25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

OKURLARA Mario Vargas Llosa’dan ‘ElebaşılarHergeleler’ TÜYAP İzmir Kitap Fuarı bu yıl 15. yılında. Fuar yönetimi 50. sanat yılını kutlayan şair, çevirmen, dilbilimci Yüksel Pazarkaya’yı 15. İzmir Kitap Fuarı’nın onur konuğu olarak seçti. Pazarkaya fuar kapsamında düzenlenecek etkinliklerde yer alacak. Dokuz gün süresince yüzlerce yazar okurlarıyla buluşma fırsatı yakalayacak. TÜYAP Çocuk Kulübü bünyesinde ise 23 Nisan Çocuk Şenliği çeşitli etkinliklerle kutlanacak. 15. İzmir Kitap Fuarı etkinliklerin yanı sıra önemli sergilere ev sahipliği yapıyor. “Yazarları da Çizerler” Kemal Buluş’un çizimlerinden yazar portrelerinden oluşan bir karikatür sergisi. Buluş, çizdiklerinin izleyici tarafından kendi bakış açısıyla görülmesini sağlıyor. Sergide öncelikli olarak resimlenen insanlar; kalemi ve hayat hikâyesi ile toplumsal mücadeleye yön veren emekçileri ele alıyor. Birzamanlar Yayıncılık ve Punto Yayınları’nın çok sayıda fotoğrafçının katkısıyla hazırladığı “Türkiye’nin Siyahları” sergisi, Osmanlı döneminde köle olarak Afrika’dan Türkiye’ye getirilenleri ve bunların günümüzde yaşayan torunlarını görünür hale getirmeyi amaçlıyor. “Anadolu’da Yolculuk” sergisi Yolculuk dergisi görsel yönetmeni Faruk Akbaş’ın çektiği fotoğraflarla Anadolu’da köyleri, şehirleri, dağları, yaylaları ve buralarda sürüp giden birbirinden farklı yaşamları, asırlardır devam eden gelenekleri, kaybolmaya yüz tutmuş zanaatları konu ediniyor. Bir su yurdu olan Allianoi “Su ve Allianoi…” sergisi, arkeologlar, fotoğrafçılar ve gönüllüler tarafından Allianoi kazısının yapımı sırasında hazırlandı. Sergi, sıcak şifalı suların 2000 yıllık geçmişiyle günümüzde yerüstü sularının altında kalıp kalmayacağını ironik bir bakış açısıyla göz önüne sermekte. İyi ve bol kitaplı bir fuar geçirmenizi diliyoruz... eposta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr Llosa’nın yıllanan öyküleri Ë Ali BULUNMAZ “Yazarken öğrendiğim bir şey varsa o da, bu işte hiçbir şeyin hiçbir zaman tümüyle açık seçik olmadığı; gerçek, yalan olabiliyor, yalan da gerçek ve hiç kimse kimin için çalıştığını bilmiyor.” Mario Vargas Llosa ario Vargas Llosa ismini duyanların zihninde, Perulu yazarın birkaç romanı canlanabilir: Kent ve Köpekler, Mayta’nın Öyküsü, And Dağlarında Terör, Teke Şenliği, Cennet Başka Yerde… Llosa’nın romancılığının yanında, eleştiri alanında da önemli çalışmaları var: Flaubert, Sartre, Camus ve Gabriel Garcia Marquez gibi isimlerin edebi kimliklerine ilişkin kitapları yayımlanan Llosa, ülkesinde 1990’da siyasete de soyundu. Başkanlık seçimlerinde yaşadığı başarısızlık, yazarlığı için geçerli değil. 1992’de Türkçeye çevrilen ElebaşılarHergeleler, ikinci baskıyla yeniden karşımızda. Buradaki öyküler ve Llosa’nın diğer romanları, “iyi ki siyasette fazla oyalanmamış” dedirtecek türden. “ElebaşılarHergeleler” adı, Llosa’nın farklı zamanlarda yazdığı öykülerin toplamının yanı sıra, kitabı ikiye bölen öykü öbeklerine de işaret ediyor. İlk bölümü sürükleyen “Elebaşılar” isimli hikâye, bir lisedeki isyanı ateşleyen kafadarları sahneye çıkarıyor. Öyküde Latin Amerika’ya özgü karnavalları çağrıştıran tuhaf bir karmaşa ve heyecan bulunuyor. Llosa, öykünün satır aralarından süzülen ve o coğrafyada hem isyan başlatan hem de isyan ettiren sıcağı birkaç kez vurguluyor. O sıcaklık içinde kimi sözcükler dikkat çekiyor: “Birlik”, “dayanışma” ve “hak.” Hani çok abartı olmayacaksa, Llosa’nın bu öyküsü, Güney Amerika’da yıllardır canlı kalan ve bu kavramlar üzerinden yürütülen mücadelenin küçük bir örneği. M Romanlarıyla tanınan Mario Vargas Llosa, gençlik yıllarında kaleme aldığı ve ElebaşılarHergeleler adıyla tek kitapta toplanan öyküleriyle yeniden okurla buluştu. Öykülerde, hem isyan hem de eleştiri Llosa’nın kendine özgü biçemiyle soluk alıp veriyor. ElebaşılarHergeleler, Llosa’nın gençlik yıllarında kaleme aldığı öykülerden oluşuyor. TURHAN GÜNAY ŞENLİKLİ BİR KAVGA Aslına bakılırsa, kitapta yer alan öykülerin tamamında böylesine bir hareketlilik söz konusu. Adı geçen hareketliliğin temel bir özelliği de cesareti, duygusallığı ve isyanı buluşturan şenlikli bir kavga olması. Anlatılanlara, Güney Amerika’nın yerellikleri de sızıyor. Uçsuz bucaksız sahiller, Latin güzeller, dalgalar, insanı kuşatan yeşillikler, uykuda bir kent, eğlenen bir şehir… Kitabın ikinci bölümü ise tamamen “Hergeleler” isimli uzun öyküye ayrılmış. Llosa, burada “mahalle”yi inceliyor; ilk bölümdeki “Bir Pazar Günü” adlı öyküde olduğu gibi. Kendine has özellikler barındıran bu mahalle, Llosa’nın anlatımıyla daha da ilgi çekici hale geliyor. Mahallenin genel havası, Lima sosyetesi gençliğinin mekânı olması. Danslar, partiler, eğlenceler, hovardalıklar “Hergeleler”in satırlarında öne çıkıyor. Öyküdeki gençliğin başat derdi sevgili bulmak. Bunu yapmayan ya da yapama yanların garipsenmesi de ilginç bir ayrıntı biçiminde karşımıza çıkıyor. Bir sosyal sınıfın iktidarı ve Llosa’nın deyimiyle “iktidarsızlığı” arasında gidip gelen uzun bir öykü bu. Aynı iktidarsızlığın açtığı mutsuzluk kapıları da, yazarın anlatımıyla can buluyor. “Hergeleler”deki sürgit heyecan ve vurdumduymazlık, haylazlığın çok ötesinde aşırı bir bıçkınlığı gözler önüne seriyor. Bu öyküye konu olan herkesin, ilk gençlik yıllarından orta yaşlarına kadar bir portresini çiziyor Llosa. Bunu yaparken tempo bir an olsun düşmüyor; okur, kendini hızla yol alan arabanın içinde buluyor. Aniden durana ve dostların arasının hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağı zamana dek böyle sürüp gidiyor her şey. ElebaşılarHergeleler, Llosa’nın gençlik yıllarında kaleme aldığı öykülerden oluşuyor. Romanlarıyla tanındığı düşünülürse bu öyküler, yazarın kariyerinde ayrı bir yere sahip. Her bir öykünün uzun denemeler sonunda kâğıda geçirildiğini, hemen hepsinin küçük birer roman olduğunu söylemeden de geçmemeli. Llosa’nın, insanı ve onun duygu durumlarını; var oluşuna ilişkin kimi soruşturmalarını anlatması hiç şaşırtıcı değil; okumalar yaptığı ve üzerine yazılar yazıp yayımladığı Sartre ve Camus’nün romanlarındakine benzer kişi tasvirlerine yönelmesi de. Özellikle “Bir Pazar Günü” öyküsünde, bu tür tasvirleri yoğun biçimde kullanıyor. “Elebaşılar” öyküsü 1959, “Hergeleler” ise 1967 yılına ait. Romanlarına aşina okurlar için, geçen onca senenin ardından Llosa’nın bu öykülerini yeniden okumak yazarın, gelişim çizgisini kavramak ve Güney Amerika’nın edebi havasını solumak için bir olanak da sunuyor. ? bulunmazali@hotmail.com http://bulunmazali81.blogspot.com ElebaşılarHergeleler/ Mario Vargas Llosa/ Çeviren: İnci Kut/ Can Yayınları/ 162 s. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk?Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız?Yayın Yönetmeni: Turhan Günay? Sorumlu Müdür: Miyase İlknur?Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı?Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.?İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64?Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL.?Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden/ Reklam Müdürü: Eylem Çevik?Tel: 0 (212) 25198 74750 (212) 343 72 74?Yerel süreli yayın?Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1052 SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear