25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

V TR NDEK LER ¥ peryalist tezgâhlardan geçtiğinin önemli bir göstergesi. Kemal Özer çin Anı Fotoğrafları/ Hazırlayan: Simge Özer Pınarbaşı/ Yordam Kitap/ 240 s. Bir Beyoğlu Düşü, Berlin’de Sanrı, Kanallar/ Demir Özlü/ Yapı Kredi Yayınları/ 184 s. Demir Özlü’nün üç anlatısı; “Bir Beyoğlu Düşü”, “Berlin’de Sanrı” ve “Kanallar” tek ciltte toplandı. Öykü ve romanlarıyla tanınan, ‘1950 Kuşağı’nın önde gelen isimlerinden Demir Özlü, 1980’lerde yazdığı bu anlatılarla kendi edebiyat dünyasının yetkin örneklerini sunmuştu okuyucuya. Gençliğin bunaltılı erotizmiyle dolu Beyoğlu, Kleist’in izinde Wannsee’de yaşanan şiddetli aşk, Kierkegaard’a yaslı yaşamölüm, aşkcinsellik sorunlarının deşildiği Amsterdam... Özlü, anlatılarında düşlerin izinden giderken bir yandan da melankoli desenliyor kelimelerinin arasına. Üç anlatı bir arada okunduğunda birbirine sıkı sıkıya bağlı oldukları, ortak duyguları besledikleri de görülüyor. Muhteşem Şair Muhibbî/ skender Pala/ Kapı Yayınları/ 226 s. Osmanlı padişahlarının hemen her yönde eğitildiği iyi bilinir. Eğitildikleri alanlardan biri de edebiyattır. Çoğu Osmanlı padişahı, iyi savaşçılar olmalarının yanında, aynı zamanda iyi birer şairdir de. Osmanlı’nın en uzun süre tahtta oturan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman da bu şair padişahlar arasında yer alır. Muhibbî mahlasıyla şiirler yazan Kanuni Sultan Süleyman’ın şiirleri, “Muhteşem Şair Muhibbî” adını taşıyan bu kitapta bir araya getirildi. İskender Pala’nın yayına hazırladığı ve şiirlerin günümüz Türkçesiyle açıklandığı kitap, Muhteşem Süleyman’ın bambaşka bir yüzünü okuyuculara gösteriyor. Alet ve Makinelerin Kültürel Tarihi/ Zeki Tez/ Doruk Yayımcılık/ 278 s. Kültürel tarih üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Zeki Tez, bu kez de makinelerin dünyasında yaşayan insanlığı alet ve makinenin tarihi konusunda aydınlatıyor. “Alet ve Makinelerin Kültürel Tarihi”, okuyucuyu kaldıraçla başlayıp modern çağın adeta ürkütücü makineleri arasında tarihsel bir serüvene sürüklerken genel kültür açısından zenginleştirici ve eğitici bir çalışma olma niteliğini de koruyor. Bu kitap, bir yönüyle de ütopyaları, hayalleri ve bitmez uğraşısıyla insanı farklı bir yanıyla ele alarak tarihsel olarak tekrar incelenmesini sağlıyor. Doğulu Halk Şairleri 12/ Bekir Karadeniz, Orhan Bahçıvan/ KaraMavi Yayınları/ ki cilt 1532 s. Bekir Karadeniz ve Orhan Bahçıvan’ın beraberce hazırladıkları, incelikli ve uzun süreli bir emeğin ürünü olan elimizdeki kitaplarda; dört yüzü ilk kez olmak üzere 1600 şiir okuyucuyla buluşuyor. Doğulu halk şairlerinden derlenen bu şiirler, 445 halk ozanının eserlerinden seçilmiş. Ayrıca her şair hakkında ufak da olsa bir bilgi notu da ihmal edilmemiş. Doğulu halk şairleri üzerine yapılan en kapsamlı ve güncel araştırma olma özelliğini taşıyan kitaplarla birlikte okuyuculara, âşık makamlarından oluşan bir CD de veriliyor. Roma’nın Metresi/ Kate Quinn/ Çeviren: Volkan Gürses/ APRIL Yayıncılık/ 584 s. “Ben Roma’yım... Sen benimsin... Artık Roma’nın metresisin.” İlk yüzyılda geçen bir Roma hikâyesi Kate Quinn’in kaleminden okuyucuların karşısına çıkıyor. Entrika, sır ve ihanet bu şehrin diğer adı. Sarayda herkes imparatorun gölgesinde, korku içerisinde, tehlike en deliksiz uykuda bile duyuluyor. İmparator Domitianus’ın şeytana ispatlayacakları var. Lepida Pollia son oyuncağından sıkılmış, ölüme yollarken yenisini arıyor. Gladyatör Arius hayatı, onuru ve aşkı için son kez arenaya çıkıyor ve Yahudiye’den Roma’ya gelen Thea şehrin son günlerinin şarkısını söylüyor. Bu heyecan ve entrika dolu roman okuyucularla buluşuyor. Son Nefeste Son Savunma/ Türkan Saylan, Hüseyin Karataş/ Siyah Beyaz Yayınları/ 184 s. “Herkesin eşit olduğuna, kendimizin de hangi gelişmişlik düzeyinde olursak olalım, temel hak ve özgürlükler, yurtaşlık ödevleri açısından eşit bulunduğumuza inanmak belki de kolay değil.” Çağdaşlığın ve demokrasinin yılmaz önderi Türkan Saylan, kendisine yapılan hukuksuz saldırılar nedeniyle kötü bir süreç geçirmişti. Bu kitapta Saylan’ın avukatı Hüseyin Karataş, kendisiyle birlikte yaşadıkları bu süreci kitaplaştırdı. Karataş bu kitabıyla, Saylan’ın son vasiyetini de yerine getirdiğini belirtiyor. Marka Şehir/ Muhterem lgüner, Christer Asplund/ Markating Yayınları/ 354 s. Türkiye’nin önde gelen marka danışmanlarından Muhterem İlgüner ve Avrupa’nın en önemli şehir ve yöre stratejistlerinden Christer Asplund’un birikimlerinin bir ürünü olan “Marka Şehir”; bir şehrin nasıl marka olacağı konusunda yöneticilere ışık tutuyor. Bir araya getirilen konu başlıkları ile dünyada ilk ve tek olma özelliğini taşıyan bu kitapta; belediye başkanları, ticaret ve sanayi odası başkanları ve onların ekipleri ile, bölgesel kalkınma ajansları ve bölge planlamacıları için planlama çerçevesi sunuluyor. Kitap ayrıca rekabetin değerlendirilmesi, alıcısatıcı ilişkilerinin dinamiği, pazarlama altyapısının rolü ve etkin iletişimin yaygınlaştırılması gibi şehir markalaşmasında son derece önemli konuları da kapsıyor. Doğu Mitolojisinin Edebiyata Etkisi/ Hellmut Ritter/ Editör: Mehmet Kanar/ Ayrıntı Yayınları/ 240 s. Hellmut Ritter Türkiye’de çağdaş Doğu dilleri ve bilimi araştırmalarını başlatan kişidir. Ritter’in İstanbul Üniversitesi’nde verdiği derslerden biri de İran edebiyatı tarihidir. Çok dil bilen ve Alman disipliniyle yetişmiş olan Ritter, bu dersi verirken konularını sadece Fars edebiyatıyla da sınırlandırmamış; Doğu ve Batı edebiyatlarının ana konularını, önemli eserlerini, edebiyatlar arasındaki etkileşimleri çok yönlü olarak incelemiş ve derslerinde de aynı disiplini öğrencilerine aşılamaya çalışmış. Hellmut Ritter’in daktilo edilmiş edebiyat tarihi ders notlarından oluşan bu metin; Tahsin Yazıcı’nın metin üzerinde bazı ilave ve düzeltmelerini de içeriyor. Kitap aslında sadece Doğu edebiyatı tarihi değil, Doğu ile Batı edebiyatlarının karşılaştırılması eksenine oturuyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1103 Kemal Özer, tam anlamıyla bir işçi sınıfı şairiydi. Şairin sağlığında tasarlanıp 75. yaşında kendisine armağan edilmesi planlanan bu kitap, beklenmedik ölümü nedeniyle, Kemal Özer’in yokluğunda sevenlerinin karşısına çıkıyor. Kızı Simge Özer Pınarbaşı tarafından hazırlanan kitapta; bu emekçi şairin hayatı, şiirinin oluşum aşamaları ve öne çıkan özellikleri, yayıncılık anlayışı, tanıklıklara dayanarak aktarılıyor. Kitapta birçok yetkin kalemin, Kemal Özer şiiri üzerinde yaptığı değerlendirmelere yer veriliyor. Simge Özer Pınarbaşı’nın bölüm sonlarında yer verdiği anıları ise okuyucunun Kemal Özer’i daha yakından tanımasını sağlıyor. Keçinin Şarkısı/ Konstantin Konstantinoviç Vaginov/ Çeviren: Kayhan Yükseler/ Everest Yayınları/ 214 s. 192627 yıllarında yazılan ve sansüre rağmen basılabilen “Keçinin Şarkısı”, Konstantin Konstantinoviç Vaginov’un ilk romanı ve Türkçeye çevrilen ilk eseri. Aşina oldukları dünyayı kökünden değiştiren Ekim Devrimi sonrasının gerçekliğine uymak zorunda kalan, bu yeni ve yabancı dünyada kendilerine yer bulmaya çalışan ve tutunamayan bir grup aydının dramını anlatıyor “Keçinin Şarkısı”. Doğrusal olmayan, parça parça anlatımıyla yapısal romanın örneklerinden sayılan ve 20. yüzyıl Rus edebiyatının önemli yapıtlarından olan “Keçinin Şarkısı”, Kayhan Yükseler’in Rusça aslından yaptığı çeviriyle Türkçeyle buluşuyor. Kayıp Kıta Atlantis/ Pierre VidalNaquet/ Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu/ Kırmızı Kedi Yayınları/ 170 s. Tarihçi Pierre VidalNaquet bu kitabında Atlantis üzerindeki sır perdesini aralamaya çalışıyor. Platon’dan bugüne kadar Atlantis efsanesinin izini kovalayan VidalNaquet bu kapsamlı çalışmasında antik çağlardan Hıristiyanlığın doğuşuna, Aydınlanma’dan ezoterik akımlara, Jules Verne’den George Perec’e kadar Atlantis’in ilginç ve eğlenceli öyküsünü inceliyor. Fransızların, İskandinavyalıların, İtalyanların ve en sonunda da Nazilerin Atlantis’i nerelerde ve hangi gerekçelerle aradıklarını anlatıyor. Okuyucuyu filozoflardan, iyi niyetli ama saf araştırmacılardan ve şarlatanlardan oluşan büyük bir galeride dolaştırıyor. Ahtapot Sevişmeleri/ Mine Özdemirtaş/ Kora Yayın/ 158 s. “aksak yatakların başucunda tablaya söndürülen/ çocukluk aşklarının masumiyetidir/ örselenmemiş hasreti anlatır gece kuşu/ bir duvar ötedeki şehrin kopuk meme ucu/ çaresiz ağıtları kör bir alışkanlıkla emzirir durur/ en mahmur haliyle küllenmiş hatıralar/ daima yastık altına saklanmak ister/ yine de bir kör bıçak gelir soyar bu üflemeleri/ savrulan külleri tavandaki deliğe girer/ ve şeklen ahtapot sevişmelerine döner/ bitip giden aşkların ardından yazılan bütün şiirler” Kitapları daha önce de okuyucuların beğenisine sunulan Mine Özdemirtaş, yeni şiirleriyle “Ahtapot Sevişmeleri”nde okuyucuların karşısına çıkıyor. SAYFA 32 7 NİSAN 2011 FA 31
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear