25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

AYŞE GÜVEN’DEN ‘MİRYALI SARP SAKİN’E GÖRE DÜNYA’ Miryalılar el kaldırsın! Kitabın sevdiğim temalarından biri de hayal kurmak. Bugünün gerçekçiliğiyle, “Hayal kurmak çocuklara has bir olgudur” algısı yaratılsa da bu esasen yaşadığımız ve adına gerçek dediğimiz düzenin başlıca sermayesidir. HİLAL GÜRSU hilalgursu@gmail.com ‘‘D ünyalılar işlerini, eşyalarını azaltmıyor, kendilerini hızlandırıyorlardı. Bu yüzden de Dünya’da zaman kimseye yetmiyordu. Ayrıca, anne babaların iddia ettiği gibi biz tembel değil yavaştık bir kere! Bunu bir türlü anlatamıyorduk onlara. Babama ‘Kaplumbağalar yavaş mı sence, tembel mi?’ ya da, ‘Çitalar hızlı mı, çalışkan mı?’ diye sorduğumda, aldığım yanıt şu oluyordu: ‘Onların doğası bu, biri yavaş, öteki hızlı!’ Tamam işte, bizim de doğamız buydu. Tembel değil yavaştık! Zamanı Dünyalılar gibi sıkıştırıp durmuyor, onunla yarışmıyor, onu rahat bırakıyorduk. Her şeyi, yavaş yavaş yapınca mutlu oluyorduk.” (s. 17) Dünya düzenini sorgulayan çocuk kahramanlara duyduğum hayranlık, acaba büyüdüklerinde birçoğumuz gibi yılacaklar mı yoksa hayatı ezbere yaşamaya hâlâ karşı çıkacaklar mı diye, ancak Miryalılara has olabilecek bir merak uyandırıyor içimde. Ayşe Güren’in Can Yayınları’ndan çıkan yeni kitabı Miryalı Sarp Sakin’e Göre Dünya’daki çocuk karakterlerin de gelecekteki akıbetlerini merak etmeden duramıyorum. Umarım Mirya adlı gezegene gitmeyi başarır ve beni de yanlarına alırlar! Belki de bu konuyla ilgili kitabın yazarına bir istek mektubu göndermeliyim. ‘MIRYA’LI TERS BEŞLER’ Mirya, Dünya’yla Mars’ın arasında, keşfedilmemiş, yemyeşil bir gezegen. Dünya’nın tersine, doğudan batıya dönüyor. Bu yüzden de Sarp, Ege, Sarkis, Suzi ve Dicle kendilerine “Miryalı Ters Beşler” diyor. Onlar Dünya’da doğdular ama kesinlikle Miryalılar. Önce Mirya gezegenine, sonra da Dünya’ya uğrayan bir göktaşı sebep oldu buna. Yoksa Dünya’da her şeyin bu kadar ters gitmesi gerçekten çok tuhaf. Onlara göre burada insanlar işlerini, eşyalarını azaltmıyor, kendilerini hızlandırıyorlar. Bu yüzden de Dünya’da zaman kimseye yetmiyor! Oysa Mirya’da öyle mi? Bir Miryalı her gün en az kırk dakika hiçbir şey yapmadan gökyüzünü seyretmeli, göçmen kuşların geçişini izlemeli ki bu Mirya’da yapılacak oldukça ciddi bir iş. KISA ÖYKÜLER Kitap on üç kısa öyküden oluşuyor. Bu da 223 sayfalık kitabı okumayı kolaylaştırıyor. Sarp Sakin her bölümde ana karakter ve anlatıcı olarak okuyucuyla birlikte. Bazı bölümlerde arkadaşlarıyla okulda karşı geldikleri kurallar yüzünden hem öğretmenleriyle hem de aileleriyle başları derde giriyor, bazı bölümlerde de Sarp’ın ailesiyle yaşadığı ya da komşularının da dahil olduğu ilginç olaylar yaşanıyor. Güldürürken düşündüren olay örgüsü her öyküde karşımıza çıkıyor. “Kırmızı Karga Nereye Gömüldü?” ile “İpek, Salyangozlar ve Aşk” bölümlerinin favorilerim olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Kitabın ismini ilk duyduğumda başka bir gezegende geçen, fantastik bir öykü okuyacağımı düşünmüştüm. Olaylar düşündüğümün aksine tamamen gerçek dünyada geçiyor olsa da bazı bölümlerde rüyalar, sanrılar aracılığıyla zaman zaman atmosferden çıkıp Mirya’ya doğru yol alıyoruz. Sayfaların arasında Sedat Girgin’in kitabın ruhunu yansıtan, esprili ve yaratıcı çizimlerini görmek de ayrıca keyifli. Serinin daha önce yayımlanan iki kitabı Gökten Yağan İkizler Aşkına ve Dinozor Kuşları, üçüncü kitap İnsan Kurtçukları ile birleştirilip tek kitap haline getirilmiş. PATLAYAN BALONLAR Bütün hafta çalışıp, kendine, sevdiklerine vakit ayırmak için izin gününü beklemek zorunda kalan Dünyalılara değinilen bir bölüm var kitapta. Miryalı Ters Beşler’e göre Dünyalılar pazar günleri, “Pazar Günü Baloncuğu” denen farklı bir boyutta yaşıyor. Toplumsal hayatın bu şekilde evrilmiş olması, biz Dünyalı ailelerin bunu kabullenişi elbette bir Miryalı’nın da bunu kabulleneceği anlamına gelmiyor. Onların bu konuda çok basit bir çözümü var: Tatil günlerinin sayısını kendilerine yetecek kadar artırmak! Eğer bir Miryalı değilseniz, elbette bunu düşünmek bile size imkânsız görünecektir. Hatta birçok kişinin, “Düzen böyle, ayak uydurmak zorundayız. Gerçek dünya bu” dediğini duyar gibiyim ve duydum da. Mirya’da öyle mi? Onlar günde sadece iki saat Mirya halkı için çalışıp bu yüzden dinlenmeye gerek duymuyorlar. Bir Miryalı işini bitirdikten sonra istediği kadar şarkı söyleyebilir, Gezegen İşleri Toplantıları’na katılabilir, oyun oynayabilir, ceviz kabuğunu, sincap kuyruğunu ya da Mars’ı inceleyebilir. Bugün yaşadığımız hayatın, vakti zamanında tıpkı bizim gibi insanlar vesilesiyle bu şekli aldığını, bunun aslında bize pek de uymadığını düşünebilsek biz de Miryalı olabilirdik. Belki hâlâ daha olma şansımız vardır. Sarp Sakin ve arkadaşları Dünyalıların kuralcılığına, en çok da zamanla yarışmalarına karşı çıkıyor. Bu yüzden Mirya’da zaman Dünya’dakinden çok daha yavaş akıyor. Karanlıkta okula gitmek istemedikleri için okulun bir saat daha geç açılmasını talep ediyor, okul bahçesini küçültecek ek binanın yapılmasına karşı çıkıyorlar. Biz Dünyalılara ilginç gelebilir ama haklı ısrarlarıyla bu konularda başarılı da oluyorlar. Tüm bu maceralara eşlik ederken, satır aralarındaki birlik olma kavramı da okuyucuya göz kırpıyor. TAVUKLAR UÇAMAZ Kitabın sevdiğim temalarından biri de hayal kurmak. Bugünün gerçekçiliğiyle, “Hayal kurmak çocuklara has bir olgudur” algısı yaratılsa da bu esasen yaşadığımız ve adına gerçek dediğimiz düzenin başlıca sermayesidir. Miryalı Ters Beşler, durmadan sınava girmekten, tahtaya çıkarılıp soru çözmek zorunda kalmaktan, uykularını alamamaktan, isteklerinin anlaşılmamasından, görüşlerinin saçma olarak adlandırılmasından sıkılıp Mirya gezegenine gitmek istiyor. Bunun için tıpkı evrim geçirip kuş olan bir dinozor gibi küçülmeli, kanatlanmalı ve uçmalılar. Hayal ettikleri bu evrimin peşinde koşarlarken yaşadıkları ise onlara göre kesinlikle bir yenilgi değil, değişimin habercisi. Kendine sunulanı kabullenmeyip değiştirmek isteyen, bu dünyaya değil başka bir gezegene ait olduğunu iddia eden Miryalı Ters Beşler’in hikâyesi genç okurlar için ilham verici. İçinde bulunduğu durumlardan şikâyetçi oldukları halde hiçbir şey yapmayan kişiler için de kendi Miryalarına gitmeden önce harekete geçmeleri konusunda ilham verici olabilir. n Miryalı Sarp Sakin’e Göre Dünya / Ayşe Güren / Resimleyen: Sedat Girgin / Can Yayınları / 2020 / 223 s. / 10+ yaş 16 1 Ekim 2020
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear