Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
KUZEY IŞIKLARINDAN MÜZİK YAPAN BÜYÜCÜ: ÓLAFUR ARNALDS Viking'lerin mitolojik ilahilerinden Björk'ün milyonlarca ışık yılı öteye uzandığı seslere kadar yüzyıllardır sayısız müzisyene ilham veren İzlanda'nın en kıymetli müzisyenlerinden biri olan Arnalds, meditasyon seansı gibi kurguladığı performanslarından birini 15 Mayıs Çarşamba akşamı PSM Caz Festivali kapsamında gerçekleştiriyor. İşitsel deneyimin ötesine geçme cesaretine sahip multienstrümanist müzisyenin kompleks bir ses kolajı sergileyeceği gösterisine İstanbul'da yeniden tanıklık edeceğiz. Nietzsche'nin ayak izlerini takip eden Fransız düşünür/yazar Georges Bataille, sanatın kimi dini ritüellerle iç içe geçerek kendine özgü bir ilahiyat anlayışı ortaya koyduğunu söylüyor. Tıpkı Arnalds'ın kolaylıkla tanımlanamayacak müziği gibi. Bataille'ın, 20'lerin katı atmosferinde devrimci bir çığlık olarak kabul edilebilecek eseri Gözün Öyküsü’nde cinsellik ve ölüm temalarına yaklaşımını hatırlatacak şekilde Arnalds da müziğini mutlak yalınlıkla tasarlıyor. Farklı zaman dilimlerinde ayrı disiplinler üzerinde çalışmış olan iki sanatçıyı aynı metinde anmamıza sebep; tanımlarını dolandırmadan ve süslemeden yaparken, kurgularında aykırı yalnızlık manzaraları çizebiliyor olmaları... İzlanda coğrafyasında yaratılan müzik formlarının 1000 yıla uzanan hikayesi düşünüldüğünde, müzisyenin dehasının kaynağını bulmak konusunda fazla zorlanmıyoruz. Metalcore ve deathcore arasında mekik dokuyan Alman metal grubu Heaven Shall Burn'le başlayan ilginç yolculuğunda bugün Stratus adlı hipnotize edici algoritmaya sahip yazılımın merkezde olduğu albüm 're:member'a ulaşması işte tam da bu yüzden bir sürpriz değil. Arnalds'ın sihirli parmakları gerçek piyanonun tuşları üzerinde ilerlerken bu sesleri merkez alan ve bağımsız çalışan iki klavyenin başrolde olduğu bu albümde yer alan SOHN destekli 'unfold', müzik kavramını hücrelerine ayırarak yeni bir genetik formül sunuyor. Tekno, ambient ve çağdaş klasik müzik... Arnalds'ın özgün deneysel müziği, bunların hepsi ve hiçbiri... O, efsanevi derleme dizisi Late Night Tales için tasarladığı albümde Arnór Dan işbirliğiyle Destiny's Child'ın en popüler R&B hit'i Say My Name'in yorumuna yer vererek herkesi şaşırttı. Melankolik Britanya polisiyesi Broadchurch'ün Bafta ödüllü müziklerini kurgulayan ve büyükannesine ölümünden hemen önce dinlettiği Frédéric Chopin'i piyanist Alice Sara Ott eşliğinde onurlandıran da Ólafur Arnalds'dan başkası değil. Prestijli Erased Tapes kataloğu için sadece 21 yaşındayken yayımladığı ilk stüdyo albümü Eulogy for Evolution'un sayısal şifrelerini çözmemiz için minimalizm çatısı altında topladığı neo klasik, post rock ve ambient melodiler arkasına gizleyen müzisyen, Allt varğ hljótt adlı parçayla The Hunger Games film müzikleri arasında yer alarak ana akım eğlence endüstrisinin algı mekanizmasını da sorguluyor. Arnalds, oyun alanını sadece çağdaş müzikle sınırlamadan çığır açan dijital yazılımlar konusunda da önemli çalışmalar ortaya koyarak hem teoride hem de pratikte önüne dikilen duvarları yıkmayı başarıyor. Kurguladığı sesleri zamansal algının dışında tutan bestecinin keskin manevralardan kaçınmayan ritüelinin parçası olacağımız bu gece, kuşkusuz müziğin stereotipleştirilmesine karşı direnç gösterenlerin İstanbul'daki buluşması olarak da hafızalara kazınacak. Işık hızından daha yavaş ilerleyen yüklü parçacıkların sebep olduğu Kuzey Işıkları'nı sese dönüştüren Ólafur Arnalds'ın farklı pratikleri birbiriyle kaynaştıran performansı, izleyici koltuğunda oturan bizleri içsel bir sorgulamayla başbaşa bırakacak. İzlandalı multienstrümentalist Olafur Arnalds, 15 Mayıs'ta Zorlu PSM'de! Yazı: Sarp Dakni 11