05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

NİLGÜN YÜKSEL’DEN “ÇAĞDAŞ SANAT; NASIL OLUYOR YANİ?” Çağdaş sanatı anlayabilmek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen “1980’den Günümüze Türkiye’de Görsel Sanatlar: Tanıklıklar ve Paylaşımlar” başlıklı seri söyleşilerin ayrıntılı bir derlemesi olan kitap, çağdaş sanatı anlamada temel başvuru kaynaklarından biri olmaya aday. HİKMET TEMEL AKARSU htakarsu@gmail.com M arcel Duchamp’ın ünlü pisuvarının yarattığı tsunaminin dalgaları sahillerimize vurduğundan beri nur topu gibi yepyeni bir sorunsalımız oldu: “Çağdaş Sanat; Nasıl Oluyor Yani?” Aslında elimizdeki tuğlasal öğeyi bir kitap olarak isimlendirmeden önce de şöyle derin bir soluk alıp uzun uzun düşünmek gerekiyor. Çünkü önsözde de belirtildiği gibi kitaplar yazılanlardan oluşur; oysa elimizde tuttuğumuz grafik sanatının ustalıklı uygulamalarıyla yüksek cazibeye erişmiş 686 sayfalık dev matbua konuşulanlardan oluşmakta. Her ne kadar, son dönemde, nehir söy leşi kitapları, banta okunmuş hatıratların çözümlerinden oluşan kitaplar, akademik “proceedings” kitapları, konferans notları, gibi sayısız türdeki üretimin yazınsallaştırılarak kitap formuna sokulduğuna çokça tanık olduysak da bu seferki uygulama ayrıcalıklı bir sınıflandırmayı hak ediyor. Corpus, İstanbul’un nitelikli ve aktif sanat galerilerinden biri. Aynı zamanda özenli sanat kitapları yayınlayan bir yayınevi. Bu alanda önemli bir boşluğu doldurmaya aday. Son çıkardığı kitaplar arasında yer alan “Çağdaş Sanat; Nasıl Oluyor Yani?” 2012 yılının Aralık ayı ile 2013 yılının Ocak ayı süresince Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi’nde düzenlenen “1980’den Gü nümüze Türkiye’de Görsel Sanatlar: Tanıklıklar ve Paylaşımlar” başlıklı seri söyleşilerin ayrıntılı bir derlemesi. Kitabı Nilgün Yüksel yayına hazırlamış. İŞLEVSEL BİR KİTAP Aslında dar bir akademik çevreye dair olması beklenen ve daha çok akademik “proceedings book” (bildiri kitabı) mentalitesi ile ele alınan derlemeyi incelemeye başladığımızda durumun oldukça farklı, kitabın ise çağdaş sanat meselelerini ana hatlarıyla anlayabilmek ya da bu alanda otoritelerin neler düşündüğünü bilebilmek için fazlasıyla işlevsel olduğunu görüyoruz. Söz konusu seri konuşmalar üç ana faz üzerinde yürütülmüş: 1980’ler, 1990’lar, 2000’ler. Hemen hemen Türkiye’de sanat alanın da söz söyleme yetkinliğine sahip tüm entelektüel, kuramcı ve yazarların etkinlikteki konuşmalarının çözümlerini, araya yorum katmaksızın ve fakat numismat titizliğiyle sunan kitap her okuyanına çağdaş sanat hakkında nitelikli fikirler verecek sayısız ayrıntı ve bilgi ile dolu. Fikirlerin her birinin doğru, önemli ve geçerli olduğunu söylemek olanaklı değil kuşkusuz. Ama güçlü bir forum, tutkulu bir şölen (symposium) havasında “Çağdaş Sanat”a dair kulaktan dolma bilgilerini revize etmek isteyen sanat meraklıları için faydalı bir kitap ve sanat kuramlarına yaklaşımda tarihe not düşülen kuvvetli bir betik olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. n Çağdaş Sanat Nasıl Oluyor Yani? / Hazırlayan: Nilgün Yüksel / Corpus Yayınları / 686 s. ALİ TÜRKŞEN’DEN ‘ASLA VAZGEÇME ASLA’ Sıra dışı bir hayatın sıra dışı anlatımı Ali Türkşen sıra dışı kişisel gelişim kitabında strateji anlayışın, hayatın “sevk ve idaresinde” de yararlı olduğuna ilişkin ipuçlarını paylaşıyor. ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR T ürkiye’de solun, devrimciliğin mihenk taşlarından olan Doğan Avcıoğlu; Devrim Üzerine adlı kitabında taktik ve strateji ile devrimcilik arasındaki ilişkiyi, besleyiciliği şu sözleriyle açıklar: “Devrim bozuk düzenin iç ve dış çıkar çevrelerine karşı verilen bir savaştır. Klasik savaşın strateji ve taktiği, devrim savaşında da geniş ölçüde geçerlidir. Toplumsal alanda savaş veren bir devrimcinin klasik askeri ve strateji kitaplarından öğreneceği çok şey vardır. Askeri savaş sanatını toplumsal alanda uygulama yeteneğini gösterenler iyi devrimci olurlar.” Kumpas davalarda 3.5 yıl hapis yatan E. Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen’in yeni çıkan Asla Vazgeçme Asla kitabı, Avcıoğlu’nun bu tezini anımsattığı gibi; strateji ve taktik anlayışın, hayatın “sevk ve idaresinde” de yararlı olduğuna ilişkin ciddi ipuçlarını içerisinde barındırıyor. FELEĞİN ÇEMBERİ, ELEĞİN ÜSTÜ Özellikle kumpas davalar sonrasında çok fazla asker yazdı çizdi. Ancak gerçek anlamda “yazarlaşmak”, yazıp çizen herkesin geçirildiği bir eleğin üstünde kalabilmek demek. Türkşen, bunu başarabilen nadir kişilerden. Asla Vazgeçme Asla, sıra dışı bir askerin kendi hayatının ilk yirmi yılında bilinçsizce, sonraki otuz beş yılında ise bilinçli bir şekilde benimsediği anlayışın elli beş yılın sonunda elli beş madde ile somutlaşmış hali. Türkşen, kitabının önsözü ile okuyucuyu adeta kapıda karşılıyor. Ve daha kapıda, kitabı da kitabının mantığını da hiç eğip bükmeden an latıyor. Kitabın girişinde anlatılan hikâye ve hikâyeye yazarın yaklaşımı; insanların duygularını sömüren, onları tüketim metasına dönüştüren, az emekle çok başarı ve mutluluk beklentisi yaratıp, bunun imkânsızlığı sonucunda da aynı kişilere başarısızlığı, karamsarlığı kutsatarak sistem içinde tutan neoliberal kökenli modern toplum anlayışı na içten bir eleştiri. Yazar, bununla ilgili olarak, kişinin mutluluğunda sadece evrensel doğruların yeterli olamayacağını şu sözlerle açıklıyor: “Çünkü aynı dünyayı paylaştığımız birçok başka ülkede saç baş yolduracak olaylara ancak Türk insanına, Türkiye şartlarına özgü yerel bir yaklaşımla çözüm bulunabileceğini düşünüyorum.” Elli beş özel bölüm ve kitap sonunda görebileceğimiz elli beş maddelik “Asla Vazgeçme özsaygı yasası”nın amacı ve mantığı, Türkşen’in şu sözlerinde kendisini ortaya koyuyor: “İki seçenek var önümüzde her zaman. Ya çözemediğimiz sorunlara, başarısızlığa bahaneler bulmak ya da başarmak için çözüm üretmek.” “Zaman zaman kahraman, zaman zaman da terörist olarak anılan emekli bir askerin, bazen sıkıntı bazen de ilham kaynağı olan anıları belki sizin de hayatınızı kolaylaştıracak ipuçlarına dönüşebilir.” Savaşçı bir yapıyla barışçıl bir iç huzur arayışı, madalyonun iki zıt yüzü müdür, yoksa birbirinin “olmazsa olmaz” tamamlayıcısı mı? Kitap bir yanıyla belki de istemsizce bu soruya da yanıt arıyor, kendince yanıt veriyor… Kendi iç dünyasının gönüllü yolcuları için bilinmesi gereken bir deneyim. n Asla Vazgeçme Asla / Ali Türkşen / Kırmızı Kedi Yayınları / 360 s. / 2020. 8 25 Haziran 2020
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear