Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Y ir Kafka uzmanı olmamama karşın, Kafka üstüne yazılmış olanları okumaya çok istekli olduğum söylenemez. Kafka’nın yazdığı her şeyi okuduğumu bile söyleyemem. Ama Kafka üstüne yapılmış incelemelere ilgisizliğimin özel bir nedeni var: Kimi zaman, Kafka’yı gerçekten anlayan tek kişinin ben olduğum, hiç kimsenin onun yapıtlarını benim için daha anlaşılır kılamayacağı duygusuna kapılıyorum. Kafka’nın yapıtlarını inceleme konusundaki isteksizliğim, belli belirsiz bir duygudan kaynaklanıyor: Onun yazdığı her şeyi sürekli okumam gerekmediği kanısındayım, çünkü ne yazdığını zaten biliyorum. Dahası, gizliden gizliye inanıyorum ki Kafka hiç yaşamamış olsaydı ve ben de olduğumdan daha iyi bir yazar olsaydım, onun yapıtlarını ben yazmış olabilirdim. Bu söylediğim bazılarına tuhaf gelebilir, ama ne demek istediğimi anlayacağınızdan kuşkum yok. Aslında, Kafka’da, kendi yaşadıklarımın, bu dünyadaki kendi var oluşumun bir parçasını bulduğumu söylemek istiyorum. Ona duyduğum bu yakınlığı, bir bakıma, sanki varoluşum bir günahmış gibi derin, sıradan, dolayısıyla da son derece belirsiz bir suçluluk duygusuyla açıklayabilirim. Sonra, hem kendimle, hem de çevremdeki her şeyle ilgili güçlü bir yabancılaşma duygusundan söz edebilirim: Dayanılmaz bir bastırılmışlık, kendimi hep birilerine açıklama, kendimi savunma gereksinimi, erişilmez birtakım şeylerin özlemini çekmek gibi duygulara yol açan bir yabancılaşma. Kimi zaman, başkalarına var gücümle seslenerek ve haklarımı isteyerek kimliğimi doğrulama gereksinimi duyuyorum. Bu parlayışlar boşa çıkıyor ve tepkim yerine ulaşmıyor, beni kuşatan kara deliği boylayarak yok olup gidiyor…” Çağımız insanının korku ve kaygılarını, yalnızlığını, kendi kendine yabancılaşmasını, çevresiyle iletişimsizliğini benzersiz bir biçimde dile getirmiş olan Kafka’yı bize şaşırtıcı bir içtenlikle taşıyan bu satırlar, Çek oyun yazarı Vaclav Havel’in yirmi yıl kadar önce yaptığı bir konuşmadan. Zamanında bir yerlerde rastlayıp çevirmişim. Geçenlerde, Prag’daki Franz Kafka Derneği’nce on yıldır verilmekte olan Franz Kafka Edebiyat Ödülü’ne Havel’in değer görüldüğünü öğrenince, bu sözleri sizlerle paylaşmak istedim. Doğrusu, Franz Kafka Derneği diye bir kuruluştan habersizdim. Ben de merak ettim. 1990’da kurulmuş bu dernek. Kafka’nın kültürel kalıtını sürdürmeyi amaçlayan dernek, Almanca yazmış olan Kafka’nın tüm yapıtlarının Çekçeye çevrilmesini üstlenmiş. Franz Kafka SAYFA 6 eryüzü Kitaplığı CELÂL ÜSTER celaluster@cumhuriyet.com.tr 2010 Franz Kafka Edebiyat Ödülü, Çek oyun yazarı Vaclav Havel’e verildi İnsan bilincinde devrim olmadıkça... “B Edebiyat Ödülü’nü oluşturmakla kalmamışlar, Prag’ın eski kent kesimindeki Kafka heykelinin yapılmasını sağlamışlar. Kafka’nın doğumunun 120. yılında gerçekleştirilen 3.75 metre yüksekliğindeki bronz heykeli Çek sanatçı Yaroslav Róna tasarlamış. Franz Kafka Derneği’nin çalışmaları salt Kafka’yla sınırlı değil. Prag Alman Edebiyatı denen olgunun ortaya çıkmasına neden olan geleneklerin korunmasına katkıda bulunuyor, Orta Avrupa’nın çokkültürlü yapısının önemini vurgulamayı üstleniyor. Yirmi üç ülkedeki bin kadar üyesi arasında Günter Grass, Amos Oz, İvan Klima gibi yazarlar da bulunuyor. yaşadıklarından yola çıkarak Yahudi soykırımını işleyen, sosyalist Çekoslovakya’da ise hep muhalefette yer almayı seçen Arnošt Lustig... Bu yazarların hiçbiri, kuşkusuz, Kafka gibi yazmıyor. (Tıpkı bizde Sait Faik, Behçet Necatigil, Orhan Kemal ödüllerine değer görülen yazar ve şairlerin Sait Faik, Behçet Necatigil, Orhan Kemal biçeminde yazmadıkları gibi.) Ama hepsinin de tıpkı Kafka gibi yapıtlarında çağımız insanının yalnızlığını, yabancılaşmasını, derin ve yoğun kaygılarını yansıttığını söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. Tümünün ortak bir özelliği de yaşadıkları ülke ve toplumun baskın kültürel, toplumsal, yönetsel, cinsel, vb. dayatmalarının farklı açılardan, değişik biçimlerde karşısına dikilmeleri, yazarlığın en önemli niteliklerinden biri olan “muhalifliği” seçmeleri. BİR SİYASAL EYLEMCİ Bu yılın ödülünü alan Havel ise en başta aktardığım sözlerinden anlaşılacağı gibi kendini Kafka’ya en yakın hisseden yazarlardan biri. Aslında, içe kapanık bir yaşam sürmüş olan Kafka’nın tersine, 1960’lardan başlayarak siyasal muhalefet ve savaşımın ön saflarında yer almış bir yazar Havel. “Prag Baharı” olarak bilinen 1968’deki liberal reformların uygulanmasına etkin bir biçimde katılmış. Aynı yıl Sovyet birliklerinin Çekoslovakya’yı işgal etmesinden sonra oyunları yasaklanmış, pasaportuna el konmuş. 1970’ler ve 1980’lerde birçok kez gözaltına alınmış, insan haklarını savunma yönündeki etkinliklerinden ötürü 197983 arasında hapis yatmış. Serbest bırakıldıktan sonra ülkesinde kalan Havel, 1989 Kasımı’nda yönetim karşıtı kitle gösterileri başladığında, Yurttaşlar Forumu’nun önde gelen adları arasına girmiş. “Kadife Devrim”in ardından 1990’da devlet başkanlığına seçilmiş. Çekoslovakya’nın iki bağımsız devlete ayrılmasından sonra, 1993 ve 1998’de iki kez Çek Cumhuriyeti’nin devlet başkanlığına getirilmiş. 2003’te görevinin sona ermesiyle birlikte yeniden ve tümden yazarlık uğraşına dönmüş. Burada, asıl vurgulamak istediğim, Havel’in, 1960’lardan 2000’lere dek başarılı bir siyasal eylemci olarak yaşamış olmasına karşın, yazarlık uğraşında “Kafkaesk duyarlığını” korumuş olması. GörüşmeKutlamaÇağrı, Bildirim, Buruk Ezgi, Ayrılış gibi oyunları Türkiye’de de sahnelenmiş olan Havel, kanımca, Orta Avrupa aydın geleneğinin en parlak temsilcilerinden. “İnsan bilinci alanında küresel bir devrim olmadıkça, daha insani bir toplum ortaya çıkmayacaktır” diyebilmek, çağımızda her politikacının harcı olmasa gerek... ? Vaclav Havel Uluslararası PEN adına ülkemize gelerek aydınlar ve sendikacılara destek veren, Türkiye’deki izlenimlerinden esinlenerek, işkenceyle ilgili Bir Tek Daha, Kürtçe yasağını konu alan Dağ Dili adlı kısa oyunları yazan İngiliz oyun ve senaryo yazarı Harold Pinter… Olağanüstü bir dil tutkusuyla kaleme aldığı romanları ve oyunlarında, toplumdaki basmakalıp söz, düşünce ve KAFKA ÖDÜLÜ’NÜN ÖLÇÜTÜ davranışları ve onların bireyler üstündeki baskı gücünü açığa çıkaran, 2004 Franz Kafka Ödülü ise yapıtları okurNobel Edebiyat Ödülü sahibi Avusturlara köken, milliyet ve kültür farkı tanıyalı yazar Elfriede Jelinek… maksızın seslenen çağdaş yazarların olaJaponya’nın gelenekçi edebiyatçıları ğandışı sanatsal özellikler taşıyan edebi tarafından sık sık yerilmekle birlikte bayaratılarını değerlendiriyor. Ödülün tezı eleştirmenlerce yaşayan en büyük romel ölçütü, yazarın yapıtlarının yüksek mancılar arasında sayılan, yapıtlarında düzeyi ve özgünlüğünün yanı sıra, hümizahi ve gerçeküstü bir yaklaşımı bemanist niteliği, kültürel, ulusal, dilsel ve nimseyen, yabancılaşma ve yalnızlık izdinsel hoşgörüye katkısı ve çağımıza taleklerinde yoğunlaşan, Sahilde Kafnıklığı. Ödüle değer görülen yazara ka’nın yazarı Haruki Murakami… 10.000 ABD Doları ve Franz Kafka Aldatıcı yalınlıktaki dizeleriyle heykelinin küçültülmüş bir bronz kop“söz”ün anlamı çevresinde gezinen, adı yası veriliyor. Nobel Edebiyat Ödülü’nün sürekli Ama bir edebiyat ödülünün, daha adayları arasında geçen Frandoğrusu herhangi sız şair Yves Bonnefoy… bir alanda sunulan bir ödülün İnsan acımasızlığının degerçek niteliğini rinliklerini araştıran, bireyin anlamanın en iyi totaliter düzenler karşısında yollarından biri kişisel değerlerini korumak de o ödülü kimleiçin verdiği savaşımın sözcürin aldığına baklüğünü üstlenen Çek romanmak olsa gerek. cı ve oyun yazarı Ivan KliO zaman, bakama… lım, Franz Kafka Alman dilinin, yirminci Ödülü’nü bugüyüzyılın ikinci yarısındaki en ne dek kimler alözgün yazarları arasında sayımış: lan, Kalecinin Penaltı AnınÖzellikle siyadaki Endişesi adlı romanında sal ve cinsel izlekolduğu gibi uçlardaki ruh lere yergili bir hallerinde dolaşan kişilerin dille yaklaşan yabaşından geçen, nesnellik pıtlarıyla bilinen ötesi ve anlamsız olayları koABD’li romancı nu alan Avusturyalı yazar Peve öykü yazarı ter Handke… Philip Roth… Romanları, öyküleri, oyun12 Eylül’den ları ve senaryolarında, gençliKafka, yapıtlarında çağımız insanının sonra Arthur yalnızlığını, yabancılaşmasını, derin ve ğinde Auschwitz ve BuchenMiller’la birlikte yoğun kaygılarını yansıtıyordu. wald toplama kamplarında CUMHURİYET KİTAP SAYI 1083