25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

BEDRİYE KORKANKORKMAZ İLE ‘PASLI DENİZ’, ‘ÖLÜMSÜZ KARANFİLLER’, ‘BÜTÜN YÜZLER ÇİÇEK AÇAR’, ‘SİS’ KİTAPLARI ÜZERİNE SÖYLEŞTİK. ‘Hümanist düşünce beni okuru kucaklayan söze ve imgeye götürüyor!’ Yetkin dergilerde şiirleri, öyküleri, kitap tanıtım yazıları, şiir üzerine yazdığı yazıları ve söyleşileri yayımlanan, hümanist şiirlerin şairi, denemenin ve söyleşinin biyografiyle bütünleşip ete kemiğe büründüğü yapıtların yazarı Bedriye Korkankorkmaz. Bedriye Korkankorkmaz ile dört yeni yapıtı, Arshop Yayınları tarafından yayımlanan şiir kitabı Paslı Deniz (2020), İzan Yayıncılık tarafından yayımlanan inceleme kitabı Ölümsüz Karanfiller (2020), şiir kitabı Bütün Yüzler Çiçek Açar (2021) ve romanı Sis (2021) üzerine konuştuk. ‘ÇOCUKLUK İLK YARAMIZDIR!’ GAMZE AKDEMİR n Ve çocukluk... Nasıl yazdırır size? gamze.akdemir@cumhuriyet.com.tr Çocukluk ilk yaramızdır. Bizi biz ya- pan toprak. Bugünü aslında belki çocuk- ‘DERİN BİR HÜMANİST luğumuza bakarak yazarız. ABİDİN YAĞMUR ÇAĞRIDIR ŞİİRİM’ Bana acı veren birçok imge çocuklu- n Şiirinizle başlamak isterim söyleşimi- ğumdan taşınıp gelmiştir bugüne. Belki Sis otobiyografik bir roman değil ama Sis, bir kadının gücünün, yaratıcılığının ze. Bireysellikle bileşen içsel bir toplum- şiirimde hüzün ve yalnızlığın ağır basma- çocukluk ve ilk gençlik dönemlerimdeki gün ışığına çıkmasının romanıdır. Bir ka- sal gerçekçiliğin yansısı her bir şiiriniz. sı, en çok çocukluk ülkesiyle ilgilidir. gözlemlerimin epeyce payı var. Sözcükle- dının var olma mücadelesinde her şeyden Yetkin imgesel bir halay ve epik dalgalı Bingöl’de doğdum. Yedi çocuklu aile- re tutkun, kendini gerçekleştirmek, Virgi- önce kendisine inanması ve zorluklar kar- bir ritimde, köklü bir geleneği soğurmuş, nin üçüncü çocuğuyum. Babamın çok bü- nia Woolf’un deyişiyle kendine ait bir oda şısında yılmamasının romanıdır. can suyu aldığı hümanizmasıyla cesur, ça- yük bir kitaplığı vardı. Her akşam koltuğu- isteyen bir kız çocuğunu yazmak istedim. Sis, biraz da benim hayallerimi haya- ğının tanığı sapasağlam bir şiir! nun altında Cumhuriyet gazetesiyle gelir- Kadınların kaderinde hep başkaları be- ta geçirmek konusundaki kararlılığımı an- Yeni şiir kitabınız Bütün Yüzler Çiçek di eve. Bu geleneği ölene dek değişmedi. lirleyici oluyor. Ailesi, akrabaları hat- latıyor. Ben de edebiyat öğretmeni olmak Açar ve önceki şiir kitabınız Paslı Deniz Çok okurdu. Kitaplığında olmayan kitap ta komşuları. Düşünün, aileniz sizi okut- istiyordum ama olamadım. Şair ve yazar çevresinde şiir tavrınızı anlatır mısınız? yoktu. İlkokul üçüncü sınıfta Fuzuli’nin şi- mazsa ömrünüzü dört duvar arasında ge- olarak bu dileğimi hayata geçirdim. Benim şiirimde bireysellikle toplumsal- irleriyle tanıştım. Şiir yazmaya o zaman ka- çirebilirsiniz. Ama Sis bütün yoksulluğu- lığı birbirinden ayırt etmek zordur, bu iki- rar verdim. Yalnızlıktan söz açıyordu ve na karşın kaderini değiştirmeyi biliyor. ‘İZ BIRAKAN YAZARLAR, si iç içe geçmiştir. Çünkü benim şiirim- ben de kendimi çok yalnız hissediyordum. SOKAĞIN VE HAYATIN Emine de öyle. Kendi kaderlerini elleri- de bireysel olanın sesi bireyselciliği değil ne alarak, başka mağdur kadınlarla daya- TADINI BİLENLERDİR!’ toplumculuğu çağırır. Bunalımlı bir yal- n Dünya sanat ve edebiyatından iz bı- ‘SİS, KADIN GÜCÜNÜN ROMANI!’ nışarak ayakta kalıyorlar, kendilerini ger- nızlığın, bencilliğin iç sesi yoktur şiirim- n “İnsanlığın anası: Ana Tekya’nın çekleştiriyorlar. rakmış isimlere, kitabınızın ismiyle o de. Tersine her zaman insanı arayan sevil- Ölümsüz Karanfiller’e ilişkin sayısız ya- anısı önünde saygıyla eğilirim” ithafı- Ayrıca Sis’in hayran olduğum yönü de mek, anlaşılmak isteyen bir “ben” vardır. aşka âşık bir kadın olarak kendini aşka, zı yazdınız, incelemelerde bulundunuz. nızla başladığınız yeni romanınız Sis’te Toplumun yoksulluğu, acıları, savaşlar, İz bırakanlar nasıl hareket etmiş, arayış, anımsayış ve umutla bileşiyor. bir erkeğe mahkûm etmemesi. Yalnız kal- kıyımlar o “ben”in hikâyesinin yanı başın- ne bedeller ödemiş ve geleceğe El ele aşk ve özgürlük, insanoğlunun mayı göze alması, kendini yine sözcükle- da durur. Derin bir hümanist çağrıdır dize- kalırken neleri düşlemiş ve neleri hiç re adaması, baba ve koca evinin kendine büyüme yolunda kadim adımlamaların- lerim, insana dönüş için bir çığlıktır. beklememiştir? dan çıkarımlarıyla da okuyucuya içimiz- mezar olmasını kabul etmemesi. Şiiri anlaşılmaz, kapalı ve okurdan uzak İz bırakanlar aslında yazmak ve hatta ya- Sis’in bu gücünü seviyorum. den nasıl bir sesleniş Sis? tutan bir anlayışa sahip değil. Tam ter- şamak için bedel ödeyenler. Ede- sine hümanist düşünce beni okuru ku- biyat bugünkü konforlu alanları- caklayan söze ve imgeye götürüyor. na sahip değildi o zaman. n Karamsar değil şiiriniz. Aşk Ödüllerin, jürilerin, büyük ve ölüm temaları önde olsa da transfer ücretlerinin, çoksa- bırakılmayan duygu umut hep... tar listelerinin dışında bir dün- Çünkü yaşadığımız sürece umut ya vardı. Çoğu yazar, anlattığı var ve hep olacak. Düşünün ki ki- “küçük” insanla aynı yoksulluğu tabımın ismi de Bütün Yüzler Çiçek paylaşıyordu. Yazarlar sokağın Açar. İnsan var oldukça, hep başka ve hayatın tadını biliyorlardı. Bu türlü bir hayat mümkün diyeceğiz. da yazını daha tutkulu ve can- Ölüm var tabii ama bir yandan da her lı kılıyordu. Belki de hep “eski” şeyi ölümsüzleştiren sanat var. Hiçbir yazarları seçmem benim de hep savaşın, bombardımanın yok edeme- tutkuyu ve samimiyeti aramam- diği, umut veren dizeler, sayfalar var. dandır. n 16 14 Ekim 2021
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear