Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
MERHABA
u hafta kapağımızda iki ölümsüz
ustayla “Merhaba” diyoruz.
Bİlki, Nuran Özyer’in inceleme-
siyle, edebiyatçı Gerhard Kaiser’in
“Almanya’da onun hakkında yazan ya
onun lehine ya da aleyhine yazar. Ama
Melez anlatıcı: V. S. Naipaul!
o, hâlâ müzeye kaldırılamadı” dediği,
Goethe ve Schiller’den sonra Alman
aipaul adı okurumuzun belle-
dilini en iyi kullanan Alman şairi olarak
ğinde romanlarından daha çok,
tanınan, yapıtları yalnız edebi ve estetik
N bir dönemki tartışmalardan ha-
açıdan eleştirilmemiş aynı zamanda ve
tırlanabilir. Kasım 2010’da Avrupa Ya-
hatta daha çok politik ırksal, ahlaksal ve
zarlar Parlamentosu’nun İstanbul’da-
dinsel açıdan incelenip eleştirilmiş
ki bir toplantısına açılış konuşması için
Heinrich Heine.
davet edilmesi tepkileri yol açmıştı. O
Ve Ferda Fidan’ın incelemesiyle,
günlerde, Hilmi Yavuz şunları yazmıştı:
sözde Afro Amerikan bir yazar olan
“V.S. Naipaul, tipik bir ‘sömürge
Vernon Sullivan imzasıyla 15 günde yaz-
aydını’ Trinidad’a göç etmiş, Hindistan
dığı, ABD’de ilk yayımlandığı dönemde
kökenli bir ailenin çocuğu. (...)
resmi olarak uygulanmakta olan ırk ay-
Müslümanlar, ‘geri zekâlı’, ‘yaratıcı
rımcılığını yeren ve geniş yankılar yara-
olamayan’, ‘hiçbir şeyi başaramayan’ bir güruh,
tan, bir edebi şaka gibi başlayan süre-
Naipaul’a göre! Avrupa Yazarlar Parlamentosu’nun
cin kırıcı eleştiriler, davalar ve soruştur-
Türkiye temsilcileri ve bu oturumda konuşmayı kabul
malarla geçen aylar sonunda usta yazarı
eden yazar dostlarımız, Müslümanları, bunca hakareti
ölüme kadar götürdüğü kült yapıtı
reva görerek aşağılayan bu adamla yan yana oturmayı
Mezarlarınıza Tüküreceğim ile mimar,
nasıl içlerine sindirecekler?”
karşımızda Afrika gerçeğine bakışın neleri içerdiğini
yazar ve trompetçi Boris Vian.
Bu tartışmaların sonrasını hatırladığımız da ise karşı
görmeye başladığınız gibi, oralardaki hayatın sömürge
Üçüncü sayfamızda, İslam, yoksulluk, Af-
çıkanların çoğunluğunun Naipaul okumadığı anlaşılıyordu.
öncesi / sonrası nasıl / ne yöne aktığına dair de yeni
rika düşmanı gibi söylemleri eleştirelliğiy-
“Metnini gördüm” diyordu bir romancı. Bu ne demek?
şeylerle karşılaşırsınız.
le tepkilere hedef olmuş V. S. Naipaul’un,
Okumadım. Görmek başka, okumak bambaşka. Hele hele
Kolonyalizmin aslında bitmediğini, yeni sömürgeciliğin
Taklitçiler ve Nehrin Dönemeci adlı roman-
okumadığın bir yazar üzerine söz söylemek ise sanırım
nereye / nasıl filizlendiğinin hikâyesini anlatır bize romancı.
ları merkezinde anlatıcılığını merceğe aldığı
bizlere, Türk yazar çizerlere özgü!
Romanının kahramanı Salim’in gerçeğinde bir Orta Afrika
ve bu eleştireilerin haksızlığını vurguladığı
Peki ne yapmış Naipaul? Romanlarında Kolonyalizm öncesi
ülkesinde olup bitenlere tanıklık ederiz.
“Melez anlatıcı: V. S. Naipaul!” başlıklı ya-
sonrası süreçleri anlatmış. Oralardaki insanların öyküsüne
Gidenlerin yerine gelenlerin biçimlendirilmesinde de gene
zısıyla Feridun Andaç yer alıyor.
dönmüş yüzünü. Kim varmış buralarda? Sömürgeciler,
Batılı “beyaz adam”ların parmağı vardır. Başlayan kabile
Öner Yağcı, yakın tarihin somut ve
sömürülenler… Yoksulluk, cehalet, ilkellik, gere kalmışlık,
ve din savaşlarında da onların yönlendiriciliği, yarattıkları
belgesel örnekleriyle dünü anlayarak ya-
din ve kabile savaşları… Bir romancı için yazılmaya değer
işbirlikçilerin bu yeni sömürgeciliği adım adım topluma
rına doğru atılacak adımların yönünün,
her şey anlayacağınız.
nasıl işlediklerini gözleriz.
biçiminin belirlenmesine yardımcı olacak
Naipaul, gezgin biri. Bu gezginliğinden derlediklerini,
‘TAKLİTÇİLER’* eserler veren, gerçek bir tarih bilincinin
gözlemlerini romanlarına yansıtır. Onun yerli melez
Eğer Naipaul eleştirisi yapanlar zahmet edip ürünü incelemeleriyle dünü ve bugünü
kökeni ister istemez ele aldığı meselelere bakışını
Taklitçiler (*) ve Nehrin Dönemeci (**) romanlarını aydınlatan Dr. Mehmet Alev Coşkun’un
etkiler. İslam, yoksulluk, Afrika düşmanı gibi söylemleri
okusalardı söylediklerinin ne denli yavan olduğunu Türkiye’nin dününü merak edip gele-
eleştirelliği içeren romancının kusuru / yanlışı gibi
görürlerdi. Taklitçiler’in kahramanı bir yerde şunları ceğinden kaygı duyan ve nasıl yeniden
göstermek hiç de doğru değil.
söylüyordu romanda: çağdaşlık kulvarına yerleşeceğini dü-
Söylediğinin / anlattığının doğruluğu / yanlışlığı kime
“Adama ve siyasi hayatıma dönmenin imkânsız şünen insanlarına ufuk açan yeni yapı-
göre? Bugün bile İslamın nasıl kullanıldığı, yoksulluğun
olduğunu biliyorum. Sömürgelerde olaylar çok hızla tı Atatürk’ün Kamusal Ekonomi Politikası
ve güdümlü siyasetin neleri yaptığı ortadayken…
gelişir, liderler çok hızla devrilir. Ben de çoktan merkezinde yazınını merceğe alıyor.
Naipaul okumasını engelleyen her türlü bakışın yabanlığını
unutuldum. Ayağımı kaydırıp yerime geçenlerin de aynı Z. Doğan Koreli, Leonardo Padura’nın ay-
söylemek isterim. Naipaul melez bir anlatıcıdır. Hem konu
akıbete uğramak üzere olduklarını biliyorum. Meslek rımcılığa uğrayan ve soykırımlarla yok edil-
/ izlekleriyle hem de anlatım biçimiyle bunu gösterir.
hayatım kesinlikle ‘alışılmadık’ nitelemesini hak etmiyor. meye çalışılan bir kesimin durumu yanın-
Anlatısında tarihsel zaman / uzam hep ön plandadır. Ve
Şablonlara son derece uygun. da fanatik ulusçuluğu ve hoşgörüsüzlüğü,
içinden geçilen zamanın ruhu.
Bir sömürge politikacısının meslek hayatı kısadır ve tüm kabalığıyla sergileyip bireyin özgürlü-
2001’de kendisine Nobel Edebiyat Ödülü verildiğinde ödül
vahşetle sona erer. Bizde düzen yoktur. Her şeyden ğünün peşinde bir isyan formülü ortaya çı-
gerekçesi şuydu: “Bastırılmış tarihin varlığını göstermeye
öte, güç yoktur ve biz bu iktidar eksikliğini anlamayız. kardığı, Yahudi halkına ilişkin önemli araş-
çalıştığı eserlerinin, dürüst araştırma ve her iki tarafa eşit
Kelimeleri çarpıtır ve güç kazanmak için kullanırız ama tırmalardan elde edilen güvenilir tarihi bel-
mesafeli anlatıya sahip olması…”
blöfümüz görülür görülmez de kaybederiz. gelere dayalı romanı Sapkınlar’ı inceliyor.
Nehrin Dönemeci tam da böylesi bir kitap.
Bizim için politika, yap ya da öl demektir. İlk ve son Ece Özbaş, ressam yazar Ömür Eke’nin
Kolonyalizm sonrası içinden geçilen o karanlık çağı
taaruz demektir. Kendimizi bu işe adadık mı, siyasi salgın süreci ve ardından yeni yaşama ge-
aydınlatma bilinciyle yazıldığını söyleyebilirim. Ki,
çatışmalarla yetinmez, çoğu zaman gerçek anlamıyla, çiş evresinde kaleme aldığı, dürüst, cesur,
kendisi de neden yazdığını bir konuşmasında şöyle
hayatımızı ortaya koyarak savaşırız. Değişken ve pervasız ve toplumsal olarak duyarlı yazıla-
anlatacaktır:
kaypak toplumlarımız da bize destek olmaz. Savaşın rından oluşan kitabı Ben, Kendim, Şahsen
“Yazar olduğumda çocukken etrafımdaki o karanlık
sıcağından sonra bizi içine alacak, tazeleyecek, yeniden / Bizzat’ın Kaleminden’i değerlendiriyor.
alanlar benim konularım oldu. Ülke, aborjinler, yeni
canlandıracak üniversiteler ve Şehir Meclisleri yoktur. Y. Bekir Yurdakul, “Önyargılar tutsaklı-
dünya, koloniler, tarih, Hindistan, Müslüman dünyası,
Kaybedenler için -ki, sonunda herkes kaybeder- sadece ğına derin itiraz!” başlıklı yazısında, Sev-
Afrika ve İngiltere. Geçmişimin, işimin kaynağının
bir yol vardır; kaçmak. Daha büyük bir düzensizliğe, son de Tuba Okçu’nun, ezberlerin, önyargı-
ve teşvikinin hem basit hem de okunması kolay ve
boşluğa, Londra’ya kaçmak.” (*) ların, genellemelerin hayatımızı kuşattığı
ilginç kitap yazmak. Kendim için dünyayı temizleyip
O “nefret söylemi”ni öne çıkaranların ne söyledikleri bataklığa ve anlamsızlığa yeniden / çok
aydınlatmak.”
unutuldu, ama Naipaul’un yazdıkları ortada. Gösterip daha yakından bakmaya çağırdığı kitabı
(*) V. S. Naipaul, Taklitçiler, Çeviren: Selma
anlattıkları. Şövalye ile Ejderha’yı merceğe alıyor.
Yeşilbağ, İletişim Yayınları, 302 s., 1998.
Kısa tanıtımlar ve Mustafa Başaran’ın ha-
‘NEHRİN DÖNEMECİ’
(**) V. S. Naipaul, Nehrin Dönemeci, Çeviren: Aslı
zırladığı Bulmaca ile düşün trafiği sürüyor!
Nehrin Dönemeci romanını okumaya yöneldiğinizde
Biçen, Alfa Yayıncılık, 400 s., 2023.
İyi okumalar...
lİmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l
Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Aslan Yıldız l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın
ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel:
0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Uets: 25999 - 15079 - 37611 l Reklam Genel Müdürü:
Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: [email protected] l Baskı:
İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad.
KITAP
No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.