Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 NÎSAN 2005 / SAYI 993 Ollver Hlrschbiegel'in yönettiğf "DownfallÇöküş"ün yapımcısı Bernd Eichinger... Hitler'i anlatan "Çöküş"ü üç gün içinde 15 bin gibi küçümsenmeyecek sayıda insan izledi. Kavgam, en çok satan 10 kitap listesinde. Şimdl Almanlar "Size ne oluyor" diye soruyor. Yerinde blr soru ama yanıtı karışık... Ya popüler kültür faşizmi koltuğunun altına aldı, ya da faşizm popüler kültürün kalabalıklara hâkimiyetinden yararlamyor. emokratık düzenın yerıne aşırı bır ulusçuluk ve baskı duzem kurmayı amaçlayan öğreti. Türk Dil Kurumu'na göre, faşizmin tanımı böyle. Bu tanım îkinci Dünya Savaşı'nda ve sonrasında milyonlarca insanın ölümüyle yaşama yansıdı. Emperyalizmijı en gerici, şovenist, saldırgan, kan dökücü yönetimi faşizm, ük olarak 1922 yılında îtalya'da iktidara geldi. 1933 yılında Hitler'le Almanya'da yükselişe geçti. Türkiye'de ise iktidara tırmanışı, kendini en keskin hatlarıyla sergileyişi 70'li ydları buldu. Var oluşları hep hükümet destekliydi ve bu işbirliği seksenli, doksanlı yıllarda da sürdü. "Öteki"nin konu olduğu her tartışmada dilleri aynıydı: "Ya sev ya terk et"... Dünya da Türkiye'den pek farklı değil, Avrupa'nın, özellikle de Ingiltere ve Almanya'nın başı, son on yıldır yükselen ırkçılıkla dertte. Irkçı partiler iktidara göz dikiyor, azınlıklara saldırılar giderek artıyor. Bu haritanın ortasında Almanya yapımı "DownfallÇöküş" filmi dünya demokratlarının tüylerini diken diken etti. Çünkü film Hitler'in son günlerini "o da bir insan" süzgeciyle seyirciye aktarıyordu. Özellikle kendi ülkesinde yoğun tartışmalara yol açan film Türkiye'de vizyona girmeye hazırlanırken, Hitler'in "Kavgam" kitabının satış rakamları ortalığı daha da karıştırdı. Uyarı ıçenden değil, Almanya'dan geldi: Bu kitabın basımını yasaklayın... 13'ten fazla yayınevi tarafından basılan kitabın satışı gerçekten de küçümsenmeyen rakamlarda ve çok satılan ilk 10 kitap listesinde. Işin tuhafı kitabın satışlarını arttıranlardan biri de mafyaya güzelleme yazmakla, gençleri "reis"li hayata özendirmekle suçlanan "Kurtlar Vadisi" dizisi. Mafya lideri Baron'u "Kavgam"ı okurken gösteren bölümün yayımlandığı günün ertesinde satışlar arttı. Ya popüler kültür faşizmi koltuğunun altına almıştı ya da faşizm popüler kültürün kalabalıklara hâkimiyetinden yararlanıyordu. Peki, her Kavgam'ı okuyan bir faşist adayı mı? Kitabın bu kadar çok satması faşizmin tırmandığını mı gösteriyor? Peki ya neden "Çöküş", üç gün gibi bir sürede dağıtımcısını da şaşırtacak rakamlarda izleyici buldu? Filmi izleyenler, kitabı okuyanlar ve yayımlayanlar bu soruya "kendi" yanıtlannı verdiler... D Hitler yine korkutuyor! Esra Açıkgöz 'Çöküş'ü izleyenler anlatıyor Çöküş, Hitler'in intihar etmeden önceki son 12 gününü anlatan bir film. Oliver Hirschbiegel'in yönetmenliğini yaptığı filmin senaristi Bernd Eichinger. Filmde Hitler'i Bruno Ganz oynuyor. Hitler, bir çocuğun yanağını okşayan, kucağındaki minik kızla şarkı söyleyen, köpeği için gözyaşı döken bir "insan" ve bir kadının büyük "aşkı" olarak karşımıza çıkıyor. Ölümünün ardından onlarca insan intihar ediyor. Bir baba yemek masasında el bombasını çekip, çocuklarını da nasyonal sosyalizmin çöküşüne katıyor. Tıpkı bir annenin nasyonal sosyalizmin olmadığı bir dünyada yaşamamak ve 6 çocuğunu da yaşatmamak için onları zehirlemesi gibi. Hitler, bir yandan milyonlarca insanın ölmesine neden olan savaş taktiklerıni verirken, bir yandan da bir dost ve âşık gösterüiyor. Bu sahneler sinemanm dolu salonundaki kimi seyircileri ağlatıyor bile. Kimileri de, ya sıkıntıdan ya da Hitler'in "insancıl" haline tahammül edemediklerinden, film bitmeden salonu terk ediyorlar. Yine de film 35 kopya ile vizyona girdi ve ilk 3 günde 15 bin 440 kişi tarafından izlendi. Filmi Türkiye'ye getiren Özen Film yetkililerine göre, filme ilgi iyi, hele de uzunluğundan dolayı seans sayısının az olduğu düşünülürse... Bu ilgiyi kitapla ilgili tartışmalara ve filmin Oscar adayhğıyla adını duyurmasına bağlıyorlar. Biz nedeni bir de izleyicilerle konuştuk: min Hitler'i aklamak için yapılmış oJduğunu düşünüyorum. Gördüklerim onun karakterine uygun değil, çok duygusal biri olarak çizilmiş. Vatan sevgisiyle donanımlı bır lider gibi gösterilmiş" diyor. Yılmaz, filmin insanlarda sempati uyandırabileceğini, ama yine de Türkiye'nin siyasi çizgisini çok fazla etkilemeyeceğini düşünüyor. "Çünkü, Türkiye'de dengeler her an değişebiliyor, ne zaman, ne olacağı hiç belli olmuyor" diyor. BORA ÖZDEN Neden izlemek için bu filmi seçtiniz? Çok özel bir sebebi yok. Fakat bugünlerde Hitler'in son dönemine ait yayınlar arttı. 1945 dönemi tekrar gündeme geldi. Filmi izlerken " Acaba bu, Hitler imgesinin sorgulanması mı? " diye düşündüm. Çünkü, hakkında bir şey okumayan insanların kafasında AYŞE YILMAZ Ayşe Yılmaz, Çöküş'ü arkadaşı istediği için izlemiş. 15 yıl önce de "Kavgam'ı okumuş. Kitabın çok satmasını filme bağlıyor, "Fil ki yargı hile Hitler'in ram bir cani olduğudur. Benim bir önyargım yoktu. Belki tarih olaylara farklı açılardan bakmaya başladı. Ne de olsa üzerinden uzun bir süreç geçtı. Film sizde nasıl bir etki bıraktı? "Hitler iyidir ya da kötüdür" diye bir şey söylemek çok da mümkün değil. Filmi izledikten sonra insanlar klasikleşmiş Hitler ımgesine biraz daha farklı bakabilirler, ama çok da değişiklik olacağını zannetmiyorum. Türkiye'de Kavgam'a ve Çöküş'e talebin yoğun olmasını neye bağhyorsunuz? Belki bir dalga söz konusudur. Genelde bir ürün gündeme geldiğinde başka ürünlerle de beslenir. Satışlar, Türkiye'de sağ kanattaki kesime bağlanılıyor. Bu kesimin potansiyeli her zaman belli zaten. Bunun çok üzerine çıkacaklarını düşünmüyorum. 2000'li yıllarda hem hayata hem ideolojilere dair radikal kesimlerin törpülenmesi söz konusu, değerler de değişiyor. O yüzden 1970'lerdeki, 80'lerdeki gibi bir milliyetçilik zor. Listelerde 'Kavgam' olmamalıydı Hitler'in kendini ve düşüncelerini anlattığı Kavgam, son aylarda Türkiye'de en çok satanlar listesinde yer alıyor. Öyle ki 13'ten fazla yayınevi tarafından basılıyor. Her yayınevi için satışı binlerle ifade ediliyor. îşte o yayınevlerinden ikisi ve kitabı basma nedenleri... SAMİ ÇELİK Emre Yayınları Genel Müdürü Kavgam kitabını ne kadar süredir satıyorsunuz? Kaç adet bastınız ve ne kadar sattınız? Kavgam'ı şubat ayından itibaren satmaya başladık. Diğer yayınevleri tarafından 18 ile 25 milyon lira arasında satılıyordu. Biz5.9 YTL yaptık. 1 ay dolmadan sadece bizde 31.000 kitap satıldı. Mart ayı başında 20.000 baskı yaptık. Satışlarda, son bir yıldaki artışı neye bağhyorsunuz? Bence, son 2 ayda arttı. Bunun ilk nedeni, fiyatının ucuz olması. Kavgam gibi uç bir kitabın listeye girmesi de hiç beklemediğimiz bır şekilde basının ilgisini çektı ve kitap yazılıp çizildikçe satışı da patladı. Bir anda tüm okuyan ve hatta okumayan insanların dikkatini çekti. Yani insanlar bir şeylere tepkı için almadı. Kurtlar Vadisi dizisinde kitabın okunduğunun görülmesiyle satışlarda artış olduğu söyleniyor? Bunlar satışları etkiliyor mu? Muhakkak etkisi olmuştur, ama şu son iki aydaki satış artışını etkilediğini sanmıyorum. Yayımladığımız Kavgam en çok satanlar listesine gırdiği günden beri yayınevimiz televizyon, gazete ve dergiler tarafından röportaj için arandı. Bu, artık bizleri de bunalttı. Yurtdışından bile telefonlar aldık. Bu kadar ilgi insanlarda ister ıstemez müthiş bır merak uyandırılor. Altnan hükümetinin Türkiye'de kitabın yasaklanması yönündeki isteklerini nasıl değerlendiriy orsunuz ? Kitap 60 yıldır bu ülkede basıldı ve satıldı. Ama ne zaman ki öyle veya böyle satışı listelere girmeye başladı, birilerinin dikkatini fazlasıyla çekti. Dünyadaki son gelişmeler nedeniyle insanlar bir şeyleri bir şeylere bağlamak sevdasına düştü. Bu tür spekülasyonlar sadece kitabın daha çok ilgi görmesine sebebiyet verdi, hepsi bu kadar. Ya Almanların telif hakkı olmadığı için kitabı basan yayınevlerine dava açacağı söylemleri... 2 aydaki baskımızın hesabını verebiliriz. Ancak Türkiye değil, dünyada 70 yıldır baskısı yapılan bu eserin telif hakları nasıl hesaplanacak, ödeyen olacak mı, ben de çok merak ediyorum. Bu kadar ilgiden bıkmış, hatta kitabı basmaktan pişman olmuş görünüy orsunuz? Yıllardır basılan kitabm bu şekilde ilgi görüp tartışılacağını düşünmedik. Olayın bu kadar dünya gündemine taşınacağı ise aklımızdan dahi geçmedi. Bu kadar ucu açık bir şekilde konuşulacağını bilseydik sanırım basmazdık. Bir yayınevi, kitabının listelere girmesinden ve hatta tüm dünya kamuoyunda bu kadar tartışılmasından alacağı hazzı hiçbir şeyden alamaz, ama bu "Kavgam" ile olmamalıydı. ERKAN MEHMET DÜZEN Kum Saatı Yayınları Edıtörü Kavgam'ı 15 yıldır basıyoruz. Ama bu son 4 ay içinde 50 bin tane sattık. Tekrar 30 bin sipariş verdik. 7 ayda 100 bini bulmayı planlıyoruz. Bu talebin nedeni Türkiye'deki siyasi gelişmelere bir tepki. Tepkiyi gösterecek fazla kitap basılmadığı için piyasa Hitler'e mahkum edildi. İnsanlar kimlik arayışındalar, bu da talebin başka bir nedeni. Kitabı ben de okudum. Aslında bizim kültürel unsurlarımızın hiçbirisine uymuyor. Türkiye'nin geçmişinde de bir yaşanmışlık var, ancak o dış mihraplıydı. Bizim tarihimiz ırkçılık yapmaya müsait değil. Almanya'yı Almanya yapan Hitler'dir. Ağır sanayiı o kuruyor. Kitap Türkiye'de yasaklanırsa yasaklansın, bizim Hitler'le bir işimız yok. Hitler benim adamım değil. O, en aşağılık sözcükleri hak eden bir insan. Kitabın Kurtlar Vadisi'nde gösterilmesi en büyük reklam. Böyle reklamlar kitaplarda yüzde 35 bir artış sağlar.