25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrindekiler Harry Q. Davası’nın Ardındaki Gerçek / Joël Dicker / Çeviren: Mahmut Özışık / Can Yayınları / 662 s. 1978... Harry Quebert 35 yaşında tecrübesiz bir yazardır. Nola ise bir lokantada garsonluk yapan genç bir kız. Harry ve Nola birbirlerine tutkuyla âşık olurlar. Bu kural tanımaz aşk, Harry’ye, dönemin kült romanı olmuş başyapıtını yazdırır, onu bir günde meşhur eder ancak romanı bitirdiği sıralarda Nola sırra kadem basar. Aradan yıllar sonra, 2008’de ise efsane yazar Harry Q’nun malikânesinde, bahçeye gömülmüş bir ceset bulunur. Cesedin Nola’ya ait olduğunun tespit edilmesiyle ülke çapında büyük bir skandal patlak verir. Bu dehşet verici olayı çözümlemek ise Harry’nin eski bir öğrencisine, ilham arayışıyla onu ziyarete gelmiş genç yazar Marcus Goldman’a kalır. Çok geçmeden, bu sakin sahil kasabasının, hiç de göründüğü gibi tekin bir yer olmadığının farkına varan Marcus, bu gizemli hikâyenin ardındaki korkunç dramın peşine düşer. Romanın kahramanı gibi genç bir yazar olan Joël Dicker, edebiyat dünyasında kendisine büyük başarı getiren romanıyla şimdi Türkçede... İstanbul: Müstesna Şehrin İstisna Hali / Derleyen: Ayşe Çavdar, Pelin Tan / Sel Yayıncılık / 240 s. Elimizdeki kitapta yer alan makaleler “kentsel dönüşüm” olgusunu, sermaye ve emeğin üretim süreçlerinin yeniden şekillendirilmesini; hukuksal çerçeveden dünya ölçeğindeki yerine, TOKİ’nin doğuşu ve bugün aldığı halden özellikle orta sınıfa pompalanan risk ve güvence eksenine, mevcut ve yeni orta sınıfın site tipi yaşam deneyiminden farklı disiplinlerden bir araya gelişlerin yarattığı mücadele dinamiklerine kadar çok yönlü ve bütünlüklü olarak ele alıyor. Konunun teorik çerçevesinin yanında birbirini dışlayan, istemeyen, düşman edilen Sulukule, Tophane, Tarlabaşı, Bahçeşehir, Ayazma, Başakşehir, Küçükpazar sakinlerinin izini sürerek, karşı koyuş olanaklarının altını çiziyor. Her geçen gün etrafta yükselen betonların sosyolojisini anlamak için... Ortak Akıl, İnsan Hakları ve Tarımsal Adalet Devrimler / Thomas Paine / Çeviren: Faruk Gültekin / Doruk Yayıncılık / 432 s. Thomas Paine’in ölümünün iki yüzüncü yılında yayımlanan bu metinler, politik düşüncede özgürlük için ortaya atılmış en etkili argümanlardan ikisi olarak günümüze kadar gelmiştir. Ortak Akıl, Paine’in Amerikan Devrimi’ni desteklemek için yazdığı bir kitapçıktır. Kendine özgü ve sade tarzı sayesinde bütün kolonilere söndürülmesi imkansız bir yangın gibi yayıldı ve Amerikan Devrimi’ne ilham verdi. İnsan Hakları ise Paine’in, sonunda onu isyana teşvik ve iftira gerekçesiyle yargılanmaya kadar götüren, Fransız Devrimi için tutkulu bir savunmasıdır. Tanınmış tarihçi Peter Linebaugh kitaba yazdığı önsözde, Paine’in fikir ve mirasının, bugünün dünyasını anlamakta hâlâ devam eden önemini gözler önüne seriyor. S A Y F A 2 0 n 1 5 A Ğ U S T O S Direniş Günleri – Gezi’den Tahrir’e / Nihat Genç / Kırmızı Kedi Yayınları / 216 s. “Gezi Parkı’nda ağaçlar kesilmesin, AVM yapılmasın diyen bir avuç genç yola çıktı, bugün Gezi Parkı bütün AVM’lere karşı bir hal aldı. Gezi Parkı hızla, hesabı sorulmayan Roboski oldu, Gezi Parkı Reyhanlı oldu, Gezi Parkı bütün yasakçılara, yasaklara karşı oldu. Gezi Parkı dünyanın bütün yok olan ağaçları oldu. Gezi Parkı başka bir şey oluyor. (...) Gezi Parkı, iktidarın hukuksuzluklarına, yalanlarına, iftiralarına, ikiyüzlülüklerine, bütün kibrine karşı bir hal alıyor.” Nihat Genç Gezi Parkı günlerini ele aldığı kitabıyla okuyucu karşısında. Anneme Gezi Parkı’nda Olduğumu Söyleme O Beni Okulda Sanıyor / Kolektif / Parşömen Yayıncılık / 192 s. Y Kuşağı’nı anlamak istemeyen iktidar onları; apolitik, bilgisayar başından kalkmayan, yanında bomba patlasa umurlarında olmayan, etliye sütlüye karışmayan, ailesine saygısı olmayan, siyasetle işi olmayan, “gece gündüz içip kafası kıyak gezen”, memleket meseleleriyle ilgilenmeyen “tipler” olarak tanımladı, onları anlamak yerine “ben yaptım oldu” dayatmalarına başlayınca işte o “tipler” önce İstanbul’un göbeğindeki son yeşillik alan olan “Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilmesini engellemek için yaptığı masumane eylemlerine karşı yapılan hoyrat müdahalenin ardından tüm Türkiye’yi salladılar, halkın üzerindeki ölü toprağını attılar. Elimizdeki kitap, işte bu “direniş” sırasında içlerinde biriken bastırılmış duyguların dışavurumu olan “çapulcu duvar yazılarını” bir araya getirerek tarihe not düşürmeyi” amaçlıyor. Yalnız Gezgin’in Gezi Defteri / Benian Çulhaoğlu / Cinius Yayınları / 246 s. Davranış Bilimleri Uzmanı Benian Çulhaoğlu, üniversiteyi bitirdikten sonra küçük bir seyahat çantası ile tek başına yaptığı dünya gezilerinden edindiği tecrübelerini paylaşıyor kitabında. Okuyucular bu kitapla yirmi yıldır çılgınlar gibi gezen bir Türk kadının tek başına yaptığı seyahatlere arkadaşlık edecek. Yirmi yılda yüzü aşkın şehre yaptığı yolculuklardaki ilginç olayları, yaşantıları, farklı mekânları sayfalara taşıyor yazar. Sade bir turist ve yalnız gezen bir kadının gözünden öğrenecek çok şey var. “Kırmızı bir otomobille Hindistan yollarında maceralara karışacak, yağmurlu bir günde Hollywood caddelerinde yıldızların üzerinde yürüyeceksiniz...” Durkheim’i Anlamak / Jacques CoenenHuther / Çeviren: Serra Akyüz / İletişim Yayınları / 240 s. Topluma ilişkin bilimsel kesinlikte bilgi sunma tutkusuyla sosyolojiye yönelen Émile Durkheim, Fransız sosyoloji ekolünün kurucusu olarak tarihe geçmiş. Durkheim’ın toplumsal farklılaşmanın önemi, modern bireyciliğin anlamı, sosyalleşmenin temel rolü ve anomi halinin etkileri gibi temel görüşleri günümüz sosyolojisi için hâlâ verimli bir varsayım kaynağı teşkil ediyor. Durkheim’ın çalışmalarını Birinci Dünya Savaşı öncesinin toplumsal ve siyasal çerçevesinde inceleyen Jacques CoenenHuther, modernliğe geçiş sancıları çeken bir dünyayı, değişimin etkisini derinden hisseden bir aydının gözünden yansıtıyor. Durkheim’ın sosyoloji alanında bıraktığı mirası ve farklı modern sosyoloji akımları üzerindeki yansımalarını tarihsel bir perspektif içinde sunan kitap, sosyal bilimler alanından uzmanlara, öğrencilere ve ilgili okurlara yol gösterici nitelikte bir çalışma. Mustafa Kemal’in Uçakları / İsmail Yavuz / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 256 s. Türkiye’de havacılık eğitimi görenler, ilk uçağın 1903’te ABD’de Wright kardeşler tarafından uçurulduğunu; Wright ve Lockheed kardeşlerin, Boeingi’n, Douglas’ın, Bleriot’nun, Bristol’ün öncü havacılar arasında yer aldığını öğrenir. Vecihi Hürkuş’un 28 Ocak 1925’te motoru dışında her şeyiyle kendi ürettiği uçağıyla Gaziemir’de ilk deneme uçuşunu yaptığını, Hürkuş’un yanı sıra Nuri Demirağ’ın, Selahattin Alan’ın, Ali Yıldız’ın ve THK çalışanlarının ürettikleri uçaklarla kırdıkları rekorları az sayıdaki meraklının dışında bilense neredeyse yoktur… İşte bu kitap, Cumhuriyet’in ilk yıllarından başlayarak kurulan pek çok fabrikanın 19231950 döneminde dört yüze yakın farklı tip ve modelde uçak üretir hale gelişinin öyküsünü anlatıyor. Yüz Okuma Sanatı / Richard Webster / Çeviren: Leyla İsmier Özcengiz / Remzi Kitabevi / 246 s. Elimizdeki kitap karakterleri ele veren önceliklerden yüz ifadesini okuyabilmenin kolay ve pratik bir derlemesini yapıyor. “Bir insanın yüzüne bakınca ara sıra yanılsanız da, genelde onun mutlu mu mutsuz mu, kararlı mı kararsız mı, anlattıklarınıza ilgili mi ilgisiz mi olduğunu hemen anlamanız mümkün.” İşte bu kitap, okuyucuların karşısındaki insanları daha iyi tanımasına, daha iyi yorumlamasına; onların kişiliklerini yüzlerinden okuyabilmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. “Karşınızdaki kişinin size yalan söyleyip söylemediğini saptayacak ve içinde bulunduğunuz durumu ona göre değerlendireceksiniz. Aynı şekilde kendinizi de daha iyi tanıyacak, olumsuz tavırlarınızı değiştirecek ve haberdar olmadığınız yeteneklerinizi keşfedeceksiniz.” Cennette Yaşamak / Lütfi Kaleli / Berfin Yayınları / 190 s. Bir dağ köyünde çobanlık yapan eğitimsiz Osman ile Ömer, bir gün adları değiştirilerek Haso Ağa ile Şeyh Şerif Efendi’nin cemaatine katılırlar. Bu cemaatteki Kuran kursunda, ayetlere dayalı olarak iyi bir mücahit olup din adına cihat eder, kâfirleri öldürür ve kendileri de şehit olurlarsa eğer, cennete gidecekleri; orada birbirinden güzel gencecik hurilerle hiç yaşlanmadan sonsuza dek mutlu yaşayacakları inancıyla beslenirler. Ve gün gelir yaşlı genç demeden kendilerine göre masum insanları bombalayarak öldürürler. O ara güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada kendileri de ölerek muratlarına ermiş olurlar... Lütfi Kaleli bu romanında, din ve devlet arasındaki incelen mesafeleri sorguluyor. Roman, Anadolu’nun kültür zenginliğini oluşturan atasözleri, deyimler, deyişler, fıkralar, türküler, şiirler, öğütlerle kahrmanlarından Bekir’in acılı aşkını da anlatıyor.n C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1226 2 0 1 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear