05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Reşad Ekrem Koçu kitapları Tarihe Reşad Ekrem Koçu ile bakmak Reşad Ekrem Koçu’nun kitapları yeniden yayımlanmaya başladı. Bu kapsamda yazarın yedi kitabı raflara çıktı. Geniş bir yelpazeye yayılan Koçu’nun kitapları, Osmanlı tarihine meraklılar için edebî değer taşıyan önemli kaynaklar. r Perihan ÖZCAN ski İstanbul, 19. yüzyılda Osmanlı’da sosyal hayat denince belki de akla gelen ilk isim Reşad Ekrem Koçu. Onu benzetebileceğiniz, kıyaslayabileceğiniz bir kişi daha yok. Koçu’yu eşsiz kılan, hazırladığı çalışmalardaki detaylar ve bu detayları kendine has üslubuyla sunum şekli. Yetmiş beş yıllık ömrünü araştırarak geçiren ve öğrendiği hiçbir şeyi kendine saklamayan, verdiği bilgilere halel getirmeden yorumlarını da katarak hızını alamadan anlatan bir yazar Reşad Ekrem Koçu. Saygıyla, ilgiyle, bazen nefesinizi tutarak, kimi zaman tebessüm etmeye mani olamayarak okuyacağınız bir kalem. Doğan Kitap aracılığıyla yeniden yayımlanan yedi eserin her biri, şüphesiz üzerine daha fazla söz söylemeye değer. Şimdilik bir Koçu panoroması sunumaya çalışacağız. Koçu’nun Kemalpaşazade’den aktardığı rivayete göre, Fatih Sultan Mehmed etrafında toplanan yedi şehzadeye sorar: “Babalarınızı mı seversiniz beni mi?” Altısı şöyle cevap verir: “Sultanımı artuk severiz!” Bir tek Şehzade Ahmed “Babamı ziyade severim” der. Fatih torununun sözünden alınır ve diğer şehzadeleri yanında tutarken Ahmed’i Çorum’a gönderir. Koçu, sadece kitaba adını veren padişahın hatıralarını değil İstanbul kuşatmasını da 6 Nisan Cuma’dan 29 Mayıs Salı’ya kadar öyle bir anlatıyor ki, anbean Fatih’le beraber İstanbul’u fethediyorsunuz! Aynı üslupla nakledilen Belgrad Seferi’nden bir sahne size fikir verecektir. “Fatih Sultan Mehmed, basit bir nefer gibi en ön saflardaydı, üzerine yalınkılıç saldıran bir Macar askerini bir kılıç hamlesiyle yere serdi, fakat kendisi de kalçasından yaralandı. (...) Yerini yeniçeri ağasına bırakarak E den dışarıya birer mızrak gibi çıkmış, gömgök demire bürünmüş bir kırçıl koca gaziymiş.” Tarihimizdeki Kahramanlar’da Yörük Ali Efe’den Mareşal Fevzi Çakmak’a, Malkoçoğlu olarak bilinen Bali Bey’den Demirtaş Paşa’ya 166 kahramanın hikâyesine yer vermiş Koçu. Onca beyin, paşanın, reisin, ağanın arasında bir de kadın kahraman var: Saliha Hanım. Osmanlı’nın en etkili sadrazamlarını yetiştiren Köprülü ailesinden Mehmed Paşa’nın eşi, Fazıl Ahmed ve Fazıl Mustafa Paşa’nın annesi Saliha Hanım Girit Seferi’ne katılır. Kandiye Kalesi önünde kurulan otağda iki kış geçirir. Köprülü Ahmed Paşa’ya her gece “Oğlum üzülme... Kaleyi bugün alamadın. Fakat yarın alacaksın” der. Kandiye fethedilir ve Böylece Saliha Hanım Osmanlı tarihine farklı bir sultan olarak geçer. RÜSTEM PAŞA’NIN MUAZZAM SERVETİ 1730’daki Patrona Halil İsyanı’ndan dört yıl sonra İstanbul hamamlarında Arnavutların her ne sıfatla olursa olsun çalışmaları yasaklanır. Bunun sebebi, isyana adını veren ve lakabını da hizmet ettiği bir patrona gemisinden alan zatın, dikkat çekmemek için isyan arifesinde yandaşlarıyla hamamda buluşmuş olmasıdır. O tarihlerde hamamlarda tellaklar, natırlar ekseriyetle Arnavuttur ve I. Mahmud bunu unutmaz. Ama isyanın tesirinin hafiflemesi için dört sene sonra ferman buyurur. Osmanlı Tarihinin Panoroması’nda Koçu, hangi padişah döneminde hangi senede neler olduğunun kronolojisini çıkarmış. Çıkılan seferleri, kuşatmaları, savaşları, ayaklanmaları ve bunlara zesosyal hayatı, insanları, olayları kendine has yorumuyla, Türkiye Türkçesinin damıtılmış zarif İstanbul şivesiyle anlatmakla kalmaz, arşivlerden, kaynak tarih kitaplarından, topladığı belgelerden doğru, kesin ve yanlışsız bilgiler verir. Hem başvuru kaynağı hem de keyifle okunan edebiyat eserleridir. Koçu’nun gazete sütunlarında kalmış eserlerinin kitaplaştırılması, sahaflar açısından meraklılarına yeni yeni koleksiyonluk malzemenin üretilmesi demektir. Koçu külliyatını tekrar kazandıranlara teşekkür gerek. Pek çok kişinin emek, bilgi, çabaları ve Doğan Kitap’ın titiz yayın anlayışıyla gerçekleşen çalışmalara kıdemli bir sahaf ve Türkiye Sahaflar Birliği Derneği Başkanı olarak nadir bilgi ve kitapların temininde katkılarım oldu. Ayrıca Koçu’ya ait bilgilerin derlenmesinde, gazete, dergi köşelerinde kalmış yazılarının bulunuşunda mesleki bilgiler paylaşıldı. K İ T A P S A Y I 1 3 2 6 bir askerinin kollarında geri çekilirken: ‘Durma Hasan!..” diye bağırdı. Yeniçeri Ağası Hasan Ağa, padişahın gözleri önünde ileri atıldı, bir dakika içinde sekiz on kişiyi yere serdi.” BİR OSMANLI KAHRAMANI SALİHA HANIM Yeniçeri Ocağı’nın kurucularından Gazi Evrenos Bey’i bilir misiniz? Peki, İstanbul Göztepe’deki Gözcü Baba semtine ismini verenin, Orhan Gazi devrinin namlı cengâverlerinden ve akıncı beylerinden biri olduğunu? Mohaç Meydan Muharebesi’ne 80 yaşlarındayken katılan Adil Toca’yı hiç duydunuz mu? “Görenler anlatırmış, sakalı matruş, uzun bıyıkları miğferin GÖRÜŞ Koçu’yu yeniden keşfetmek Reşad Ekrem Bey öyle samıyorum ki Osmanlı tarihinin iyice unutulmaya yüz tuttuğu bir dönemde tek başına bu tarihi yaşatmaya çalışmış bir yazar ama daha önemlisi bence tarih duygusu çok yüksek bir yazar. İster Osmanlı ister başka bir tarih olsun kaynakları çok az olan bu tarihin en fazla yeniden diriltme ve inşa etme gayreti göstermiş bir yazarımız. Onun yazdıklarının her birine bir doğruluk olarak okumamamız gerekir. S A Y F A 1 2 n 1 6 r Selim İLERİ Ama tarih duygusunuun yüksekliği konusunda mutlaka hem fikir olmamız gerekiyor. Bir örnek vermek gerekirse Kösem Sultan onnu en güzel romanlarından birisidir. Kösem Sultan’ın başlangıç değilse de başlangıç kısmı tarihi gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan kısımdır. Kösem Sultan’ın kim olduğu konusunda, nereden geldiği konusunda fazla bir bilgimiz yok ama ona bir geçmiş yaratmıştır. Bu geçmişi inanarak ve severek okuruz. Bir de şunu eklemek isterim: İstanbul Ansiklopedisi adlı baş yapıtı tamamen kendi olanaklarıyla var ettiği ve İstanbul üzerine şimdiye kadar hiçbir benzeri yapılmamışbir çalışma. Öyle anlaşılıyor ki bundan sonra da yapılmayacak olan bir eser. T E M M U Z 2 0 1 5 r Emin Nedret İŞLİ Osmanlı’yı, İstanbul tarihini muhteşem bir üslup ve yorumla okumak isteyenlere önerilecek en önemli kalem Reşad Ekrem Koçu’dur. Pek çoğunun baskısı tükenmiş, kitap piyasasında aranan, sahafiye yapıtlar halini almış olan bu serinin yeni bir anlayışla tekrar ele alınıp basılması, meraklıların ve özellikle gençlerin Reşad Ekrem’i ve yapıtlarını tekrar keşfetmesi için yararlı bir hizmet. Reşad Ekrem, eski İstanbul’u, C U M H U R İ Y E T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear