22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ş Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN John Pepper CLARK/ Şiirler/ Çeviren: İlyas TUNÇ ‘Dans edelim ülkemiz boyunca’ air, oyunyazarı, gazeteci, John Pepper Clark, 6 Nisan 1935’de Kiagbodo’da doğdu. İlk kitabı Poems’i yayımladı. 1966’da kendi kabilesi Ijaw’ın sözlü destanı Ozidi’yi düzenleyerek yazıya geçirdi ve sahneledi. Clark, söz konusu destanı 1977’de İngilizce’ye çevirdi. 1970’de Nijerya İç Savaşı’ndaki korkunç olaylara değinen şiir kitabı Casualties: Poems 19661968 basıldı. Micheal Echeruo’ya ithaf ettiği A Decade of Tongues adlı şiir kitabı 1981’de yayımlandı. Aynı yıl, uluslaşma sürecindeki Nijerya’nın sosyopolitik olaylarını vurguladığı şiirlerini State of Union’da bir araya getirdi. 1988’de yaşlılık ve ölüm sorununa değindiği Mandela and Other Poems yayımlandı. Şiddet, kurumsal yozlaşma, Avrupa sömürgeciliği, ırkçılık ve doğa sevgisi şiirlerinde ençok değindiği konulardır. GECE YAĞMURU Gecenin hangi vakti Bilmiyorum ama, Derinlerde sersemlemiş Bir balık gibi Uykunun akıntısından kurtulup Karınüstü yukarı çıktığımın farkındayım, Bir de horozların ötmediğinin… Davullar çalıyor burada güm güm, Galiba her yerde İnatçı bir çabayla tekdüze şekilde Saman çatımızın, kulübemizin üzerinde, Şimşek gibi yarılmış Ot demetlerinin, uzanamadığım Çatı kirişlerinin arasında. İniyor kocaman damlalar, Rüzgârda sağanağa tutulmuş Portakallar, mangolar gibi düşüyorlar Belki de şöyle söylemeliyim Ahşap kâseler içinde, toprak kaplar içinde İplerinden kopmuş tespih taneleri gibiler sanki. Dolanıyor ortalıkta annem şimdi Düzenliyor ufacık odamızı, yeri. Karanlık olmasına rağmen Tanıyorum deneyimli ayak seslerini Döşemeyi basan karıncalar gibi Kaçırıyorken sel sularından Bidonlarını, çuvallarını, Fıçılarını. Kaygılanmayın öyleyse Ama çevirin, kardeşlerim, ters çevirin Diğer insanların uzandığı Kabarmış minderlerinizi. Şapka ya da baykuş büyüsünden Daha derin bir büyüden içtik bu gece Belki de uçamayacak ıslak kanatlar İroko ağacının üzerinde sırılsıklam, Dikiliyorlar bomboş yürekleriyle, Kımıldamayacaklar bu yüzden, hayır Hatta şimdilik şafakta bile Kaçmalılar saklanmak için. Öyleyse bırakın yuvarlanalım biz sırtüstü, Dans edelim ülkemiz boyunca Davulların ritimleriyle yeniden, Denizin eliyle birleşen, kocaman Huzur verici elinin altında Uyuyalım uykusunu suçsuzların, özgürlerin. AGBOR DANSÇISI (*) Görüyorum bir davulun ritimlerine kaptırmış kendini İçiyor gizlisiperlikli bitki sapının esriten özünü Çizgisel damarlardan soy çekirdeğe kadar Güneşte kalmış körpe yapraklar gibi Açıyor yanmış, esnek kollarını bacaklarını. Görüyorum öylece girmiş Müziğin tılsımlı dehlizine Hipnoz halinde, doruktan doruğa Figürler yapıyor karmakarışık, dalga dalga Buluşmak için ormanın yeşil bulutlarıyla. Yüreğinde dokunaklı, ürkek ritimler Körüklüyor parmak uçlarına, ayaklarına doğru Tatlı tatlı ürperten bir yayılmayı Can atıyor bakirelik alışkanlıkları Kalem ve dil uğruna körelmiş. Erkenden sürülmüşüm kabilemden, Azat edemedim kurşun kaleme bağlı bir yazıcıyı Karşılık vermeliyim o dansçının ortak çağrısına Yeryüzünü, gökyüzünü, arzuları birbirine Dolaştıran kollarında kaybetmeliyim kendimi. ABİKU (**) Geliyorsun, gidiyorsun farklı zamanlarda, Dışarıda, baobab ağacının üzerinde kal, Akraba ruhlarını mutlu ettiğin yere git Ev içleri yetmiyorsa sana. Doğrudur, sel kıyılara ulaşınca akıyor saman çatımız, Yarasalar, baykuşlar Ağlıyorlar sık sık geceleri saçaklarda, Harmatan (***) rüzgârında bambu duvarlar Bekliyorlar canlı balıkları Askılarda kurutan ateşi. Yine de, sağlıklı yiyecekler vardır birikmiş Güneşe uzanan birkaç parmak için, Daha fazlası için. Artık bacaklarını ayırıp oturma eşiğe Ama gir içeri ve kal Geri dönmemek üzere. Biliyoruz sırtında, Göğsünde kılıçbalığı çenesi gibi Testere dişli bıçak yaraları, Bu evin kefili olarak Kertilmiş iki kulağın Önceki doğuşunun ezgileridir hepsi. O zaman içeri gir, gir içeri ve kal Çünkü bedeni bitkin annenin, Bitkin, ekşiyor sütü Kal orada nice ağızların yürekleri mutlu ettiği yerde. OLOKUN (****) Su yosunları arasından geçen akıntılar, Uzun eğreltiler içinden esen rüzgâr gibi Seviyorum parmaklarımın geçmesini Çıplak ayı örten gece kadar siyah Saçının telleri arasından: Kıskancım, tutkuluyum da Yahudilerin Tanrısı Yehova örneği, Sana duyduğum aşktan, biliyorum, Daha büyük bir aşk yoktur Erkeğin kadına duyduğu! Ama bu yeryüzünün balçığından yaratılmış Erkeğin uyanık gözleri Bakabilir uyurcasına Düşlerin samur rengi aracına, Yani, gözlerinin güzelliğine! Öylesine sarhoş, eski kale duvarları gibi Ufalanıyoruz ayağının dibinde; Erkekler için zengin armağanlarla dolu Denizlerin körpe kızı olarak, Çekiyorsun biz tüm çapkınları göğsüne. ADAM VE ÇÖL Newton Jibunoh’a Karşılaşmıştım bir adamla Cam ve mermerden bir sarayda; Kapısında okyanus dalgaları, kum tepecikleri Girmeye çalışıyordu hepsi içeri. Uydudan izlenen Suziki cipinde tek başına Geçmişti Sahra Çölü’nü Güneş altında beş günde. Önündeydi her zaman, Gün ve gece, Yukarda ay manzarası, Bir çığlık için son gücüyle Uçuverdi bir albatros, Çarparak dalgalara, kumlara Cipinden ve çadırından uzakta. ? Ç.N: (*) Agbor dansı, Nijerya’nın Agbor bölgesinde yapılan bir tür kabile dansı. (**) Abiku, Yoruba mitolojisinde ergenliğe erişmeden ölen çocuklara verilen isim. Aynı zamanda, Abiku adı verilen bu ölüme neden olan kötü ruh. Abiku sonucu ölmüş bir çocuğun yeniden doğacağına inanılır. Bu nedenle tanınması için bedeninde bir yara izi açılır. (***) Harmattan, aralık, ocak, şubat aylarında Sahra Çölü’nden Gine Körfezi’ne doğru esen kuru ve toz yüklü bir Batı Afrika rüzgârı. (****) Olokun, Batı Afrika dinlerinde denizlerin tanrısı. Olo (owner) ve Okun (oceans) sözcüklerinden oluşur. Olokun’a yüklenen sabır, direnç, öngörü, gözlem, servet, tarih bilinci, derin düşünce gibi insansal özelliklerin suların derinlerinde bulunduğuna inanılır. Bu anlamda, Olokun bilinçaltını da yönetir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1049 SAYFA 27
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear