Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                GÖKHAN YILMAZ’DAN ‘HEVESİN KAÇIŞ YÖNÜ’
‘Heves, bazen  
kaçmakla var olur!’
Birbirine bakan aileler, bıçak kesiğiyle tutturulmuş 
ölümler, içeride bir kör kuyuya dönüşen günler, kanatları 
akılda büyüyen bir gökyüzü, ekmek yutan ve ekmek 
kusan bir fırından hikâyeler... Gökhan Yılmaz yeni öykü 
kitabında, büküle büküle büyüyen ilişkileri yazıyor.
Kaçmak burada devreye giriyor ve 
MAHMUT YILDIRIM
kesişiyor insanla; çocuklarla, babalar 
ve kadınlarla…
HEVESİNDEN VURULMUŞ 
İNSANLAR
SÖZE DİŞ GEÇİRMEK!
n Oscar Wilde, “Geçici bir heves ile 
n Farklı bir ses, bir çaba, bir ara-
ömür boyu süren tutku arasındaki tek 
yış içinde olduğunuz öyküler kaleme 
fark, geçici hevesin biraz daha uzun 
alıyorsunuz. Dilinizin gücüne, teknik 
ömürlü olmasıdır” der. Bize, Hevesin 
ve modern unsurlara yaslanalım. Dil 
Kaçış Yönü adlı öykü kitabınızdan ve 
hassasiyetinizi, dilin sonsuz olanakla-
sıradan insanların heveslerinden bah-
rını konuşalım isterim.
seder misiniz?
Arayış olmadan (kaçış olmadan) kur-
“Heves”i insan olmanın merkezine 
maca bir metin yazılabileceğine inan-
koyuyorum. İnsan, hevesi olandır. Çün-
mıyorum. Yazarken de bir kaçış ve bu-
kü tutku, arzu, rüyalarda görmek var. 
luş var. Dil de bu kaçışın asli unsurla-
Heves daha şiirsel belki ama kaçma-
rından biri. 
sı da en kolay yani işlenmeye en uy-
İnsan en çok diliyle kaçar belki de. 
gun olan.
Susmak gibi, söylemek gibi, fısıldamak 
“Heves”i “insan”la daha yakın bir 
ve bağırmak gibi arayışların / kaçışların 
yerde konumlandırdım. Öyküler biri-
temelinde hep söylemin, dilin gücü var. 
kip bir dosyaya doğru ilerledikçe bu 
Hayatta olanı kelimelerle ifade eder-
konumlandırma kitap ismine dönüştü. 
ken dil ile olan ilişkinizin rengi hep 
Aslında hevesi kaçmış kişilerden, 
devrededir, yazarlık biraz da budur her-
hayatlardan bahsettiğim gibi var ola-
halde: uygun dili bulmak, metne can 
bilmek ve kendini devam ettirebilmek 
vermek, gerekirse söze diş geçirmek…
için kaçması gereken bir “heves”ten 
n Diş Hediği öykünüzde, “Bura-
de bahsettim. 
da herkese bir şeyler anlatacak birile-
Yani heves, bazen kaçmakla var 
ri bulunur. Anlayacak kimse bulun-
olur. Kaçmalıdır ki gidip başka şartlar-
maz yalnız,” diyorsunuz. Hikâye an-
da, mekânlarda veya zamanlarda anla-
latıcılığı sayesinde derdi olan yazıla-
mını bulabilsin. Dolayısıyla hevesin-
rımızla okura düşüncelerimizi aşıla-
den vurulmuş insanların yanında heve-
mak istiyoruz. 
sin kendi hikâyesi de var, diyebilirim. 
İnsanlara ne derece ulaşıp onları 
n Öykülerinizin kalbini “çocuklar, 
babalar ve kadınlar” oluşturmakta. değiştirebiliyoruz?
Önce yazar olarak varız, kendi met-
Bir yumruk olarak yaşamlarını sürdü-
nimizle ilgili. O yüzden önce bize olu-
ren karakterlerinizden ve eserinizi bu 
izlekler etrafında şekillendirmenize se- yor ne oluyorsa. İnsanlara ne kadar ula-
bep olan durumlardan söz açalım. şıp ulaşamadığımızı ise asla net olarak 
İnsanlar birden dev bir yumruğa dö- bilemeyiz bence. Okur, kitabımızı alır 
ve bağrına basar veya arka raflarına iter 
nüşmüş olarak görebilirler başkalarını. 
Ve heveslerini de. Bazen hevesler de kitaplığın. Bilinen sadece budur. Geri-
koca bir yumruktur; içinizden döver. sini okur da bilmez, yazar da! n
KITAP 13
18 Kasım 2021
            
    
