05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

EMRE KONGAR’DAN ‘AYMAZLIĞIN İBRETLİK ÖYKÜSÜ’ AKP’nin adım adım rejimi değiştirme öyküsü! Prof. Dr. Emre Kongar, Cumhuriyet Kitapları’ndan yayımlanan güncesi Aymazlığın İbretlik Öyküsü’nde, Türkiye’nin tarihe “toplumsal bir aymazlığın ibret verici örneği” olarak tarihe geçen 2000-2021 yılları arasında yaşanan sürecin öyküsünü “haftalık tanıklıkları” ile sunuyor. Kongar, Ümit Aslanbay’ın yayına hazırladığı kitabında Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin adım adım, hangi tarihsel duraklardan geçtiği, “şahsım devleti”ne nasıl gelindiğini ortaya koyuyor. ne ve geleneklerine de atıf yaptık. Ama esas olarak yıl- MEHMET S. AMAN ların niteliklerini öne çıkarırken özellikle “Yetmez ama mehmet.aman@cumhuriyet.com.tr ‘Evet’” diyen “ikinci Cumhuriyetçilerin” yönlendirme- leriyle toplumun büyük kesiminin bu “aymazlığını” çe- ‘TARİHE NOT DÜŞMEK TUTKUM’ lişkiler bağlamında göstermeye çalıştım. n Aymazlığın İbretlik Öyküsü bir “günce” kitap... Ne Her yıl böyle bir olayın veya olaylar zincirinin verdiği zamandan bu yana bu kitabın üzerinde çalışıyorsunuz? izlenimle o yılın başlığını belirledik. Eşim, benim “tarihe not düşme” tutkumu şaka yollu eleştirirken “Emre için paranın pulun, makamın mansıbın ETKİ-TEPKİ-SENTEZ önemi yoktur, o tarihe oynuyor” diye takılır bana. Gerçek- n “Aymazlığa ilk not”unuz, “Kemalizmin modası- ten de ben her yazdığımı, her söylediğimi, “Yüz yıl sonra nın geçtiğini ileri sürenlere…” Ve bu notunuz 15 Ma- bunu okuyanlar veya dinleyenler ne der?” diye düşüne- yıs 2000 tarihli. rek yazar ve söylerim. Bir nevi sorumluluk duygusu veya Kemalizm karşıtı AKP’nin ve AKP’ye yamanmış “li- akademik kariyerde olmanın, hocalık yapmanın mesleki beral sol”un, ülkemizi ekonomik ve siyasal açıdan çö- deformasyonu. Aslında tam 22 yılda yazıldı. küşe uğratışının kesitlerini tüm çıplaklığıyla sunuyor- n Bu günceyi bir kitap haline getirme fikri nasıl oluştu? sunuz. Toplumda da bu yükselişi ve insanların hassa- Bu “GÜNCEL” notlarım da Osmanlı döneminde- siyetini görebiliyoruz. ki vakanüvislere öykünmemin bir sonucu galiba. Yirmi Aradan geçen 22 yılda, karşımızdaki bu gerçeklik ve iki yıl boyunca her hafta, siyasal, toplumsal, ekonomik, toplumun Kemalizm hassasiyetini dikkate aldığımızda, kültürel olaylar hakkındaki gözlemlerimi yazdım ve sizce siyasi partilerin ve ilgili demokratik kitle örgütle- sevgili oğlum Kağan Kongar bunları her pazartesi günü rinin, bu hassasiyetleri ve bu yükselişi dikkate aldığını www.kongar.org adresli sitemize koydu. düşünüyor musunuz? Oğlum bu siteyi 1990’ların sonunda kurduğunda, sa- Toplumsal ve siyasal olayların irdelenmesinde en önemli dece orada yayımlanacak, yani gazete yazılarından farklı yöntem “diyalektik” yöntemdir: Yani toplumsal ve siya- olan bir makalenin her hafta bu sitede yer almasını istedi. sal olaylar, etki-tepki-sentez ve ortaya çıkan senteze ya- Böylece sitemiz özgün bir kaynak niteliği de kazanacaktı. pılan tepkilerle tekrar etki-tepki-sentez biçiminde gelişir. Ben de onun üzerine her hafta, o haftanın önemli gör- Bu süreç, iktidara “demokrasi adına” destek veren düğüm olayı veya olayları hakkındaki duygu ve düşün- ve şimdi kendilerine “kullanışlı aptallar” diyen liberal celerimi, gazetede yazdığım yazılardan farklı olmasına solcular yani “ikinci Cumhuriyetçiler” de hapse atılma- da özen gösterecek bir biçimde kaydetmeye başladım. ya başlanıncaya kadar devam etti. Bazen de gazetede yazacağım konunun ön haberini ver- Toplumun tümünün Atatürkçü çizgiye geldiğini iddia dim veya gazete yazım yayınlandıktan sonra yazıda ol- UĞUR DEMİR etmek biraz fazla iddialı bir gözlem olur. Sadece bu ik- mayan ayrıntıları ekledim. tidarın Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığının, diyalektik En başta bunları bir kitap olarak yayımlamak dü- olarak Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in değerlerini daha iyi Bütün yazılar otantik. Yani o tarihte ne yazılmışsa, hiçbir şüncemiz yoktu. Bu notların kitaplaştırılması düşün- anlamamıza yardım ettiğini belirtebilirim. cesi sevgili dostum ünlü şair ve dil uzmanı Dr. Cey- değişiklik yapılmadan, aynen alıntılandı. Yani iktidar, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığında, la- hun Atuf Kansu’nun oğlu, yine sevgili dostum olan Işık Elbette kitabın ilginç tanıklıklardan oluşmasını sağla- ikliğin altını oymakta ne kadar başarılı olursa, Atatürk- Kansu’dan geldi. Cumhuriyet Kitapları’nın editörlerin- mak açısından her haftaki yazıyı ve seçtiğimiz her haf- çülerin ve Cumhuriyetçilerin tepkileri ve bilinçlenmesi den Ümit Aslanbay da projeyi benimseyince, bu kitap tadaki yazının bütününü koymadık, sadece seçilmiş haf- de o ölçüde artıyor. talardaki yazıların seçilmiş bölümlerini alıntıladık. ortaya çıktı. n İnternet çağında, sosyal medyanın yaşamımıza gi- Böylece değerli okurlarımız bu “tanıklıkları” okur- rişiyle; ânı, verileri, bilgileri adeta bir çerez gibi kulla- ‘HAFTALIK TANIKLIKLARIM REJİMİN ken, yaşadığımız karabasanı oluşturan siyasal, toplum- nıyoruz. Kitabınızın, ulusal hafızamızda, geçen 22 yıl- ADIM ADIM YOZLAŞTIRILMA SÜRECİNİ sal ve ekonomik dönüşümü somut ve net olarak gözlem- lık bir sürecin yeniden hatırlanmasındaki rolünü nasıl ANLIK GÖZLEMLERLE AKTARIYOR’ leyebileceklerdir. görüyorsunuz? n Kitabınızın giriş kısmında bu metin için, “Tari- Türkiye’nin sorunu yeterince endüstrileşememiş, yani he ‘toplumsal bir aymazlığın ibret verici örneği’ olarak ‘YETMEZ AMA EVET’ DİYEN sınıfsal gelişmesini tamamlayamamış olmasıdır. geçecek önemli bir sürecin öyküsüdür” diyorsunuz. İKİNCİ CUMHURİYETÇİLER VE AYMAZLIK! Demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin sorunu Hakikaten de tarihe çok önemli bir “yazıt” bırakıyor- n Kitabınızda 2000 ve 2021’in sonuna kadar olan da, bu rejimi kuracak ve destekleyecek olan çağdaş sı- sunuz aslına bakarsanız. Bu kapsamlı çalışmayı oluş- her yılı, o yıl özelindeki önemli olaylar üzerine yaptığı- tururken nasıl bir yol izlediniz? nız yorumlar ile değerlendiriyorsunuz. nıfların, özellikle de işçi sınıfının nesnel ve öznel olarak gelişmemiş olmasıdır. Bu yazılar, gençlerin “hatıra defterleri” gibi veya Bu yorumları toparlarken, hangi ayrıntıları öncelediniz? Her yılın başlığını, o yıl yaptığım tanıklıkların verdi- Bu kitabım, temel hak ve özgürlüklerin din ve/veya ünlü yazarların, düşünürlerin duygularını not ettikleri “günlük”ler gibi olaylar yaşanırken tutulmuş notlardan ği toplam izlenim üzerinden, rejimin değiştirilme süreci milliyet adına sınırlandığı ve kısıtlandığı, laiklikten, hu- kuk devletinden uzaklaşıldığı zaman başımıza nasıl fela- oluşan “haftalık” yazılar. açısından değerlendirdik. Elbette ben kendimi asla onlarla kıyaslamıyorum fakat İktidarın anayasamızda, demokratik, laik ve sosyal ketlerin geldiğini adım adım anlatmaktadır diyebilirim. sanıyorum, benim de bu “haftalık” tanıklıklarım, elbette hukuk devleti diye tanımlanan rejimimize aykırı olan ta- Bu süreci Türkiye 1950-60 arasında yaşamıştı. Bu ki- asla bu eserler gibi değerli ve önemli olmamakla birlikte, sarruflarına, eylem ve söylemlerine ilişkin tanıklıkları- tap, aynı sürecin 2000-2021 arasında da yaşanmasına ta- Türkiye’deki demokratik rejimin adım adım yozlaştırılma ma ağırlık verdik. nıklık ediyor. Dilerim bu yılların tarihini yazacaklar için sürecini, yaşarken anında yapılan gözlemlerle aktarıyor. Elbette toplumun genel siyasal eğilimlerine, değerleri- bir müsvedde işlevini yerine getirebilir. n 4 11 Ağustos 2022
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear