Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
VİTRİNDEKİLER ¥ kuzeyinden geçen Türkler, Orta Avrupa’ya, Balkanlar’a ve Tuna vadilerine yerleşmişlerdir. Türklerin doğuya yayılmaları çok uzun zaman ve aralıklı olarak sürmüştür. Çin’in bugünkü Şensi ve Kansu bölgelerine yerleşen Türkler, buralara kendi kültür ve uygarlıklarını da birlikte getirmişlerdir. Kuzeye yayılan Türkler de Sibirya’nın verimli topraklarına yerleşmişlerdir.” Wilhelm Barthold, “Tarihte Türk Dünyası” adlı kitabıyla, Türk tarihini dönemin şartları içerisinde, ayrıntılı bir şekilde anlatmayı amaçlıyor. Çarpıtılan Tarih/ Şakir Keçeli/ Hacıbektaş Eğitim ve Kültür Derneği Yayınları/ 112 s. yaşayan bildik dünyanın yok edilmesine değil, aynı zamanda bir yaşam tarzının altüst edilmesine duyulan bir öfke... İçinizdeki Deha/ Frank T. Vertosick Jr/ Çev.: Selma Çetinçift Doğan/ Ledo Yayıncılık/ 426 s. “İçinizdeki Deha”, biyobilimlerde beliren soruları tarayarak, Vertosick’in anlayışını bilimsel araştırma ve medikal bilgi ile birleştiriyor. Canlıların ‘idraksal’ kapasiteleri üzerine yararlı bir giriş sunan kitap, hayatın dehası hakkında yüksek bir anlayış kazanmak isteyen okurlara, yazar Frank T. Vertosick’in kaleminden sunuluyor. Taşın İnceliği/ Mehmet Çakır/ Artshop Yayınları/ 56 s. “şimdi ben desem ki/ değirmenlere karşı sürüyorum atımı,/ yeni şey değil, diyecekler,/ bir atlı daha geliyor üstümüze.// sonra ben desem ki/ değirmenler değil derdim./ soracaklar kaygıyla/ kim?// suların başını göstereceğim.” “Taşın İnceliği”, Mehmet Çakır’ın ilk şiir kitabı. Yıkım/ Yılmaz Uçar/ Sone Yayınları/ 160 s. “Yazar kaleminin ucuyla, sözcüklerle, çevresinde yaşayanların fotoğrafını çekmiş. Öykülerini birkaç kareye sığdırmış. Kişilerin acılarını, kıvançlarını, umutlarını, yapay süslemelerden uzak, açık yüreklilikle anlatmıştır. Böylece belgesel niteliği de taşıyan yapıtını tüm okurlara önerir, Yılmaz Uçar’ı kutlarım” diyor Yılmaz Çongar, Uçar’ın öykü kitabı “Yıkım” için. Türk Sanatında Gizli Yüz/ Yıldız Cıbıroğlu/ Arkeoloji ve Sanat Yapıtları/ 138 s. Türkiye’de bilimsel deneme türünün temsilcilerinden biri olan Yıldız Cıbıroğlu, çizerlik geçmişinden gelen görsel bakış açısıyla bilimsel çıkarımlara yol göstermeyi amaçlıyor. Kitapta yer alan ‘(s)imge’ kavramı bir yanda simge olarak arkeolojinin araştırdığı eski kültürlerin uzlaşımsal niteliğini gösterirken, öbür yandan imge olarak sanat tarihinin sorunlarını açıyor. Bir Hayalin Peşinde/ Judy Astley/ Çev.: Berna Yılmazcan/ Doğan Kitap Yayınları/ 306 s. Mac ve Lottie, yetmişli yılları rock grupları Charisma sayesinde büyük paralar kazanarak hippiler arasında geçiren bir çift. Ancak yetmişler geride kalır, çocuklarını büyüttükleri büyük evleri onlar için harebeden farksız bir hal alır. Anlık bir hevesle evlerini satmaya karar verirler. Amaçları dünyayı eskiden olduğu gibi sırt çantalarıyla değil, gösterişli ve konforlu bir şekilde gezmektir. Ancak çocukları bu hayallere itiraz eder. Evi kendilerine kalacak bir miras olarak görürler... Suç Dosyaları/ Kate Atkinson/ Çeviren: Murat Karlıtağ/ Meridyen Yayınları/ 396 s. Kızını on yıl önce faili meçhul bir cinayette yitiren bir baba, üç yaşındayken kaybolan kardeşlerini arayan iki kızkardeş ve kocasını baltayla öldüren ablasının çocuğunu arayan bir hemşire. Polis kayıtlarında kapanmış görünen bu üç dosya, eski polis, yeni özel detektif Jackson Brodie’nin önüne gelir. Brodie, dosyaları yeniden açarken, kendi geçmişiyle de yüzleşir. Kate Atkinson, kahramanlarının kişiliklerini ve psikolojilerini ele alarak, canlı karakterler yaratıyor. Jacquot, Melek ve Katil/ Martin O’Brien/ Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu/ Meridyen Yayınları/ 90 s. Jacquot, Güney Fransa’nın küçük bir kasabasında dingin bir sürgün hayatı yaşar. Bir sabah sakin taşra kasabası huzurlu uykusundan vahşi cinayet haberleriyle uyanır. Hayatını değerli orkideler yetiştirmeye adamış zengin ve yaşlı bir Alman doktor ailesiyle birlikte katledilince, kahramanımız kendini, kökleri İkinci Dünya Savaşı’na ve Nazi işgaline kadar uzanan karanlık bir ihanet ve aşk öyküsünün ortasında bulur ve eski düşmanları, yeni dostlarıyla birlikte kasabayı yeniden huzura kavuşturmak için mücadele etmesi gerekir... Sanatta Psikanaliz/ Neriman Samurçay/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 246 s. Prof. Dr. Neriman Samurçay, sanat ve psikanaliz arasındaki yakın ilişkiyi konu edinerek yıllardır çeşitli sanat dergilerinde yazılar, denemeler, eleştiriler kaleme alıyor. Bu yazıların bir bölümünün derlendiği “Sanatta Psikanaliz”, ressamların dünyasına faklı bir açıdan bakarken, uygulanan çeşitli projektif testler ve sanatçılarla yapılan görüşmeler, okuru sanat yapıtından kendi iç dünyasına doğru yöneltmeyi hedefliyor. Mucizeler Dükkânı/ Jorge Amado/ Can Yay./ 408 s. Brezilya edebiyatının saygın yazarlarından Jorge Amado’nun başyapıtı sayılan “Mucizeler Dükkânı”, hem Pedro Arkanjo’nun, hem de yerli ve melez halkın baskı altında yaşadığı, dinler, kültürler ve geleneklerin oluşturduğu Bahia bölgesinin romanı. Arkanjo, kendi kendini yetiştirmiş, resim yapan, kitap yazan, kadın âşığı, coşkulu bir adam. Tüm ömrünü yörenin önyargılarıyla savaşarak geçiriyor. Arkanjo’nun kadınlarla seviştiği, resim yaptığı, kitaplar yazdığı “Mucizeler Dükkânı”, bir bakıma, Bahia bölgesinde Kilise’nin ağır baskılarına uğrayan Kandomble dininin de romanı. Amado, yoksul Siyah halkın öyküsünü anlatırken, Kandomble’nin gizli ayinlerini, kara büyülerini, dans ve müziklerini de betimliyor. Can Yayınları, yapıtı Kandomble dini üstüne bir önsöz ve küçük bir sözlük eşliğinde sunu¥ SAYFA 27 Türkiye halkının en az beşte birinin inanıp onurla sahiplendiği Alevilik/ Bektaşilik, Türkiye üzerinde hesap yapanların, kesin olarak dikkate almak zorunda kaldıkları, salt Türkiye’ye ve Balkanlar’da yaşayan Türklere özgü bir İslam yorumu. “Çarpıtılan Tarih”, tarihsel gerçekleri tersyüz ederek, Aleviliği tanınmaz hale getirmek isteyenlere yanıt vermeye çalışıyor. Kan ile Kardeş/ Muzaffer İlhan Erdost/ Onur Yayınları/ 254 s. “Ne kitaplar yayımlanıyor! Tek başlık, tek konu. Okur da ‘kallavi’ bir kitap olsun istiyor. Tadımlık değil, doyumluk. Benim bu kitapta da (kitapçık desem daha doğru olurdu) tadımlık yazılarla oluştu.(...) İzleyen okur biliyor. Benim Kitapçıklarım yazıcıklardan oluşuyor. Engingönüllü olmanın gereği var mı? Bu yazıların temelinde derinliğine bir araştırma, ideolojik birikim ve ülke sorunlarıyla kucaklaşmış bir yaşam deneyimi var.” Evren ve Kürtçe Yasağı, ABD Soykırım Tasarısı, 12 Eylül Tuzak ve Kapan gibi başlıkları içeren “Kan ile Kardeş”, Muzaffer İlhan Erdost’un kaleminden okurla buluşuyor. Şiirimizde Milenyum Kuşağı/ Utku Özmakas/ Pan Yayıncılık/ 148 s. Utku Özmakas kitabında, çoğunluğu 2000’li yıllarda şiir yayımlamaya başlayan genç şairleri merkeze alarak bir inceleme yapıyor. Hazır bilgi derleme kolaycılığına kaçmadan, yaptığı tespitlerle okurun karşısına çıkıyor. “Şiirimizde Milenyum Kuşağı” bugünün şiirinin Türk şiirindeki yeri hakkında fikir edinmek isteyenler için kaynaklık etmeyi amaçlıyor. Bir Başyapıtın Öyküsü/ Henry James/ eviren: Dost Körpe/ Can Yayınları/ 226 s. 19. yüzyıl Amerikan edebiyatının yazarlarından biri olan Henry James, uzun yıllar Avrupa’nın çeşitli kentlerinde yaşamış olmasına karşın, çocukluk ve ilkgençlik çağlarının geçtiği New York kentini her zaman belleğinde ve yapıtlarında yaşatır. “Bir Başyapıtın Öyküsü” adı altında sunulan dört öyküsü, James’in New York tutkusuyla dolu. New York, Henry James’in faklı duygularla dile getirdiği bir kent. Bu duyguların en baskını öfke. Bu öfke, yalnızca güzelliklerin ve anılarda CUMHURİYET KİTAP SAYI 965