22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

LEONARDO PADURA’DAN ‘SAPKINLAR’ Mario Conde kapıyı yeniden çalıyor! raklarına ayak basma izinleri olmasına karşın dönemin dev- si ve Nazi toplama kampları- Z. DOĞAN KORELİ let başkanı tarafından ülkeye kabul edilmeyip Hamburg’a na yollanmalarıyla büyük bir geri gönderilen SS Saint Louis gemisindeki Nazi barbarlığın- hayal kırıklığına dönüşüyor. KESİŞEN ÜÇ HİKÂYE dan kaçan 937 Aşkenaz Yahudisinin acı ve hayal kırıklığı Bu sırada çocuğun elin- Leonardo Padura, Sapkınlar (Çeviren: Volkan Ersoy / içinde gaz odalarında biten trajik yaşamları da anlatılıyor. deki, satıp ailesine Küba’da Bilgi Yayınevi) adlı romanında Yahudi halkına ilişkin önem- Okuyucuya entrikanın ne olacağına ilişkin geniş bir arka otuma izni verilmesini sağla- li araştırmalardan elde edilen güvenilir tarihi belgelere daya- plan sağlayan ince işlenmiş ilk bölümde, ailesi Holokost’la yacak 300 yıllık Rembrandt lı bir tasarıma başvuruyor. yok edilen Yahudi bir çocuğun, daha tarihsel ikinci bölümde tablosu birden kayboluyor. Farklı dönemlerde geçen ama zaman zaman kesişen üç sü- 17. yüzyıl Amsterdam’ında Rembrandt’ın yanına çırak ola- Kronolojik sıçrama rükleyici hikâyeyi, Küba toplumunun zamandizinsel gerçek- rak giren Yahudi gencin ve 2000’ler Küba’sının yansıtıldığı okuyucuyu, 2007 yılı- liğini de yansıttığı sosyal eleştiriler, entrikalar ve gizemlerle üçüncü bölümde, inançlarını yitirmiş “emo” bir genç kızın nın Havana’sına götürü- dolu büyüleyici bir serüvene dönüştürmeyi başarıyor. kaderlerini birleştiren ortak noktalar neler olabilir? yor. Daniel’in oğlu Eli- Dünyanın çeşitli yerlerindeki üstü örtülmüş olayları, gö- as, kendilerine ait tablo- ründüğünden çok daha fazla nüanslarla gözler önüne seriyor. DAHA BİLGE VE DUYARLI BİR MARIO CONDE! nun Londra’da açık artır- Savaş yıllarının Küba’sından 17. yüzyıl Hollanda sokakları- Yazara bu kitabında da eşlik eden başkahraman Mario ma ile astronomik fiyatla na atladığı, cennetlerin cehenneme dönüştüğü zaman ve mekân Conde, daha bilge, daha duyarlı bir olgunlukla okuyucu kar- satılacağını öğreniyor. sıçramaları, arka plandaki bilmeceler, karakterlere yüklenen şısında. Metodik ya da hesapçı değil; düzensiz, biraz sarhoş Peki tablo bu müzayede salonuna nasıl gelmiş olabilir? Pa- tüm kaygı ve histeriler sayesinde ilk sayfalardaki anlatım ge- ve melankolik. Yazar olmak isteyen, bu uğurda uzun polis dura, dedektifin peşinden gizemlerle dolu olayların ortasında rilimi 610 sayfa boyunca korunuyor. memurluğu görevini bırakıp yaklaşık 20 yıldır sahaflık ya- okuyucuyu dünyanın dört bir yanına götürüp neyin saklı kal- Bir inancı itiraf etmek, bir ırka ait olmak, toplumsal bir ta- parak edebiyata biraz olsun yaklaşmaya çalışan, ne var ki sı- dığını ve hangi düğümlerin çözülmesi gerektiğini gösteriyor. baka içine itilmek zorunda kalanların çektiği zorlukları din- ra dışı bir olay için kendisine başvurulunca dayanışma için- Her bir karakterle dogmalar ve sapkınlıklarla çevrili dün- sel hoşgörüyü önceleyerek ayrıntılarıyla betimliyor yazar. de bulunan yaşlanmış biri. Yine de şaşırtıcı bir göreve hayır yanın dillendirilmemiş öyküleriyle buluşturuyor. Hiçbir şe- Ayrımcılığa uğrayan ve soykırımlarla yok edilmeye çalı- diyemeyecek kadar işine konsantre. ye inanmayanları, yarı inananları, inanmayanları kınayanla- şılan bir kesimin durumu yanında fanatik ulusçuluğu ve hoş- Bu kez, New York’tan gelen ve ressam olduğunu söyleyen rı, inanmayı bırakmaya karar verenleri anlatıyor. görüsüzlüğü tüm kabalığıyla sergileyip bireyin özgürlüğü- Elias Kaminsky, aile yadigârı bir Rembrandt tablosunun gize- Daniel’in ailesine ve toplumuna adil davranmadığını dü- nün peşinde melankolik bir isyan formülü ortaya çıkarıyor. mini çözmesi için yardım istiyor ondan. Conde, Küba toplu- şündüğü bir Tanrı’ya inanmama isteğini tetikleyen ağır dar- Aksiyonu, tarihsel kapsamlılığı, saf ve meraklı kahramanlar- munun, kendisine de ilginç gelen karanlık köşelerini gün yü- beler ile derinlikli felsefe sorgulamalara dikkat kesiyor. la ustaca birleştiriyor. züne çıkarmak için bu soruşturmayı kabul ediyor. Okuyucu romanda, Hollanda Altın Çağı’ndaki resim sa- Yahudiliğin tarihini, Amsterdam, Havana ve Miami’deki İb- Ressam Elias, 1930’larda henüz çocukken annesi ve ba- natının özellikleriyle Rembrandt’ın mücadelesini, Yahudi- rani topluluklarını, bir sanatçının resim tekniği ve felsefesiyle basından ayrılarak Küba’ya, amcasının yanına gelen Polon- liğin dönemlerini, sadakatin bedelini ve insanın sonsuz öz- özellikle “emo”ları aynı sepete koyuyor. Metin polisiyeymiş yalı bir yahudi olan Daniel Kaminsky’nin oğlu. gür olma iradesi gibi pek çok konuya da hakim olacak. Ay- gibi duruyor oysa anlatılanlar, bundan çok daha fazlası. Padu- Ebeveynleri onu Avrupa’daki Nazi vahşetinden korumak rıca özgürlüğün ne denli bir yanılsama, bir ütopya olduğunu ra romanlarında olmazsa olmaz bir dedektiflik işi elbette var. adına Küba’ya, amcasının yanına yolluyor. duyumsayacak. n Bunun yanında kayıp bir tablo, tarihin çeşitli dönemlerin- Daniel, anne ve babasıyla kavuşacağı günü özlemle bekli- de farklı bir inanca sahip bireylere yapılan yok sayma ey- yor ancak bu kavuşma ailesinin de içinde olduğu Saint Louis Sapkınlar / Leonardo Padura / Çeviren: Volkan Er- lemleri ve 1939’da Havana Limanı’na gelen ve Küba top- gemisindeki Yahudilerin Küba’ya girişlerine izin verilmeme- soy / Bilgi Yayınevi / 612 s. / 2023. ÖMÜR EKE’DEN ‘BİZZAT’IN KALEMİNDEN’ ‘Ben, Kendim, Şahsen’ diyebilirsiniz. Tabii bu durum bana yaramış, daha üretken Bir sanatçının peşine dü- ECE ÖZBAŞ olmuştum. Ama galiba kendimle konuşmalarım fazlalaşmış- şünce kimi zaman kahka- halarınızı tutamıyorsunuz. tı. Bu farkındalık hoşuma bile gitmeye başladı. Ben meğer SÜRREALİST BİR TABLONUN İÇİNDE Sanatçı zekâsı tüm satırlar ne kadar yabancıymışım kendime...” “Bir insan kaç insandır” diye düşünürken buldum kendi- arasında yanı başımızda mi kitabın ismini okurken: Ben, Kendim, Şahsen / Bizzat’ın RESSAM YAZARDAN PORTRELER kendisini olduğu gibi bizi Kaleminden (Narsist Kitap). Artık böyle sorulara şaşırmıyo- Ömür Eke, yurtiçi ve yurtdışında birçok kişisel ve karma de gözetliyor: ruz, çünkü yeni dünya beynimizin içini didik didik inceliyor. sergi açmış, özel koleksiyonlarda resimleri bulunan bir res- “Sanatım uğruna bir kam- Arketipler yüzyılların ötesinde çıkarılıp havalandırıl- sam ve yazar. Resimlerinin farklı karakterleri bu kez kendi ru- burum oluşuyor, çok mu dı, nörolojik çalışmalar, genetik araştırmalar insanın sırrını hunun yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Tablolarındaki öz- ama?.. Acaba ayakta mı çoktan çözdü, şimdi yapay zekânın, kimilerini korkutan ki- gün karakterler, kelimelerinde de kendini parlatarak gösteri- çalışmalı ve tekrar büyük, büsbüyük ebatlı tuvallere mi milerini heyecanlandıran dünyasına giriyoruz. geçmeliyim? Bu sefer de bel ve bacak ağrıları mı beni bek- yor. Yazı aralarında resimleriyle de rastlaşıp şaşırıyorsunuz. İnsanı çözmek muamma olmaktan çıktı, fizyolojik bütün ler? Siyatik, fıtık, çıkık... Amaaan... Sirk aynasından bozma Kitabın içinde “Ben” olarak beliren karakter, adaletli, öz- veriler elimizde. Ya duygular… Hayatı birdenbire karmaşık yalancı abartılı aynaya mı inanacağım yani? Ne zaman doğ- gür, sosyalist, sportif, idealist, feminist, protest, dışadönük, hale getiren duyguları kim irdeliyor? Evet tabii yine bilim, ruyu söylemiş ki? benci ama bencil olmayan evrensel ve caz seven özgür bir kız. ama insanı en çok inceleyen sanatçılardır. Zavallı, dilberim kraliçeden bir cadı yaratmış... Kırmızı el- “Kendim” hayalperest, sanatçı ruhlu, filozof, dünyayla Ömür Eke’nin kitabını okumaya başladığımda sürrealist bir madan -yazık elma ikide bir şeytana soyunuyor- medet um- barışık, kedici, çocuk ruhlu, dalgın, melankolik, komik ol- tablonun içine yuvarlandığımı daha ilk yazılardan sezmeye durmuş, ben ejder meyvesini, ya da karpuzu tercih ederdim... duğu gibi klasik müzik seven bir karakter. başladım. Salgın süreci ve ardından yeni yaşama geçiş evre- Sahi kamburum çıkıyor mu yoksa?.. Şimdi ben o aynayı...” “Şahsen” domestik, ev hanımı, kurallarına bağlı, merke- sinde kaleme aldığı yazılar kimi an kahkahayla güldürdü ki- Narsist Kitap etiketiyle okuyucularla buluşan kitapta yer ziyetçi, koruyucu, gelenekçi, pimpirikli, kaygılı, yöresel, ha- mi an o günleri yeniden değerlendirmemi sağladı. alan 84 yazının içinde dünyanın bir köşesine uzanırken in- marat ve romantik müzikler seven bir karakter. “Bizzat” ise Hayır, bir virüs kitabı değil, yaşama yeniden bakmayı san ruhunun kıvrımlarında da dolaşıyor, sanatçının peşinde arada bir ortaya çıkan, toparlayıcı, birlik ve beraberliğe önem sağlayan bir kitap Ben, Kendim, Şahsen. Yazım sürecini an- merakla koşturuyorsunuz. Dürüst, cesur ve toplumsal olarak veren, en çok da anlatıcılık görevini yüklenen bir karakter. lattığı Önsöz’de çok güzel ifade etmiş kaleme alırken nasıl duyarlı yazıları okurken sanatın keyfini süreceğiniz sıra dışı Ben, Kendim, Şahsen, evde, kafede, köyde, çarşıda, kuaför- bir ruh halinde olduğunu: bir kitap Ben, Kendim, Şahsen / Bizzat’ın Kaleminden. n de, teknede, sahilde dolaşırken toplumun çeşitli kesimleriyle “Kendimi oyalamak için ekmek yapmadım ama kişiliği- mi mayalayıp üçe böldüm, fırına verdim. Benim için bir nevi iletişim halindeyken, biz de konuşmalarına kulak verip iç se- Ben, Kendim, Şahsen: Bizzat’ın Kaleminden / Ömür Eke / Narsist Kitap / 330 s. / 2024. Covid oyunuydu bu! Ona karşı hayata tutunma çabaları da sin peşinde dünyayı ve elbette kitapları, resimleri dolaşıyoruz. 28 Mart 2024 13
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear