Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
LAUREN CHILD’DAN ‘CLARICE BEAN SERISI’ Seni öyle iyi anlıyorum ki Clarice Bean Clarice’i yetişkin dünyasının sorunlarından uzak, bir huzurevi ziyaretinde Bay Larsson ona puding fırlatır mı diye kaygılanırken hatırlayacağım. “Heyecan” kelimesini yazmayı henüz öğrenememiş olsa da Bayan W’nin düşündüğünün tersine gelecekte iyi bir yazar olacağından da kuşkum yok. HILAL GÜRSU hilalgursu@gmail.com ‘‘Yaptıklarımı neden yaptığımı bilmek isteyebilirsiniz. Ama benim yerimde olsaydınız, bazen yaptıklarımı neden yaptığımı bilmediğimi anlardınız. Açıklaması zor. Bir şeyi yapmak istiyorum, yapıyorum. Sonra da başım derde giriyor. Annem hep ağzımı açmadan önce düşünmem gerektiğini, bunun yaşamımı kolaylaştıracağını söyler. Belki haklıdır. Ama gel de bunu beynime anlat. O benim kadar hızlı düşünemiyor…” Çevrenizde Clarice Bean’e benzer bir yakınınız varsa, o kişinin sizin hakkınızda bir kanısı kesinlikle vardır. Eğer öğretmeni Bayan Wilberton gibi biriyseniz ne yazık ki Clarice ile sohbet etme imkânı bulamayacak, onun hakkında bir fikriniz olamayacak hatta bu kitap serisini asla okuyamayacaksınız demektir. Kitabın kahramanı Clarice kıpır kıpır bir öğrenci. Etek uçlarını bir zımbayla zekice onarmayı, başının üzerinde dururken köpek resmi çizmeyi ya da köpeği başının üzerinde dururken ona tükenmez kalemle resim çizmeyi öğretmeyi biliyor. Fakat sınavda 3,3 bölü 2,4’ün kaç ettiği sorulduğunda başına ağrılar giriyor (3,3 ÷ 2,4 = 1,375). “Heyecan” kelimesini yazarken içinde kaç tane “e” harfi olduğunu düşünerek heyecanlanıyor. Onun için “misafir” kelimesinin yazımı okunduğu gibi “misağfir” şeklinde olmalı. Neden “anane” dendiği halde “anneanne” yazıldığı ise bir muamma. O bir Ruby Redfort hayranı. Ruby, kitabın yazarı Lauren Child’ın başka bir kitap serisinin kahramanı. Clarice, onun tüm kitaplarını defalarca okumuş. Ruby bir gizli ajan, gizli dedektif ve gizem çözücü. Onun kurallarını kendi günlük hayatına uyarlıyor. Uzaylılarla karşılaşınca, ellerinden kurtulup çılgınlar gibi kaçması gerektiğini biliyor ve canını ölesiye sıkan biriyle kar şılaşınca da aynı şeyi yapıyor. Fakat en beklemediğimiz zamanda ortaya çıkıveren değişimin elinden çılgınlar gibi kaçarak kurtulamıyor. Kitap, kitap içinde kurgulanmış bir hikâye. BAŞI HEP DERTTE Bir çocuğun hayatına onun gözünden bakarken aynı zamanda aile bireylerine, okul hayatına, kişilere ve olaylara bakış açısına da tanık oluyoruz. Kitabın her serisinde Clarice’’in peşinden koştuğu bir şeyler var. Bazen okulda bir kitap sergisinde kesinlikle birinci olup gerçek bir ödül kazanmanın peşinde, bazen yazım yarışmasında “gergedan” kelimesini doğru yazmak için sözlük yutmakla meşgulken başı dertte, bazen okul gösterisinde oyunculuk yeteneğini sergilemek için tüm sahneleri çaktırmadan ezberlemekte. O tüm bunlarla uğraşırken, onu hiç anlamayan, anlamaya da çaba göstermeyen Bayan Wilberton’ın sınıfında öğrenci olması sebebiyle olaylar çığırından çıkıyor. İsmi “W” ile başlayan ve dünya adlı gezegende Clarice’in en sevdiği insan olmayan öğretmenine karşı duyguları, yeri geldiğinde bir sinekle bile kıyaslanan, sinek gibi hissettirilen tüm çocukların iç sesi, sesimiz oluyor. Bayan W’nin, Clarice’in farkında olmadan okuma alışkanlığı edinmesini, hatta yazar olma düşüncesine tutulmasını sağlayan, hayranı olduğu kitap hakkında, “Bu kitaplar kızları taşkınlık yapmaya özendiriyor, kendine yeni bir kitap seç” demesi günlük hayatımıza bakınca size de bir yerlerden tanıdık geliyor mu? Birilerinin hayatını kurtarmaya, sorunları çözmeye, çocukları onlara biçilen cinsiyet kalıplarının dışına çıkmaya yönlendiren birçok şeyi sansürlemeyi görev edinmiş kurul ve kişilere çocukların iç dünyalarını anlamaları, bakış açısı kazanmaları umuduyla bu kitapları okumalarını ayrıca tavsiye ediyorum. Kitabın sevdiğim bölümlerinden birinde söylendiği gibi “Bildiğiniz bir şeyin ne zaman işe yarayacağını asla bilemezsiniz.” BAYAN W GİBİ ÖĞRETMENLER Bayan W gibi öğretmenlere hepimiz denk gelmişizdir. Onların varlığı hâlâ daha pek çok yerde okula gitme isteğini yok etmeye devam ediyor. Nasıl bir toplum yaratmak istiyorsanız, eğitim sistemini ona göre belirler, öğretmenleri de ona göre eğitirsiniz. Sürekli müdahale edilen, ezberciliğe dayalı, kelimenin anlamından çok nasıl yazıldığını önemseyen, sorgulamaya kapalı, öğrenilenlerin hayatla bağdaştırılmadığı sistemlerde her birinin aynı olduğu düşünülen çocuklar, farklılıklarını ortaya koyma fikrine bile kapılamıyor / kapılamayacaktır. Clarice yaşadığı tüm maceraların, entrikaların arasında birçok yetişkinin soramadığı sorularla okuyucuyu etkiliyor. “Ne kadar akıllı olduğumuzu anlamak için sınav yapılacak. Bu, bir sınavla nasıl anlaşılabilir ki?” Okulunda sahnelenecek piyeste hayalini kurduğu karakteri oynamak isteyip, bu konuda doğal bir yeteneği olduğu halde oyunculuk ve tiyatro ile ilgisi olmayan bir elemeden geçemediğinde “Bir şeyler için seçilmemek bir çocuk için çok yaralayıcıdır. Benim her yerim yara bere içinde” demesiyle bir yandan hüzünlendirirken, köpeği Tutkal terliğinin tekini bahçeye gömdüğü için merdivenlerden tek ayağıyla inerek, o terliğin yıllar sonra arkeologlar tarafından çıkarılıp, çok ilginç bulunarak müzede sergileneceğini düşünmesiyle de güldürmeyi başaran bir yanı var Clarice’in. Kitabın yazarı Lauren Child İngiltere’nin en büyük çocuk edebiyatı ödülü olan Children’s Laureate’i almış. The Literacy Association WOW Award (Okuryazarlık Derneği Ödülü) ve Red House Children’s Book Award ( Red House Çocuk Kitabı Ödülü) da kitabın aldığı ödüller. Clarice Bean üç kitaptan oluşan bir seri; Kesinlikle Ben, Başı Dertte ve Çaktırma. Son derece muzip ve akıcı dili, merak uyandıran maceraları ve bir yönüyle de gizemli olması sebebiyle çabucak okunuyor. Yine de okurken birinin günlüğünü bulmuş gibi hızlı hızlı değil tadının çıkarılarak okunmasını tavsiye ederim. Clarice’i yetişkin dünyası sorunlarından uzak, bir huzurevi ziyaretinde Bay Larsson ona puding fırlatır mı diye kaygılanmakla meşgulken hatırlayacağım. “Heyecan” kelimesini yazmayı henüz öğrenememiş olsa da Bayan W’nin düşündüğünün aksine gelecekte iyi bir yazar olacağından da şüphem yok. Satırlarımı Clarice’in de kafasına takılan bazı sorularla sonlandırıyorum: Neyin önemli olduğuna, neyin olmadığına kim karar veriyor? Doğal yetenek nereden gelir ve neden bazılarında çok bazılarında azdır? İyi olmaya gerçekten gerek var mı? İnsan sadece tost yiyerek yaşayabilir mi? n Clarice Bean serisi (3 kitap) / Lauren Child / Çeviren: Gökçe Ateş Aytuğ / Redhouse Kidz Yayınları 2020 / 192 s. / 9+ yaş 18 13 Ağustos 2020