Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
>> Hürriyet’teki söyleşisine göre, Fenerbahçeli’dir. 4369 Kazuo Ishiguro (doğ.1954) 2016 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanırken itiraz eden olmadı. (Orhan Pamuk Nobelist olalı demek ki on yıl olmuş.) Onu Türkiye’de yayımlamaya ben YKY’deyken başlamıştık. Bence en önemli yapıtı Avunamayanlar’dır. Öksüzlüğümüz ve Beni Asla Bırakma’yı da benimsemiştim. Edebiyat dergilerinin duayeni Times Literary Supplement, yazarın ödülü almasını irdelerken Nobel Edebiyat Ödülü mekanizmasını da özetlemiş. Jüri heyeti iki yüz isimle yola çıkıyor, bunu önce on beşe, Mayıs ayında beşe indiriyor. Eylül ayında son kez toplanıp ödül sahibi belirlenirmiş. 4370 Merak edip Spotify’den Aleyna Tilki’yi dinledim ve şaşırdım; Sezen Aksu’dan sonra (demek ki kırk yıldır) duyduğum en özgün sesti diyebilirim. Gözde kadın şarkıcım Dolores O’Riordan’ı da anımsatmıyor değildi; umarım yitip gitmez. 4371 4319. maddede Prof. Baki Asiltürk’e, “Behçet Necatigil’in ‘Zebra’sı edebiyatımızın en başarılı deneysel kitabı mıdır?” diye sormuştum. 13.10.2017 tarihinde yolladığı epostada: “Merhaba Selçuk Hocam, Umarım iyisinizdir görüş(e)meyeli. Son notlarınızı, öncekiler gibi, okudum. Bana kalırsa deneysel şiirde başarılı örnek bulmak çok zor. Son kuşaktaki arkadaşlar bir şeyler yapmaya çalışıyor ama ‘ciddi’ donanım eksikliği olduğu için ortaya ‘ciddi’ bir şey çık(a)mıyor. Necatigil’e gelince… Benim düşüncem onun ve Türk şiirinin en başarılı deneysel yapıtı ‘Kareler Aklar’dır. 1960’ların sonlarında ‘En/Cam’la başlatıp ‘Zebra’ ile devam ettirdiği bu tarz şiirlerde ustalığı kazanması biraz zaman almış ve bu ustalık ‘Kareler Aklar’da görünür olmuştur. ‘En/Cam’ ve ‘Zebra’da anlam boşlukları bırakmakla yetinirken ‘Kareler Aklar’da puzzle/bulmaca tekniğini uygulamada ciddi bir başarı göstermiştir. Sevgiyle, şiirle kalalım…” diyordu. 4372 Ahmet Vefik Paşa (18231891); vizyoner, vatanperver ve yiğit bir devlet adamı, bibliyofil, yetkin yazar ve çevirmen, estet, nüktedan ve ehlikeyifti. Altı dil bilirdi, Kur’an ve İncil’i detaylı analiz edebilir, Shakespeare’den alıntılar yapabilirdi. 1860’larda Dr. Cyrus Hamlin, onun Bebek’teki ata yadigârı yerini alıp Robert Kolej’e kampüs yapmak arzusunda o ise bir misyoner gurubuna taşınmazı satmak istememekteydi. Fransa Büyükelçisiyken ülkesinin çıkarları için yoğun faaliyetlerde bulunurken temsil giderleri de oldu. Sığ bakanlık müfettişleri o masrafları kabul etmeyip nakden iadesini isteyince güzelim taşınmazını Dr. Hamlin’e satarak Abdülhak Şinası Hisar’a göre Sultan Abdülaziz’den de bir tür intikam alıyordu. Bursa Valisiyken yaptırdığı tiyatro binasında oynanan oyunları kamu çalışanlarına izleme zorunluluğu getirmişti. Kendisini çekemeyen birikimsizlerin ayak oyunlarına fazla dayanamayıp Rumelihisarı’ndaki manzaralı ve estetik köşküne çekildi; sürekli okudu ve yazdı. Ölünce Rumelihisarı Mezarlığı’na gömüldü. Köşkü ve 15 bin nadir kitaptan mürekkep kütüphanesi borcunu kapatmak için haraç mezat satıldı. Kütüphanesini, Hollanda’daki William Pinkerton Leiden Üniversitesi’nin ele geçirmesi kinayelidir. 4373 Dünyanın ilk kurumsal dedektiflik ajansı (Pinkerton Detective Agency), Allan Pinkerton (18191884) tarafından 1850’de ABD’de kuruldu. (Bir İsveç güvenlik holdingi olan Securitas AB’nin kuruluşu olarak faaliyetini sürdürmektedir.) Oğul William Pinkerton iş başına geçip şirketi büyüttü. Abraham Lincoln’ün güvenliğinden, ulusal casusluğa kadar değişik hizmet türleri vardı. 1856’da ilk kadın dedektifi (Kate Warne) işe aldılar. Ezcümle, Edgar Allan Poe gizem edebiyatının Don Kişot’uysa Pinkerton’lar Sanço Panza’sıydı. 4374 26.10.2017 günkü Cumhuriyet Kitap’taki, Reyyan Bayar’ın Mario Levi söyleşisinde altını çizdiğim iki alıntı var. İlki: “…Hulki Aktunç bir gün bana Kemal Tahir’le ilgili bir anekdot anlatmıştı, nurlar içinde yatsın: Genç bir yazar adayı ona okuması için bir dosya gönderdiğinde Tahir şunu söylemiş: ‘Türk edebiyatında neyi eksik buldunuz da yazmaya talip oldunuz?’ Aşağılayıcı gibi görünüyor ama değil. Bir yazarın kendisine bunu sorması gerektiğinde inanıyorum.” Kemal Tahir sormuşsa o saçma soruyu okurken aklıma geldi: Yıl 2007, Londra’daki gözde sahafım Annemin Öğretmediği Şarkılar’ı İngilizceye çevirttiğimi duyunca “Bir İngiliz yayınevi senin romanını neden yayımlasın ki?” diye takılmış ben, “Çünkü İngilizcede daha kötülerini gördüm” deyince kahkahayla gülüp geçmişti. 2008’de Songs My Mother Never Taught Me’yi marjinal bir yayınevi yayımlamasına rağmen o başta Amerikan edebiyatının duayeni John Ashbery’nin dikkatini çekti. Amerikalı polisiye yazarlar vakfı tarafından yılın nitelikli çeviri polisiyeleri arasına girdi. Ünlü Huffington Post tarafından “İstanbul’da Okunacak Dokuz Kitap” araştırmasında, Orhan Pamuk’un İstanbul’undan sonra ikinci sırada yer aldı, vs. vs. Bu tür aşağılayıcı girişimlerle karşılaşınca Samuel Beckett’in; kendini başarısız bulan, bir kırılgan aktöre seslenişini anımsarım: “…Denedin olmadı mı? Önemli değil. Tekrar dene. Tekrar başarısız ol. Daha iyi başarısız ol.” 43752017’yi bitirirken Samuel Beckett’ten bir edebi teselli: “Hiçbir şey mutsuzluktan daha komik değildir.” n KITAP 97 Aralık 2017 Selçuk Altun’un Yeni romanı çıktı! Varsıl bir hayat sürdüren, orta yaşlarında, kadın delisi Erkan bir kaza haberiyle sarsılır. Aynı araç içinde ölen karısı ve en yakın arkadaşının haberidir gelen. Tanıştıkları günden beri geçinemeyen bu iki kişinin hayatı nasıl olur da aynı arabanın içinde son bulur? Bu sorunun ardındaki sırlar Erkan’ı giderek koyu bir bunalıma iter ve Karadeniz’in bir kasabasındaki, dedesinden miras kalan fındık ağacı bahçesine kapanmasına neden olur. Bahçenin en kadim varlığı bir ardıç ağacıdır. Erkan günlerce ona içini döker. Okur, ardıç ağacının gövdesine yaslanarak, Erkan’ın birbirinden farklı karakterlerle örülü gizemli geçmişini dinlerken, o çarpıcı gerçeğe yaklaşmaktadır: Hayat romanlardan daha tuhaftır... Ardıç Ağacının Altında Selçuk Altun 276 sayfa, 14 TL /iskultur /iskultur /isbankasikulturyayinlari iskultur.com.tr Kitabevlerimiz: İstanbul Kadıköy, Tel: (0216) 348 97 84 Eminönü Müze, Tel: (0212) 511 13 37 Caddebostan, Tel: (0216) 386 65 62 Beşiktaş, Tel: (0212) 258 77 43 Bakırköy, Tel: (0212) 571 20 32 Nişantaşı, Tel: (0212) 234 80 71 Taksim, Tel: (0212) 238 08 37 Ankara Yenişehir, Tel: (0312) 430 33 66 Tunalı Hilmi, Tel: (0312) 324 10 73 • İzmir Karşıyaka, Tel: (0232) 364 71 42 Diyarbakır Ofis, Tel: (0412) 228 42 16 • Eskişehir Tepebaşı, Tel: (0222) 220 49 13 • Konya Selçuklu, Tel: (0332) 351 16 07 Kayseri Melikgazi, Tel: (0352) 222 56 92 • Manisa, Tel: (0236) 231 69 24 • Mersin, Tel: (0324) 238 18 14 Samsun Çiftlik, Tel: (0362) 233 38 30 • Trabzon Merkez, Tel: (0462) 326 98 39