24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

2012 YUNUS NADİ ŞİİR ÖDÜLÜ: Hüseyin Haydar ‘Şair, şiirin gücüne inanacak’ bölümlerde toplamaktan kaçındım. Niçin böyle yaptım? İki nedenden. Her şeyden önce kitabın ilk şiiri, “Birinci Tablet Uygarlar”, bu yapıtın yazılan ilk şiiri olarak, bütün adına bir nedensellik ortaya koymakta ve takip eden Tabletler, aynı nedenselliğin birer sonucu olmaktaydı. İkincisi, temasal yakınlığın bir öğretiye, belki bir donukluğa yol açacağı kaygısındandır. Okuyucu tarihsel eksende ve tarihsel mekanda belleksel bir hareketlilik yaşamanın tazeliğini duyumsasın istedim. Doğu Tabletleri iddialı bir savı ortaya koyarken sanki söyleyecek daha sözü varmış gibi… Ne dersiniz? Çok haklısınız. Önceden bir planlama yapıp, petekleri, gerekli olgulara göre hazırlayıp sonra şiirle doldurayım istemedim. Bunun kurgusallığa, zorlamaya yol açabileceğinden çekindim. O nedenle yazılması gereken, sırası geldikçe kendini yazdıran bir bu kadar Doğu Tableti var. Bu şiirleri yazmanıza neden olan Doğu deneyimleri oldu mu? Doğu felsefesinde sizi etkileyen nedir? Bazı Asya ülkelerine, Çin’in önemli bölgelerine değişik zamanlarda yolculuklarım oldu. Çin’in en doğusundaki Küfu’da Konfüçyüs’ün köyüne gittim. Budist, Mani öğretilerini okudum; mabet ve mağaralarını gezdim… Türk kültürünün izlerini, kalıtlarını merak ettim… Ama Doğu Tabletleri bütün bunların ötesinde bir şair duruşu, şair görevi olarak ortaya çıktı. Örneğin “Karızcı” şiirini Turfan Karızları’nı görmeden önce 2004 yılında yazdım. 2006’da Urumçi’de okudum. Şaşırdılar. Neyse, “Doğu Felsefesi” bütün derinliğiyle başka bir şey… Doğu Tabletleri’nde “Doğu” dediğimiz insanlığın en önemli kültür birikiminin, yaşam anlayışının, tarih boyunca toplum anlayışının yeri vardır. Ben bilimsel sosyalist düşünen bir insanım. Doğu Tabletleri unutulmuş, küçümsenmiş Doğu yanımızı anımsatma çabasıdır… Eksiği tamamlama girişimidir. Kitap, neredeyse yetmiş yıldır Batı’ya kayarak Avrupa şarampolüne yatmış düşünsel yaşamın, şiirin ayağa kalkması, dengesini bulması için bir işarettir. Doğu’yu yücelttiğinizi de söyleyebilir miyiz bu şiirlerinizde? Doğu’yu yüceltmiyorum. Bir çözüm alanı olarak anımsatıyorum. Anlamaya çabalıyorum. Tarih boyunca sömürülmüş, hor görülmüş, kanı emilmiş mazlum Asya halklarının kültürlerine eğilmeye çalışıyorum. Türk dilinin ve kültürünün de izlerini taşıyan, insanlığın doğusunu, bu uçsuz bucaksız coğrafyanın tarihsel ortamına divan kuruyorum. Derdim, Doğu’nun tarihini yansıtmak değil. Ben bugün, çözümü şiir gerektiren sorunlara, tarihin derinliğine kurduğum masada çözüm arıyorum. Masa tarihe kuruludur, ama üzerindeki sorun bugünündür. “Geçmişin geçmişine yüküyle giden geleceğin hazinesiyle döner.” diyorsunuz Sunuş’ta. Bu kitap aynı zamanda geçmişe ve geleneğe bir gönderme ya da saygı duruşu diye tanımlanabilir mi? “Geçmişin geçmişi”, bugünü daha iyi anlamlandırmamız için köklere yolculuktur. İnsana ait bir gelecek tasarımı yapılacaksa, derinliğe ulaşmak işimizi kolaylaştırır. Sağlam bir yargıya varmak zorunda olan şair, ancak tarihin tanıklığıyla eylemini uzun ömürlü kılabilir. Bugün modern şiirimiz büyük ölçüde soldan yazılmakta. Bu şiir sırtını Asya, İslam, Türk, Arap, Fars, Çin gibi Doğu mitolojilerine dönmüş. Türk dili, şiiri önemli bir imge kaynağından yoksun bırakılmış. Bize düşen, tepkileri göze alarak, hurafeleri yıkıp şiirimize yeni ve taze alanlar açmaktır. “ŞAİR, KENDİ OKURUNU KENDİ YARATACAK” Felluce’den Kandahar’a, Denizler’den Kaşgarlı Mahmut’a pek çok iz üzerinde gelişen bir şiir yelpazesi. Bu şiirler için, Doğu’nun ve bu toprakların bir özgeçmişi gibi diyebilir miyiz? Doğu Tabletleri bu özgeçmişe doğru küçük bir adımdır. Bir anımsatma, bir öneri ama savlı ve iddialı bir çıkıştır. Elbette bu Ortadoğu’nun, Asya’nın, Afrika’nın tarihsel, toplumsal varlıklarını, kendi ülkemizin eylemi içinde yeniden ortaya koymak iddiasıdır. İnsanlığı ilgilendiren olaylara Türkiye’den müdahil olmaktır. Şiirin okuyucuya ulaşma yolu olan dergi ve kitap yayınının kısıtlandığı bir dönemde siz, yıllardır şiirlerinizi televizyon ve gazetelerde yayımlıyorsunuz… Son yıllar ülkemizde şiir için çok sıkıntılı geçti, geçmekte. Şiire en çok gereksinim duyulduğu bir zamanda, şiir kitapları arka raflara atıldı. İşte, benim deneyimim burada, zordan, zorunluluktan başladı. 2004 yılında bir şiirimi Mesut Mertcan seslendirdi ve klip halinde yayımlandı. Yüz binlerce, belki milyonlarca izleyicinin odasına şiiri soktuk. Büyük ilgi gördü. Azerbaycan’dan, Telafer’den, Almanya’dan, Fransa’dan, İsviçre’den vb. ülkelerin yanı sıra Türkiye’nin hemen her yanından olumlu tepkiler aldık. Yıllar içinde 4050 şiir bu yöntemle okura ulaştı. Etkisi o kadar büyük oldu ki yayın müdürümüz izleyici talepleri doğrultusunda bazen günde on kez bu şiirleri yayımladı. Bu klipler internet ortamına taşında. Orada yüzlerce sitede yüz binlerce kez izlendi, izleniyor. Günümüzde şiiri nasıl konumlandırıyorsunuz? Şair, şiirinin gücüne inanacak. Elinde oyuncak değil, gerçek bir silah tuttuğunun bilincinde olacak. Ne kendine küsecek ne halka. İşinin erbabıysa Mayakovski gibi yollar arayacak. Günümüze özgü olanaklar vardır. Nâzım’ın, Ahmed Arif’in okuruna yaslanmadan, varsayılan okura görev yüklemeden şair, kendi okurunu kendi yaratacak. Dünya ve Türkiye zor günlerden geçiyor. Bugünler şairlerin ortaya çıkma, sorumluluk alma vaktidir. ? Doğu Tabletleri/ Hüseyin Haydar/ Kaynak Yayınları/ 102 s. “Doğu Tabletleri unutulmuş, küçümsenmiş Doğu yanımızı anımsatma çabasıdır… Batı şarampolüne yatmış düşünsel yaşamın, şiirin ayağa kalkması, dengesini bulması için bir işarettir” diyen şair Hüseyin Haydar, 2012 Yunus Nadi Şiir Ödülü’ne Doğu Tabletleri kitabıyla değer görüldü. Hüseyin Haydar’ın şiirleri çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı, Arapça ve Çince olmak üzere pek çok dile çevrildi. İlk şiir kitabını Acı Türkücü adıyla yayımlayan Doğu Tabletleri şairin altıncı şiir kitabı. Yaşamı boyunca ansiklopedi yazarlığı, düzeltmenlik, yayınevlerinde redaktörlük, reklam yazarlığı da yapan Haydar’ın bir de çocuklar için yazdığı Kanat Kanata isimli masal kitabı bulunuyor. ? Ayşegül ÖZBEK sürecinden söz edebilir misiniz? Doğu Tabletleri’nin ilk on şiiri, 2003 yılı Şubat ayında, birkaç günde ortaya çıktı. O günlerde herkes, “ABD’nin Irak’a olası saldırısı” üstüne yazıp çiziyordu. Ne acıdır ki, önemli bir kesim, kanlı işgali teşvik ediyor, akıl veriyor, akacak kana alkış tutuyordu. Hatta bazıları “ABD istemese dahi Irak, demokrasi adına, ülkesinin işgalini ABD’den talep etmeli” diyordu. Büyük bir aşağılanma, can acısı, öfke ve baş dönmesiyle yazmaya başladım. İlk şiirler E dergisinin Mart 2003 tarihli sayısında kapaktan yayımlandı. Dokuz yıllık yoğunluktan sonra kitap 53 şiirle çıktı. Her şiir kendi felsefe mutfağının ideolojik ocağında pişer. Şair, bir dünya görüşü sahibidir. Shakespeare’in, Yunus’un ya da Hayyam’ın, Nâzım’ın şiirlerindeki ideoloji o kadar nettir ki havası insanı çarpar. Doğu Tabletleri de insanın güncel, tarihsel halleri üzerinedir. Hem bireysel, hem toplumsal konumlar belli bir ideolojik sıcaklıkla birbirinin içinde erir. “OKUR BELLEKSEL BİR HAREKETLİLİK YAŞASIN İSTEDİM” Doğu Tabletleri’ni biçimsel olarak daha önceki kitaplarınızdan ayıran bir özellik var mı? Doğu Tabletleri, içeriğinin gerektirdiği, kendine özgü bir biçime sahip. Elbette, öncekilerden farklı. İçerikteki yoğunluğu sıkıca çerçeveleyen bir anlayış. Yapıtın bütünselliğini sağlayan, bütün öğeleri sarmalayan dış ve iç biçimle kurulan yeni bir yapı… Şiirleri sıralarken yani ‘Tabletler’e numara verirken neleri dikkate aldınız? Önemli bir soru. Şiirleri sıralarken (numaralarken) aşağı yukarı, yazılış sıralarını esas aldım. Buna, şiirlerin biraz da hayatın akışına göre kendini yazdırış sırası da diyebiliriz. Ana konuları, çağrışım alanları birbirine yakın şiirleri belli 2012 C SAYFA duygu? Yaklaşık otuz yıl önce, Cumhuriyet gazetesinde görev yapmanın sorumluluğuyla tanışmıştım. Bu nedenle, kurucusu Yunus Nadi adına konulan ödülü kazanmanın coşkusunu ve sorumluluğunu iki kat duyuyorum. Kitabı hazırlama ve şiirleri yazma 18 ? 10 MAYIS umhuriyet gazetesinde çalışmış biri olarak Yunus Nadi Ödülü’ne değer görülmek nasıl bir CUMHURİYET KİTAP SAYI 1160
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear