22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

JOSÉ SARAMAGO’DAN ‘DUL’ Adına kavuşan kitap! José Saramago’nun henüz 25 yaşındayken kaleme aldığı ilk romanı Dul. 1947’de Günah Diyarı adıyla yayımlanan ve bu isim değişikliği yüzünden kenarda tuttuğu romanı, doğumunun 100’üncü yılında ilk adıyla Kırmızı Kedi etiketiyle yeniden yayımlandı. nem eseri olarak okunmalı hatta. Bunu şundan söylüyo- EGEMEN BÜYÜKCAN ruz, ikinci romanı Ressamın Günlüğü’nü otuz yıl sonra yayımlayan ve ona “ilk romanı” gibi davranan Saramago EVLAT, AĞAÇ VE KİTAP! aradan geçen zamanda hem politik olarak sosyalist çizgi- Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada, Körlük, Görmek, de bir bilinçlenme yaşayacaktır hem de çoğunlukla şiirler, Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş, Baltasar ile Blimunda, Filin tiyatro oyunları ve gazetelerde siyasi yazılar yazacaktır. Yolculuğu… Ve diğer kitaplarıyla tanınan Nobel Ödüllü Dolayısıyla 25 yaşında kaleme aldığı ilk romanından Portekizli yazar José Saramago’nun kaleme alıp yayımla- sonra yazacağı metinler gerek politik açıdan gerek este- dığı ilk romanı Dul, yıllar sonra ilk defa başka dillerde de tik açıdan bambaşka metinler olacaktır. Dul ise dil, anla- okurla buluşuyor. 1947 yılında, yani henüz 25 yaşınday- tım açısından “klasik” bir kurguya dayanmakla beraber ken yayımladığı kitabın “kaderi”, aslında Saramago’nun Saramago’nun özel şifrelerini de barındırıyor. da yolunu belirleyecektir. Kısaca özetlemeye çalışırsak, çiftliğin beyi Manuel Ri- Lizbon devlet hastanelerinin idari kısmında düşük bir ma- beiro aniden ölür. Kendisinin sıfırdan var ettiği, çorak top- aşla kıt kanaat geçinen bir “işçi” olan Saramago’nun 1947 raklardan verimli bir araziye çevirdiği çiftlik “başsız” ka- yılında önce kızı doğacak sonra ilk romanı yayımlanacak- lır. Dul eşi Maria Leonor işin başına geçecektir. tır. Taşrada yaşadığı dönemde birkaç ağaç da diktiği için Genç dul bir yandan iki çocuğuyla ve onca çalışanı olan kendi ifadesiyle hayatta yapacak bir şeyi kalmamış gibi- koca araziyle uğraşırken diğer yandan hâlâ genç bedeni- dir… Çünkü Portekiz’de yaygın bir deyişe göre hayatta üç nin arzularını dizginlemeye çalışacaktır. Tabii taşrada ya- şeyi yapmadan ölmemelidir: Evlat sahibi olmak, ağaç dik- şamanın etkisiyle çevrenin bilhassa yakın çevrenin (ro- mek ve kitap yazmak. man özelinde çiftlik çalışanlarının) cenderesi onu her ge- Doğan çocuğuyla mutlu, diktiği ağaçlarla huzurlu olsa çen gün daha da zorlayacaktır. da yayımlanan kitabıyla ilgili pek de gururlu değildir Sara- Dul’da Saramago’nun diğer romanlarında karşımı- mago. Sebebi ise kitabın az önce vurguladığımız kaderin- za çıkan “kadın” (özellikle güçlü kadın) kahraman bura- de yatıyor niteliğinde değil. da da kendini gösteriyor. Yine diğer romanlarında işlediği en önemli temaların başında “insan doğasının çirkinliği, KADERİN CİLVESİ! vahşiliği, ikiyüzlülüğü” gelir. Yaşanan olaylar karşısında Açıklayalım: Saramago genç bir “yazar adayı” olarak insanın nasıl değişebileceğini, ne kadar kötücül, ne kadar romanını bitirdikten sonra, António Maria Pereira ve Or- için de yeni bir isim bulacağını mırıldanır ancak editör bo- çirkin olabileceğini işler Saramago. Dul’da da bunu usta- takları Basımevi’ne dosyasını gönderip bastırır. Ancak bu- şuna uğraşmamasını çünkü kendisinin zaten bir isim buldu- lıkla gerçekleştiriyor ve hiçbir acemiliğe yer vermiyor. rası bildiğimiz anlamda bir yayınevi değil, daha çok mat- ğunu söyler: “Günah Diyarı”. José Saramago edebi hayatını “heykel” ve “taş dönemi” baa kimliğinde bir kuruluştur. Vaktiyle ağaç dikmiş, kısa süre önce bir kız çocuğu sahibi olarak ikiye ayırır. 70’li ve 80’li yılları üslup ve ele aldığı Kaderin cilvesi, kitabı satın alanlardan biri, dönemin olmuş Saramago, hayatta yapması gereken üçüncü konuyu temalar yönüyle heykel dönemi olarak adlandırır ve Kör- yayıncılarından Minerva Yayınevi’nin editörü Manuel da sağ salim gerçekleştirdiğini düşünecektir. Kitabının ya- lük ve Görmek ile başlayan 90’lı yıllar ve sonrasını ise “taş Rodrigues’tir. Kitabı okuduktan sonra Saramago’ya, “Bra- yımlatma başarısı ile artık “edebiyat dünyasının” kapılarının dönemi” olarak açıklar. ga’daki Pax kitabevi aracılığıyla Dul’u satın aldığını ve kendisine açıldığına inanarak oradan ayrılır. yayınevinin bulunduğu Luz Soriano sokağına uğraması” Fakat daha sonra itiraf edeceği üzere “ikinci çocuğunun adı ‘DUL’, SARAMAGO’NUN ‘TOPRAK’ gerektiğini söyleyen bir mektup yazar. değiştirilmiştir” ve bununla ilgili ona hiç söz hakkı tanınma- DÖNEMİNİN BİR ÜRÜNÜ! Aslında Saramago kitabı yalnızca António Maria Pereira’ya göndermiştir, ne Pax Kitabevi’nde satışa sunul- mıştır. Editörün “ticari albeni” dolayısıyla yaptığı değişiklik Temaları ve konuyu işleyiş biçimi değişecektir, dili ve Saramago’nun içine sinmeyecektir. Saramago yaşarken uzun anlatımı da. Bu yönüyle bakacak olursak Dul onun “top- duğundan haberi vardır ne de Manuel Rodrigues’e ulaşma- süre kitabın yeniden yayımlanması için çaba sarf etmeyecek rak” döneminin bir ürünü olarak görülebilir. sı için bir çabası olmuştur. Ama kader bu. (ikinci basımı 1997’de sadece Portekizce yapılmıştır) ve ro- Saramago, Minerva’nın editörünün kendisine önerece- Bu ilk eserinde Saramago’nun yetiştiği çevreden izler man kendi halinde bir “ilk kitap” olarak kenarda kalacaktır. olduğu gibi, daha sonra kaleme alacağı birçok eserde kar- ği koşulları dinlemek üzere Luz Soriano’daki ofise gider. Rodrigues’in söyledikleri kısa ve nettir. Birincisi, kitabın bası- şımıza çıkan unsurların “ilk örnekleri” de karşımıza çıka- SARAMAGO’NUN ÖZEL ŞİFRELERİ! caktır. Dünyaca ünlü bir ustanın kaleminden yıllarca yeni- mı karşılığında herhangi bir telif ödemesi almayacaktır. İkin- cisi, birtakım ticari gerekçelerle (okuru etkileyecek bir isim Baştan belirtmeli, tüm Saramago külliyatı içinde düşün- den okunmayı bekleyen gizli bir hazine Dul… n olmadığı için) “Dul” adı yerine başka bir isim bulunmalıdır. düğümüzde nitelik olarak hiçbir sorunu yok Dul’un. Por- Para meselesini çok önemsemeyen Saramago, Manuel tekiz taşrasında geçen bir çiftlik hikâyesi olmakla beraber, Dul / José Saramago / Çeviren: Bengi De Sá Matos Rodrigues’e bunu kabul ettiğini söyleyip elini sıkar, kitabı kendisi de bir çiftçi çocuğu olan Saramago’nun erken dö- Paixão / Kırmızı Kedi Yayınevi / 296 s. / 2022. ANDRÉ COMTE-SPONVILLE’DEN ‘FELSEFE NEDİR?’ nat gibi felsefi düşüncenin ana tartışma konularını sunuyor. ntikçağ’dan modern zamanlara, Platon’dan Nietzsche’ye, Descartes’tan Kant’a felsefeciler Felsefeyi felsefe yapan şeyin ne olduğunu sorgulayıp A hep sorular sordu ve insanı, dünyayı, yaşamı an- yanıtlar getiriyor: lamlandırmaya çalıştı. İnsan nedir? Ahlâk gerekli midir? “Felsefe herkes içindir ve herkes kendi bilgeliğine Bilgi neye yarar? giden yolu arşınlar. Felsefe, bilmekten ziyade düşünmek, Çağımızın önemli felsefecilerinden André Comte-Spon- açıklamaktan ziyade sorgulamaktır. Felsefe eldeki ville de bunun gibi birçok sorunun izini sürerek bilgilere ilave bir bilgi değildir; onlar hakkında, dola- felsefenin düşünme biçimini tartışıyor. yısıyla bu bilgilerin sınırları, yani bilinmeyen hakkın- Felsefe tarihinde iz bırakmış önemli isim- da bir tefekkürdür. Bilimden ziyade bilgeliği, bilgimi- leri ve akımları; ayrıca varlık, insan, Tan- zi artırmaktan ziyade bilgi üstüne düşünmeyi veya onu rı, bilgelik, erdem, güzellik, siyaset, sa- aşmayı hedefler.” n 6 24 Kasım 2022
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear