25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Okumak, yazmak üzerine aforizmalar (III) Yazmak... Biçimlemektir sözdeki duyguyu, duygudaki sözü. Elbette bir düşünce ivmesi gerek bunun için. Onsuz yazılabilir mi? Hiç sanmam! Deneyin isterseniz. “Yazmak sonuna dek gitmek demek...” (Susan Sontag) KENDİNİ GÖRMEK yen insandır, yazma / yaratma özgür- / toplumdan etkilenmek. Dostoyevs- min sınırları dünyamın sınırlarıdır.” 43./ Yazmak öyledir, kendinizi gö- lüğü asıl oradan başlar. Bunu asla si- ki, Tolstoy, Çehov o soy yazarlardandı. İşte bizim de konuşarak / yazarak rürsünüz orada. Ruhun kaleydoskopu ze kimse veremez. Birinin suyuna gi- Yazıyorsanız, ancak etkileyebilirsiniz! eşlik ettiğimiz dil, o dünyanın gerçekli- da denebilir. Şunu diyordu günlüğünde derek yazamazsınız, eğer yazarsanız, ğini anlatır. Evet hayal ettiğimiz her bir YAZIYORSAK EĞER... Sontag: “Bir sorun: yazının zayıflığı. Ya- “kalemşör”lüğü de kabul edersiniz. şey de bize eşlik edenlerle bir dünya 49./ Elbette ki yazmanın bir nedeni var. van, cümle cümle ilerliyor. Fazla mima- kurmamızı sağlar. ÖNEMSEMEK Sontag, “Ne düşündüğümü anlamak için ri, fazla daldan dala atlıyor.” 46./ Önemsediğiniz yazıların bir listesi- yazıyorum ve konuşuyorum” diyor. ANLAMAK, ANLATMAK Günlük tutmaktan söz ediyorum. 52./ Bir yerde karşıma çıktı ansızın Kendin için yazmak. Orada yazı haya- ni yapın. İhtimal okuduğunuz için önem- Kendim için (daha çok günlüklerim- tını görmek için yolculuklara çıkıyor- li kılmışsınız (kılmışsınızdır). Her biri için de, okuma notlarımda) yazarken böy- şu düşüncelerim: sundur. Yazıda en özgür olduğun alan. birer cümle kurun. Neden önemsediği- le düşünürüm. Ama başkaları okur için “Yaşama tanıklık bir yazar için kaçı- Kendi zaman bakışını yaratıyorsun. Ta- nizi anlamaya çalışın. Size bir ipucu, ba- - okumak için yazarken bunun ötesi- nılmaz. Üstelik onun gözlem arenası- nımlamalar yerine tespitler yapıyorsun. kın Sontag, Sartré için ne diyor: “O bir ne geçerek anlatmak istediğim bir me- dır yaşam. Bütün antenlerinizi açarak model – coşkusu, görüşlerinin berraklı- sele, bir duygu durumu, bir düşünce- yaşar / gözler / dinler / izlerseniz an- HARİTANIZDA KİMLER VAR? ğı, bilgisiyle ve zevksizliğiyle.” dir beni yazmaya yönelten. Evet ya- cak yazabilirsiniz. Ama yazdığınız hiç- 44./ Haritanızda kimlerin olduğunu zıyorsak eğer, her biçimde bir nede- bir zaman o birebir görüp gözledikleri- düşündünüz mü hiç? Varlığınızı tanım- SAYDAMLIK ni vardır. niz değildir. Yazarken artık başka yer- layabilen uzak-yakın her şey... İnsan, 47./ “Şeffaf ol”, diyordu kadın, adama. de / zamanda / duygudasınızdır. Oku- duygu, düşünce, nesneler, kentler... Ekliyordu da “Her şeyi anlat, bilmek isti- SÖZCÜKLER... mak bu işin simyasıdır.” (“Mahur Bes- Yani sizi siz yapanlar... Taşıdıklarını- yorum!”. Hastalıklı bir bakış diye geçir- 50./ Her gün işim bunlarla. Dünyam te”, Sayı: 5) za anlam katıp sizi biçimleyenler... Bir mişti içinden adam da. Bir insan kendi- sözcüklerle çevrili. Sözlük kitaplığım Anlamak için anlatmak yolculuğunu liste yapın. Her biriyle ilgili birer cümle sini, yaşadıklarını, hayatındakileri nasıl yanı başımda. Defterlerim günü yaz- seçmemizin nedeni de budur biraz! kurun. Bakın o zaman kim olduğunuz anlatabilir? Hele karşınızdaki ısrarla “her mak için hep açık, kalemlerimin çeşitli- çıkacak ortaya. şeyi anlat” diyorsa. İnsan kendini yazar- liği bundan. OKURKEN NEREDEYİZ? ların yazdıklarında görebilir ancak. İşte Eğer bir sözcük gelip yazdığım cüm- 53./ Okurken yeme içmeyi unuttu- BAĞIMSIZ OLMAK orada yazar saydam olmalıdır. lede yer alıyorsa artık o düz anlamının ğum anlarım olur. Yazarken ara ara ha- 45./ Sontag şunu diyordu: “Çalışma- ötesine geçmiştir. tırlarım bunu... O an kesintiye uğrama- ya zorunlu olmamın + yalnızca yazama- ETKİLENMEK Biraz önce yazdığım bir mektupta şu yı sevmem. Efsunlu bir yolculuk gibi- mamın sebebi insanlardan bir şeyler is- 48./ Yazdıklarınızla neyi değiştirebi- cümleyi kurdum: “Kendi alevinde yaşa- dir okumak benim için. Dünyayı kucak- temeye tahammül edememem, kimse- lirsiniz? Bunun öyle olabileceğini de mak nedir bunu az çok bilirsin.” lamak isterim o anlarda. Başka zihin- ye borçlanmak istememem, hayatta kal- sanmam üstelik. Ama etkileyebilirsi- Buradaki her bir sözcük yalın anlam- lerle buluşmak, düşünce ve duygularla mak için dilenen, ödünç alan + çalanların niz. Belki bazı yazarlar yazdıklarıyla ya- larının ötesinde yepyeni bir anlama bü- kucaklaşmak, başka dünyalara taşın- yaptığı gibi. Bağımsız olmam gerek, yani şadıkları dönemin bilincini değiştirmeyi rünüyor yazarken ve “söylenmemiş söz- maktır okumak. kimseye güvenemem. Yalnızca orta sınıf amaçlayabilirler. Sontag ise şöyle diyordu: “Okurken cükler” olarak çıkıyorlar karşımıza tek tek. çekingenliği değil benimki.” Örneğin Norman Mailer, D. H. Law- her zaman besleniyormuş, yemek yi- Ne doğru! Bağlı ve bağımlı olursanız rence, Maksim Gorki, Fakir Baykurt... EŞLİK ETMEK yormuş gibi hissediyorum.” yazamazsınız. Yaşamınızda adım attı- Onların da ancak etkileyici olabildikle- 51./ Duyguda, düşüncede, yaşamda En az üç dört kitabı aynı anda, para- ğınız her şeyi belirler bu durum. Sorgu- rini düşünürüm. biriyle yol almak. Ama her şeyden ön- lel okumalarda, okumam da bundan. lar, hesap sormalar, ezilip büzülmeler, Evet etkilenmeden etkileyemezsiniz. ce dilimizin bize eşlik ettiğini bilmemiz Defterlerimin çokluğu da buna işaret yaltaklanmalar... Yazan insan dik yürü- Yazarın ilk işi de bu: Yaşadığı çağdan gerek. Diyordu ya Wittgenstein: “Dili- eder! n 20 14 Ekim 2021
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear