Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
basının ona açtığı savaştaki yerlerini alırlar. Her iki oyunda gücün temsilcisi erkek- sızlığına (!) karşı ayaklanır.
Ülkesinde yerinin olmadığını düşünür. Baş- lerin kadınlar üzerindeki baskıcı rolüne de Henrik Ibsen, düşüncelerini Halk Düşma-
yapıt değerindeki Brand’ı yayımlar ve eser dikkatleri çeker Ibsen. nı oyununda savunur. Dr. Stockman karak-
dört baskı yapınca eseriyle birlikte o da Brand’ın kadını Agnes, sevdiği erkek için terinin dilinden “En kuvvetli insan, yalnız
şöhrete kavuşur. Peer Gynt’ı onun tiyatro- ölüm yolunu seçerek yaşam hakkından vazge- olandır” sözüyle yalnızlığından aldığı güç-
da modern dramın ustası olduğunu kanıtlar. çer. Peer’in sevgilisi Solveig ise yaşlanıp göz- le baskıların onu yıldıramayacağını haykırır.
Başarıyla birlikte düşüncelerini ifade et- leri kör olana dek sevgilisinin yolunu bekler. Yalnızlığı tanrılaştırması demokratla-
me özgürlüğüne de kavuşur. Düşünceleri- rı kızdırır. Çoğunluğu tekeline alan demok-
ne değer veren insanların var olduğunu gö- DİĞER OYUNLARI… ratlar onun yalnızlığı kutsallaştırmasının
rür sağlığında. İbsen’in diğer oyunlarına da kısaca de- sonucu halkın ayaklanacağından ve tahtla-
ğinmek isterim: Mısır’da iken “Gençlerin rından olacaklarından korkarlar.
‘BRAND’ VE ‘PEER GYNT’ ADLI Birleşmesi” oyunu yuhalandığı için sanata Yazdığı her oyun konfor içinde yaşayan ke-
OYUNLARINDA YALAN / GERÇEK küser ve yedi yıl tiyatro oyunu yazmaz. simleri tehdit eder. Yaban Ördeği’ni yazar.
İLİŞKİSİNE DEĞİNİR! Tarihi tiyatro oyununa dahil ederek Burjuva cemiyetine karşı duyumsadığı acı-
Brand ve Peer Gynt adlı oyunlarında da ölümsüzleştirdiği İmparator ve Galyalılar ma ve tepkisini bu oyunda da ortaya koyar.
yalan / gerçek ilişkisine değinir. Ya hep ya adlı dramı 1898’de Leipzig’de temsil edil- Değerli ustanın tiyatro eserlerini üç grup-
hiç anlayışını benimseyen ve dini yaşamı- diğinde tiyatro sahnesinin oyunların sergi- ta değerlendirmemiz gerekir:
nın odak noktası haline getiren Brand’ın lenmesi için var olduğunu kanıtlar. Ibsen’in birinci grupta manzum olarak yaz-
dibe vuruşuna; serüvenci Peer Gynt’ın ise Burjuva cemiyetine karşı verdiği savaşı son dığı romantik dramlar (Catilina, Madam In-
GUSTAV BORGEN
başarısızlığına şahit oluruz. nefesine kadar sürer. Bebek Evi’nde kadınla ger Oestraat…); ikincisinde lirik ve felsefi
Bu iki karakterin ortak noktaları kendi- erkek arasındaki görev eşitliği adı altında ya- oyunlar (Aşk Komedyası, Brand…); üçüncü-
tirme yolunda üçkâğıtçılığı kanıksar. İb-
lerini sıkan yavan burjuva dünyasına baş- ratılan eşitsizliği sergiler. Burjuvanın çocuk sünde ise modern dramlar (Hortlaklar, Genç-
kaldırmalarıdır. İşin özünde gittikleri yol sen, Peer’i çıkarcılığın / gücün; Brand’ı ise olayına bakışını yerdiği Hortlaklar oyunun- ler Birliği, Yaban Ördeği…) yer alır.
bağnazlığın ve köktenciliğin sembolü ola-
farklı olsa da her ikisi de iktidar ve güç pe- da ise tüm dikkatleri üstüne çeker. Halkının özgürleştiğini görmeden ölme-
şindedir. Brand, inanç yolunda ödün ver- rak karşımıza çıkarır. Amacı oyunu izleyen Dönemin ilerici (!) eleştirmenleri onu yen bu büyük ustanın mücadelesine ölü-
izleyiciye birey bilinci aşılamaktır.
meden yürür, Peer ise kendini gerçekleş- yerden yere vurur. Londra’da halk ahlak- münden sonra dünya şapka çıkarır. n
MUSTAFA GÜNAY’DAN
‘Şiire Felsefeyle Yönelmek’
Mustafa Günay’ın Şiire Felsefeyle Yönelmek adlı Çizgi Kitabevi tarafından yayımlanan kitabı, hem
felsefe-şiir ilişkileriyle ilgili hem de şiirin felsefi açıdan yorumlanıp değerlendirilmesine yönelik yazılardan
oluşuyor. “Felsefede şiire yer olduğu gibi, şiirde de felsefeye yer vardır. Her şiire ve şaire felsefe açısından
yönelmek olanaklı. En yalın, sıradan şiirin bile sakladığı, içerdiği felsefi yönler olabilir”
diyen Mustafa Günay ile yeni kitabını konuştuk.
meyen şair yönü üzerinde durmuşsun. Bu
NAZMİ BAYRI
şiirlerde sizi etkileyen nedir?
Le Guin’in insanı doğayla ve diğer canlı-
n Şiire Felsefeyle Yönelmek’te felse-
fe-şiir İlişkisi ve Herakleitos’u ele alırken larla iç içe dile getirmesi, yaşlılık dönemi-
Nâzım Hikmet, İlhan Berk, Hilmi Yavuz, nin ruh halleri içinde varoluş sorgulaması
Yücel Kayıran gibi şairleri seçmenin özel yapması ve insanın doğaya bağlılığını vur-
bir nedeni var mı?
gulaması ilgimi çekti. Evrensel insan halle-
Felsefe şiir ilişkisi çeşitli yönlerden irde-
rini yakalaması ve dile getirmesi de önemli.
lenebilecek oldukça geniş bir konu ve prob-
n Fahri Erdinç toplumcu gerçekçi bir
lemler alanını içeriyor. Bir de kimi şairlerin
yazarımız. Onun da pek bilinmeyen şair
belli filozoflar ve felsefelerinden esinlene-
yönüne değinmişsin. Ne dersin?
rek yazdıkları şiirlerle karşılaşıyoruz. Adı
Bazı edebiyatçıların kimi yönü gölgede ka-
geçen şairler şiirimizde Herakleitos’un iz-
labiliyor. Romanları, öyküleri şiirinin unutul-
lerini ortaya koymaktalar. Düşünce tarihin-
masına yol açabiliyor. Fahri Erdinç de böy-
de bir dönüm noktası olan ve yalnızca fel-
le. Garip şiiri ve toplumculuğun bir harma-
sefeyi değil şiiri de etkileyen bir filozofun
nı denebilir. İroni de dikkat çeker şiirlerinde.
bu şairlerimizce nasıl dile getirildiğini anla-
n Rıfat Ilgaz’dan Behçet Necatigil’e,
mak istedim.
Özdemir Asaf’tan Attillâ İlhan’a, Ce-
n Şiirimizde 12 Eylül’ün izlerini inceler-
mal Süreya’dan Turgut Uyar’a, Edip
ken bazı şairlerin şiirlerini öncelemişsin.
Bunlardan Gülten Akın oğul acısıyla; Cansever’den Ece Ayhan’a, Ülkü
Güncelin sanatını yapmak, şiirini yazmak demik bir felsefe değil. Daha çok varoluşa,
Ahmet Oktay, Yücel Kayıran aydın, şa- Tamer’den Refik Durbaş’a ve daha bir-
bir gereklilik oluyor bazen. Ama zorlukla- yaşama deneyimlerine dayanan ve kendini
ir duyarlılığıyla; Ahmet Telli, Ataol Beh-
çok şairimizi felsefe-şiir ilişkisi bağlamın-
rı da var elbette. Gezi Direnişi’nin şiire yol halk edebiyatının öğeleri ve diliyle ortaya
ramoğlu, Nevzat Çelik hapishanede zulüm
da nasıl inceliyorsun?
açması önemli. Ben daha çok söz konusu koyan bir felsefe.
görerek yazmışlar 12 Eylül şiirlerini.
Felsefi içeriği bakımından her şair ve
şiirlerden yola çıkarak Gezi’nin şiirselliği- n Şehir-şiir ilişkisi konusunda ise
Dışarıda olanlarla, içeride olanların şiir-
şiirleri elbette farklı. Kitapta adı anılanların
ne işaret etmeye çalıştım. Mersinli Özdemir İnce’nin, Abdülka-
leri arasında ince ayrımlar sezebildin mi?
yanı sıra daha başka şairler de var. Elbette
n Şiir üzerine yapılan inceleme, araş- dir Bulut’un ve orada yaşamış Ahmet
12 Eylül tarihimizde bir kırılma noktası
bugüne kadar üstüne yazamadıklarım da çok.
tırmalar uzun zaman dilimi içerisinde ele Ada’nın şiirlerinde bu kentin imgesinin
olarak hem hayatımızı/geleceğimizi hem de
Bu noktada söyleyebileceğim, kimi şiirler-
alınmış. Dikkatimi çeken bir yazı da “Âşık izini sürüyorsun.
edebiyatımızı etkiledi. Elbette içeride olan-
de felsefi yönler, öğeler daha güçlü ve belir-
Veysel Şiirlerinde Bazı Felsefi Temalar”. Mersin’i en çok dile getiren şairler adı-
ların şiiriyle dışarıdakilerin şiiri arasında ay-
gin. Ama her şiire ve şaire felsefe açısından
Evet, yaklaşık yirmi yılın birikimi bu ki- nı andıklarınız. Kavafis’ten söz eden bir ya-
rımlar saptanabilir. İnsan bilincinde, ruhun-
yönelmek olanaklı. En yalın, sıradan şiirin
tap. Veysel’in belli bir inanç ve değer anla- zı da var. Onun “Şehir”i iz bırakan bir şi-
da ve ilişkilerindeki yansımalarını şairlerimi-
bile sakladığı, içerdiği felsefi yönler olabilir.
zin eserleri çerçevesinde ele almak istedim. yışından beslenen, hümanist, evrensel yönle- ir. Şehirler şiirin en önemli esin kaynakla-
Kitabımın felsefe ve şiir ilişkisiyle ilgile-
ri dikkat çeker. Onun insana, doğaya, hayata rı. İnsan ve şehir ilişkisi de hem felsefi hem
n Gezi Direnişi Şiir Antolojisi’ne deği-
nen ve şiiri okuma ve yorumlamada felse-
nirken katılan ya da katılmak istemeyen bakışı türkü biçiminde derin bir felsefeyi sak- de edebi yönden önemli bir konu ve sorun.
fenin işlevini ve anlamını merak edenlere
şairlerin duyarlılığını bugün için nasıl de- lıyor. Bu derinlik içine girdikçe anlaşılabilir. n Ursula K. Le Guin, daha çok roman-
ğerlendirirsin? Türkülerdeki felsefe kavramsal ve aka- ları, öyküleriyle tanınır. Onun pek bilin- yararlı olacağını umarım.
n
10 23 Haziran 2022