Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Şiir Atlası Bhartrihari/ Şiirler CEVAT ÇAPAN Bir Hint filozofundan şiirler hartrihari beşinci yüzyılda yaşamış bir Hint filozofudur. Politika, erotik tutku ve dünyevi zevklerden vazgeçme konularındaki öğütlerinden oluşan, Sanskritçe yazılmış Satakatraya adında bir kitabı vardır. Bazı kaynaklara göre Bhartrihari sevgililerinin ihanetinden bıkıp topluma küsen ve inzivaya çekilen bir kral, bazılarına göre Budist bir dilbilimci, bazılarına göre ise kralın hizmetinde bir saray adamıdır. Yazdıklarının hâlâ geçerli oluşuna bakarsak da bir çağdaşımız diyebileceğimiz Bhartrihari’yi Koç Üniversitesi Litr.210 dersi öğrencileri İngilizce metinlerden çevirdiler. Düşünceleri, sözleri ve eylemleriyle fazilet denizlerine dalan, koca dünyaya iyiliği bir sel gibi akıtan, saygı uyandıran dağlara başkalarının taneciklerini de ekleyen ve kalplerindeki sevinci her yana yayanböyle mübarek insanlar az bulunur. Çeviren: Raşel Uzun düşmanların, sellerin ya da yangınların ortasında, engin denizlerde ya da yüksek tepelerde uyumak ya da pervasız bir coşkuyla tehlikeyi çağırmakönceki hayatlarda kazanılmış erdemler korumaya yeter sahiplerini. Çeviren: Hande Ataözden B *** Hoş kokulu saçlarının ormanı arasından yeni yeni aralanan goncaları andıran gözleriyle uzanırken koynunda ve aşk yorgunluğundan al alken yanakları, dudakları baldır kadının, şanslı erkekler içer oradan. Çeviren: Beyza Nur Torun *** İnsan akıllıca yolları seçmeli, ölüm tehlikesi altında bile kaçınmalı hainlikten, ne kötüye yalvarmalı, ne de el açmalı yoksul bir dosta, başını dik tutmalı talihsizliklere karşı, ve yüce insanların izinden yürümeli. Bir kılıcın çıplak yüzü kadar keskin bu yemini kim etti azizlere? Çeviren: Begüm Baştürk *** Günle birlikte solan ay, seven bir kadının yitip giden gençliği, nilüfersiz bir nehir, yakışıklı bir adamın bön suratı, zenginlik takıntılı bir prens, daima perişan erdem sahibi bir adam, bir kralın huzurunda bir hainkalbimde yedi hançer. Çeviren: Ecem Kızıldağ *** Dinlen, suyu günahlardan koruyan Ganj’ın kıyısında, ya da memeleri arasında bir bakirenin, kolyesi akıl çelen. Çeviren: Asena Özseyhan *** Bizim kafalarımız almaz sahtekârlığı; ne rakkase, şarkıcı, ne ahlaksız soytarı, ne de koca memelerinin kamburlaştırdığı kadınlarız, peki ne işimiz var bir kralın sarayında? Çeviren: Furkan Aytuğan *** Burada kavisli, zarif kaşlar, orada mütevazı tavırlar, korkulu titrek bakışlar, aşk oyununun lütufları, sevimli yüzler ve delici bakışlar, bakire kızların uyanış belirtileri ayartır beni ve cilveleşmek için çiçeklenen nilüferler ile bezenmiş gibidir her yan. Çeviren: Başak Akdoğan *** Yok eder aklın divaneliğini yağdırır hakikati sözün içine, sunar itibarın bulunmaz görkemini, defeder günahı, arıtır düşüncelerini ve yayar namını gökler boyunca. Ne yapmaz ki senin için bilge bir dostun varsa? Çeviren: Zeynep Baykan *** Yaşını başını almış adamların hâlâ uçkur peşinde koşması, dolgun kalçalı kadınların ise memeleri sarkmaya başladığında vazgeçmemeleri yaşamaktan ya da sevmekten, ne gariptir. Çeviren: Esma Kartal *** Kesin kıskanmayı da, meseleye bakın, anlatın ki bilelim ey soylu kişiler, hangisini izleyelim şu ikisinden: Issız dağların meyilli yamaçlarını mı, tutkulu kalçalarını mı kadınların? Çeviren: Elçin Özkarakaş SAYFA 23 *** Karanlık ormanlarda, savaşta, CUMHURİYET KİTAP SAYI 999