Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                AYŞE ÖVÜR’DEN ‘ZAMANIN KAPILARI’ 
‘Çekici duran hayatların içindeki 
karanlığı göstermek istedim!’
Sahra 1911 ve Botter Apartmanı adlı romanları ile tanıdığımız Ayşe Övür yeni romanı Zamanın 
Kapıları’nda da (Remzi Kitabevi) Botter Apartmanı’nda olduğu gibi İstanbul’dan sesleniyor. Fakat 
bu kez Yedikule, tarihi bostanlar ve Maslak’taki iş dünyası ile farklı bir İstanbul’u anlatıyor. Roman, 
Sinan ve Nevra arasında alevlenen naif bir aşk ve zaman ilerledikçe ortaya çıkan sır dolu cinayetler 
üzerine kurulmuş. Zaman, bir yandan Nevra ile Sinan’ın aşkını derinleştirirken bir yandan da iktidar 
hırsıyla kendini var eden karanlık bir dünyanın da kapılarını yalın ve akıcı bir dille aralıyor. 
n Romanın çıkış noktası ne oldu? ‘KENDİSİNİ YANLIŞ ZAMANDA, YANLIŞ 
SEVRİN UYSAL
MEKÂNDA ARAYAN İNSANLARIN
Sinan ve Nevra’nın gerçek öyküsünü yıllar önce duymuş 
HİKÂYELERİNİ ANLATMAYI SEVİYORUM’
ve etkilenmiştim. Sanırım yeni bir romana başlarken ben de 
‘ORTAK BİR DÖNGÜNÜN VE TEKİL 
n Zamanın Kapıları’nda bütün gizemlerin ardında bir 
zamanın kapıları arasında dolaşmayı seviyorum. Bir olay, ki-
BİR BİLİNCİN PARÇALARIYIZ!’
şi ya da bir mekândan esinleniyorum. Bu kez de de gizli bir kitap var. Bu gizli kitabın, romanda konum-
n Zamanın Kapıları için bir aşk romanı di-
lanışı hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Sinan ile Nevra’nın öyküsünü kurgu karakterler 
yebilir miyiz?
Zamanın Kapıları’nı salgın döneminde yazdım. Hasta-
ve olaylarla işleyerek yeni bir hikâye oluşturdum. 
Zamanın Kapıları’nın sadece Sinan ve Nevra 
lığın, en keskin hâlini hissettiğimiz sırada günlerce evden 
Önceki romanlarımda da olduğu gibi ilk bakış-
arasındaki aşkı anlattığını söyleyemem. Aşk kapısı 
çıkamadan kitap okudum. Kendimi bitmeyecek bir karma-
ta ana hikâyeyle ilgisi yokmuş gibi duran olay-
açıldığında, gizemler, sırlar, cinayetler de ortaya 
ları birleştirip bir bütün oluşturmayı seviyorum. şanın içinde hissetmiştim. 
çıkıyor. Çocukluk kaygılarının, gençlik travma-
Belki de o dönem, zihnimin bir oyunuyla “Sadece seçilmiş-
larının yetişkinliğe sarkan etkileri ve İstanbul’un Ortak bir döngünün ve tekil bir bilincin birbiri-
lere giden bir kitap” metaforu romanda kendine yer buldu. 
öteki yüzü de metinde kendini gösteriyor. ni tamamlayan parçaları olduğumuzu gösterme-
Okuyucular, bölüm başlarında Sinan’ın yazdığı kitaptan 
Romanı, zaman, mekân, tarih düzleminde              yi önemsiyorum.
alıntılarla karşılaşacaklar. Sinan, yazdığı kitap hakkında 
sosyolojik, psikolojik ve felsefi bir alt yapıyla 
besleyerek kurgulamaya çalıştım. Uzaktan ba- İSTANBUL’UN ÖTEKİ YÜZÜ! daha fazla bilgi vermemi istemezdi diye düşünerek açıkla-
kıldığında çekici duran hayatların içindeki tah- n İstanbul’un romandaki önemi nedir? mamı bu kadarla sınırlı tutmak istiyorum.
İstanbul, gizli yüz gibi metnin belirli noktalarında n Edebiyatta en çok neyi anlatmayı seviyorsunuz?
min edilmesi zor karanlığı göstermek istedim. 
okuyucuyla göz göze geliyor. Olayların mekânla Hepimiz doğum ve ölüm arasında devinirken bitmez tü-
Pek çoğumuzun, kimsenin görmesini isteme-
diğimiz sır dolu odaları vardır. Bu sırlar, bir gün mutlaka gün ilişkisini önemsiyorum. Karanlık dünyada yaşayan insanlara kenmez bir arayış hâlindeyiz. Ben kendisini yanlış zaman-
ışığına çıkar. Ve ne kadar geç çıkarsa o kadar acı verici olur. değinirken, metni tamamlayan bir metafor olarak İstanbul’un da yanlış mekânda arayan insanların hikâyelerini anlatma-
Romanın, bu kapı aralıklarında dolaştığını söyleyebilirim. altındaki tünellere de atıfta bulunmaya çalıştım. yı seviyorum. 
n
MARIAN IZAQUIRRE’DEN ‘PEK ÇOK KIŞIN ARDINDAN’ 
Yazınsal bir dans!
Altmışlı yılların ortalarında Madrid gizemli bir cinayetle çalkalanır. Bir kadın Salamanca’da lüks bir evde 
ölü bulunur. Cinayetin kökleri ise geçmişteki bir karşılaşmaya uzanır. Bir Zamanlar Hayat Bizimdi isimli 
romanıyla tanınan İspanyol yazar Marian Izaguirre yeni romanı Pek Çok Kışın Ardından’da (Çeviren: Murat 
Tanakol / Delidolu Yayınları), Madrid’den Buenos Aires ve Hollywood’a edebiyat, moda ve sinema dünyasına 
davet ediyor. Farklı sınıflardan iki genci olanaksız bir aşkın kıyısında buluşturduğu romanında yazar, 
muhafazakâr bir topluma ayna tutarken zamanın lime lime ettiği hayatlardan film gibi manzaralar sunuyor. 
çalkantılarını değişik mekânlara ve zaman dilimlerine 
MEHMET ATİLLA
yayarak okuyucuyu sinema ve edebiyat dünyasının 
kalbinde, Madrid’den Buenos Aires ve Hollywood’a 
spanyol yazar Marian Izaguirre’nin Delidolu Yayınları 
farklı dünyalarda dolaştırıyor. 
İtarafından yayımlanan ve yirmi sekiz yıllık (1959-1987) 
Yazar olayları genel olarak Henar ve Martin’in penceresinden 
bir zaman dilimine yayılan yeni romanı Pek Çok Kışın 
aktarmayı tercih ediyor. İkisi de olayları kendilerine göre 
Ardından’ın iki ana karakteri var: Henar ve Martin.
anlattığı için ilk bakışta gerçeğin iki farklı yorumuyla karşı 
Farklı sosyal sınıflardan gelen bu iki genç, on yedi ve 
karşıya olduğumuzu düşünüyoruz, fakat çok geçmeden bu 
yirmi bir yaşlarındayken çevre baskısından kurtulmak ve 
ikili anlatımın sisli perdeleri olduğunu, küçük aralıklardan 
hayallerini gerçekleştirmek için Madrid’e kaçmaya karar 
önemli çelişkilerin sızabildiğini fark ediyoruz.
verir. Henar başarılı bir kostüm tasarımcısı, Martín de 
Yazar bu yolla okuyucuyu kurgunun düğüm noktasından 
yazar olmayı hedeflemektedir. Henar’ın halası ve aynı 
uzaklaştırmazken bir yandan da metni bir suç ögesinin izini 
zamanda eski bir aktris olan Cecilia evinin kapılarını 
sürmekten çıkarıp aşk, sadakat, şüphe, yaşam kavgası, hayal 
onlara açarak destek olur. Yıllar geçer, Henar ve 
kırıklığı gibi eksenlere odaklayarak romanın dokusundaki 
Martin yetişkinliğe adım atarken fiziksel ve duygusal 
kimi yokuşları kolayca aşmayı sağlıyor.
savrulmalarla da mücadele etmektedirler.
Izaguirre’nin yersiz hırslara, öfkeye ve kıskançlığa yenik 
Tam bu sıralarda Cecilia halanın kimliği bilinmeyen bir kişi 
düşen tutku dolu bir aşkın yasını tutan romanı Pek Çok Kışın 
tarafından öldürülmesi her şeyi altüst etse de Izaguirre bu olayı 
Ardından ilk bakışta ustaca işlenmiş bir aşk hikâyesi evet; 
öne çıkarmayıp romanı polisiye bir gerilime dönüştürmüyor. 
fakat daha da önemlisi geçmişle şimdi arasındaki sıçramalı 
Cinayetin öncesindeki ve sonrasındaki gelgitleri 
adımlarıyla, karakterlerin yaydığı ışık ve gölgelerle, birkaç 
ayrıntılarıyla işlemekle birlikte karakterlerin ruhsal tekniği birleştiren kurgusuyla yazınsal bir dans! 
n
12 30 Haziran 2022
            
    
