Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
KItap Renkler... Sesler... Harfler... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU Ara Âlem 2 / Yasak Oyun / Miyase Sertbarut / Resimleyen: Kaan Demirçelik / TUDEM / 2016 / 192 s. / 10+ Ara Âlem’i biliyor musunuz? Orası kimsenin bilmek istemeyeceği bir yer; belki hiçbir yer… Canan gibiler dolaşıyor orada, bir de Tarlakoz... Canan, üç buçuk harflilerden yani bu dünyada yaşayanlara göre ölü. Kendal, mezarlıklarda solucan toplayıp avcılara satarak cep harçlığını çıkarır. Canan’la iletişim kurup yakın arkadaş olur zamanla. Ne acı rastlantı ki Kendal’ın babası, Canan’ın Ara Âlemde bulunma sebebidir. Dizinin ana karakterlerini anımsadıktan sonra ikinci kitaba, Yasak Oyun’a bir göz atalım. İlk kitapta, mumcu Nuran’ın evinde çıkan yangında Canan ve Kendal’ın kurtardığı bir tablo ile açılır tüm kapılar. Mumcu Nuran’a göre lanetli bir tablodur bu, derhal kurtulmaları gerekmektedir. Ama Kendal’ın annesi için bir çıkış yoludur o tablo. Değerli olduğu anlaşılan tabloyu satıp rahata ermek istemektedir kadın. Bir gece çalınır tablo; kim bilir belki bir başkası için başka bir yolculuk başlamıştır. Bir bilgisayar oyununa doğru hem de… Bu bilgisayar oyununu Oya’nın dayısı tasarlamıştır. Bu konuda usta olan Zülkareyn, ruh sağlığı bozuk biridir, doktor raporu vardır ve düzenli ilaç kullanması gerekmektedir. Tasarladığı oyun tehlikeli bulunup patent alamayınca iyice kötüleşir Zülkareyn ve hastaneye yatırılır. O hastanedeyken de olanlar olur. Tehlikeli olduğu için kullanıcılara yasaklanan oyunu yeğeni Oya dener. Bunun için yüksek frekans yayan bir nesneye ihtiyaç duymaktadır. Aradığı şey çok uzakta değildir neyse ki… Erkek arkadaşı Aziz ile birlikte, gizlice internet kafeye giderler. Oya oyunu başlatır ve oynamaya başlar. Derken Aziz’in gözleri önünde siliniverir genç kız… Ara Âlem 2 / Yasak Oyun, gerilim, korku edebiyatının güzel örneklerinden. Kesinlikle kan, vahşet ve şiddet ögesi içermeyen ama okurken odada yalnız değilmişsiniz hissini yaşayacağınız bir roman. Şiirli Bilmeceler / Mehmet Genç / Babıali Kitaplığı / 2016 / 62 s. / 8+ Yetişkinler için yazan eğitimci Mehmet Genç, bu kez çocuklara gülümsemiş kalemiyle. Çocuklar bilmeceleri çok sever, hele şiirli olursa… Bilmecelerin yanıtları kitabın sonunda resimli olarak verilmiş. Görsel yanıtlar, çocuk okurları hem eğlendirecek hem KItap KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener de onlara sözcük dağarcıklarını gözden geçirme olanağı verecek. “Tarlada biter/ Makine eğer büker/ Gece gündüz/ Lavabonun yanında bekler.” Bildiniz mi? Yazarın Dil Fırçası adlı çocuk şiirleri kitabı, 16. Mevlüt Kaplan Edebiyat Ödülleri Çocuk Şiirleri Yazma Yarışması Özendirme Ödülü almış. Bu kitabı çocuklar resimlemiş. Okurlar, bakalım dizelerde kendilerini bulacak mı… Zaman Sihirbazı / Meike Haberstock / Resimleyen: Meike Haberstock / Çeviren: Olcay Mağden Ünal / TUDEM / 2016 / 108 s. / 8+ Anton’un bir türlü aklına yatmayan tek şey zamandır. Hele annesinin; “Zaman nasıl da geçiyor?” sözüne hiç anlam veremez. Çünkü onun için zaman; elle tutulup gözle görülen, hesaplanabilen, ölçülebilen bir şey değildir. Bir sabah annesi Anton’un odasına dalar. Anlaşılan ikisi de uyuyup kalmıştır. “Zaman Sihirbazı”, çocukların zaman kavramını ele alan ve çocukların dilinden anlatan çok keyifli bir kitap. Her bölümde, o bölümün kaç sözcükten oluştuğu yazıyor. Zaman Sihirbazı’nı, çocuklar anne babalarıyla birlikte okumalı. Çocukları daha iyi anlamak, hayata ve belki de kendimize onların gözünden bakmak için güzel ve eğlenceli bir olanak. Ufaklık ve Canavar / Marcus Sauermann / Resimleyen: Uwe Heidschötter / Çeviren: Ümit Mutlu / Uçanbalık Yayınları / 2016 / 34 s. / 4+ Özellikle eşlerinden ayrılmış olan anneler, günlük yaşamın çarklarına kapılıp kimi zaman canavar haline dönüşebilir. Görünüşlerine dikkat etmez, bazen oralı bile olmazken bazen de çevresin dekilere kırıcı davranabilirler. Özellikle geceleri iyice hüzünlenip, bir zamanlar mutlu olduklarını anımsatan fotoğrafları paramparça edebilirler. Çocuklar bu canavarla nasıl başa çıkacaklarını bilemez. Oysa bilmeliler ki zamanla her şey düzelir, canavar yavaş yavaş yeniden hayattan zevk almaya başlar ve “anne” geri döner. Sabır ve sevgi bütün canavarca duyguları değiştirebilir. Çocukları güldürecek, onların rahatça empati kurabilecekleri esprili bir kitap. Dünyayı Döndüren Kız / Aslı Tohumcu / Resimleyen: Mert Tugen / Can Çocuk / 2016 / 202 s. / 10+ Herdemtaze ve Küpeçiçeği adlı iki kasaba var. Her ikisinde de mutlu insanlar yaşıyor. Ama bir gün… Toprağa sızan siyahlık giderek büyümeye ve dayanılmaz bir kokuyla kasabaları ele geçirip insanların hayatlarını değiştirmeye başlar. O günden sonra bu iki kasabada da mutsuzluk ve düzensizlik hüküm sürer. Kasabaların adı da değişir, biri Heptenbayat, diğeri Koparçiçeği’dir artık. Ormanın hastalanan kalbini iyileştirmek ve kötüye giden bu gidişatı değiştirmek için Burak ile İpek ormana doğru yolculuğa çıkar. Belki de, bir çocuğun okuduğu kitabın içindeler... Ya o çocuk, kitabı sevmeyip okumayı bırakırsa? O zaman Burak’la İpek ormanda sonsuza kadar kısılıp kalacak mı? Kim bilir, belki okuyan başka biri bulunur ve macera sürüp gider. Ormanın kalbi iyileşecek mi? Kardan Adam ve Küçük Kız / Eugene Trivizas / Resimleyen: Nuran Balcı Özekçin / Çeviren: Ari Çokona / Altın Kitaplar / 2016 / 88 s. / 811 yaş Derin Tutkular kentinin sokakları kardan bembeyaz olmuştur. Belediye başkanının kızı Marina, ikiz kardeşleriyle birlikte büyük meydanın ortasında bir kardan adam yapar ve ona Tirtir adını verir. Meydanda dikili mermer bir heykel olan Korkusuz Süvari, Marina’ya erimeyeceğine dair söz veren kardan adamla alay eder. Tirtir, erimemek için Kuzey Kutbu’na gitmesi gerektiğini öğrenince hemen yola çıkar. Yankı Ormanı, Uykulu Oduncular Ormanı, Kara Selviler Ormanı, Ayrılık Vadisi gibi tuhaf yerlerden geçer. İki haydut olan Jeremi Bamya ve Jeronimo Bakla’nın Marina’yı kaçırma planlarını bozar. Sarı Şapkalı Adamlar’dan kaçar. Büyülü şemsiye karşılığında anılarını silmek isteyen Beril Zümrütoğlu Bey’den kurtulur. Sonunda Sis Dağları’ndan, Sessiz Kurbağalar Bataklığı’ndan geçip tehlikeli Çamuristan’ı da aşınca Kuzey Kutbu’na varır. Peki ya Tirtir, Marina ile tekrar buluşabilecek mi? Kitaptaki fantastik geziye katılırsanız bunu öğrenebilirsiniz. İşlem Tamam / Toprak Işık / Resimleyen: Doğan Gençsoy / TUDEM / 2016 / 176 s. / 9+ Mühendislik eğitimi alan Toprak Işık, artık sadece yazarak sürdürüyor yaşamını. Sözcüklerle arası iyi olsa da sayılardan asla vazgeçmiyor. TUDEM’den çıkan “Acaba ne olsam?” dizisinde, fen bilimleri konularını roman kurgusu ile anlattığı dört kitabından sonra Işık, bu kez “İşlem Tamam”da matematik aşkını açıkça ilan ediyor. Kitabın ilk bölümünde: “Matematik mi? Tadından Yenmez…”. Okuruna ilkin “Matematiği sever misin?” diye soruyor. Önce kendi sevdasını, sonra Paskal’ın matematik aşkını anlatmaya başlıyor. Paskal’ı duymuşsunuzdur, ama onun diş ağrısını nasıl geçirdiğini duydunuz mu? Toprak Işık, çok keyifli anlatmış. Geometrik cisimlerle hafif bir giriş yapmış ama çıkış noktası bir nokta. Evet, yanlış okumadınız, “Nokta”. Hani şu bildiğimiz nokta, cümle sonlarında kullanılan. Matematikle ne ilgisi var diyenleri duyar gibiyiz, onu da anlatmış yazar. Pek çoğumuzun; “Bir türlü anlamadım, aklım almadı,” dediği matematik böyle anlatılınca meğer ne eğlenceliymiş. Kitaptaki bölümlerden birkaçının adını yazalım, belki öğretmen dostlarımızın da işi kolaylaşır: “Ve İşte O Geometrik Cisimler, “Tablo ve Şekil Grafiği”, “Rakamlar ve Sayılar”... Alt başlıklarda ise matematik ve geometri ile ilgili bilmek isteyeceğiniz her şey var. Sık sık gülümseyeceksiniz bu kitabı okurken. Çünkü yazar için gülümseme önemli. Şöyle diyor Işık ilk bölümde; “Evet, seni izleyenler yüzünü böyle görsünler. Gülümseme meselesi benim için önemli. Ben hatırlatmayı unutsam bile sen arada gülümse lütfen” (s. 7). n 20 3 Kasım 2016 KItap