Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
O kuduğum Kitaplar METİN CELÂL Remzi Ünal, önceki macerası Yenik ve Yalnız’da (2010, Turkuvaz Kitap) “Sevgili Okurum” diyen sonsözü ile veda eder gibi yapmış, sevenlerini endişelendirmişti. Üç yıl aradan sonra Ateş Etme İstanbul ile endişelerin yersiz olduğunu göstermiş oldu. Remzi Ünal bu macerada sevgilisi Yıldız Turanlı ile yeniden biraraya geldiğine göre melankolik ruh halinden kurtulacak ve yeni maceralara daha da şevkle atılacaktır diye düşünüyorum. Ateş Etme İstanbul Celil Oker’in kahramanı detektif Remzi Ünal, Ateş Etme İstanbul’da kayıp bir sevgilinin izini sürerken doktorların, hemşirelerin dünyasına dahil oluyor, bir sağlık skandalını ortaya çıkarıyor. emzi Ünal, sevgilisi Yıldız Turhanlı’dan ayrılmış ve öylesine bunalmıştır ki birlikte yaşayacakları evin kapısını açamamış, Beyoğlu’nun arka sokaklarında ismini bile anmak istemediği salaşlıkta bir otele yerleşmiştir. Bir anlamda kendi kendini işten de hayattan da emekli etmiştir. Günlerini hemen hiçbir şey yapmadan geçirirken bir iş teklif alır. Genç Doktor Kemal Arsan günlerdir haber alamadığı hemşire sevgilisi Begüm Kalyon’u aramaktadır. Begüm, evinde yoktur, cep telefonu kapalıdır. Kimse nerede olduğunu bilmemektedir. Önce genç doktoru reddederse de sonra acıyıp işi kabul eder. Çünkü karşısında kendi gibi kalbi kırık bir genç adam vardır. Remzi Ünal araştırmaya Doktor Kemal’le hemşire Begüm’ün çalıştıkları özel hastaneden başlar. İş arkadaşlarıyla yaptığı görüşmelerden Begüm’ün yakın bir arkadaşının evinde saklandığı sonucunu çıkartır. Eve gittiğinde silahlı adamların baskınına uğrar. Vücudu hamlamış da olsa saldırganları aikido’daki ustalığı ile saf dışı bırakır. Adamların neden Begüm’ü aradıklarını anlamaya çalışırken yatak odasında tek kurşunla kalbinden vurulmuş genç bir adamın cesediyle karşılaşır. Remiz Ünal polise yakalanırsa büyük bir olasılıkla cinayetle suçlanacaktır. Artık araması gerekenler ikiye çıkmıştır; kayıp hemşire Begüm ve genç adamın katili. Remzi Ünal, öldürülen genç adamın Kemal ve Begüm’le aynı hastanede çalıştığını öğrenince hastaneye yoğunlaşacak, doktorlarla mafya arasında nasıl S A Y F A 10 n 25 T E M M U Z R bir ilişki olduğunu çözmeye çalışacaktır. Celil Oker, romanlarında sadece olayları anlatmakla, kahramanına katili buldurmakla yetinmiyor. Ruhsal çözümlemeler ve özellikle çok ayrıntılı kişi ve yer betimlemeleri yapıyor, yer ve mekân adlarını veriyor. Eğer sinemaya uyarlanmak istense Ateş Etme İstanbul’un (Haziran 2013, Altın Kitaplar) metni yönetmene istediği tüm verileri verir. Ayrıca bir senaryo çalışmasına gerek kalmaz. Ayrıntılı kişi ve yer betimlemeleri çağdaş roman anlayışı için eskimiş gibi görünse de anlatıya sahicilik kattığını söylemeliyim. Bir polisiye romanın okunurluğunda da sahiciliğin çok büyük bir işlevi var. Remzi Ünal polisiyelerinin bir kahramanı da İstanbul’dur. Bu kitapta da İstanbul iyi ve kötü yanlarıyla, eski ve yeni semtleriyle ve yaşatılan değişimle önemli bir rol alıyor. Sigara yasağına cafe ve barların sokağa masa koyması yasağı eklenince mekânlar kapanmaya başlıyor. Beyoğlu’nun çehresinin değiştirilmesi romana da yansıyor. Remiz Ünal, hemen her sabah kahve içmeye gittiği meşhur Kaktüs Cafe’nin kapanmasına da bizi şahit ediyor. Ateş Etme İstanbul 453 sayfa. Celil Oker’in önceki romanlarına göre kalın. Bunun nedeni romanın önceki kitaplara göre daha ayrıntılı ve ince ince işlenmesi, karakterlerin üzerinde daha çok durulması ve bol diyalog sanıyorum. Özellikle polisiye okuru için roman uzatılmış gibi görünse akışı etkilemiyor, aksine zenginleştiriyor. Aksiyon ve heyecan eksilmiyor. Enis Batur, yazarlığı bir işten de öte yaşam biçimi olarak seçmiş. 2013 MERAK CEMİYETİ TUTANAKLARI Enis Batur’un “İçbükeyler 20102011” altbaşlığını taşıyan Merak Cemiyeti Tutanakları (Alakarga Yay.) ocak ayında yayımlanmış. İçbükeyler altbaşlığını taşıyan ilk kitap Yolcu da 1996’da basılmış. Kitabın sonunda yer alan “Enis Batur Bibliyografyası”na göre Merak Cemiyeti Tutanakları içbükeylerin onuncu cildi. Enis Batur hakkında yazmak gerektiğinde klişeleşmiş cümleler var. Velud bir yazar olduğundan söz edilir. Üretkendir ve onun üretim hızına okurlar yetişememektedir. O nedenle çok sıkı okurları dışında tüm kitaplarını izleyen yoktur. “Enis Batur’un tüm kitaplarını okumam ama...” diye söze girilerek hata payı korunmaya çalışılır. Enis Batur, yazarlığı bir işten de öte yaşam biçimi olarak seçmiş. Her gün düzenli olarak yazı masasının başına oturuyor ve sürekli yazıyor. Üstelik bu yazı üretimi planlı. Kitap projeleri var, üzerinde çalıştığı konular var. Onları yazıya geçiriyor. Bir yandan da şiirler yazıyor, günlükler tutuyor. Haklı olarak da ürettiği yapıtlarının yayımlanmasını istiyor. Enis Batur’un üretimini bütün olarak izleyememizin sebebi yayınevlerinin onun hızına erişememesi. Bir başka deyişle tüm yapıtlarını yayınlayacak bir yayınevi yok. Genellikle yılda bir ya da iki kitabını yayımlıyorlar. Bir internet kitapçısından yayımlanmış son on kitabının yayıncılarına bakıyorum: Kırmızı Kedi, Noktürn, Granada, Alakarga, Kırmızı, Sel, Remzi, Notos... Enis Batur’un kitapları tek bir yayınevinden çıksaydı okur da kitapçı da çok daha kolay izlerdi. İstanbul’un en büyük kitapçılarında bile Batur’un tüm eserleri bir yana bu yıl içinde yayımlanmış kitaplarının hepsini birden bulmanız olanaksız. Merak Cemiyeti Tutanakları da benim için bu kaçırılan kitaplardanmış. Ocak ayında yayımlandığında kitapçılarda gözümden kaçmış, kitap eklerinde tanıtımına rastladığımı da sanmıyorum. Cağaloğlu’nda bir dağıtımcının raflarında buldum. İyi oldu. İçbükeyler’i Enis Batur nasıl tanımlıyor bilmiyorum. Bu en uzunu bir buçuk sayfa tutan yazılar ilk bakışta tarih atılmamış bir günlük havasında. Ama Enis Batur bu yazılarda kendi özel yaşamından, gün içinde yaşadıklarından söz etmiyor. Okuduklarından, gördüklerinden, dinlediklerinden, izlediklerinden söz ediyor. Onlar hakkındaki görüşlerini yazıyor. Çözümlemeler yapıyor. Bu kültürel faaliyetin yazı çalışması için nasıl çağrışımlar yarattığını, hangi projeleri doğurduklarını anlatıyor. Şiir, edebiyat, müzik, sinema, plastik sanatlar, fotoğraf, sanata dokunduğu oranda felsefe, hayata dokunduğu, kaçınılmazlaştığında siyaset ilgi alanları. Enis Batur iyi bir okur. Projeleri, yazı konuları için okumalar yapıyor. Araştırıyor. Müzikle, sinemayla, diğer sanat dallarıyla da ilişkisi karşılıklı yazı üretimi için kaynaklar sağlıyor ya da onlar yazıya kaynak oluyor. İçbükeylerde tüm bu faaliyeti izliyoruz. Yazı üretimine nasıl yansıdıklarını ya da neden bir yer bulamadıklarını görüyoruz. Ama bundan da önemlisi içbükeylerin her biri kendi başına bir deneme niteliği taşıyor. Tek başına okuyup edebi tad da alırsınız, yeni şeyler de öğrenirsiniz, tartışmalar da başlatabilirsiniz. Bu özellikleri nedeniyle olsa gerek Enis Batur içbükeylerin bir bölümünü kitaplaştırmadan önce Cumhuriyet Kitap’ta yayımlatıyor. Merak Cemiyeti Tutanakları’nda 187 içbükey var. Bu tempoyla on beş günde bir yerine her hafta birden fazla içbükey yayımlatabilir diye düşünüyorum. Cumhuriyet Kitap için bir seçme yaptığı anlaşılıyor. Hangileri hem Cumhuriyet Kitap’ta hem kitapta var karşılaştıracak gücüm yok ama yazılış tarihlerini merak ettiğimi söylemeliyim. Zira altlarında tarih olsa bazı içbükeyleri öngörü olarak da okuyabilirsiniz. Gereksiz merakları olan bir okur olarak ikinci takıldığım nokta kaynak verilmemesi. Enis Batur bazı eserlerin adını tam, bazısını kısaltarak, hatta kodlayarak veriyor. Aynı şekilde yazar, sanatçı isimlerinde de sadece ön adlar, kısaltmalar var. Hepsi editör ilgisi bekliyor. Redaksiyon aşamasında editör bunları açıklayan notlar koysaydı bütünlük bozulur muydu? Sanmıyorum. Çok şey isteyen bir okur olarak kitabın sonuna yazar, sanatçı ve eser isimlerini içeren bir de dizin konulsaydı harika olurdu derim. Enis Batur’un Merak Cemiyeti Tutanakları edebiyat, kültür, sanat, felsefe, siyaset hakkında kısa, keyifli, öğretici ve kafa açıcı denemeler toplamı olmasının yanında yazarın çalışma masasını yakından görmek isteyen meraklı okur için de iyi bir fırsat. n K İ T A P S A Y I 1223 C U M H U R İ Y E T