25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

MERHABA sta yazarlarımızın toplu- ca buluştuğu, yetkin in- Ucelemelerinin omuz omu- za yer bulduğu bir sayıyla kar- şınızdayız. Ortadoğu gerçeğine; dini haki- katin penceresinden bakan yazın- sal denemelerinin yer aldığı, şiir ve Şiirde insanı yaşamak! şiirsel hakikatle, din ve dini haki- katin aralarındaki çelişme, çatış- İnsanımızın şiirle bağlantısı erken yaş- yaratışlarının, usta bir mimar gibi, şiir madan da söz ettiği yapıtı Kitap, Hitap, Hakikat merkezinde çağı- larda başlar. Az çok eli kalem tutan dillerini yetkin bir mimar gibi işleyişle- nı sorgulayan usta bir şair, dü- gençler arasında şiir yazmayan yok gi- rinin etkisi de düşünülebilir... şünce yazıları, edebi deneme- bidir. Neredeyse her evin bir şiir yaza- Şiirselik, öykü, roman gibi uzun anla- leriyle de entelektüel bir yazar, bir kimlik Adonis kapağımızda. nı vardır. Yazınsal tarihimiz halk ozan- tımlı yazınsal türlere de sinmiştir. Feridun Andaç’ın yazısı… larıyla doludur. Divan şairleri Arap- Sait Faik’in öykülerinin, Yaşar Üçüncü sayfamızda usta şair Ataol Behramoğlu’nun direngen çanın, Farsçanın etkisinde yazsalar da Kemal’in direngen bir insanın yaşa- şiirini merceğe aldığı “Şiirde in- bu, halktan uzaklaşmanın dışında, şiir- mını anlattığı İnce Memed romanının sanı yaşamak!” başlıklı yazısıyla sel düzeyde düşüşe yol açamamıştır. özünde şiirsellik yatıyor. Cumhuriyet Adnan Binyazar yer alıyor. M. Sadık Aslankara, “Sanat, gös- Bu düzeye varılması, Türkçenin üret- döneminden bu yana şiirin akarsuyu teren değil gördürendir, baş sal- kenliğine, yalınlığına bağlıdır. Bunda hep coşkun akmıştır. Ataol Behramoğ- latan değil doğrultandır, yol ve- ren değil açtırandır, özetle akıl şairlerin algı alanını genişletmesinin, şiirlerini lu o akarsuyun ışıltılı çağlayışından beslenerek bileyendir” vargısını açımladığı kendi duyarlık dünyasında yazmıştır o direngen şiirlerini... “Öykü-romanda olgu soyutlayımı” başlıklı yazısında, Gürsel Korat (Uy- ku Ülkesi), Samanta Schweblin (Ye- ahit Külebi, “Şair olunmaz, şair doğu- bir insan yüzü, gerçek bir doğa, gerçek bir di Boş Ev) ve Aslı Akarsakarya’nın lur” demişti bir konuşmasında. Şair toplum yansılamalıdır anlattıklarından...” (Buraya Kısıldık Sanırım) yapıtla- C doğmanın oluşumuna, bir konuşma- rını irdeliyor. İNSANI YAŞAMAK sında Pablo Neruda değiniyor: “İnsan orga- Necdet Neydim, “Genç Kız Şairi kendi yuvasını yapan kuşlara ben- nizmasının sürekli değiştiğine inanıyorum.” edebiyatının edebiyat dizgesin- zetirim. Kuşun, çerden çöpten topladı- Bilim insanları öyle diyorlar: Bütün hücre- deki baskın konumu” başlık- ğı nesnelerle yavrularını barındıracak yu- ler yenileniyor ve değişiyor, öyle ki bir sü- lı yazısında, “Klasik masallar- va kurması gibi, şair de kendine özgü dil re sonra hiç kimse aynı olmuyor. O yüz- dan başlayarak 20. yüzyılın ikin- yaratımı, imgesel buluşlarla iç dünyasının den, bir şairin şiiri de hem köklü değişiklik- ci yarısına kadar kadına yönelik beslediği verilerle şiirsel barınağını kurar. lere uğramalı hem de kimliğinin bir parça- anlatılan, yazılan metinler onun İlk şiiri nasılsa son şiirinin de neredeyse erkeğe hizmet etmesini öğret- sı olarak kalmalı. onun süreği olarak yenilenmesi bu oluşumu mek üzere kurgulanmıştır. Ma- ATAOL BEHRAMOĞLU çağrıştırıyor. Shakespeare, “Eskileri yeniler sallar kadını bu anlayışla biçim- Ataol Behramoğlu’nun ilk kitabı Bir Gün benim şiirim/ Nasıl güneş her gün hem ye- lendirirken modernist dönemin Mutlaka’da (1969) yer alan şiirleri öyle do- nidir hem eski” der 76. Sone’sinde. Sanatın romanları da bu konuda olduk- ğuşunun izlerini taşır. Kitaplarının tümün- da kuralıdır bu; yüzlerce yıl önce yazılmış- ça becerikli davranmıştır” vargı- de o derin izler gerçeğe dönüşmüştür: tır, yaratıldığı dönemin izini taşısa da, za- sını açımlıyor. Daha ilk kitabının başında, “Bir şair olmaz- man yenilendikçe şiir de tıpkı canlı bir var- Sabri Gürses, “Rus tarihinin kurucusu; Karamzin!” başlıklı sam/ İntihar ederim/ Diye düşünmüştüm/ lık gibi, da yeniliğinden bir şey yitirmiyor. yazısında, 11 ciltlik Rusya İyi bir şair/ Olup olmadığımı bilmiyorum Behramoğlu’nun şiirlerindeki yeniliğin özün- Tarihi yapıtı tüm Rus yazarları daha” dese de, şiirini kendi şiiri tadında de, insanı yaşayarak anlatması yatıyor. “Suç- için örnek çalışma sayılmış, Yuri çevirdiği Mayakovski’nin adını da anıyor. lusunuz” şiirinde bunun ayrıntılarına iniyor: Lotman’ın “Rusya’daki Fransız Şiirin sonunu şöyle bağlıyor: “Bu şiiri bi- bında bile, başka bir şairin izine rastlanmı- “Suçlusunuz umudun cellatları/ Katille- Devrimi etkisinin, devrimle mo- tirmek/ Neye yarar./ Bunlar birer başlan- yor. Şiirlerini yayımlayışının üzerinden ne- ri iyiliğin, merhametin/ Ellerinizde çocuk narşi arasında gidip gelmenin gıçtır/ Anlatmak istediklerime/ Birer deği- redeyse yarım yüzyıl geçti. Onun kendi öz kanı/ Ruhunuzda küf, nefret, irin | Suçlu- bir örneği” olarak nitelediği ni./ Bütün bu yaşadıklarım/ Kalbimde iz bı- kaynaklarından oluşturduğu şiirlerine öze- sunuz savaş dostu, silah sevici/ Tedirgin Nikolay Karamzin’i inceliyor. rakan/ Bütün bu şeyler.” nenler olmuşsa da hiçbiri Behramoğlu’nun olan yaşamak sözcüğünden/ Acımasızsı- Y. Bekir Yurdakul, Selen Kitabın son sayfalarında yer alan “İşte vardığı düzeyi tutturamamıştır. nız ölüm gibi/ Karanlıksınız en karanlık ge- Aydın’ın düşlerden, tutkulardan, Bir Şiir”de ise şiirinin üretken yolunu bul- Şiir derin duyumsamaların, algıların, ceden | İblissiniz, şeytan, Azrail, deccal/ beklentilerden uzak, kendini yi- duğu kanısında: “Yaşadığım şu hayatın ta- güçlü gözlemlerin, şairin kendine özgü Ocak söndüren, kan emici, günahkâr, gad- neleyen hayatlar üstüne düşün- nığı olabilmeyi ne kadar çok isterim/ Anla- bir üslup yaratının ürünüdür. Behramoğlu, dar/ Fıtratınızda düşmanlık, kin/ Mayanızda meye çağırdığı Sıkıntıdan Pat- tacak ne kadar çok şey, ne kadar çok yaz “Şiir Üstüne Bazı Düşünceler” adlı şiirinde lanet var | Cehennem daha korunaklıdır/ layan Kasaba ile Pelin Güneş’in günü, yaşanmış ne kadar çok şey var” di- beslendiği şiir kaynaklarını somut verilerle Saraylarınızın heyulasından/ Din tüccarları, on beş ayrı mekâna, onlarca yerek konu alanını daha da genişletiyor. ortaya koyuyor: anahtarını zindanlarının/ Cennetin anahtarı farklı zamana taşıdığı, çoğu ta- nıdık, rengârenk öykülerinden “Her ne ararsan kendinde ara,” de- “Şiir organik bir şey olmalıdır/ Kendi ya- diye pazarlayan | Suçlusunuz ölüm kapıyı oluşan ‘Hayır’sız Dayım kitapla- miş Hacı Bektaş Veli. Behramoğlu, ondan şamımızdan fışkırmalıdır. Gömleğim, sev- çaldığında/ Mirasınız çürümüşlük olacak/ rını merceğe alıyor. esinlenmiş olmalı ki, şu dizeyle yazacağı diğim kız, yaşadığım şehir/ Sımsıcak, şiir- Dünyayı kefen gibi örten bir gökyüzü/ Be- Barış Doster, Zafer Doğan’ın şiirlere soluklu söyleminin damgasını vu- lerime girmelidir./ Doğasını anlatmalısın ül- reketini yitirmiş bir toprak/ Sonra hiç yok- erken Cumhuriyet döneminden ruyor: “Hiçbir şairi kıskanmıyorum ve hiç- kenin, bütün kuşlarını, ağaçlarını, göğünü, muş gibi unutulup/ Silineceksiniz dünyanın 2000’lere uzanan süreçte pek bir şaire özenmiyorum, istiyorum ki ken- balıklarını./ Bütün çiçeklerin, rüzgârların, ır- belleğinden/ Bir korku ve ibret öyküsü ka- öne çıkmayan bir dizi olayı in- di çırpınışları, kendi savruk aranışları içinde makların adlarını./ Küçük şeylerden, küçük lacak/ Gelecek kuşaklara sizden” celediği Yakın Tarihimizde bir disiplin yaratsın şiirim.” ayrıntılardan oluşmalıdır şiir./ Böylece ya- Dünya tarihlerini baştan sona tarayın, şi- Garip Olaylar’ını inceliyor. Öyledir, ilk kitabında bile herhangi bir şanılan şeylerin gerçek tarihi olacaktır şiir./ irin hangi sözcüğü uymuyor kan dökücü- Mustafa Başaran’ın hazırladı- şaire özendiğinin izi yoktur. Hiçbir şai- Bir duruş, bir ses, bir yürüyüş./ Canlılığı, lere, baskıcılara, halk düşmanlarına, onla- ğı Bulmaca ve kısa tanıtımları- re özenmediği şundan da belli ki, ilk kita- güncel ve tarihselliğiyle bir gülüş./ Gerçek ra kulluk eyleyenlere... mız ile de düşün trafiği sürüyor! İyi okumalar… l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Arif Kızılyalın l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Editör: Mehmet S. Aman l Sorumlu Müdür: Özgür Soyer l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın KITAP l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear