Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                WLADYSLAW SZPILMAN’DAN ÖLÜMSÜZ BİR YAPIT: ‘PİYANİST’
Dünyaya karşı açılmış bir savaş!
Hitler’in azgınlığıyla Nazilerin başlattığı İkinci Dünya Savaşı’yla ilgili öyle çok film, belgesel seyrettik, öyle çok 
roman, hikâye, anı okuduk ki bazı insanlar “Aman, yeter artık. Bu kadar da abartmayın!” demeye başladı. 
Ama yakın geçmişte Polanski’nin “Piyanist” adlı filmini seyredenler susup kaldı. Hâlâ bilmediğimiz bir şey varmış. 
“Bir şey”. Bu yalnızca Yahudilere yönelik bir kötülük savaşı değilmiş, gerçekten de insanlığa, uygarlığa karşıymış. 
Bana Wladyslaw Szpilman’ın o filme kaynaklık etmiş kitabı Piyanist’i (Koridor Yayıncılık) çevirmem önerildiğinde 
“O güzel filmden sonra kitabı çevirmeye gerek var mı acaba” düşüncesi geçti kafamdan. Ama varmış, varmış!
ÜLKER İNCE
KÖTÜLÜK DİZGİNLERİNDEN
BOŞANIRSA...
Hitler’in azgınlığıyla Nazilerin baş-
lattığı savaşa İkinci Dünya Savaşı di-
yoruz. Gerçekten de çok doğru bir 
adlandırma çünkü bu savaş, dünyaya 
karşı, uygarlığa karşı açılmış bir sa-
vaştır çünkü savaşı aydınlanma ya-
şamış, bilim, teknoloji üretmiş, in-
sanlaşma yolunda yol almış bir kıta-
da bir ülke, bütün kıtaya ve dünyaya 
karşı başlatmıştır. İnsanın törpüle-
mesi, terbiye etmesi gereken kötü-
lük kabiliyetinin dizginlerinden bo-
şandığı bir savaştır bu. 
Bu savaşla ilgili öyle çok film, bel-
gesel seyrettik, öyle çok roman, 
hikâye, anı okuduk ki bazı insan-
Eylül 1939’dan başlıyor yani Varşo- yata devam edemeyeceğini anladığı Alman şair Wolf Biermann böyle dü-
lar “Aman, yeter artık. Bu kadar da 
va radyosunda Szpilman, Chopin’in zaman oturup bu anıları yazmış ve o şünmekle hata ettiğimi söyledi.”.
abartmayın!” demeye başladı. 
Do Diyez Minör Noktürn’ünü çalar-
defteri bir yere saklamış. 
Ama yakın geçmişte Roman 
ken Almanların radyo-
YAŞANANLARIN DEHŞETİYLE
Polanski’nin “Piyanist” adlı filmini 
yu bombalaması üzerine SZPILMAN’IN ANI DEFTERİ
BAŞA ÇIKMAK!
seyredenler susup kaldı. Hâlâ bilme-
konser kesildiği zaman-
Oğlunun sözlerinden şu-
Biermann’a gelirsek, kitap yazıldık-
diğimiz bir şey varmış. “Bir şey”. Bu 
dan başlıyor, 1945’te sa- nu öğreniyoruz: “Babam 
tan sonra kitabın yazarı Wladyslaw 
yalnızca Yahudilere yönelik bir kö-
vaş bitince yeniden Var- savaş anılarından pek söz 
Szpilman kitabı Wolf Biernmann’a 
tülük savaşı değilmiş, gerçekten de 
şova radyosuna yine pi- etmezdi ama ben çocuk-
göndermiş, “Bak, bakalım, bir diye-
insanlığa, uygarlığa karşıymış. O ka-
yanist olarak döndüğü luğumda anılarla yaşadım. 
ceğin var mı? Bir şey yazmak, ekle-
dar kötülük yapabilen insanın artık 
ve yine Chopin’in yarıda On üç yaşındayken baba-
mek ister misin?” diye.
insan kalması zormuş. 
kesilmiş olan Do Diyez mın kitap rafında bulup giz-
Biermann da diyeceğini diyor: “Bu 
Minör Noktürn’ünü çaldı- lice aşırdığım bu defter sa-
kitabın ne önsöze ne de sonsöze ge-
NAZİ BOMBARDIMANI VE MÜZİK!
ğı zamana kadar devam yesinde, niçin bir büyük-
reksinimi var, ayrıca işin doğrusu hiç-
Bana o filme kaynaklık etmiş kitabı 
ediyor. babam ya da büyükannem 
bir yorum ve açıklama da istemiyor.” 
çevirmem önerildiğinde biraz durak-
Oğlunun yazdığı önsöz- olmadığını, babamın niçin 
Yani alın okuyun, kararınızı kendi-
sadım, “O güzel filmden sonra kitabı 
den öğrendiğimize göre hiçbir zaman ailesinden söz 
niz verin, yorumunuzu kendiniz ya-
çevirmeye gerek var mı acaba” dü-
Szpilman savaş bittikten etmediğini öğrendim.”
pın, yaşananların dehşetiyle nasıl 
şüncesi geçti kafamdan. Ama varmış, 
bir yıl sonra, anılar henüz Oğul şöyle devam edi-
başa çıkarsanız çıkın. n
varmış! Film, koca bir kazana bir kep-
kafasında tazeyken ve yaşadıklarının yor: “… bu kitabın başka insanlar 
çe daldırmak, o kazanın içindeki şey-
dehşetinden bir türlü kurtulmadığı- açısından çok önemli olabileceği-
Piyanist / Wladyslaw Szpilman / Çev. 
den bir kepçe almak gibi bir şeymiş.
nı, bu dehşetten kurtulmadıkça ha- ni hiç düşünmemiştim ancak bir gün 
Wladyslaw Szpilman’ın anıları, 23 Ülker İnce / Koridor Yay. / 260 s.
12 14 Ekim 2021
            
    
