Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Ergülen’den “Vefa Bazen Unutmaktır” “Vefa Bazen Unutmaktır”da derlediği yazılarında ailesinden, çocukluğuna, Hemingway’den Sartre’a, Mevlana’dan Pir Sultan Abdal’a ve Che’ye tüm hümanistlere de bin selamı var Haydar Ergülen’in. İnsanlık küle kesmesin diye... r Gamze AKDEMİR sta şair Haydar Ergülen, şiirlerinin olduğu gibi yazılarının da bir derde karşılık gelmesini istemesinden hareketle düz yazılarını bir araya getirdiği kitabı Vefa Bazen Unutmaktır’da bu ahir zaman duygu halini, son dönem Türkiyesi’nin sosyopolitik ortamının cihan yandısından damıttığı bir yelpazede irdeliyor. “Ey azınlıklar, solcular, Aleviler, Kürtler, bizden yana olmayanlar, aykırılar”a verili gözdağlarının tahlilini somut veriler ışığında yaparken reel bir şiirsellikten sesleniyor Ergülen. Yakın tarihin karanlık sicilini ortaya koyarken en önce şairliğinden ileri gelen bir disiplin ve dürtüyle gölgelemiyor sözünü ahu vah’larla. Bilen iyi bilir, Haydar Ergülen şiiiri de öyledir. Dediği gibi “Şiirlerimdeki melankoli olsa olsa devrimci bir melankolidir.” “Ben” demeyen, o kadar ki kendisine “şair” bile demeyen, “şiir yazan” olarak niteleyen Ergülen’in dizeleri, satırlarıyla yürek titretir, bilinci uyandırır ama kahra sevketmez. Kaygılıdır, direngendir, bir o kadar umutludur. Dizgesi insandan yana şaşmayan, retoriği hayat yazılarında da böyle bu. Siyasalın “dibi”, sosyalin “bilboard”u bir hamur; hayata, doğamıza değil, muktedirin delisine, şürekasına, faşizme, katile, katle, yargısız infazlara pür dikkat muhalif bir biçem söz konusu olan. Katı, gerçek köşeli kan dili, buyruk diline açılı bayrağı. DÜNYANIN TÜM SİRENLERİ, SUSUN! Dünyanın tüm sirenleri sussun diye yazıyor. Faşizmin dilde başladığını, muktedirin dilinin faşizmi örgütlemek üzere kurulduğunu, bir suçlu aranıyorsa önce dilden başlanması gerektiğini unutturmamak için yazıyor. fikir ve yazı ahlakı öncelensin diye yazıyor. “Dil niye bu kadar vahşi? Ve elleriC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I U ne bir dil geçirmiş olanlar neden bu kadar kibirli? Dil, insanı kibir sahibi mi yapar yoksa? Dil, insanı terbiye edemiyorsa, insan dilinin terbiye edemez mi? Şiddetten şikâyet edenlerin dilindeki şiddete bir bakın! Hançer dili mi, bıçak dili mi, kayış dili mi bunların kullandığı? Dil sahibinden sorulur, dil sahibidir” diye sorayazıyor. Ölüm oruçları, tecritler sona ersin diye yazıyor. Çocukların bakışları yitmesin, 12 yaşındaki bir çocuk terörist diye delik deşik edilemesin, milli refleks ayağına katliamlar temize çıkarılamasın, faşizmin yardakçısı gericilik ve milliyetçilik mevzi kazanamasın, “şuursuz” bir “milli şuur” tesis edilemesin diye yazıyor. Çakalın/çakalların hırsına, ihtirasına kurban gidilmesin, insanlık küle kesmesin diye yazıyor. HÜMANİSTLERE BİN SELAM! Kin gütmüyor, gütmeyecek. Bağışlamayı biliyor. “Vefa bazen unutmaktır. Unutmak, her zaman alçaklık değildir çünkü, bazen de bağışlamaktır” mottosuyla kaleme aldığı şiirlerinde, yazılarında, tüm duygularda ve değerlerde yaşanan, o batası içerik değişimine, öz yitimine derinleşiyor. Hızlı yaşanılan, yazılan, unutulan, kazanılan hız idelojisi çağında, daima acemisi olacağımız vahşi yeniye karşı uyarıyor. Minvalinde sosyalist solu düşlemekten vazgeçmeyen “Ergülen kişi”, “İnsan tükenmez” diyen Fethi Naci’nin haksız çıkmamasını umarken, Can Baba’nın şu dizelerini de direncine yoldaş kılıyor: “O çocuklar, o yapraklar, o şarabi eşkıyalar / onlar da olmasalar, benim gayrı kimim var?” Son olarak, Vefa Bazen Unutmaktır’da derlediği yazılarında ailesinden, çocukluğuna, Hemingway’den Sartre’a, Mevlana’dan Pir Sultan Abdal’a ve Che’ye tüm hümanistlere de bin selamı var Haydar Ergülen’in. n gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr Vefa Bazen Unutmaktır/ Haydar Ergülen/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 230 s. 1287 1 6 E K İ M 2 0 1 4 n S A Y F A 2 9