26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Çağını sorgulayan aydın bakışı: Adonis! Adonis, dünyayı anlama, evrenin varoluşsal gerçekliğini kavrama derdinde olan bir şair, entelektüel bir kimlik… Soran, sorgulayan, aydınlatan bakışı yalnızca şiirine yansımaz; düşünce yazıları, edebi denemeleri de onun yazınsal uğraşının ayrılmaz parçasıdır. Onun “mesele” edindiği şeylerin başlama noktası doğup büyüdüğü toprakların gerçekliğidir bir bakıma. Üç dinin çıktığı coğrafya, göksel ve yersel “tek”in her yönüyle egemen olduğu Ortadoğu gerçeğine; dini hakikatin penceresinden bakar. Daha da ötesi; şiir ve şiirsel hakikatle, din ve dini hakikatin aralarındaki çelişme, çatışmadan da söz eder yazınsal denemelerinin yer aldığı Kitap, Hitap, Hakikat (*) adlı kitabında. “Şiir; dilin içinde ve dille birlikte meçhule doğru “Göksel tek” ile “yersel tek”in anlamı. “Varlığı olmayan değişim ve dönüşüm zamanıdır. Dinin zamanı ise ebe- yani ötekine doğru sürekli bir göçtür.” bir varlık”a bakış. Üç vahdaniyet dinine bakış, yorum. diyetin ve değişmezliğin zamanıdır. Din cevaptır şiirse Hangi kutsal, hangi din, hangi vatan? İnsanın kendi- soru. O halde din, şiir için bir referans olamaz.” Adonis lik bilinci. Üç din arasındaki gerçek diyalog. Militarize Kuşkusuz Adonis’in bakışında İslam yorumunun edilen şiddet. İslam nasıl demokratik olacaktır? Kültü- ötesinde, Arap tarihi içinden Müslümanların dine ba- “ŞİİRSEL YARATICILIK SÜREKLİ rel olarak ben kimim? İnsanı çoraklaştıran vahdaniyet kışını, algı ve yorumunu eleştirmesi dikkate değerdir. BİR KOPUŞTUR!” dinlerinin dili/bakış açısı. “Dini, kültürel, sosyal ve siyasi bir rejim olmaktan çı- Kitap, Hitap, Hakikat (*) adlı kitabında özellikle şu- karmadıkça yenilik gerçekleşmez” derken de dinle si- nun altını çizer Adonis: “Şiir ve şiirsel hakikat, bu dü- ARAP İSLAMININ ŞİİRE BAKIŞI! yasetin ilişkisinde öncelenenin “ümmet”çi anlayışın zeyde din ve dini hakikatle çelişir. Şiirde hakikat sabit, Dini / dinsel hakikatle şiirsel hakikatin ne anlama egemenliği, dinin iktidarın siyasi / ideolojik enstrüma- nihai ve anlaşılır değildir. Bu anlamda şiir, dini hakikat geldiğinin altını çizerken şunu söyler: nına dönüşmesiyle ortaya çıkan yaşamsal çelişkiler… sınırının dışında kalır. Bunun yanı sıra şiir zorunlu ola- “İslam, şiir kavramını ortadan kaldır- Giderek şiddete, teröre uzanan bir çizgi… rak ne kişiseldir ne ortak bir üründür. maz fakat şiir kavramını ve şiirin rolünü Adonis, Arap-İslam tarihine bakarken neden çoğul- Şiirsel hakikatte hiçbir şey önceki ha- değiştirerek onu kendi düzenine tabi tu- cu düşüncenin, demokrasinin olmadığını da sorgu- liyle kalmaz. Şiirsel yaratıcılık, sürekli bir tar. Artık şiir ne ‘hak’ tır ne de ‘hakikat’i lar… Akıl çağının, Aydınlanma düşüncesinin berraklığı kopuştur. Diğer bir ifadeyle şiir, sürek- söylemektir. Şiirin rolü öyle ya da böyle içinden bakar inanca, İslam’a… li bir kopuşla kesintisiz temastır. Çünkü dine hizmet etmekle sınırlandırılır. Böy- Dinin, dinsel hakikatin ne anlama geldiğini açıklarken şiirin zamanı, dinin zamanından farklıdır. lece şiir, bilişsel ve estetik bir ilke ol- aklı tutsak olan yaban bakışı da eleştirir. “Hakikati ve bil- Şiirin zamanı, değişim ve dönüşüm za- manıdır. Dinin zamanı ise ebediyetin ve maktan çıkar.” giyi silme” anlayışının yeniliği ve yaratıcılığı neden kabul Adonis’in Arap İslamına bakışında kav- etmediğinin sorgusunu sorularla getirip önümüze koyar. değişmezliğin zamanıdır.” ramsallaştırdığı düşünceler önemlidir. Di- Adonis burada, Arap medeniye- ni hakikatle şiirsel hakikate dönük bakı- “DİN BİR ŞEYDİR AMA HER ŞEY DEĞİLDİR!” tinde “kültürel yaratıcılık”, “yeni- şı, “yenilik” düşüncesine getirdiği yorumla Din, bir şeydir ama her şey değildir. Her şey kıldı- lik devrimi”nden söz ederken; Eme- vi Devleti’nin ortaya çıkışı, 1258’de içerlek bir anlam taşır. O da şudur: ğınız da; müdahaleci, reddiyeci, ümmetçi yaklaşım- “Şiirde yenilik, şairin yeni bir şey yani la Selefi bakışın tutsağı kılarsınız insanı. Bu anlamda Bağdat’ın düşüşüyle sona eren bir süre- cin altını çizer. Bunu da 600 yıl süren bir kendisinden önce geçmişte bilinmeyen Adonis’in Mevlana’ya yaklaşımı da doğrusallığı içerir. bir şeyi getirmesi demektir. Poetik ola- Yani ondaki, onun tasavvuf düşüncesindeki çoğulcu “devrim” olarak nitelendirir. Arap-İslam rak bunun anlamı kelimelerle nesneler, bakışının Tanrı anlayışının şiirle nasıl ifade edildiğine toplumundaki siyasal kültürel aidiyetin parçalanmasıdır... kelimeyle kelime ve insanla dünya arasında yeni ilişki- değinmesi de önemlidir. ler sunmaktır.” İlkten şu belirlemeyi yapar: “Mevlâna’da Allah anla- “Müslümanlar kayboluş ve şaşkınlık dönemlerinde dini aidiyete sığındılar” diye yorumlayan Adonis, şunu Dini hakikatte yeniliği ise “yorumda yenilik” ola- yışı, kurumsal doğrulamaya değil canlı deneyime da- rak tanımlar. Yani, “hayatı ve dünyayı ‘dinselleştir- yanır. Yani akla değil kalbe, nakle değil hazza. Çünkü da söyler: “Bunu, dini sığınmayı kültürel çöküş, sosyal çözülme ve dış egemenlik destekledi.” mek’…” Bu da yaratılan ümmetin hakikatidir. “Bu ilahi vahdaniyet, dünyanın ya da maddenin dışında bir Buna yeni bir hegemonyanın başlangıcı da diyebi- yüzden kopuş ve şiddet olmadan yeniliğin gerçekleş- şey değildir. Aksine ilahi vahdaniyet, her şeye yayılır.” mesi mümkün değildir.” Tanrı kavramının Mevlâna’da neden / nasıl içkinleş- liriz. Öyle ki; o sözü edilen dış egemenlik Osmanlı’yla başlar, bugüne değin sürer. tiğini dile getirir. Onda, varoluşsal bir hakikattir bu. Ya- “DİN CEVAPTIR, ŞİİRSE SORU. O HALDE ni; “Her şeyde tecelli eder ve tecellisinin sınırı yoktur.” “NAS VE HAKİKAT”İN YORUMU! DİN, ŞİİR İÇİN BİR REFERANS OLAMAZ” Adonis’in bu kitabında yer alan denemelerinde dile Adonis bu karşılaştırmada, kendi poetikasına dö- HEM DOĞU’YA HEM BATI’YA BAKIŞININ getirdiği düşünceler birkaç açıdan önemlidir. İlki “Nas nük tanımlar / açıklamalar da getirir üstelik: YANSIMALARI... ve Hakikat”in yorumu. “Şiirsel hakikatte hiçbir şey önceki haliyle kalmaz. Şiirden, şiirin zamanından söz eder Adonis. Bir yan- Şiirsel yaratıcılık sürekli bir kopuştur. Diğer bir ifadey- da kendi poetik yolu / yolculuğu, ötede Arap ve Batı Metinsel hakikat nedir? Tekfir ve Tefkir’in Arap-İs- lam kültüründeki anlamı. Dini ve dini olmayan metnin le şiir, sürekli bir kopuşla kesintisiz temastır. Çünkü şi- şiirine bakışı vardır. Artık şiirin kitlesi değil okuru var- hakikati. Cemaat metni, ümmet metni, düzen metni. irin zamanı, dinin zamanından farklıdır. Şiirin zamanı, dır derken de şunun altını çizer: “Şiir, yatay >> 8 22 Aralık 2022 Jonathan Nackstrand
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear