Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Başka bir dostluk öyküsü
Her gün yeni bir gün ve bir ömürdür aslında. Ve kendimizi keşfetmek, yeniden keşfetmek için asla
geç değildir. Yaşlı bir adam ve sıska bir köpeğin sıcacık öyküsü olarak kapımızı çalan “Kemik”;
doğa-insan ilişkilerine aynalar tutarken aslında unuttuklarımızı bir derenin sakin akışınca huzurlu
bir yaklaşımla anımsatıyor.
Esma Fethiye Güçlü’yü alkışlamak isterim. bittiği bir yerde, sırtını o boğucu betona, yüzünü sakin
Y. BEKİR YURDAKUL
Bir alkışım da yapıtı anlatımın duruluğuna denk bir ne ki gizlerle dolu ormana dönen yaşlı adam, torunu
incelikle resimleyen sanatçı Alessandro Sanna’ya. Öy- Lucilla ve adını hali vakti kalmamışlığından alan “sa-
“Bu hikâye otuz bin yıl önce başladı.” Kitabın ilk
lesine yumuşak dokunuşlarla yol almış ki fırçası; kö- hipsiz” köpek Kemik’in öyküsüdür bu. Ve her iyi me-
tümcesini okuyunca uzun bir süre geçmedim sonraki
şeli, keskin, hapseden, metnin önüne zıplayan anla- tin gibi adım başı bambaşka, yepyeni dünyalar açı-
satıra. Nereye doğru bir çağrıydı bu?
yıştan eser yok. yor önümüzde.
Geniş bir sessizlik, dinginlik, doğanın kendi sesle-
Aksine bütün ayrıntıları, o sakinliğin gereği neyse Dünya denen şu gezegende nasıl başladı öykümüz,
rinin ötesinde, kendi türüne bile büyük zararlar veren
hepsini kendi imgeleminizde var etmeniz için elinden ne oldu da bir parçası olduğumuza bunca yabancılaş-
insana ilişkin, insan kaynaklı herhangi bir gürültü, o
geleni yapmış. tık? Nedendir bunca köşeli hallerimiz? Ne kadar ko-
dinginliği bozacak bir dalaş söz konusu değil. Sakin
Dönelim ilk tümceye... Ve yazarın esiniyle söyleye- lay kabullenip gözümüzü, gönül rızamız varmışçasına
bir derenin akışında, bir salkımsöğüdün alçakgönüllü
lim: ne anlatırsak anlatalım, hikâyemiz biz onu anlat- kendimize bile nasıl bu denli kolay kapatıveriyoruz?
bir salınımla sulara bakışında buldum kendimi. Cıvıl-
madan çok önce başlamıştır. Ve her anlatı, kendisin- Anlaşılan o ki doğaya asla yadırgı gelmeyen ken-
tılar, uğultular, hışırtılar arasındayım.
den önceki binlerce hikâyeyle ondan sonra anlatıla- dinden bir doğallıkla davranan çocukları izlesek bu-
Olay örgüsü bağlamında birbirinden farklı, birbiri-
caklar arasında bir yerde durur. Dahası yazarın ken- lacağız yolu.
ni bütünleyen istasyonlara çıksa da yolumuz, yolcu-
disi için de böyledir bu. Bugün yazdığı hikâye, daha Şair Ercan Y. Yılmaz’ın, son yapıtı Altı Üstü
luk boyunca beni hiç terk etmeyecek dinginlik, duru-
onun çocukluk yıllarında birikmeye durmuştur. İstanbul’u konuşurken sıkça altını çizdiği saptamayla
luk, sakinlik konusunda yanılmamışım.
koyalım noktayı: “İnsan, kaybedeceğini bile bile sür-
KENDİMİZE BAKABİLMEK... dürürse doğayla kavgasını, her şeyinin olduğu yerden
ALKIŞLAR, ALKIŞLAR...
Bir dostluk ve kendini keşfetme/ tanıma ve yeniden hiçbir şeyinin olmadığı bir zamana varacak.” n
Çeviri bir yapıtsa okuduğunuz, elbette yazarın kur-
tanıma öyküsü olarak akan ana anlatının arasında yine
duğu dünya önemlidir ne ki bir o kadar da çeviride-
o derenin sakinliğince arada görünen ikinci öykü arasın- Kemik / Michele Serra / Resimleyen: Alessand-
ki imzanın anlatıya kattığı değer karşılar sizi. Yazarın
da coşkulu, yer yer hüzünle kesilen anlar yaşıyorsunuz. ro Sanna / Çeviren: Esma Fethiye Güçlü / Timaş
derdine, bizim için çoğalttığı sorulara varmadan, ön-
Yığım yığış yapıların bomboz ve sıkışık dünyasının Yayınları / 133 s. / 10+ / 2022.
celikle yapıtı dilimizde dupduru bir anlatımla var eden
Kitap sevimli olmadığında…
Andersen ödüllü Gianni Rodari’nin Hayvanat Bahçesinden Şiirler ve Masallar kitabı, üç farklı temada aktardığı
“hayvan” hikâyeleriyle muazzam ters köşe bir anlatı. “Sevimli / iyi” masallar kalıbını yıkan yaklaşımıyla çocuğu,
sevimli bir obje olmaktan çıkarıp farkındalığı yüksek bir bireye konumlandırıyor.
kara mizah tadında, akıcı ve iyi kurgulanmış metinler ir de, “Kurbağanın biri istemiş
EMEK YURDAKUL
var. Şiirler de “pembe bulutlu” havalardan uzak şekil- / öküz kadar iri olmayı.” diye
de “Kafiyeli Hayvanlar” bölümünde güldürüyor. başlayıp farklı açılıyor.
GERÇEK VE KORUNAKLI
Daha ne diyeyim, üzerine çocuk-
İnsan yavrusunun doğadaki diğer yeni doğanla-
OLAY MI KARAKTER Mİ? larla konuşulabilecek pek çok nitelikli sohbet başlığı da
ra göre desteksiz yaşama geçişi hatırı sayılır şekil-
“Olay örgüsü mü karakter mi daha önemli?” üzeri- sunan hikâyeler, yaz tatili için iyi bir seçenek. n
de geç. Çocuğun desteğe duyduğu ihtiyacın uzun yıl-
ne düşündüğüm bir haftaya denk düştü Rodari’nin ki-
lar görmezden gelinmesinden sonra haklı olarak her-
tabı. Bu iki kavramı ayrıştırmanın metni zayıf kıldığı Hayvanat Bahçesinden Şiirler ve Masallar / Gianni
kes çocuğunun, kendisinin yaraları gibi yaraları olma-
kanısındayım; birini daha az önemsemenin, tat kaybı Rodari / Resimleyen: Andrea
sın diye daha sıkı önlemler almaya başladı.
yarattığı bir yere geldi anlatılar bugün. Castellani / Çeviren: Batu-
Büyürken güvenli alana ihtiyacımız yadsınamaz an-
Kitap boyunca yazar olay akıcılığını, zengin karak- han Özkan Köksal / Bü-
cak “güven”le ilgili bir karışıklığımız var gibi duruyor.
ter işlemesiyle bezemiş. Olaylardan ziyade karak- yülü Fener Yayınları / 78
Destek olmaya çalışırken çocuklarımızı hayattan ko-
terleri okuyoruz kitap boyunca. Bir metnin, fablın iyi s. / 8+ / 2022.
puk kozalarda büyüttük, büyütüyoruz. Yani desteği-
bir örneği olmasını sağlayan da hayvanları insana ait
mizin yarısı kösteğe dönüşüyor. İşte o pamuklara sar-
özelliklerle şekillendirirken karakterlerini iyi tanımak
dığımız çocuklarımıza kitapları da ona göre seçiyoruz.
değil midir? Rodari’nin hayvanları da hem hayvan-
Rodari, bunu yapmamış. Hayvanları hem doğaları-
sal bazı eksik ve fazlalarıyla hem de insansı tavırlarıy-
na daha yakın hem de fabl türünde doğalarına aykırı
la şaşırtıcılar.
anlatmayı kesiştirmiş. Tatlı tavşanlar, birbirini sevgiyle
“Kafiyeli Hayvanlar” bölümünde en keyiflendi-
kucaklayan hayvan masalları yok bu kitapta.
ğim ters köşe de yan yana okuduğum “Kurbağa
Nasıl bittiğini anlamadan ikinci öyküye geçtiğimiz,
Desen: Andrea Castellani
ve Öküz” ve “Öküz ve Kurbağa” şiirleriydi. İki şi-
14 30 Haziran 2022