25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

>> Dino’nun yardıma gereksinimi var. Çünkü kış kapıya dayanmış ve Dino da bu mevsimini hiç sevmez. Çünkü o, yağmur ormanlarının sıcacık ve nemli havasına alışkın, yalnız orada yaşayabilir. Dino, soğuktan o kadar şikâyetçi ki ne kendisi uyuyabiliyor ne dostlarının uymasına izin veriyor. Sürekli titriyor, söyleniyor. Arkadaşları ona yardımcı olmak için türlü yollar deniyor ama hiç biri işe yaramıyor. Zaten pek çoğu kış uykusuna yatmak üzere, kimisi de soğuğa alışkın. Sonunda Dino, ülkesine, yağmur ormanlarına geri dönmeye karar veriyor. Bu durum elbette arkadaşlarını çok üzüyor. Hele Moko’yu… Ne dersiniz Dino kalmalı mı yoksa yağmur ormanlarına geri mi dönmeli? İstanbul’dan yağmur ormanlarına nasıl gidilir dersiniz? Uçakla mı trenle mi yoksa otobüsle mi? Bu eğlenceli yolculukta Dino’ya eşlik etmek ister misiniz? Belki sizi de bir sürpriz bekliyordur. Ah Dino’ya yapılan sürprizi söylemeyi unuttuk, değil mi? Onu da öğrenmek çok kolay. Takılın Dino’nun peşine… İyi okumalar! İnsanları da Küçültebilir misin? / Feyza Hepçilingirler / Resimleyen: Yusuf Tansu Özel / Kırmızı Kedi Çocuk / 2015 / 59 s. / 8+ Burkay, bir gün annesine “İnsanları da küçültebilir misin?” diye sorar. Burkay’ın neden böyle bir şeyi merak ettiğini dahası bunu niye annesinden istediğini anlamaya çalışırlar. Burkay, gördüğü bir rüyadan yola çıkarak açıklar niye böyle bir şey istediğini. Hatta anneanne ve dedesiyle aynı boyda olup onlarla el ele koşturduğunu bile hayal eder. Numan Bey ve Şule Hanım, çok güler buna. Ama Burkay ciddidir; o diğer insanların da kendisiyle aynı boya gelinceye dek küçülmesini ister. Tıpkı annesinin makinede yıkadığı kazak gibi küçücük olmalarını diler. Sizce Burkay niye böyle bir şey istiyor? Annesi onu da küçültebilir mi dersiniz? Anne ve babası Burkay’ın canını sıkan konuya nasıl bir çözüm buldu acaba? Kitapta hem öykü hem de tiyatro oyunu senaryosu var. Dileyen okur, dileyen önce okur sonra soruların yanıtlarını sahnede bulur… İyi okumalar! Yedi Uyurlar / Korsanlar Güverteye / Sebastiano Ruiz Mignone / Resimleyen: Mert Tugen / Çeviren: Delâl Arya / Can Çocuk 2015 / 122 s. / 10+ Serinin üçüncü kitabında Mongard ve korsanlarının macerası kaldığı yerden devam ediyor. Madagaskar Tüccarları ile bir anlaşma yapan Mongard ve tayfası, Hint Okyanusu’ndaki en büyük korsan gemisi olan Ateşkusan’ı yok eder. Ancak daha önce geminin güvertesinde buldukları sandıkta yer alan hazine haritası, korsanları yeni sulara açılmaya teşvik edecektir. Mongard ve birbirinden farklı karakterlere sahip tayfası, bu sularda yenilmez kadın korsan Cheng Shih ile kıyasıya bir mücadeleye girişecek. Ekip, efsanelerdeki yedi altın dev heykeli bulabilecek mi acaba? Korsanları bekleyen daha neler var? Bu dev heykel, kim bilir ne dertler açacak başlarına? Mucit Torunu Olmak Kolay Değil!Çiçek Coşturan İksiri / Yazan ve Resimleyen: Nur Dombaycı / Damla Yayınevi / 2015 / 48 s. / 68 Ceyda ve Beyza, ikiz kardeş. Dedeleri insanları küçültebilen kurabiyeden tutun, hızlı ağrı kesici karışımlara kadar aklınıza gelen her konuda bir yenilik icat edebilir. Ama o, yaptığı icatları, insanlığa faydadan çok zarar getirebileceği düşüncesiyle gizli tutuyor. Dizinin bu kitabında, ikizlerin okulunda Lale Festivali yapılacaktır. Öğretmenleri, festivalde En Güzel Lale Yarışması’na katılmaları için lale soğanı dağıtır. Öğrencilerin, üç kişilik gruplar halinde yetiştireceği lalelerin en güzeline ödül verilecektir. Ceyda ve Beyza, konuşmayı pek sevmediği için sınıfta kimsenin arkadaşlık etmediği Melike ile grup oluşturur. Soğanlarını ekerler… Fakat lalenin boy vereceği yoktur. Öğretmenleri ekimin sonbaharda yapıldığını, lalelerin ilkbaharda çiçeklendiğini, bu nedenle çok sabırlı olmaları gerektiğini söylese de kızların akılları dedelerinin laboratuvarındadır. Acaba yarışmayı kazanmalarını sağlayacak bir iksir yapamaz mı dedeleri? O da ne! Evlerini, hayır hayır sokaklarını, yoksa şehirlerini mi demeli, her yeri istila eden ve her yerden fışkıran laleler de neyin nesi? Acaba ikizlerin grubu mu kazanır yarışmayı, ne dersiniz? Zıt İkizlerKahkaha Dizisi / Annamaria Piccione / Resimleyen: Gianluca Panniello ve Alessandra Bracaglia / Çeviren: Nükhet Amanoel / Can Çocuk / 2015 / 96 s. / 8+ Lindo ve Lando, ikiz. Birbirlerine bu denli zıt ikizler herhalde yoktur, öyle ki Lindo melekler kadar iyi, Lando ise bir şeytandan beter. Kitabı okudukça “Yok artık!” dedirten şeytanlıklarla kardeşini güç durumlara sokan Lando, bu kötülükleri bilerek yapar. Her nasılsa, Lando’nun yaptıkları hep yanına kâr kalır, cezayı kardeşi Lindo ve onun hiçbir şeyden habersiz arkadaşları alır. İkiz kardeşin kardeşine yaptığı ve sonu hep masum olanın cezalandırmasıyla biten kötü şakaları komik bulabilirseniz kitap sizi bekliyor. Ara Alem I: Tarlakoz’un Tuzağı / Miyase Sertbarut / TUDEM / 2015 / 190 s. / 12+ “Yarı buçuk varlığımdan yayılan kokuyu silmek için mezarlıkta dolaşıyordum… Ölüler yerimizde olmaya öyle özenir ki çürüyen hücreleriyle derin derin içlerine çekerler bizden yayılan kokuyu” (s. 7). Bunlar Canan’ın sözleri. Üç buçuklardan biri o. Üç buçuklara özgü kokuyu silmek için mezarlıkta dolaşıyor. Kokuyu silmezse Tarlakoz’un onu bulması çok kolay çünkü. Canan, dışında mezarlıkta, her gün gelip solucan toplayan Kendal var. Canan, onunla tanışmak istiyor. Ama bunun için uygun zamanı bulması gerekiyor. Kendal, cep harçlığını çıkartmak için her gece mezarlığa geliyor. Kendal’ın yakın arkadaşı Aziz, girmiyor mezarlığa pek. Korkuyor… “Ara Alem”in birinci kitabı “Tarlakoz’un Tuzağı. Korku, gerilim türünde yazılmış bir roman. Lucy ve Laika / Will Buckingham / Resimleyen: Oğuz Demir / Çeviren: Şiirsel Taş / Büyülü Fener / 2015 / 182 s. / 9+ Gökyüzüne, yıldızlara, uzaya meraklı mısınız? İşte bu kitap tam size göre. Peki, ya köpekleri sever misiniz? O zaman kitap, iki kere size göre… 1957’de SputnikII adlı roketle uzaya gönderilen ilk köpek olan Laika’yı hatırlayan azdır. Ama Kitabın yazarı Laika’yı unutmamış. Gerçek Laika, gittiği uzay seyahatinden geri dönmemişti ama yazar, ne yapıp edip edebiyat yoluyla da olsa onu geri getirmeye karar vermiş. İşte bu yüzden Lucy’nin bahçede atık malzemelerle yaptığı roketine binip Laika’nın geri dönmesini sağlamış. Ama o da ne! Lucy artık bir büyükanne! Bu nasıl olur acaba? Öykü boyunca uzayla ilgili bilgiler de edinirken, Lucy’nin büyüyüp bir bilim insanı olduğunu görüyoruz. Bir yandan da, Laika’nın uzayda nelerle karşılaştığını okuyoruz. Lastik Çocuk / Emel Kılıç / Resimleyen: Nehir Atlışahin / Potkal Kitap / 2015 / 56 s. / 7+ Bir varmış bir yokmuş, Lastik Ülke adında bir ülke varmış. Bu ülkedeki her şey lastiktenmiş. Evler, ağaçlar, çiçekler hatta insanlar bile… Lastik Çocuk da bu ülkede yaşıyormuş. Ama en büyük dileği dünyayı gezmek, başka ülkeleri görmekmiş. Yola koyulmuş Lastik Çocuk. Önce Demir Ülkesi’ne gitmiş. Adı üstünde burada her şey demiş gibiymiş. Sonra Buzlar Ülkesi’ne sonra Sıcak Ülke’ye. Gittiği her yerde değişik serüvenler yaşamış, kimi zaman sevinmiş kimi zaman üzülmüş, korkmuş, yorulmuş. Sonunda kendi ülkesine dönmüş mü acaba? Onun neler yaşadığını merak edenler var mı aranızda? O halde, iyi okumalar! Çanakkale’nin Küçük Casusu / Sevinç Koçak, Salim Koçak / Resimleyen: Enis Temizel / Boyalıkuş Çocuk / 2016 / 104 s. / 8+ Torunlarına sarılan nineler... Bastonuna yaslanarak ayakta durmaya çalışan dedeler... Ağlaşan gözlerle birbirinden medet uman küçüklü büyüklü çocuklar... Hepsi de kaderleriyle baş başa, olup biteni anlamaya çalışıyor. Ne diyeceklerini, ne yapacaklarını bilemez halde, öylece kalakalmış. Oralardan gitmekten başka çare kalmamış. Ama küçük Mehmet gün gelecek, yörenin küçük casusu olacak, gerektiğinde sağır ve dilsiz rolü de yaparak hepsinin intikamını alacak! Bir milletin küllerinden doğmasının hikâyesine buyurun. Minik Aşçılar Atölyesi / Aslıhan Kostak / Resimleyen: İrem Çağırgan / Final Kültür Sanat Yayınları / 2015 / 64 s. / 9+ “Minik Aşçılar Atölyesi”, çocuklar için hazırlanmış bir yemek tarifi kitabı. Tarifleri veren de tatlı düşkünü bir genç. Üniversite hazırlığı döneminde başlayan bu mutfak sevdası onu bir kitap hazırlamaya kadar götürmüş. Kitapta neler var neler… Daha önce “Kelebekli UçUç Kek” yediniz mi? Yemediyseniz denemelisiniz. “Hatırası Bol Yaş Günü Pastası” da ilginizi çekebilir. Arkadaşlarınız bayılacak bu pastaya. “Peri Kızından Muzuruk Tarif”, güzel bir masalla başlıyor. Becerikli bir peri kızının önerdiği bu portakallı tatlıyı seveceğinizi düşünüyoruz. Kitap, büyük boy ve parlak kuşe kâğıda basılmış. Resimler çok sevimli. En dikkat çekici yanı ise, tariflerden önce özellikle küçük aşçıların mutfakta uyması gereken kurallar. Kimse pasta yaparken bir yerini incitmek, yaralamak istemez, öyle değil mi? Tüm kurallara özen gösterip tarifleri gereğince uygularsanız büyükannenize, dedenize, arkadaşlarınıza harika sürprizler hazırlayabilirsiniz. Bay Bello ve Mavi MucizeI (Bay Bello’nun Maceraları) / Paul Maar / Resimleyen: Ute Krause / Çeviren: Süheyla Kaya / Can Çocuk / 2015 / 244 s. / 10+ Köpekleri seviyor, neşeli de bir kitap okumak istiyorsanız Bay Bello’nun maceralarına hemen başlamalısınız. Bu, dizinin ilk kitabı. Bello’nun nasıl Bay Bello olduğunu mutlaka öğrenmek gerekir. Bella bir köpek. Bay Bello ise bir insan. Ya ikisi de aynı desek? Şaşırtıcı, değil mi? Max’ın babası eczacı. Dedesi de zamanında eczacıymış ve harika karışımlar yaparmış. Max’in annesi evden ayrılıp gittiği için Max babasıyla yaşıyor. Şimdi on iki yaşında. Hep bir köpeği olsun istiyor Max. Sonunda oluyor da. Ama Bello ile Max, eczanenin laboratuvarına gizlice girip de tuhaf giyimli yaşlı bir kadının getirdiği mavi iksirin şişesini kırınca… O şişede ne vardı diye soruyorsanız… Onu, Max’ın dedesi üretmiş. Eczacı Sternheim, onun harika bir bitki coşturucu olduğunu düşünüyordu ama şu işe bakın… Tuhaf… Çok tuhaf… Eğlenceli, heyecanlı, ilginç bir macera… n KITAP 10 Mart 2016 23
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear