05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

CEM GÜRDENİZ’DEN ‘KÜLTÜRÜ VE GÖRGÜSÜYLE DENİZCİLİK’ ‘Kültür olmadan görgü oluşmaz!’ Mavi Vatan kavramının mimarı Cem Gürdeniz, Kültürü ve Görgüsüyle Denizcilik (Yapı Kredi Yayınları) kitabında, Türkiye’nin deniz gücünü ve denizcileşme sürecini tarihsel, toplumsal, kültürel, siyasal, askeri ve psikososyal boyutlarıyla geniş bir bakış açısıyla ele alıyor. Denizcilik görgüsü kapsamında örf, âdet, gelenek, nezaket kuralları, bayrak disiplini, marina, usturmaça kültürü, denizcilerin tutum ve davranışları gibi konularda rehberlik ediyor. Okuyucuya edebiyattan resim sanatına, gemi modelciliğinden su sporlarına uzanan geniş bir yelpazede denizcilik kültürünü sunan çalışma geniş kapsamı ve kurallar bütünü ile alanında bir ilk niteliğinde. denizi bir anlamda “vahşi Batı” ortamı- ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR na dönüştürmektedir. Denize çöp atma gibi somut hukuk dışı eylemlerin kanunda bir ‘EKONOMİ BÜYÜRKEN TÜRK yaptırımı var ancak görgüsüzlüğün yoktur. DENİZCİLİĞİ GERİ KALMIŞTIR!’ Denizde görgünün kodifiye olmuş öğre- n Genelde jeopolitik ağırlıklı kitapları- tim ve eğitimi yoktur. Kuşaklar arası us- nızla biliniyorsunuz. Sizi bu tarz bir kitap ta çırak ilişkisi ya da babadan oğula geçen yazmaya yönlendiren ne oldu? değerler zincirinin bir yansımasıdır. 2006’da deniz jeopolitiğimize kazandır- Bu nedenle hedef kitlemiz bilmeyenler- dığım “Mavi Vatan” kavramı çerçevesin- dir. Dilerim bilmeyenler yeni öğrendikleri- de Türkiye’nin denizcileşmeye ihtiyacı- ni uygular ve bilmediğini bilmeyenlere nı her ortamda değişik boyut ve kapsamda aktarırlar. vurguluyorum. Kamuoyunda deniz jeopoli- Görgü açığımızın temel nedenlerinden tik farkındalığın her geçen gün büyüdüğü- birisi de görgünün zenginlikle artmadığı nü söyleyebilirim. Ancak kültür ve görgü gerçeğidir. boyutunda yani denizcileşmenin ruhu bo- Gelir seviyesi artan pek çok kişi denize, yutunda bir eksiklik vardı. Bu kitap deniz- deniz ve denizcilik sevgisi nedeniyle çık- ciliğin maddi boyutunun öteside denizcilik mıyor. Önemli bir kısmı özel tekne/yat sa- kültürünü çok geniş bir yelpazede tüm un- hibi olmak bir statü sembolüne dönüştü- surlarıyla anlatmaya çalışıyor. VEDAT ARIK ğünden denize çıkıyor. n Denizciliğe Türkiye’de herkes başka n Ülkemizdeki kutuplaşmanın ve birçok bir anlam yüklemekte. Bu durum da tanı- farklı nedenle toplumsal gerilimin arttığı yerde, “Denizci mı muğlaklaştırıyor. Genel hatlarıyla Türkiye’de deniz- Kültür olmadan görgü oluşmaz. Denizcilik kültürü Sü- görgüsü ve kültürü”nün toplumsal sorunlarımıza olum- cilik denildiği zaman ne anlaşılıyor ve ne anlaşılmalı? merlerden bu yana oluşan büyük bir birikimdir. Kürek ve lu katkısı olabilir mi? Denizcilik milli gücün hemen hemen her unsuru ile et- yelken dönemlerinden sanayi devrimleri sonucu ortaya Tabii ki olur. Muazzam bir coğrafyada yaşıyoruz. Yarı- kileşim içinde başlı başına bir güç türüdür. Türkiye’de de- çıkan, istimli, içten yanmalı makineler dönemlerine kadar mada coğrafyasında yaşadığımızın bile farkında değiliz. nizcilik gücü gerek jeopolitik gerekse ekonomi disiplinle- değişik aşamalardan geçmiş ve dünya tarihi denizcilik ta- Denizcilik temelinde doğa, teknik disiplin ve insan iliş- ri içinde bütüncül biçimde ele alınmadığından bilinmez. rihi çevresinde şekillenmiştir. kileri üzerinde tesis ettiği denge ile gemi dediğimiz unsur Üniversitelerimizde deniz gücü veya denizcilik gücünü Denizci ülkeler uygarlaşma sürecini tamamlamış ülke- üzerinde denizin ve doğanın yıkıcı gücünü yener. inceleyen kürsüler yoktur. Denizcilik devlet yapısı için- lerdir. Atatürk’ün 1 Kasım 1937 Meclis açılış konuşma- Bu süreçte denizcinin ufkun ötesini hayal eden, tekno- de de kurumsal yerini Osmanlı’dan bu yana alamamıştır. sında denizciliği milli ülkü olarak ortaya koymasının te- loji ve bilimin rehberliğine inanan, yaratıcılığını her ko- Bunda hem kapitülasyonların hem de karacı devlet yapı- mel nedeni buydu. şulda kullanmak zorunda kalan, gemide demokrasi uygu- sının rolü vardır. Türkiye’de bütüncül bir denizcilik kültürü donanma ve ti- lamasına sadakatle huzur içinde yaşamayı sağlayan görgü Cumhuriyet, Atatürk dönemi hariç denizciliği milli ül- caret filosundaki yüzyıllara yönelik birikime rağmen halka birikimi karaya da yansırsa Türkiye daha farklı olurdu di- kü haline dönüştürememiştir. Bugün yarımada coğrafya- ve devletmal edilememiştir. Bu durum görgü açığını orta- ye düşünüyorum. mıza, 8333 km kıyılara sahipliğimize ve Mavi Vatan ola- ya çıkarmıştır. Donanma ve ticaret filosunda görgü kısmen n Kitabın kapağında Savarona’nın seçilmesinin özel rak tanımladığımız büyük bir deniz yetki alanına rağmen oturmuş ise de diğer sektörlerde ciddi görgü eksikliği vardır. bir nedeni var mı? denizcilik bakanlığımız yoktur. O nedenle Türkiye’de denizcilik denildiğinde donan- Bu kullanım iki amaca yöneliktir. Birincisi modern ‘GÖRGÜ ZENGİNLİKLE ARTMAZ!’ ma hariç akla gelen ilk kavram karmaşa ve eşgüdümsüz- n Günümüz Türkiyesi’nde yaşanan görgü sorunu ne- Türk denizciliğinin ve Cumhuriyet Donanması’nın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e sözde değil özde sa- lüktür. Yaklaşık 14 alt unsur kendi kendine bir kalkınma ye bağlamalı? dakattir. İkincisi Savarona’nın beyaz bir kuğu olarak de- veya eylem planı olmaksızın bağımsız gelişmiştir. Türk Kültürsüzlük ve görgüsüzlüğün iki nedeni vardır. Birincisi ekonomisi büyürken Türk denizciliği geri kalmıştır. bilmemek. Diğeri bilmediğini bilmemektir. Zira bilen biri- nizde kültür ve görgüyü sembolize etmeye layık en de- si denizde mutlaka usulüyle davranır, konuşur veya dinler. ğerli gemi olmasıdır. ATATÜRK’ÜN DENİZCİLİK ÖNGÖRÜSÜ Görgü kuralları bilinmediğinden ve denizde toplum- Bu kapsamda hep dile getirdiğim Savarona’nın en kısa n Deniz kültürü ve görgü arasında çok güçlü bir bağ sal sözleşmenin bir parçasına dönüşemediğinden gelişme- zamanda bir müze gemi olarak Dolmabahçe Sarayı önün- olduğunu söylüyorsunuz. Bundan bahsedebilir misiniz? miş ya da kişiye özel yorumlanan demokrasi kültürümüz de yerini alması dileğimi vurgulamak isterim. n SUSIE HODGE’DAN ‘SANATÇI KADINLARIN KISA ÖYKÜSÜ’ aya Erez her şarkı söylediğinde, se- ğünden beri zihnimde bir başkaldırı sezmiş, da Maya Erez ve Ateş kardeşlerin yüksek si gökyüzü ve yeryüzü arasında ikiz kardeşlerimle yürümeyi planladığım mü- sesli yolculuğu hız kesmeden devam edi- M ahenk oluşturuyor, insanların ruhla- zikle çevrili bu yolda onu asla istememiştim. yor. M. Rise okurları yine adrenalinin sınır- rında gizli kapıları aralıyor ve derilerinin al- Fakat artık grubumdaydı ve bununla da kal- lara dayandığı, aşk ve hüznün iç içe geçtiği tına umut aşılıyordu. Gitarımla onun sesine mayıp kanıma bile karışmaktaydı. Ben Bora bir maceraya davet ediyor. n eşlik ederken dönüp bana doğru baktı. Kris- Ateş. Ateş grubunun lideri… Sizi grupta ol- tal mavisi gözleri sahne ışıkları gibi parlıyor, masını asla istemediğim Maya Erez’le olan Sanatçı Kadınların Kısa Öyküsü: Ana Akım- mikrofonu tuttuğunda enerjisi en çok beni savaşıma tekrar davet ediyorum. Fakat dik- lara, Eserlere, Dönüm Noktalarına ve Te- kuşatıyordu. Bu, benim için en baştan be- katli olun, bu sefer ortalık fena karışacak. malara Yönelik Cep Kılavuzu / Susie Hod- ri tehlikeliydi. Bir duvardan hayatıma düştü- Sesini Duyur serisinin ikinci ve son kitabın- ge / Çev. Deniz Öztok / Hep Kitap / 224 s. 18 11 Ağustos 2022
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear