Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Koray Şahinbaş’tan ‘Bodrum Mitolojisi’ ? ‘Tanrıları medyadan takip ediyoruz artık’ Tekmil Yunan tanrıları Olimpos’u terk ettiğinden beri Bodrum’u mesken tutmuşlar, koca Zeus at yarışı oynuyor, Poseidon ağ tamir ediyor, Afrodit ise Ares’le flörtte... Hephaistos buna fena halde bozuk! HADES’in hali vakti yerinde, şirketler grubu var! Hera Hayriye ile eltisi Medusa Meliha bir başka alem... Fanileşmiş tanrılar günün kılık ve kimliklerine bürüyor bir romanın ekleminde. Velhasılı dikkat tanrı çıkabilir! Koray Şahinbaş’la Bodrum Mitolojisi üzerine söyleştik. ? Gamze AKDEMİR ıyıları işgal edilmiş, tersanelerine girilmiş bir mitoloji ve hababam torunların hababam torunları... Herkes birer tanrı hatta tiran olmuş... Ne eskisi gibi romantik ne eskisi gibi cesur ne eskisi gibi yiğit şimdiki tanrılar... Mitoloji, Hesiodos ve Homeros’tan bugüne edebiyatın ve plastik sanatların en büyük esin kaynaklarından biri. Hikâyeleri çok dişi, karakterleri çok sağlam. Davranış biçimleri öngörülemez sonra... Ne zaman iyi ne zaman kötü olacaklarını kestirmek zor. Çelişkileri, kompleksleri, zaafları var. Tıpkı insanlar gibi. Aslında mitolojik tanrılar, tarihte her zaman var olmuş/olacak iktidar sahibi kişilerin, baskın ya da ezilen toplumların, politik şahsiyetlerin, doğa güçlerinin masalsı birer anlatımı. O zamanın tanrıları masalsı birer kişilik olarak Olimpos’un zirvesinde yaşarlarken günümüzün mitolojik tanrıları plazaların zirvelerinde, özel güvenlikli malikânelerinde yaşar olmuşlar. Biz zavallı insanlarsa eskiden onlara adanmış tapınaklardaki heykellerine dokunurken, şimdi medyadan takip ediyoruz. Evet, zamane tanrılarının ve titanlarının hikâyeleri romantizmden uzak. Uzak olmak zorunda, çünkü teknoloji çağının romantizme tahammülü yok. Dağlar, zirveler... Tırmanan patronlar... Olimpos ne ki yanlarında... Ve duygular, aşk başta, daha hayvanice yaşanıyor... Üstüne hani var olabilseler Tanrıların bile arkalarına bakmadan kaçacakları yazılmakta olan yeni tarih evlere şenlik! Romanın ve yazarın bu imini de sormalı... İnsanlar zaman içinde duygularını gösterme şekli ya da verdikleri tepkiler değişiyor. Bu da hikâyelerimize ve ya K şam biçimimize kimine göre negatif kimine göre pozitif olarak yansıyor. Modern zamanların “destanları” da insanları gibi eski etik anlayıştan ve epik öğelerden yoksun. Belki de bu yüzden akılda kalma süreleri çok daha kısa. Tüketim toplumu bu konuda da kendi tarzını yaratmış durumda yani. Bu açıdan bakıldığında romanım, eski destanlara duyulan özlemle anlatılmaya çalışılmış bir hikâyedir. Bodrum Mitolojisi, tam anlamıyla bir manifesto mudur? Evet, anlatmaya çabaladığı bir derdi vardır çünkü. Hatırlatmaya çalıştığı şeyler vardır. Belki okuyanda başka bir bakış açısı yaratırım umudu vardır ve tabii ki kendi doğrularına uygun bir duruş sergiler. “TANRILARIN GÜNAHLARINI İNSANLAR ÖDER” Dertleri düşleri, çaresizlikleriyle tanrılar günün kılık ve kimliklerine bürüyor romanda. Fikrin filizlenme sebebi Halikarnas Balıkçısı’nın Anadolu’nun Tanrıları isimli kitabıdır. Cevat Şakir eserinde, Yunan mitolojisinin tanrıları olarak bildiğimiz tanrıların doğdukları toprakların Anadolu toprakları olduğunu detaylıca üstelik Batı’nın tezlerini çürüten sağlam dayanaklarla anlatır. Bu açıdan romanım, bu tanrıların doğdukları topraklarda yeni dünya düzenine uyum sağlama çabalarını, bu çabanın onlara eklediği ve eksilttiği şeyleri anlatmaya çalışıyor. Her biri kendi huyuna suyuna uygun bir şeylerle var olmaya uğraşırken, bir yandan da ayak oyunlarından geri durmuyorlar. Ve asırlardır değişmeyen senaryo tekrarlanıyor, bu didişmelerin ceremesini insanlar çekiyor: “Tanrıların günahlarını insanlar öder.” Bodrum Mitolojisi bir seri olarak düşünüldü değil mi? Evet, şu anda ikinci kitabı yazıyorum. Yanı sıra tamamen farklı ve çarpıcı bir konuda yazdığım bir uzun metraj film senaryosu var. Filmle aynı zamanda senaryonun hikâyesini de kitap olarak yayımlamayı düşünüyoruz. ? gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr Bodrum Mitolojisi/ Koray Şahinbaş/ PKitap/ 128 s. 16 AĞUSTOS 2012 ? SAYFA 11 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1174 SAYF