Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                Sıkıntıdan patlayanlar için
Selen Aydın; düşlerden, tutkulardan, beklentilerden uzak; sesin sese değmediği, kendini 
yineleyen hayatlar üstüne düşünmeye çağırıyor... Hem de bunu özenle kullandığı, ezgili dili, 
her sözcüğünde kendisini duyumsatan lezzetli anlatımıyla yapıyor. Sadi Güran’ın resimlerinin 
öyküye kattığı tadın altıysa mutlaka ve özenle çizilmeli.
duyumsatan lezzetle hem de günü- “gelişmeler”i düşünürken inceden 
Y. BEKİR YURDAKUL
müzün can alıcı sorunlarından birine gülümsetiyor, soluk aldırıyor.
ustaca yaklaşımıyla yapıyordu bunu. 
Elbette evimiz de önemlidir, iyi 
lk kitabı Karanlıktan Korkan Mum 2020’de yayım-
Kahramanlarına verdiği adlar-
yaptığımızda mutlu olduğumuz 
lanan Selen Aydın, Sıkıntıdan Patlayan Kasaba’yla 
la da (Birdünya, İyisimi, Sormageç, 
işimiz de... Hayatımızın bu iki 
İikinci kez çalıyor kapımızı.
Sonsuzmasal...) kısa sürede pat-
mekân / ortam dışında bir anlam, 
İlkin kitabın adı durdurdu beni: Nereye varacak-
lama noktasına gelecek bu sıkıntı-
değer taşımadığı; hayallerimizin, 
tı öykünün çağırdığı yolculuk ve nedendi bu “patla-
lı durağanlığı vurguluyordu. Dahası 
düşlerimizin, arayış ve beklenti-
ma”? Daha kapağı çevirmeden, kent toplumbilimci-
yaşlısı, genci, çocuğuyla bütün bir 
lerimizin çekip gittiğini bir an ol-
si Ray Oldenburg’un ortaya attığı “üçüncü mekân” 
toplumun hayallerini, meraklarını, 
sun düşünmeye çağırıyor öykü-
kavramını anımsadım. Sahneye çıkan ilk kahraman 
umutlarını, sevinçlerini bir yerlerde 
müz. Birbirimize kapanmış kapı-
Bayan Tepedenbakan’ın sözleri yanılmadığımı söy-
unutmasının nedenlerini, anlatının 
lüyordu: “Bayan Tepedenbakan, kasaba halkının lar, ışıktan yoksun ilişkiler, tatsız 
bütününü kucaklayan bir gülümse-
hiçbir şeyi merak etmeyişine akıl sır erdiremiyordu. tuzsuz bir hayat... Ve birbiri ar-
yişle aramaya çağırıyordu.  
Kimsenin bir hobisi, hatta bir fobisi bile yoktu... Bu dınca sıkıntıda “patlayan”lar.
kasaba ne zaman böyle donup kalmıştı?” (s.13-14) Sorunu, bunca kalabalık içinde 
HAYATIN OLMAZSA 
yalnızlığı ortadan kaldırmak bir 
OLMAZLARI
HAYALLER, MERAKLAR YİTERSE... hayalpereste, düşlerini / hayal-
Sadi Güran’ın öyküye boyut ka-
Oldenburg’un, işimiz ve evimiz dışında kalan, ha- lerini bir an olsun terk etmemiş 
tan olağanüstü resimleri eşliğin-
Desen: SADİ GÜRAN
yatın rengine renk katan yerler için getirdiği “üçün- olan Bulut’a düşer. 
de çıktığımız bu zevkli yolculukta n
cü mekân” anlayışının da ötesinde bir sıkıntıyı, don-
kendimizi bir anda olağanaltı bir kasabada buluyo-
muşluğu, bir başınalığı / yapayalnızlığı irdeliyordu Sıkıntıdan Patlayan Kasaba / Selen Aydın / 
ruz. Evet, “olağanaltı”! Aydın’ın, öykünün akışına yer-
Sıkıntıdan Patlayan Kasaba’da Selen Aydın. Hem Resimleyen: Sadi Güran / Günışığı Kitaplığı / 72 
li yerince yerleştirdiği bu yakıştırmalar ve söz oyunla-
özenle kullandığı diliyle hem her sözcüğünde kendisini rı, insanı insandan ve düşlerinden uzağa savuran bu s. / 10+ / 2022.
Biz varız bu öykülerde...
Pelin Güneş, kısa, satır aralarında kendimize rastladığımız öykülerinde on beş ayrı mekâna, onlarca 
farklı zamana taşıyor okurunu. Çoğu tanıdık, hepsi hayat dolu, hepsi rengârenk. Kitabın adıyla 
çağırdığı oyunu öykülerin ara sokaklarında, tavan arasında, arka bahçesinde, kendiliğinden bir 
akışla/ zorlamadan sürdürüyor.
yatın akışına daha bir heyecanla karışmanın da ürü- nan birbirinden bağımsız öy-
Y. BEKİR YURDAKUL
nü olarak doğmuş öyküler toplamı olarak çalıyor ka- külerin başka mekân, zaman 
pımızı, okuma listelerimize göz kırpıyor. ve karakterlerle akıp gidişi-
er günümüz günlük güneşlik, her anımız bahar 
ne ısındırmak için de şirin bir 
bahçe değil, doğru... İyisi kötüsü, sevinçlisi ke-
MEKÂNLAR DA TANIDIK KAHRAMANLAR DA yöntem denemiş; İstanbul’dan Fethiye’ye, İzmir’den 
Hderlisi, acısı tatlısıyla kimi gün birbiriyle barışık 
Güneş kısa, heyecanla okuyup bir çırpıda sonuna Trabzon’a kahramanların “ev”lerine konuk etmiş.
çoğun karşıt gibi duran anlar / günler toplamıdır ha-
ulaştığımız on beş öyküsünde on beş ayrı mekâna/ Nerdeyse her öykünün bir sokağında, bahçesinde 
yat dediğimiz hepimize armağan bu süreç. Bu çeliş-
kente, onlarca farklı zamana taşıyor okurunu. Çoğu kendimizden izler, kendi yaşamımızdan anlar karşı-
kiler yumağı, karşıtlıklar harmanında gün olur kederi-
tanıdık, hepsi hayat dolu, hepsi rengârenk. larken bizi bir arkadaş sohbeti ya da aile sıcaklığı da 
mizi, bungunluğumuzu katmerleyen; yalnızlığımızı ço-
Kitabın adıyla çağırdığı oyunu öykülerin ara so- eşlik ediyor bize. Arka planda; gelecek kararları, aile 
ğaltan günler de bağlar elimizi kolumuzu...
kaklarında, tavan arasında, arka bahçesinde, kendi- içi iletişim sorunları, kuşak farkının yol açtığı sıkıntı-
İşte öyle bir dönemdi, davetsiz konuk “COVID”le 
liğinden bir akışla / zorlamadan sürdürüyor. lar, sağlıklı beslenme, mahalle kültürü, elimizden ka-
baş etmeye uğraştığımız şu birkaç yıl. Ancak ne sanat 
Yalnızca mekânlar ve zaman mı; kahramanları ve yıp gidenler, üretim süreçleri vb. izlekleri tartışırken 
boyun eğdi bu yaygın sıkıntıya ne hayat ne de doğa. 
karakterleri de dertleri tasaları, geçim sıkıntıları, işle- kurduğu dünyalar, oralara yakıştırdığı kahramanları 
Tersine, onca kayba karşın kararlılıkla geçildi o gün-
ri güçleri, okulları; heyecanları, merakları, beklentile- ve karakterleriyle de sahici, sıcak bir okuma yolculu-
ler, aylar, yıllar... Çıkış yine dayanışmada, çare/ umar 
ri, dilekleri ve umutlarıyla epeyce tanıdık. ğunda hayata yeniden bakmaya bekliyor hepimizi. 
n
uzak uzak da olsa birbirimize uzanan ellerdeydi.
Bir romanı ya da dizi yapıtları okuma yolculuğu-
Pelin Güneş’in yeni yapıtı “‘Hayır”sız Dayım da o 
nu aynı karakterlerle sürdüren öyküde de bunu bek- ‘Hayır’sız Dayım / Pelin Güneş / Elma Yayınevi 
sıkıntılı süreçte, yalnızlığa direnmenin, onu aşıp ha- leyen / uman okurlarını; bu yapıtında art arda sırala- / 160 s. / 10+ / 2022.
14 22 Aralık  2022
            
    
