daha cesur M Ailede de bir tabu Espirisentır Misafir şair Sorma Bana Sorma bana kimim Nerden geldim buraya Gözlerimdeki kırmızı bulutlar Hangi günlerden sorma. Elbet olmuştur geçmişte Açıklanamaz şeyler Bağlardan çaldığım üzümleri Yemişimdir yaslanıp mavi göğün göğsüne Sorma bana kimim Yaşım kaç, işim ne? Bana “seviyor musun?” de. Başka bir şey sorma. Turgay Fişekçi orum ak istiy u bozm u oyun B Sahibinin sesi Düşmanın hata yaparken onu rahatsız etme. Felekten bir gece çaldı, hesabı kredi kartıyla ödedi. İbrahim Ormancı Fırsat..Fırsat.. Emekli futbol hakeminden az öttürülmüş düdük, ihtiyaçtan satılıktır. op Petş Misafir çizer: Mahmut Karatoprak Utandırma servisi Biz bir söze önce çok kızarız, sonra az bile söylemiş, deriz. Tıpkı şu yüzde altmış olayı gibi. Kemal Ateş İş: Bağla. Maç: Bağla. Yargı: Bağla. C M Y B C MY B Bir kelime bir işlem