05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

MERHABA 975-1999 yılları arasında yazdığı şiir eksenli denemelerini Smokinli 1Berduş adlı kitabında topladı. Kısa süre önce yayımlanan Şiir Hayvanı adlı ki- tabında ise 2000 yılından günümüze Türk Duygunun yabanıl iklimlerinde ve dünya şiiri hakkındaki denemelerini buluşturdu okuyucularla. Taşlaşan bir dünyanın gölgesinde filizlenen bir aşkın öyküsünü anlatır Kairos.*. Bu cümle Modern Türk şiirinin kendisinden önce- ki duraklarıyla ilgili yazıların en önemli ka- bir romanı özetlemez elbette. Ama öylesi bir aşkın gölgesinde anlatılabilecek ne varsa her birini lem olduğu Şiir Hayvanı’ndaki yazıları tür- duygu katmanlarıyla romanına yansıtan bir romancıyla karşılaştığımızı söylemeliyim ilkten. Sizi deş bir çizgide değil: Şiir ve İdeoloji gibi aklın, duygunun, zamana dönük yolculuklarınızın labirentlerinde gezindirir Jenny Erpenbeck. değil, okuduğu, etkilendiği, öğrendiği şa- irlere borçlarını ödemeye çalıştığını ifade ettiği Smokinli Berduş gibi geniş bir za- amana, güne, zetmesi; bir ba- man dilimi içinde farklı merceklerden ama aya, yıla, hatta kıma saflığın, aynı gözden yazılmış metinler bütünü. Z hissedilen anlara duruluğun o Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın, kendisine -ken- bakarak okuduğunuzda taşlaşan dünya- disinin “Aldığım en anlamlı ödüllerden bi- anlatıcı sizi bir an dur- daki akışını za- ri sayarım o cümlesini” dediği- “Sen de bir durur. Yaşanan zaman- manlara böler şiir hayvanısın” demesi... YÖK’ün şiir üze- ların tozunun insan iliş- adeta. rine akademik çalışmaların niteliği üzerin- kilerine nasıl sindiği- Katharina’nın deki olumsuz etkisi... Dergilerdeki belirgin ni gösterir ilkten. Ardın- şimdiki zama- gerileme... Amansız tüketim düzeni, yerkü- dan da sıklıkla rastlan- nı olan Doğu/Al- reyi kasıp kavuran şiddet, gitgide gericili- mamakla birlikte, her manya bu aş- ğin kucağına düşen halklar... an yaşanabilecekmiş kın yurdudur. Şiirin neden toplumsal ortamın dışına püs- gibi duran duygu iklimi- Yıl: 1986. Ha- kürtüldüğü, geçmişin değerlerine bağlı, ge- nin nasıl bir anaforla in- yat, “Duvar”ın iki leceği giderek daralan bir ifade türüne dö- san hayatını altüst ede- yakasında akıp nüşmüş olma ihtimali... Ve şaire düşenler... bileceğini dile getirir. duruyordur… Dağılıp çözülmüş bir Tüm bu bağlamlarda yeni kitabı Şiir Anlatıcı bunu yaparken, “vatan”dır görünüp gözlenen. Ve çö- Hayvanı, yazın ve yeni tasarılarını konuş- “uğurlu anlar tanrısı” di- zülme insan hayatlarına da yansır. Ku- yolculukla daha da belirginleşebilecek- tuğumuz usta şair yazar Enis Batur kapa- ye adlandırdığı bir zaman karşılaşması- şaklar arası uçurumun var eden bir tir. Romanı okumaya koyulup 80. say- ğımızda. Erol Toygun’un söyleşisi... nın öyküsüne döner. Orada, bize / oku- “geçmiş”, geleceksizlik… Üçüncü sayfamızda, Jenny Erpenbeck’in fasına geldiğimde 44 sayfalık bir metin ra, “dilsizleşmiş öfke / aşk”tan söz eder- Erpenbeck, anlatısını bir aşkın gö- / not yazdığımı gördüm. taşlaşan bir dünyanın gölgesinde filizlenen ken bir zaman haritasında olup bitenle- rünen gerçekliğinin ötesinde bir boyu- bir aşkın öyküsünü anlattığı romanı Kairos’u Peki neydi bu romanda beni bu denli rin öyküsünü anlatır. ta taşıyarak zamanın ruhunda olup bi- irdelediği “Duygunun yabanıl iklimlerinde...” sarsalayan, etkileyip de yazdıran? İnsa- O iki insanın böylesi bir “aşk”ı, den- tenleri gösteriyor elbette. başlıklı yazısıyla Feridun Andaç yer alıyor. na dair her şey! Evet, taşlaşan bir dün- ge kurmak için nerede / nasıl yaşadı- Bir yerde olanla başka yerde yaşa- Ülker İnce, Ari Çokona’nın yetkin çeviri- yada sıkışıp kalmış insanların duygu ğını, bunun üstesinden nasıl gelebil- nanın karşılaşmalarında görüleni sor- sinde öykülerin yazıldığı tarihsel döneme ve yolculukları nasıl yaşanabiliyor… Sıklık- diklerini görürsünüz ilkten. gular da. İstenenle yaşanan, sürükleni- iki dil topluluğu arasındaki kültürel yakınlığa la şunu yineleyip duruyordum okurken: Kairos.’ta (Çeviren: Regaip Minareci lenle gündelik yaşamda oluşagelenlerin sadık kalmayı önemsediğini vurguladığı, usta “Dilsizleşmiş aşk… Dilsizleşmiş öfke…” / Can Yayınları) bir biçimde sizi aklın, yüzleşmesidir de anlatılan. “Yaşlı ve yor- Yunan yazar Aleksandros Papadiamantis’in Ve insanın sürüklenişi… Bir yere, bir duygunun, zamana dönük yolculukla- gun devlet”in gölgesinde filizlenenlerin Düşkün Derviş’ini merceğe alıyor. zamana, bir düşe… Ama duygu olma- rınızın labirentlerinde gezindirir Jenny açıklaması gibi de okuyabiliriz romanı. İbrahim Berksoy, usta Rus eleştirmen dan, düşünce kıvılcımlarını yaşama- Erpenbeck. Aşk, bazen, her şeyin bir başlangıcı Aleksandr Herzen’in başyapıtı, 15 yıla ya- dan asla böylesi bir aykırı / tutkulu aş- Şunu da rahatlıkla söyleyebilirim; oku- olabilir. Tıpkı sürgünlük gibi… Gidersiniz, yılan dört ciltlik hatıratının ilk cildi Geçmi- kın yaşanamayacağını hatırlatması. ma ezberinizi bozar. Yaşamda olabilen- yeni bir nefes alırsınız, kendinizi görür, şim ve Düşüncelerim’i inceliyor. Ama öyle bir aşk ki bu, aşkınlık du- lerle olasılıkların bin bir yönünü de gös- yeni bir dil öğrenircesine hayata başlan- Figen Şentürk, Abdülkadir Budak’ın, ge- rumunu yaşayabileceğiniz o taşla- tererek sizi o ezberi bozmaya çağırır. gıç yaparsınız. Katharina ile Hans’ın öy- çim dertli insanları, rampalarda kalakalan şan dünyanın labirentlerinde gezine- Yani, dönün hayatınıza bakın; en küsünde biraz da bu vardır. Yaşadıkları yaşamları, solmuş anıları işlediği şiir kitabı rek nefes alır, kendini göğünüzü yara- dar zamanlarda bile neyi / nasıl ya- kadar hatırlattıklarını taşır bize anlatıcı. Plakası Okunmuyor’u tanıtıyor. tırken; içinizde / ruhunuzda filizlenen- şarız, kaçırırız… Ötesi eğer o ana dö- İnsanı birbirine benzettiren duyguların Caner Almaz, Osman Balcıgil’in lerle bir bahçe kurarsınız. nüp bakar, buna tutunursanız hayatı- nasıl örselenebildiğini, hele bu bir de o 1980’de Çorum’daki katliamı odağa aldı- Orada göz göz olan keder de vardır, nın akışı ne yöne evrilir… taşlaşan dünyanın karanlığından ağıp ge- ğı romanı Yağmur Çiseliyor’u inceliyor. kanatlanan sevinç, sığlayıcı bakış da… Erpenbeck, bugünün dünyasına ba- liyorsa… “…yalnızca hayaller noksansız Çiğdem Ülker, Üstün Dökmen’in, bi- Gidenle kalan… Kimdir asıl yok- kıyor. Eriyen, tükenen bir zamanın ru- ve kusursuzdur” diyen Hans’ın yaşama reyden topluma, kadınların tarih boyun- sullaşan? Giden mi yoksa kalan mı? huna yolculuğa çıkarıyor bizi bir ba- bakışındaki sorgulayıcı eda Katharina’da ca süregelen sorunlarına baktığı romanı “Her şey olacağına varır” demeden kıma. İnsandan insana akıp duran ır- başka bir pencere açar. Mandal’ı tanıtıyor. dönüp bakan bir bakışın size neler/i makların birinde kendi yolunu bulma- Romanın / anlatının bizi getirdiği kıyı- Emek Yurdakul, Hannah Gold’un yaşatabileceğini önceden düşüne- ya çalışan genç insanın, Katharina’nın da nefes alınca, durup şu cümleyi oku- Ayı Dönüyor adlı kitabını merceğe alıyor. mezsiniz. Hele orası “kolay kolay sınır- tutku dolu yolculuğudur bu. yarak yeni bir okuma durağı yaratmak Av. Abbas Bilgili, Av. Dr. Murat ları aşılamayan” küçük bir ülke ise… Ötesinde karşısına çıkan Hans ise o kaçınılamaz bence: “Onlar bize yaşamla- Özveri’nin Bireysel İş Hukuku Açısından Öteye geçmek, kendi olmak yolculu- taşlaşan dünyanın içinde kendine yol rının yalnızca bir parçasını veriyorlar, oy- Türkiye İşçi Hukuku’nu değerlendiriyor. açıp ilerleyen, sıkışıp kalmışlıkta yazar- ğudur bu aynı zamanda. Sevilmek nasıl sa bizim gönlümüzde her şey oluyorlar.” Suat Öke, Fatma Gürel’in, teknik üni- bir şey, bunun için göze alınabilecekle- lığının yolunda yol almaya çalışan biridir. Sevgili okur, bir romanı nasıl okur- versite öğrencisi dört gencin hayallerin- Adeta bir “göktaşı” çıkar karşısına; rin insan ruhundaki izlerini göstermesi; sunuz? Ya da nasıl okumak gerekir? den yola çıkarak yaşamı adımlayışlarını yerleşik yargılara, bağlılıklara, hatta üs- yaşadıkça biriktirilenlerin gelip burada Ben süzerek okudum Kairos.’u. “Ya- anlattığı Hayaller Kitabı’nı tanıtıyor. buluşması anlatıcının romanda öne çı- telemelere pek de aldırmaz, bu aşkın tıştırıcı Duygularla” adını verdiğim bir Vitrindekiler ve Mustafa Başaran’ın hazır- yolunu / önünü açmaya verir kendini… kardığı ana temalardan… anlatıyı yazmaya yöneltti üstelik. Ro- ladığı Bulmaca ile de düşün trafiği sürüyor! Sonrası mı? Sanırım bu da okurun sab- Birbirine taşınan ama biri diğerine man “bitti” ama düşündürdükleriyle rına, okuma algısıyla kendine dönük bir taşıdığı duyguyu yağan “ilk kar”a ben- hissettirdiklerinin yazımı sürüyor… İyi okumalar... n lİmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Aslan Yıldız l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Uets: 25999 - 15079 - 37611 l Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. KITAP No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear