05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

çözümlemenin değeri ne olabilir? Dediğim gibi örnekler getiriyor ölçüyü. Ve hiçbir akıllı şair, Şimdi bir ‘bugün’ var ki insanda kırıntı yazar işi “beğendim-beğenmedim”e getirmiyor. Sonuçta, öz- “ umuda yer bırakmıyor. Savunma bütçesi nel eleştiri nesnel yaklaşımın tersi bir konumda görülmemeli. adı verilen dev kaynakların aslında ‘ŞİİR HAYVANI, GENİŞ BİR ZAMAN DİLİMİNDE savaş bütçesi olduğunu bilmeyen kaldı FARKLI MERCEKLERDEN AMA AYNI GÖZDEN mı? İklim bozgunu, kuraklık, açlık… Ece YAZILMIŞ METİNLERİN TOPLAMI’ Ayhan’ın deyişiyle ölüm sivil dolaşıyor! Bu n Şiir Hayvanı’ndaki yazılar türdeş bir çizgi oluşturmu- durumda, şairin başka zamanları umarak yorlar. Eleştirel denemeler, denemeler, polemik yazıları işini yapması tek çıkar yol galiba. yan yana kitapta. Bir bütünlük göze çarpıyor yine de. ” Bütünlük işte öznellikten geliyor. Şiir Hayvanı, örneğin Şiir ve İdeoloji gibi yazılmış bir kitap değil, Smokinli Berduş gibi yapılmış bir kitap. Genişce bir zaman dilimi içinde farklı ve- halklar karşımızdayken şiir, geçmişin değerlerine bağlı, ge- silelerle, farklı mercekler kullanarak ama aynı gözden yazıl- leceği giderek daralan bir ifade türüne dönüşmüş olabilir. mış metinler toplanmış burada. Kendimi aldatmıyorsam, bir n Smokinli Berduş kitabınızda “Çöküş zamanında ge- tutarlılık belirliyor olmalı söz konusu bütünü, bütünlüğü. Ne- rekli mi şairler” sorusuyla bir yüzleşmeniz olmuştu. Öyle resinden baksak iki kitap yarım yüzyılı bulan bir takvimde or- zamanlardan mı geçiyoruz? taya çıkmış yazıları topluyor ama baştan sona aynı anlayış ge- Soru, biliyorsunuz, Hölderlin’den çıkmış ama oradan ha- çerli. Arada ölçü ekseninde kazanımlarım olduğuna inanırım. reketle düzenlenen uluslararası bir soruşturmada çok sayı- n Modern Türk şiirinin sizden önceki duraklarıyla ilgili da şair benzer sıkıntıları paylaşmıştı. O “dün”dü, şimdi bir yazılar en önemli kalem. Biraz önce değindiğiniz borç öde- “bugün” var ki insanda kırıntı umuda yer bırakmıyor. me konusu mu yol açtı buna? Savunma bütçesi adı verilen dev kaynakların aslında sa- Bir yanıyla. Bir de tabii “miras”ı değerlendirme kaygısı vaş bütçesi olduğunu bilmeyen kaldı mı? İklim bozgunu, var, ki orada yabancı şairlere de açılım söz konusu. Şüphe- kuraklık, açlık… Ece Ayhan’ın deyişiyle ölüm sivil dolaşı- siz “kimler”e yaklaşılmadığı da bağlayıcıdır. Öznelliğin ay- yor ayrıca. Bu durumda, şairin başka zamanları umarak işini rı bir cephesi. yapması tek çıkar yol galiba. n Kütüphanenize sokmadığınız şairler oldu mu? n Kitapta Şiir Sanatı konusunda doğrudan yazılmış de- Bu tarz bir tavır içinde olmadım hiç. Geniş bir şiir kütüp- nemeler yok belki ama aydınlatıcı bölümlere rastlanıyor hanem var, minörün minörü şairlerin de kitaplarını toplamış- farklı denemelerde. Salâh Birsel’inki gibi bir kitap kurma- tım bir dönem. Gelgelelim, bir şairin üzerine yazmam için ona yı düşündüğünüz oldu mu? değer vermem gerekir, kütüphanemde eşitlik düzeni geçerli- Şiir Sanatı’na ilişkin görüş ve deneyimlerimi Yolcu ve Nig- dir diyemem. Öte yandan, bazı şairlerin yapıtlarına gönlüm- redo kitaplarıma almayı yeğledim, kişisellik ağır bastığı için Dağlarca, ölümünden kısa süre önce ce yer veremedim bu iki kitapta, hayıflanıyorum. bu seçmede onları kullanmadım. Bir vakitler, Horatius’tan ‘ Norgunk’un yöneticisi Alpagut Gültekin’e n Hangi şairlerin yapıtlarına? Jacques Roubaud’ya, Poe’dan Caillois’ya uzanacak bir seç- Bazılarını saydım az önce, eklemem gerekirse: Turgut Uyar, benimle görüşme isteğini iletmişti, kinin çatısını çıkarmıştım, gerisini getiremedim. Edip Cansever ve Ergin Günçe geliyor aklıma şimdi. Şiir elbette bir teknik yumağa dayanır, gelgelelim ondan birlikte gittik Kadıköy’deki evine, uzun bir n Takma isimle bir “Unutulmuş Şiirler Antolojisi” hazır- ibaret değildir, yoksa her değerli şiir uzmanı, her poetika ya- sohbetimiz oldu. Kitaplarının geleceğine ladınız buna karşılık. zarı şair olurdu. Ondandır, kadim Yunan’ın “Kairos”una, ilişkin kaygılarını paylaştı benimle, neler Beni ihbar ediyorsunuz! 30 yıl geçti aradan, yeni bir basım Lorca’nın Duende’sine de pay vermek durumundayız. yapması gerektiği konusunda görüşlerimi için çalıştım, bir türlü sonunu getiremedim. Bilen bilir, Cum- Sonra tabii çalışmak, çok çalışmak şarttır. İzlemek, hem almaktı asıl tasası. Sonra daha özel huriyet dönemi dergilerinin azımsanmayacak bir bölümünü eksiltmeyi hem yüklemeyi öğrenmek, ses yontmak, renk dö- konulara geçtik. Bir ara, durup dururken, taradım, iyi bir antoloji sayarım onu! şemek, “es”lere önem vermek. n Yeni bir basımda yeni örnekler olacak mıydı? “Sen de bir şiir hayvanısın” deyince n Şiir Hayvanı ismi Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan geliyor. Benim kuşağımın bazı parlak “unutulmuş”larını seçmiş- şaşırdım, bilen bilir mültefit değildi Hoş bir hikâyeniz var, anlatır mısınız? tim: Ahmet Seven, İsmail Teoman gibi. Reşit İmrahor’u da Dağlarca, ölümünden kısa süre önce Norgunk’un yöneti- Dağlarca, açıkçası aldığım en anlamlı alacaktım herhalde! Bizden sonraki kuşağın çarçabuk unutu- cisi Alpagut Gültekin’e benimle görüşme isteğini iletmişti, ödüllerden biri sayarım o cümlesini. lanları var: Cenk Koyuncu, Süha Tuğtepe ve benzerleri. birlikte gittik Kadıköy’deki evine, uzun bir sohbetimiz oldu. ’ Asıl büyük unutulan Ertuğrul Oğuz Fırat benim gözüm- Kitaplarının geleceğine ilişkin kaygılarını paylaştı benim- de, ona kesinkes dönülecektir. le, neler yapması gerektiği konusunda görüşlerimi almak- YÖK’ten beri, yarım yüzyılda çok hızlı bir nitelik düşü- tı asıl tasası. Sonra daha özel konulara geçtik. Bir ara, durup ‘ENİS BEHİÇ KORYÜREK’İN VÂRİDAT’INDAN şü yaşandı o dünyada. Şiir hakkında yapılan “tez”lerin ezi- dururken, “Sen de bir şiir hayvanısın” deyince şaşırdım, bi- YOLA ÇIKAN BİR METİN YAZIYORUM’ ci çoğunluğu tezden yoksun. Akademi bünyesinden bir avuç len bilir mültefit değildi Dağlarca, açıkçası aldığım en an- n Şiir yayıncılığı gereken adımları atmıyor mu sizce? değerli araştırmacı, yorumcu çıkıyor. Dergiler ciddi dinamik lamlı ödüllerden biri sayarım o cümlesini. Ahmet Oktay’ın kurduğu şiir dizisi gömüldü. ortamlardı, o düzlemde de belirgin gerileme yaşanıyor. n Son olarak, iki dev kitap yayımladınız son dönemde, Ka- Ercümend Behzat Lav’ın, İlhan Şevket’in, Seyfettin Bütün bu olumsuz gelişmeleri hesaba kattığımızda şiirin ranlık Oda Şarkıları ve Gece Korkunç Sünger, blues. Yine Başcıllar’ın kitapları yeniden basılamıyor. Neyse ki neden toplumsal ortamın dışına püskürtüldüğü, bir köşede sınırlı sayıda özel basım küçük şiir kitaplarınız çıktı. Yoğun birkaç gözüpek gönüllü çıkıyor arada, Ahmet Kutsi Tecer büzüştüğü anlaşılabilir. Ergin Günçe gibi güçlü ve özgün bir bir olgunluk çağı geçirdiğinizi görüyoruz, katılır mısınız? yayımlanabiliyor. Enis Behiç Koryürek’in Vâridat’ından yo- şairin kitabı üç yılda bin okura ulaşamıyorsa Danimarka’da Önümüzdeki dönemde yayımlanacak yeni şiir kitabı var mı? la çıkan bir metin yazıyorum, dolaşımda hiçbir şiir kitabı iyi şeyler olmuyor demektir! Yoğun olgunluk çağı deyişinize katılıyorum! Şiirde ve düz- yok. Büyük sermayeye dayalı yayınevleri bu tarz görevler n Türkiye’ye özgü bir durum mu? yazıda soluk gerektiren işlere kalkıştım. Hazırlanan kitaplar üstlenmeli bence. Bir Şiir Enstitüsü kurulmamış mıydı? Hayır. 15-20 yıl önce Ashbery, Zanzotto, Bonnefoy, var. Hiçbirini aceleye getirmeye, telaşa kapılmaya niyetim Tranströmer gibi bir dolu uluslararası düzlemde okunan şa- ‘YÖK’TEN BERİ, YARIM YÜZYILDA ÇOK HIZLI yok, ben yaşarken çıkmaları şart değil ayrıca, dolaşıma son- ir ismi saymak güç olmazdı, bugün zorlanır herkes yaşayan ra çıksalar da pekâlâ olur. İnce çalışmalarını sürdürüyorum. BİR NİTELİK DÜŞÜŞÜ YAŞANDI!’ n Şiir üzerine akademik çalışmalar hakkındaki düşünceniz? şair ismi verme konusunda. Amansız tüketim düzeni, yerkü- Yakında bir özel basım daha gelecek: Opera, Uçuş. Peşinden, İlgili fakülteler sizce üzerlerine düşenleri yapabiliyorlar mı? reyi kasıp kavuran şiddet, gitgide gericiliğin kucağına düşen ağır ağır inmeye devam edilecek zaman merdiveninden. n AYŞEN SOMUNKIRAN ÖZAGAR’DAN ‘NAİF’İN LİSTESİ’ Ayşen Somunkıran Özagar, Kayıp Zaman Yayınları tarafından Kurgu, hayattan daha gerçektir. Albert Camus kısa süre önce okuyucularla buluşturulan Naif’in Listesi kitabında, sekiz öyküyle bazen dayanılabileni bazen de vazgeçileni anlatıyor. “Sözcüklere yapılabilecek en büyük kötülük onlara taşıyabileceklerinden çok daha fazla anlam yüklemek olur. Kırılgan olduğu kadar güçlü, tedirgin olduğu kadar kararlı, Bazen onlara nefes aldırıp tekil anlamlarından bile arındırabilirsek duygusal olduğu kadar mantıklı, emin öykülerinde naif bir listede büyük iyilik yapmış oluruz.” yaptıklarımızın üstünü çizerken diğer yandan yapılacakları “Nasıl becerebilecekmişiz bunu?” ekliyoruz tıpkı hayat gibi! n “Basit. Susacağız ve yapacağız.” Tekrar dudaklarına uzandım. “Burada değil” dedi. “Gidelim.” Naif’in Listesi / Ayşen Somunkıran Özagar / Kayıp Zaman Kitaptan... Yayınları / 120 s. / 2024. 20 Haziran 2024 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear